Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/860 E. 2019/460 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/860 Esas
KARAR NO : 2019/460
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 15/03/2013 tarihinde … plaka numaralı motorsikleti ile … istikametinde sağ şeritte seyir halinde iken davalı …’ın diğer davalı … adına kayıtlı … plaka numaralı otomobili ile şerit değiştirirken direksiyon hakimiyetini kaybedip kontrolden çıkan aracı ile müvekkilinin motorsikletine çarptığını, müvekkilinin tam dört aylık yatarak tedavi sürecinin sonunda hastaneden %90 engelli olarak taburcu edildiğini, geçirdiği kaza sonucunda bedensel ve zihinsel faaliyetlerini yürütemeyen müvekkilinin vesayet altına alındığını ve babası olan diğer müvekkil …’ın velayeti altına alındığını, müvekkili adına babası tarafından şikayetçi olunması üzerine … Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 2014/82 esas sayılı ceza davasında kusur incelemesi yapıldığını ve alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ın asli kusurlu olduğunu, müvekkili …’ın ise kusursuz olduğunu, müvekkiline çarpan aracın … adına kayıtlı olduğunu ve bu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinin … Sigorta A.Ş. Tarafından yapıldığını bu sebeple davalı … ile araç sahibinin de müşterek müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle yapılması zorunda kalınan tedaviye ilişkin giderleri, kaza tarihinden sonra işten ayrılmak zorunda kalması ve ömrünün sonuna kadar hiç çalışamayacak olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL, yine bundan sonra hayatını bu şekilde geçireceğinin farkında olan müvekkilinin yaşadığı tüm bedeni ızdıraplarının yanında içine düştüğü manevi ızdırap göz önüne alınarak 90.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasının hiç bir yerinde müvekkilinin bulunmadığını, kaza olayını meydana getiren vakıaların da davacı tarafın iddialarında belirtildiği gibi olmadığını, davacı tarafça sunulan bilgi ve belgeleri kabul etmediklerini, kazazedenin hastane masraflarının zaten sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kendilerinin herhangi bir masraf yapmadıklarını, davacı kazazedenin 34 yaşında olduğunu ve daimi bir mesleğinin bulunmadığını ve ilerleyen tarihlerde de kişisel özellikleri dikkate alındığında daimi bir işinin olmayacağının açık olduğunu, yine davacı tarafın manevi tazminat miktarını yüksek tutmak amacıyla davrandığını, manevi tazminat kurumunun bir fırsata dönüştürülmesinin ve bir zenginleşme aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını beyanla; haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, böyle bir başvuru olmadığından öncelikle dava şartının yerine getirilmediğini ve davanın usulden reddinin gerektiğini, dosyada öncelikle kusur durumunun araştırılmasının gerektiğini, ayrıca maluliyetin tazminatı gerektirip gerektirmediğinin tespitinin gerektiğini beyan ederek; kusur ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın öncelikle Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, kusurun ve maluliyet oranın tespiti halinde bilirkişiler marifetiyle azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinde itibaren yasal faize hükmedilmesini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz tensip ara kararı gereğince; davacı …’ın ilgile hastahanelerden önceye ait gözlem, teşhis ve tedavi evrakları celp edilmiş ve yine davacı asilin son durumunun tespiti için ilgili hastahaneden iddia olunan iş göremezliğe uygun tetkiklerinin yapılarak dosya maluliyet oranının tespiti için … Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nın 14/06/2017 tarih ve … karar numaralı raporunda bilirkişiler özetle;
“… oğlu 16/02/1979 doğumlu …’ın 15/03/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 I(3D…………65 )A % 100 E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve sürekli olarak başkasının bakımına/yardımına ihtiyacı olduğu ” şeklinde oy birliği ile mütalaa etmişlerdir.
Mahkememiz celse ara kararı gereğince; dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda trafikçi bilirkişi … ile aktüerya uzmanı … ve doktor bilirkişi … ( talep edilen tedavi giderine ilişkin maddi tazminatın SGK kapsamında olmayanların ayrıştırılması açısından) marifetiyle var ise davacı alacağının tespiti ve temerrütün de tartışılması açısından inceleme icra edilmiş ve alınan 22/11/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
”Delillerin ve hukuki durumların takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 15.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
A-Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu,
b-Davacı …’ın oğlu, motosikletin … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
c-Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; Sürekli iş göremezlik dönemine ait %100 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 286.822.88 TL. olduğu,
d-Davalı … Sigortanın 11.08.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar bakımından temerrüdün 15.03.2013 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
e-Sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan ticari faiz talebine ilişkin takdirini sayın mahkemeye ait bulunduğu,
f-Davalı … tarafından sakatlık teminatı limitinin tamamı olan 250.000,00 TL’nin dava devam ederken ödenmiş olması, manevi tazminat taleplerinin de poliçe kapsamında olmaması nedeniyle davalı … Sigortanın sürekli iş kaybı zararından bir sorumluğunun kalmadığı,
… Sigortanın sorumluluğunun sadece 11.08.2016 dava tarihinden ödeme yaptığı 16.01.2017 tarihine kadar geçen dönemde 250.000,00 TL.nın yasal faiz oranında işlemiş faiz tutarı ile sınırlı olacağı,
Aynı şekilde ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle davalı … Sigortanın avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinden de poliçe limiti ile orantılı (%46,17 oranında) olarak sorumlu olacağı,
g-Dava dosyasında bizzat davacı tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belge bulunmaması nedeniyle tedavi gideri zararının belirlenemediği” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; taraf vekillerinin rapora itirazlarının karşılanmasına babında kök raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 21/03/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davacı vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde özetle; davalı … şirketinin tacir olması nedeniyle olaya ticari faiz oranlarının uygulanması, sigorta şirketi bakımından ödeme tarihine kadar diğer davalılar bakımından ise olay tarihinden itibaren işlemiş faizin hesaplanması gerektiği, kazalının aylık 1.400,00 TL ücret almasına karşı asgari ücret üzerinden hesaplama yapılamayacağı belirtilerek itirazda bulunulmuştur.
Nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; ilk raporda da belirlendiği üzere, kazaya karışan araç hususi nitelikte olduğundan bu konudaki Yargıtay kararlarına göre olaya yasal faiz oranlarının uygulanması gerekmektedir. Sigorta şirketinin 11.08.2016 dava tarihinden önce j temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Diğer davalılar bakımından ise temerrüt 15.03.2013 olay tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
Sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından bakiye 286.822,88’TL.lik tutar bakımından, faiz olay tarihinden ödeme yapılıncaya kadar işlemeye devam edecektir. Faizin bitiş tarihini bugünden bilmek mümkün değildir. Sayın Mahkemece verilecek hükümde 286.822,88 TL.lık bakiye maddi zarar tutan bakımından olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi mümkün olduğundan söz konusu bakiye, maddi zarar tutan bakımından işlemiş faiz hesabı yapılması söz konusu olmayacaktır.
Dava dosyasında davacının asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından davacının iddia ettiği gibi asgari ücretin üzerinde bîr tutara göre yeniden hesaplama yapılması mümkün olmamıştır.
Davalı … ve … Vekilinin İtirazları ve Değerlendirilmesi: ilk rapor bu konudaki Yargıtay kararlarına uygun olarak düzenlenmiştir. Davalılar vekili tarafından rapora karşı somut bir itirazda bulunulmamıştır. Genel olarak yapılan itirazlar ise Yargıtay kararlarına uygun olarak düzenlenen raporda değişiklik gerektirecek nitelikte değildir.
Davalılar vekili tarafından davacıya maluliyet aylığı bağlandığı iddia edilmiştir. Ancak olay iş kazası olmayıp, SGK tarafından da rücuya tabi iş kazası geliri bağlandığını gösterir bir belge mevcut değildir. Bu durumda da ilk raporda belirlenen zarardan bu yönde bir indirim söz konusu değildir.
Yukarıda arz ve izah edildiği üzere; taraf vekillerinin itirazı ilk raporda değişiklik gerektirecek nitelikte olmadığından ve işlemiş faiz tutarları da yukanda belirlendiğinden ilk raporda bir değişikliğe gidilmesi mümkün olmamıştır.
Sigorta Şirketinin Sorumluluk Kapsamı ve Temerrüt Tarihi;
a) 15.03.2013 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin sakatlık teminatı bakımından sorumluluk limiti 250.000,00 TL.dır.
Dava devam ederken sigorta şirketi tarafından sakatlık limiti teminatının tamamı 16.01.2017 tarihinde davacıya ödenmiştir. Bu durumda da davalı …, şirketinin sakatlık teminat bakımından sorumluluk
Diğer yandan;
b) dava dosyasında dava tarihinden Önce sigorta şirketine yapılmış bir başvuru belgesi bulunmadığından sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 11.08.2016 dava tarihi olacaktır.
Sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan olaya da yasal faiz oranlan uygulanacaktır. Bu durumda; davalı … şirketinin sorumluluğu 250,000,00 TL. lık tutarın 11.08.2016 dava tarihinden ödeme yaptığı 16.01.2017 tarihine kadar işlemiş faiz ile sınırlı olacaktır.
Her ne kadar davacı tarafından ayrıca harcı ödenerek ve tutarı belirtilerek işlemiş faiz talebinde bulunmamış ise de; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hem sigorta şirketi bakımından hemde diğer davalılar bakımından ödeme tarihine kadarki işlemiş faiz tutarı ayrı ayrı belirlenerek takdire sunulmuştur.
c)Zorunlu trafik sigorta poliçesi manevi tazminat taleplerini kapsamamakta olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 15.03.2013 olay tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 15.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
Tarafların itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen 22.11.2017 tarihli raporda belirtildiği gibi;
a-Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’nın maliki olduğu, davalı …Ş. tarafından ZMSS (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu,
b-Davacı …’ın oğlu, motosikletin … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
c-Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; sürekli iş göremezlik dönemine ait %100 maluliyeti İle ilgili bakiye maddi zararının = 286.823,88 TL olduğu,
d-Davalı … tarafından sakatlık teminatı limitinin tamamı olan 250.000.00 TL’nin dava devam ederken ödenmiş olması manevi tazminat taleplerinin de poliçe kapsamında olmaması nedeniyle davalı … Sigortanın bakiye sürekli is gücü kaybı zararında bir sorumluluğunun kalmadığı,
e-Sigorta şirketi tarafından yapıları 250.000,00 TL’lik ödemenin olay tarihinden 11.08.2016 dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 76.746,58 TL olduğu ve bu tutardan sigorta şirketi dışındaki davalıların sorumlu olacağı,
Sigorta şirketi tarafından yapılan 250.000,00 TL.lik ödemenin, sigorta şirketinin temerrüde düştügü 11.08.2016 dava tarihinden 16.01.2017 ödeme tarihine kadar islemiş faiz tutarının 9.739,73 TL olduğu ve bu tutardan sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği,
f-Sayın Mahkemece işlemiş faiz tutarlarının hüküm altına alınması halinde kazalının bakiye maddi zarar tutan olan 286.822,88 TL’ nin 16.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan, tahsili gerekeceği,
Davacı tarafça işlemiş faiz tutarı belirtilerek harcının ödenmemesi halinde ise; davacının yukarıda belirlenen bakiye 286.822,88 TL.lık maddi zararının 15.03.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği,
g-Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarının 15.03.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği,
h-… Sigorta tarafından ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle davalı … Sigortanın maddi tazminat yönünden avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinden poliçe limiti ile orantılı (%46,17 oranında) olarak sorumlu olacağı,
ı-Dava dosyasında bizzat davacı tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kuruma tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belge bulunmaması nedeniyle tedavi gideri zararının belirlenemediği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ve yine bu aşamada davalı vekilinin itiraz etmesi halinde, itirazların giderilmesi alternatifli olarak bakıcı giderinin hesaplanması babında kök ve ek raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 30/05/2018 tarihli 2.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 2.ek raporlarında özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 15.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
A) Kusur Durumuna İlişkin Olarak;
Kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın maliki olduğu, davalı …Ş. Tarafından ZMSS (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu,
b-Davacı …’ın oğlu, motosikletin … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
B) Sürekli İş Gücü Kaybı Zararına İlişkin Olarak:
22.11.2017 ile 20.03.2018 tarihli raporlarda belirlendiği gibi:
A)Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; Sürekli iş göremezlik dönemine ait %100 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 286.822.88 TL. olduğu,
B)Davalı … tarafından sakatlık teminatı limitinin tamamı olan 250.000.00 TL.nın dava devam ederken ödenmiş olması, manevi tazminat taleplerinin de poliçe kapsamında olmaması nedeniyle davalı … Sigortanın bakiye sürekli is gücü kaybı zararından bir sorumluğunun kalmadığı.
C)Sigorta şirketi tarafından yapılan 250.000,00 TL.lık ödemenin olay tarihinden 11.08.2016 dava tarihine kadar islemiş faiz tutarının 76.746,58 TL olduğu ve bu tutardan sigorta şirketi dışındaki davalıların sorumlu olacağı.
Sigorta şirketi tarafından yapılan 250.000,00 TL.lık ödemenin, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 11.08.2016 dava tarihinden 16.01.2017 ödeme tarihine kadar islemiş faiz tutarının 9.739,73 TL olduğu ve bu tutardan sigorta şirketi ile birlikte diğer davalılarında sorumlu olacağı,
d)Sayın Mahkemece işlemiş faiz tutarlarının hüküm altına alınması halinde bakiye maddi zarar tutarı olan 286.822.88 TL.nın 16.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği,
-Davacı tarafça işlemiş faiz tutarı belirtilerek harcının ödenmemesi halinde ise; davacının belirlenen bakiye 286.822,88 TL.lık maddi zararının 15.03.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği,
e)… Sigorta tarafından ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle davalı … Sigortanın sürekli is gücü kaybı nedeniyle uğranılan maddi tazminat yönünden avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinden poliçe limiti ile orantılı (%46,17 oranında) olarak sorumlu olacağı,
C-Bakıcı Gideri Zararına İlişkin Olarak:
a)Ömür boyu bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 790.067,85 TL. olduğu,
b)Davacının ömür boyu bakıcı gideri zararı olay tarihinde geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçesindeki 250.000,00 TL.lık tedavi gideri teminat limitinin üzerinde olması nedeniyle; yukarıda belirlenen sürekli iş gücü kaybı maddi zararından bağımsız olarak bakıcı gideri nedeniyle;
-Davalı … şirketinin sorumluluğunun = 250,000,00 TL limit ile sınırlı olacağı,
-Artan bakıcı giderinden araç sürücüsü ile işletenin sorumlu olacağı,
c)Davalı … Sigortanın 11.08.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar bakımından temerrüdün 15.03.2013 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
d)Tedavi Gideri Zararına İlişkin Olarak;
Dava dosyasmda bizzat davacı tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belge bulunmaması nedeniyle tedavi gideri zararının belirlenemediği,
e)Sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan ticari faiz talebine ilişkin takdirini Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
f)Sayın mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarının 15.03.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; taraf vekillerinin rapora karşı beyanlarında dosyaya girmesi müteakip sigorta şirketince yapılan ödeme tarihi itibariyle ödemenin öncelikle faizlerden ve masraftan mahsubu kuralı uygulanmak suretiyle ödeme tarihi itibariyle faizin hesaplanarak ödemenın mahsubu ve buna göre var ise tarafların sorumluluğunun belirlenmesi ayrıca bakıcı gideri yönünden aile tarafından bakım vesair gibi hususlar nedeniyle indirime gerek olup olmadığı, indirime gerek bulunması durumunda indirim oranının tespiti ayrıca tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi maksadıyla kök ve ek raporları hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 24/10/2018 tarihli 3.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 3. Ek raporlarında özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 15.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
A)Kusur Durumuna İlişkin Olarak:
Tarafların itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen 22.11.2017 tarihli raporda belirlendiği gibi;
a-Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …Ş. tarafından ZMSS (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu,
b-Davacı …’ın oğlu, motosikletin … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı,
B)Sürekli İs Gücü Kaybı Zararına İlişkin Olarak; davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
a)Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle işlemiş faizler dahil belirlenen zarar tutarından mahsubu sonucu davacının; sürekli iş göremezlik dönemine ait %100 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 472.534,18 TL. olduğu, bu tutarın, 9.739,73 TL.sından tüm davalıların müştereken ve müteselsilen, 462.794,45 TL.sından ise sigorta şirketi dışındaki davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı,
b)Tüm davalılar bakımından faiz başlangıcının 16.01.2017 tarihi olacağı,
c)… Sigorta tarafından ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle; Sayın Mahkemece sürekli sakatlık tazminatı bakımından belirlenecek avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin %46,17 sinden sigorta şirketinin geriye kalan %53,83 ünden ise diğer davalıların birlikte sorumlu olacağı,
C)Bakıcı Gideri Zararına İlişkin Olarak;
a)Ömür boyu bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 790.067,85 TL. olduğu,
Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere bu konudaki son Yargıtay kararlarına göre ömür boyu bakıcı gideri zararından bir indirimin söz konusu olmayacağı,
b)Davacının ömür boyu bakıcı gideri zararı olay tarihinde geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçesindeki 250.000,00 TL.lık tedavi gideri teminat limitinin üzerinde olması nedeniyle; yukarıda belirlenen sürekli iş gücü kaybı maddi zararından bağımsız olarak bakıcı gideri nedeniyle; davalı … şirketinin sorumluluğunun = 250.000,00 TL limit ile sınırlı olacağı, artan bakıcı giderinden araç sürücüsü ile işletenin sorumlu olacağı,
c)Davalı … Sigortanın 11.08.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar bakımından temerrüdün 15.03.2013 olay ttırihinde gerçekleşmiş olacağı,
e)Sayın mahkemece bakıcı gideri tazminatı bakımından belirlenecek avukatlık ücretinin %31,64’ünden sigorta şirketinin geriye kalan %68,36’sından ise diğer davalıların birlikte sorumlu olacağı,
D)Tedavi Gideri Zararına İlişkin Olarak:
Dava dosyasında bizzat davacı tarafından yapılan ve herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belge bulunmaması nedeniyle tedavi gideri zararının belirlenemediği,
E)Sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan ticari faiz talebine ilişkin takdirini Sayın [ Mahkemeye ait bulunduğu,
F)Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarının 15.03.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili gerekeceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 25/11/2018 tarihli dilekçesi ile; sürekli iş gücü kaybına yönelik 10.000,00TL (5.000,00TL iş göremezlik + 5.000,00TL bakıcı giderleri olmak üzere) olan maddi tazminat talebini 212.534,18TL arttırarak, 232.534,18TL olarak ve yine 17/11/2016 tarihinde davalı … şirketine başvurularak ödenmesi talep edilen sürekli iş gücü kaybına yönelik bakıcı ve tedavi giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi yönünde dava dilekçesini ıslah etmiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesinde ileri sürülen alacak kalemlerini izah etmesi ve kısmi talebini alacak kalemleri bazında ayrıştırması yönünde verilen süre içinde sunulan beyan dilekçesinde “Davamız ıslah edilirken iş göremezlik ve bakıcı giderleri yönünden ıslah harcının karışıklığa yol açmadan hesaplanabilmesi için tek kalemden 10.000,00.-TL düşülmüş olup; bu aşamada kısmi davaya esas 10.000,00.-TL’nin 5.000,00.-TL’sinin iş göremezlik 5.000,00.-TL’sinin bakıcı giderleri olarak nazara alınmasını dileriz.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince mahkememizce verilen süre içinde 10.000 TL yönünden meydana gelen harç eksikliğinin ikmal edildiği görülmüştür.
Dava; 15/03/2013 tarihinde davalılardan … adına kayıtlı diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın ile … plakalı motorsiklete çarpışması sonucu oluşan kaza neticesinde davacının oğlu …’ın yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminati istemine yöneliktir. Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacının davalılardan maddi ve manevi tazminat tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı ve miktarına ilişkindir.
Mahkememizce maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden genel açıklama yapılmasında fayda mülahaza edilmiştir.
Vücut bütünlüğünün ihlali neticesi oluşan zararlar 818 Sayılı Borçlar Kanunun 46. Maddesinde “Cismani zarar halinde lazım gelen zarar ve ziyan” olarak düzenlenmişken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesinde “Bedensel zarar” olarak düzenlenmiştir. Bedensel zararın yasada bir tanımı yapılmamıştır. Sadece bedensel zararların neler olduğu sayılmakla yetinilmiştir. Ancak “özellikle şunlardır” demekle bedensel zararların 54. maddede sayılanlarla sınırlı olmadığı vurgulanmıştır. Bedensel zarar, zarar görenin malvarlığının trafik kazasından sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki fark olarak tanımlayabiliriz. Beden bütünlüğünün ihlâli sonucunda ortaya çıkan maddî zararlar TBK 54. Maddesi gereğince özellikle; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır.
Manevi tazminat ise; manevi zararın giderim biçimidir. Herkese karşı korunan kişilik hakkının kapsamına giren değerlerden birinin ihlali halinde doğan bir haktır. Zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen bir eksilmedir. Tazminat bu eksilmeyi giderir, hareket noktası; manevi zarar ve gerçekleşmesi koşuludur. Malvarlığında azalma meydana getirmediği için gerçek bir zarardan söz edilemez ancak kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yaşam sevincini azaltır şekilde haksız ve hukuka aykırı saldırı sonucu oluşan zararın bir nebze olsun tatmini gereklidir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Yeni Borçlar Kanununun 56. maddesine göre, Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut adam öldüğü taktirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.
Ancak, BK.nun 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak hüküm altına alacağı bu para tutarının adalete uygun olması gerekir. Çünkü, bu para tutarı ne tazminat nede cezadır, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülükte değildir.
Bu genel açıklama çerçevesinde somut olay irdelendiğinde;
Kazanın meydana gelmesinde, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın tam (%100) kusurlu, davacı …’ın oğlu, motosikletin … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve sürekli olarak başkasının bakımına/yardımına ihtiyacı olduğu dosya kapsamıyla belirlenmiş olup mahkememizinde kabulündedir. Ayrıca sürekli maluliyet tazminatı yönünden davalı … şirketince yargılama aşamasında sigorta limiti olan 250.000 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Bu kapsamda maddi tazminat istemi yönünden; mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davacının davalı … şirketine yönelik açtığı sürekli maluliyet tazminatına ilişkin 5.000,00TL harca esas değere yönelik davası yargılama aşamasındaki vaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, davacının davalılar … ve …’a yönelik sürekli maluliyet tazminatına ilişkin davanın 5.000,00TL harca esas değere yönelik davası yargılama aşamasındaki vaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, davacının davalılar … ve …’a yönelik sürekli maluliyet istemli davanın ıslah ile arttırılan kısmı yönünden kısmen kabulü ile 222.534,18TL sürekli maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davacının bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat davasının sigorta şirketi yönünden kısmen, diğer davalılar … ve … yönünden kabulü ile 5000 TL dava dilekçesinde talep edilen kısım ve 250.000 TL ıslah ile artırılan kısım olmak üzere 255.000,00TL (davalı … kaza tarihi itibariyle poliçenin tedavi kalemi limiti olan 225.000,00TL sınırlı olmak kaydıyla) bakıcı giderinden ibaret maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, sigorta şirketi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden ise izah edilen ilkeler ışığında davacının oğlu …’ın %100 malüliyeti, kusursuz olması ve davalı sürücü …’ın tam kusurlu olması, yaşı, sosyal konumu birlikte değerlendirilerek davacı yanın manevi tazminat davasının kabulü ile takdiren 90.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davacının davalı … şirketine yönelik açtığı sürekli maluliyet tazminatına ilişkin 5.000,00TL harca esas değere yönelik davası yargılama aşamasındaki vaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına,
2-Davacının davalılar … ve …’a yönelik sürekli maluliyet tazminatına ilişkin davanın 5.000,00TL harca esas değere yönelik davası yargılama aşamasındaki vaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına,
3-Davacının davalılar … ve …’a yönelik süreklilik maluliyet istemli davanın ıslah ile arttırılan kısmı yönünden kısmen kabulü ile 222.534,18TL sürekli maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacının bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat davasının sigorta şirketi yönünden kısmen, diğer davalılar … ve … yönünden kabulü ile 255.000,00TL (davalı … kaza tarihi itibariyle 225.000,00TL sınırlı olmak kaydıyla) bakıcı giderinden ibaret maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, sigorta şirketi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı yanın manevi tazminat davasının kabulü ile takdiren 90.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte avalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Maddi tazminat yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 32.620,35 TL ilam harcından peşin alınan 341,55 TL, ıslah harcı olarak alınan 1.580,00 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 170,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 30.528,80 TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, davalı … şirketinin bakiye harcın 15.327,50 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına
Davacı tarafından yatırılan peşin alınan 341,55 TL, ıslah harcı olarak alınan 1.580,00 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 170,60 TL harç ile 29,20 TL başvuru harcın (toplam 2.121,35 TL) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden alınması gereken 6.147,90 TL harcın davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına
Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 33.051,37 TL ücret-i vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … şirketinin 13.749,32 TL’lik kısımdan sorumlu tutulmasına
Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.950,00 TL ücret-i vekaletin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine
Davacı tarafından yapılan 2.714,50 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …