Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/839 E. 2022/503 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/839 Esas
KARAR NO : 2022/503
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
DAVA DEĞERİ : 1.120.520,00
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2017/… ESAS-2017/… KARAR SAYILI DOSYASINDA;
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
DAVA DEĞERİ : 1.000,00 TL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … Ltd Şti. ile müvekkil arasında, … Bölgesi, … Pafta, … Ada, Parsel 5 adresinde yer alan … Konut Projesi isimli projenin proje yönetim hizmetlerinin sözleşme de belirtilen çerçevelerde yürütülmesi için 20.08.2013 tarihli “Danışmanlık ve Proje Yönetim — Hizmetleri — Sözleşmesi”, … — Bölgesi, … — Ada, Parsel 4 adresinde/adresterinde yer alan … Konut Projesi … isimli projenin proje yönetim hizmetlerinin sözleşmede belirtilen çerçevede yürütülmesi için 01.02.2014 tarihli “Danışmanlık ve Proje Yönetim Hizmertleri Sözleşmesi”’ … Tic. Lid, Şti. ile müvekkil arasında; … İlçesi, … Köyü, … … ve … İlçesi, Nailiye Köyü, 48 Parsel adresinde/adreslerinde yer alan … Projesi isimli projenin proje yönetim hizmetlerinin sözleşmede helirtilen çerçevelerde yürütülmesi için 01.01.2014 tarihli “Danışmanlık ve Proje Yönetini Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığı: Davalılar ve müvekkil arasında yapılan sözleşmelerin … imzalı bir İngilizce mektup gönderilmesiyle 31. 08.2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde, davalı şirketlerin kaşe ve imzasını içerir bir fesih bildirimi bulunmadan haksız ve hukuka aykırı şekilde sözleşmelerin feshedildiği; Ticaret sicil kayıtlarından yapılan incelemeler sonucunda … isimli kişinin davalı şirketlerde tek imza yetkilisi olduğunun görüldüğü; gerçekleşen fesih bildirim sürecinden sonra davacı şirketin personellerinin dahi inşaat alanına alınmadığı, … Noterliğinin 2015/… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hukuka uykırı fesih sebebiyle müvekkil şirket bakiye alacaklarını tahsili ve sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde 2 aylık hizmet bedelinin müvekkile ödeneceği açıkça beyan edildiğinden talep edildiği; Müvekkilin davalılardan alacak tutarlarının; … ile imzalanmış olan … için aylık 295.000 TI. ve 118.000 VL cezai şart, … … için 5 aylık hizmet bedeli 341.610 TL ve 118.000 TL cezai şart olmak üzere toplam 872.610 TL, … gayrimenkul ile imzalanmış olan … Projesi için 5 aylık hizmet bedeli 177.110.TL ve 70.800 TL cezai şart olmak üzere toplam 247.910 TL olduğu; Dava açılana kadar davacı şirket ve davalılar arasında sözlü görüşmeler yapılsa dahi alacak bakiyesi ve cezai şartlara toplam 1.120.520.00 TL ödemeye ait herhangi bir tahsilat yapılmadığı hususlarını beyanla; … fazlaya dair hakları saklı tutularak; taraflar arasında yapılan sözleşmelerin haksız feshedildiğinin tespiti, bakiye alacak ve cezai şart olmak üzere … firmasından 872.610 TI. ve … Gayrimenkul firmasından da 247.910 TL tahsil edilerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkil şirketler ile akdetmiş olduğu sözleşmenin edimlerini hatalı/eksik olurak yerine getirdiği; davacı taraf bahse konu projeye taahhüt ettiği tam zamanlı ve projelere uygun donanıma (Proje Yöneticisi İnş.Müh #Mimar, Proje Sorumlusu Mimar/Tekniker, Elektrik Müh.Makina Müh. sahip tam zamanlı 10 kişi ve part time 6 kişi çalıştıracağını söylediği hiçbir zaman toplam 16 kişinin atanmadığı, Müvekkil şirketin yabancı menşeili olmalarından dolayı sözleşmeye konu İnşaatta çalışanların kontrollerinin davacı şirket mi yoksa şantiyede çalışan işçiler mi olduğunun tespit edilemediği, fakat zamanla hep aynı kişilerle iletişimde olunması sebebiyle durumun sorgulandığı; davacı, durumun işten ayrılanlar nedeniyle geçici olduğunu belirtince önceleri iyi niyetle karşılanan sonrasında yapılan araştırmalar neticesinde güveni kötüye kullandıkları, müvekkilin emanet ettiği ve tüm gün orada bulunmaları gerektiği inşaat projelerine zuman zaman hiç uğramadıkları, genelde 1-2 kişiyle uğradıkları, hukuki açıdan yükümlülüklerini hiç yerine getirmemelerinin yanında cezai anlamda da sorumluluk doğuran iş ve eylemlerde bulundukları; buna benzer hususlarda davacının inşaat projeleriyle ilgili eksik hizmet verilmesi, istenilen bilgilere geç müduhale etmesi gibi aksaklıkların olması sebebiyle 03.04.2015-28.04.2015 tarihterinde e posta yolu ile uyarılması sonuncunda, davalının gizlice bir çalışanını kontrol için inşaat alanında görevlendirdiği, üst üste toplam 5 gün şantiyede kimseyi bulamaması nedeniyle 18 Mayıs 2015 tarihinde e-posta ekinde imzalı uyarı metni yönlendirmesi yaptığı: şantiyede kimsenin bulunmaması üzerine davacılardan görevli ekibin listesinin yazılı olarak talep edildiği, 27 gün sonra … adlı kişinin … projelerinden. … adlı kişinin … Projesinden, … ‘nun her üç projeden sorumlu olduğunu bildirdikleri özleşme gereği toplam 16 kişinin görevli olması gerekirken diğer kişilerle ilgili bildirim yapmadıkları: 11.08.2015 tarihinde müvekkilin, ilgili sorunlar devamı edince “toplantıda açık bir şekilde projeleri yönetme konusunda hazırlıklı olup olmadıklarını” sorduğu; projeleri yönetmek istedikleri ve personel sayılarını arttırmaya baştadıklarını söylemelerine rağmen hizmet kalitesinin daha da düştüğü: Müvekkilin, teslim aşamasında olunması nedeniyle bir müddet daha bu ilgisiz, davacı tarafa ödeme yapılmasına rağmen kalitesi düşük hizmete tahammül ettiği, fakat çıkan hata ve eksikliklerden dolayı duha fazla güvenemeyeceğini anlayınca, 13.08.2015 tarihinde “hiçbir. geçici kabul işi yapmamalarını ve tüm şirket çalışanlarına iletmelerinin” e posta yolu ile iletildiği; 30.09.2015 tarihindeki e-posta ve ekindeki fesih yazısı ile gerekçeleri uzun uzun anlatarak haklı fesih sürecini gerçekleştirdiği, davacı tarafın, taahhüt ettiği ekip dışında da pek çok eksik hatalı hizmet ve danışmanlık neticesinde müvekkili zarara uğrattığı: davalı tarafın yaptığı maliyet hesaplamasında proje istinat duvarlarının maliyetini 300.000,00 TL olarak belirlediği, ancak istinat duvarlarının yapım aşamasına gelindiğinde bu maliyetin 850.000,00 TL olarak – hesaplanması – gerektiğinin bildirildiği: bunun üzerine davacının kendi tavsiye etmiş olduğu müteahhidi değiştirmek istediği ve bu değişiklik sonucunda yeni istinat duvarı mülkiyetinin 1.330.000.00 TL olarak hesaplandığı: hesaplamalarda bi değişikliklerin kabul edilebilir ölçüde olmadığı, 1400 civarında bir artışın hatalı yönlendirmeler sehebiyle müvekkil tarafından davacı …’a alacak duvası hazırlamakta olup, konu ile ilgili gerekmesi halinde sunulacak yazışmaların bulunduğu; davacı tarafın, kendi üzerine düşen ve ticaretle uğraşan bir tacirin göstermek zorunda olduğu dikkat ve özeni göstermediği, bu durumda heni maliyeti yükselttiği hem de projenin teslim turihini geciktirmesi sebebiyle gecikme tazminatı ödeme zaruretiyle karşı karşıya bıraktığı davacının inşaat ruhsatının alınmasında yaşanan problemler sonucu gaz sayaçlarının takılamaması ve bunun sonucu olarak daireleri müşterilere teslim edememesi gibi sorunlarla karşılaştığını müvekkil kendi çahalarıyla öğrendiği, öylesine önemli bir konu ile ilgili müvekkile bilgilendirme yapılmadığı: J nolu uygunsuzluk raporuna göre; … perdesinde düşey düzensizlik tespiti yapıldığı, binanın bu cephesinin 14 cm. eğri olduğu, bu husus ve diğer hatalar ile ilgili zarar tespiti yapıldıktan sonra karşı alacak davası açılacağı: 20 nolu uygunsuzlük raporunda, D2 blok 124.90 ve 128,10 kotları arasında yapımı tamamlanmış, rampa döşemesinin proje ve konfor. şartlarımı taşımadığının tespit edildiği; D Blok giriş kotu hatası raporunda D blokta imalatı tamamlanmış olan I. Bodrum tavan döşemesinde 134,00 kotumun olmust gereken teknik alan tavanı 3-7 ile 1-G aksları arası ve simetriğinde 134,50 olaruk imulatın tamamlandığının tespit edildiği 20 nolu uygunsuzluk raporunda, D blok rampa imalatları 124,90 ve 128,10 kotları arasında kalıp haldeki döşemenin doğru kotlarda olmadığı ve D2 blok 12810 ile 131,30 döşemelerinde de aynı hataların tespit edildiği; 23 nolu uyumsuzluk raporunda C blokta kaba inşaat, kolen, kiriş imalatlarında tüm katlar — itibarıyla — kusurların — müvekkiller — tarafından projelendirilerek — çelik konstrüksiyon ile takviye altına alındığı, statik yönden problem çözülmüş olup müvekkil şirketlerin ayıplı mal teslim aldığı; yukarıda belirtilen hususların davacının hizmet verdiği dönemdeki imalatlarla ilgili olup ilgili imalatlara yine davacı tarafından uygunluk verildiği; müvekkil şirketlerin, taraflar arasındaki sözleşme ile saklı tutulmuş fesih hakkını usulüne uygun bir şekilde kullanılmış olup, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinden herhangi bir cezai şart ödeme zaruretinin doğmadığı hususlarını beyanla; haksız ve hukuki açıdan mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın davacı müvekkiller ile üç proje ile ilgili ayrı ayrı “Danışmanlık ve Proje Yönetim Hizinetleri Sözleşmesi” imzaladığı; davalı şirketin sözleşmelerden doğan sorumluluğunu eksik ve ayıplı olarak yerine getirdiği, gerek danışmanlık hizmetleri, gerekse proje mimari ve mühendislik tasarımı hizmetlerindeki kusurlar nedeniyle müvekkilleri zarara uğrattığı: sözleşmelerin müvekkiller tarafından feshedilmesine’sona ermesine rağmen müvekkilleri zarara uğratmaya devam ettiği; davalının müvekkili uğrattığı zararlar nedeniyle taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin çekilmez hale geldiği; sözleşmeye rüğmen, davalı tarafın taahhül ettiği tam zamanlı ve belirli donanıma sahip çalıştıracağını söylediği 10 kişiyi hiçbir zaman tam sayıda atamadığı; yine part time çalışması gerekli olan 6 kişinin de hiçbir. zaman ortalıkta eksiksiz olarak gözükmek müvekkil şirketlerin yabancı menşeli olmalarından ve genelde yurtdışında bulunmalarından ötürü, sözleşmenin başında şantiyede işçiler de dahil pek çok kişi bulunduğundan kimin davalı şirketin çalışanı olduğunun tespit edilemediği: müvekkiller ile iletişimde bulunan kişilerin hep aynı kişiler oldukları tespit edildiğinden bu durumun sorgulandığı; yapılan araştırma neticesinde, davalının projelerini yöneten ve danışmanlığını yaptığını iddia eden ve yaptıkları işler nedeniyle vekaletname de verilen bu kişilerin güveni kötüye kullandıkları, müvekkillerin emanet ettiği ve tüm gün orada bulunmaları gereken inşaat işlerinde zaman zaman hiç uğramadıkları, uğrasalar dahi genelde 1-2 kişiyle uğradıklarının tespit edildiği; Ortaya çıkan gecikmeler üzerine, hizmet sözleşmesi kapsamındaki işlerine daha fazla özen göstermeleri ve hızlı dönüş vermeleri ile ilgili 03.04.2015 tarihli ve sonrusında 28.04.2015 tarihli e-postaların gönderildiği: bu çerçevede sorun yaşan müvekkillerin gizlice bir çalışanmını Türkiye ‘ye yolladığı ve üst üste toplam 5 gün şantiyede kimseyi bulamadığı; durumun 18,05.2015 e-posta ve ekinde uyarı yazısıyla kendilerine bildirildiği, fakat davalı şirketçe bu yazıya tam 27 gün sonra cevap verildiği; daha sonra 11.08.2015 ve 09.06.2015 tarihli e-postalardan bir sonuç alınamayınca 30.09.2015 tarihli e-posta yazısı ve ekindeki fesih yazısının ile haklı feshin gerçekleştirildiği: sahada yeterli teknik personel almaması nedeniyle kalıp, demir, beton ve diğer işlerin kontrolleri yapılmamış olup, karşı davalı tarafından telafisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet verildiği ve bunların tek tek sıralanarak açıklandığı, İnşaat işleri ile uğraşan davalı şirketin bu denli bariz olan hataları fark etmemesi, tespitini yapmaması ya da müvekkil şirketlere bu durümları bildirmemiş olmasının kesinlikle kabul edilemeyeceği; Müvekkil şirket sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinden, herhangi bir cezai şart ödeme zarüretinin doğmadığı, hususlarını beyanla; mübrez. dosyalarının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zarar değerinin tespitine, müvekkil zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzerc asgari 1000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca açılan dava konusunun, taraflar arasında imzalanmış olan 3 adet “Danışmanlık ve Proje Yönetim Sözleşmesi” uyarınca ödemekle yüklümlü oldukları ücretlerinin 2015 yılının Nisam, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı ücretlerinin ödenmesi ve yine sözleşmelerin haksız fesih nedeniyle sözleşmede düzenlenmiş cezai şartın davalıdan alınarak müvekkile karar verilmesinden ibaret olduğu; Davalının, cevap dilekçesinde ve yine açmış olduğu karşı duva dilekçesinde her üç sözleşme için de anılan 5 aya ilişkin ücretleri neden ödemediğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığı: Hiçbir şekilde feshin geçerli bir fesih olduğunu kubul ettikleri anlamına gelmemekle birlikte, sözleşmeyi davalıların 31.08.2015 tarihi itiharıyla feshetmiş olmalarının dahi, bu tarihe kadarki aylara ait ücretleri ödemeleri gerektiğini ispatlar nitelikte bulunduğu; geçerli bir sözleşme mevcutken ve fesih yokken oluşan aylık ücretlerin ödenmesi gerektiği; davalı karşı davacının dilekçesinde fesih iradesinin 30.09.2016 tarihinde gönderilen bir e-posta ile iletildiği belirtilmektedir ki bu hususun mantıklı bir izahını davalı karşı davacıdan bekledikleri, müvekkil şirketin bir müteahhit firma olarak inşaat yapına görevini üstlenmediği, aksine davalılar ile inşaatı yerçekleştirecek olan müteahhit firma arasındaki koordinasyonun sağlanması, süreçlerin yönetilmesi, kontrolü gibi görevler üstlendiği İstinat —duvarı —ile ilgili işlemlerin tümünün — duvalıların – bilgisi – dahilinde gerçekleştirildiği; müvekkil şirketin sözleşmesi 31.08.2015 itibarıyla, feshedilmiş olup, çalışanların inyaat alanlarına girmelerinin dahi yasaklandığı: tespit tarihlerinden de görüleceği üzere, müvekkil şirketin inşaat alanlarııdan çıkarıldıktan uzun bir süre sonra yaptırılmış tespitler olduğu: davalı karşı davacı usulüne uygun bir fesih süreci yönetse idi gerekli teslim tutanaklarının birlikte düzenlenip, varsa eksikliklerin tutanak altına alınıp karşılıklı mutabakat ve köntroller ile teslimin gerçekleştirilmiş olacağı, davalıların ileri sürmüş olduğu teknik aksaklıkların, bu sözleşme kapsamında müteahhitlerce davalıya sunular teminat mektubu güvencesinde olduğu; İşbu teminat mektubu ile ilgili ayrıntılı bilgilerin davalı karşı davacının ilgili müteahhit firmalar ile imzalamış olduğu sözleşmelerin incelenmesi ile ortaya çıkucağı: davalı karşı davacının, müvekkilinin eksik personelle görevini ifa ettiğini belirtmekte ve haklı bir fesih gerçekleştirdiğimi iddia ettiği: bu iddiaların kabulünün de mümkün olmadığı; zira müvekkilin anılan dönemdeki personel listesine göre, müvekkilin proje yönetimi işini gerçekleştirebilecek nitelikte personeli istihdam ettiği: uğradıkları ileri sürülen zurar ile ilgili bir ispat da gerçekleştiremedikleri hususlarını beyanla, asıl dava konusu taleplerini yineleyerek, davalı karşı davacının haksız davasının reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu asıl dava, davacı … A.Ş. İle davalı … Ltd.Şti. Arasında İstanbul … bölgesi, … Projesinin yürütülmesi için yapılan 20/08/2013 tarihli Danışmanlık ve Proje Yönetim sözleşmesi ile yine aynı yerde bulunan başka bir parsel için (İstanbul …, …, ada …, parsel 4 ve 5) yapılan danışmanlık ve proje yönetim sözleşmesi ile … ilçesi, … Köyünde bulunan … Projesi isimli proje için 01/01/2014 tarihli Danışmanlık ve Proje Yönetim sözleşmelerinin davalı şirketler tarafından hukuka aykırı olarak fesih edildiğinin tespiti ve verilen hizmet karşılığı bakiye alacak ile cezai şart alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
İş bu dava ile birleşen mahkememizin 2017/…-… sayılı dava dosyasında davacılar … Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti., davalı … A.Ş.’den taraflar arasındaki yukarıda bahsi geçen sözleşmelere konu hizmetin davalı … Gayrimenkul A.Ş. tarafından eksik ve ayıplı ifa edildiği belirtilerek davacıların maddi zararının tespiti ve şimdilik 1000 TL maddi tazminatın davalıdan temerrüt faizi ile birlikte talep edilmiştir.
Asıl davada davacı … A.Ş. vekilinin sunduğu 22/07/2022 havale tarihli feragat dilekçesi doğrultusunda dosya ve kapsamının incelenmesinde, davacı yanın dosyaya sunduğu feragat dilekçesi ile yine birleşen davada davacılar … Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti., 09/09/2022 tarihli feragat dilekçeleri ile, usulüne uygun olarak tanzim edilen dilekçeler ile 6100 sayılı HMK’nın 307, 309 ve 311.maddelerine göre davacıların davalardan feragat ettikleri ve davacılar vekillerinin dosyada bulunan vekaletnamelerinde feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde asıl davada davacı vekilinin 22/07/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, birleşen davada davacılar vekilinin 09/09/2022 havale tarihli dilekçesi vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ve kabul ettiği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince davacı vekilinin davadan feragat etmesi ve davadan feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu mahkememizce tespit edilmekle, davacı yanın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davacı tarafından açılan davanın 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 19.135,69 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 19.054,99 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalılar vekilinin masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta ara karar kurulmasına YER OLMADIĞINA,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Birleşen dava yönünden;
1-Davacı tarafından açılan davanın 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 31,40 TL harcın alınması gereken 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davalılar vekilinin masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta ara karar kurulmasına YER OLMADIĞINA,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır