Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/821 E. 2020/10 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/821
KARAR NO : 2020/10
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 24/01/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıya 7.000.TL bedelli bir adet senet vererek, ” bu senedi al avukatın …’a götür, bu senedi icraya kendi adına koy ve tahsil edince bana ana param olan 7.000. TLyi ver üstü faizi senin olsun, senin avukatlarla işin çok bu işleri biliyorsun koştur şunu tahsil et…” diyerek emanet olarak verdiğini, onun da senedi icraya koyabilmesi için arkasını ciro etmesi gerektiğini söylediğini ve senedi ciro ettirdiğini ve aldığını, senedin üzerinde tahribat yaparak 17. 000.TL’ye çevirdiğini, avukatı aracılığı ile takibe koyduğunu, bu senette asıl alacaklının kendisi olduğunu ve davalıya yemin teklif edilmesini, yemin etmediği takdirde … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasında 29.820,73.TL ve hiç borçlu olmadığının, menfi tespit isteminin kabulüne, yemin eder ise, bu defa avukatının tanzim ettiği belge nazara alınarak şahsın dosyadan bir alacağının bu belgeye göre kalmadığının takdiri ile davasının tamamının kabulünü, alacaklıya hiç borçlu olmadığının ve menfi tespit isteminin kabulünü, bu da takdir olunmadığı takdirde, dosyadaki senedin gerçekte 17.000,00.TL’lik değil 7.000,00.TL’lik olduğunun bilirkişi marifeti ile tayin ve takdiri ile senette bedel belli olmadığı ve evrakın yani 10.000,00.TL’lik kısım ve buna isabet eden faizi ve yargılama giderleri açısından menfi tespit istemlerimin kabulüne karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de davlıya yüklenmesine ve davalının %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve zarar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vermiş olduğu 11/02/2014 muhabere tarihli cevap dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünde yapılan … esas sayılı dosya ve borçlu …’in yaptığı itirazın İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildiğini, bu davanın mükerrer olarak aradan 3 yıl geçtikten sonra açıldığı ve usulsüz olduğunu, borcun tarafına ödenmediğini ve davacının iyi niyetli olmadığını, davacının yemin teklifini kabul ettiğini, davacının beyanlarında bahsettiği takip konusu 17.000,00.TL’lik senedin avukat tarafından takibe konulduğunu aynı avukatın 20/09/2012 tarihinde 7.000,00.TL ibraname ile alacağın davacı tarafından alındığını, kendisinin 600,00.TL avukatlık ücreti aldığını beyan ettiğini, bu beyanla dahi davanın haksız olduğunun tarafına ciranta olarak tahsil yapan davacının ödeme yapmadığının delili olduğunu, davanın reddini, yargılama giderlerinin ve davacı üzerinde kalmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının reddine ilişkin kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 11/04/2016 tarihli bozma ilamı ile; “Dava bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, davaya konu bonoyu davalı …’e tahsil amacıyla verdiğini, bu nedenle bonodan dolayı borçlu bulunmadığını belirtmiştir. Dosya içerisinde bulunan ve davalı …’in imzasının bulunduğu tarihsiz tutanakta da bononun tahsil amacıyla davalıya verildiği belirtilmiştir. Ancak davalının belge altındaki imzayı inkar etmiş olması nedeniyle belge altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesine esas belge asılları getirtilerek davalının imza örnekleri alınmak suretiyle grafoloji konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ayrıca davacı tarafından ileri sürülen bonoda tahrifat yapılarak 17.000 TL olarak değiştirildiği iddiasının da yine bilirkişi marifetiyle araştırılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve verilen icapsız yemine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 02/09/2019 tarihli ATK raporunda özetle; İnceleme konusu “TUTANAK” başlıklı belgedeki … isim yazısı ve atfen atılı imza ile …’in mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısı ve imzanın …’in eli ürünü olduğunu, inceleme konusu senet aslı bu kez de gönderilmediğinden değerlendirme yapılamadığı, aslının temini halinde değerlendirme yapılabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davaya konu bononun davalı …’e tahsil amacıyla verildiğini, bu nedenle bonodan dolayı borçlu bulunulmadığı iddia edilmiştir. Davacı yan bu senedi davalı tarafından tahsil edilmesi amacıyla ciro ederek verdiğini iddia ettiğinden bu hususta ispat külfeti davacıya aittir. Dosya içerisinde bulunan ve davalı …’in imzasının bulunduğu tarihsiz tutanakta da bononun tahsil amacıyla davalıya verildiği belirtilmiştir. Ancak; davalı yan “Tutanak” başlıklı belge altındaki imzayı inkar etmiştir. Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere; belge altındaki imzaya itiraz edilmiş olması sebebiyle imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesine esas belge asılları getirtilmiş ve davalının imza örnekleri alınarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek imza incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya kapsamına ve hükme esas alınan 02/09/2019 tarihli ATK raporunda özetle; İnceleme konusu “TUTANAK” başlıklı belgedeki … isim yazısı ve atfen atılı imza ile …’in mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu isim yazısı ve imzanın davacı …’in eli ürünü olduğu belirlendiğinden davaya konu senedin tahsil amacıyla davalıya ciro edildiği ve davacı yanın bu senet nedeniyle davalı yana borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından bonoda tahrifat yapılarak 17.000,00-TL olarak değiştirildiği iddiası ileri sürülmüş ve bilirkişi marifetiyle tahrifat iddiasının da araştırılması gerektiği Yargıtay bozma ilamında da belirtilmişse de; davaya konu senedin icra müdürlüğünce alacaklı vekiline teslim edildiğinin bildirildiği, alacaklı vekili dava dışı avukat … tarafından dosyaya ibraz edilen 29.05.2017 tarihli beyan dilekçesi ile senet aslının kendisinde bulunmadığına ilişkin beyanda bulunduğu, davalı yana verilen kesin süre içerisinde senet aslının dava dosyasına ibraz edilmediğinden fotokopi belge üzerinden senet aslı olmaksızın ATK Fizik İhtisas Kurulunca rapor tanzim edilemediğinin bildirildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma ve … Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında da senet aslına ulaşılamadığından tahrifat iddiasına ilişkin inceleme yapılamadığı anlaşılmışsa da; davaya konu senedin davalı yana tahsil amaçlı verildiğine ilişkin “Tutanak” başlıklı belgenin grofolojik olarak incelenmesi neticesinde; sahihliğinin tespiti karşısında senedin tahsil için davalı yana verildiğinin ispat edildiği, yine davanın menfi tespit davası olması sebebiyle davacının davalı yana borçlu olmadığı hususu subuta ermekle davanın kabulü cihetine gidilmiş, buna ilişkin davanın kabulüne dair hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı taraf, İİK’nın 72/5 maddesi gereğince davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafın davaya konu bono ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespit edildiği, yine davaya konu bononun davacı tarafından davalıya tahsil amacıyla verilmesine rağmen davalı yanca davaya konu bononun icra takibine konu edildiği, bu bağlamda davalı takip alacaklısının bonoyu icra takibine konu etmekte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafın talep gibi %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ve takibe konu 05.12.2009 tanzim ve 16.07.2010 vade tarihli bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine,
Talep edilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.964,14-TL kötüniyet tazminatının davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.037,05- TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 509,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.527,75-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 794,95-TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.473,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan 509,30-TL harç ile 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 534,50-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı asil, davalı asil ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2020

Katip …

Hakim …