Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/799 E. 2019/814 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/799 Esas
KARAR NO : 2019/814
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/04/2014 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müteveffanın üzerinde bulunduğu (sürücüsü tespit edilmeyen) … sayılı motosikletin çarpışması sonucunda müvekkillerinin desteği olan …’un hayatını kaybettiğini, belirterek, müteveffa …’un desteğinden yoksun kalan babası … için 1.000,00 TL, annesi … için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibarene işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına azami sorumluluk limiti, müvekkil şirket tarafından yapılan 35505,25 TL tutarındaki ödeme nedeniyle 213.494,75 TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, müvekkil şirketin müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza sırasında araç sürücüsü mü yoksa yolcu mu olduklarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından müteveffa …’un kaza sırasında motorsiklet üzerinde bulunması sebebiyle kusur oranının hesaplanmasında motorsiklete binerken gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığında araştırılması gerektiğini, dava konusu kazaya ilişkin olarak destek yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmadığını, …’a vefatından dolayı 36.505,25 TL destekten yoksun kalma ödemesi yapıldığını, yapılan ödemelerin farazi olmayıp alanında uzman aktüerya tarafından hesaplanan vefat nedeniyle yoksundan kalma kaybının poliçe genel ve özetl şartları dairesinde tazminine yönelik olup bu ödeme nedeniyle davanın reddi gerektiğini, mahkemece tazminat hesabı yaptırılması halinde davacının desteğinin somut belgelerle ispatlanması gerektiği, müteveffanın herhangi bir SGK na bağlı olup olmadığınında araştırılması gerektiğini, davacının Yargıtay içtihatları ve Karayolları Trafik Kanununun 99 md ve dv gereğince faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek yapılan ödemeler nedeniyle müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … sayılı ceza dosyası, mirasçılık belgesi, trafik kayıtları, poliçe ve hasar dosyası ile araç tescil kayıtlarının dosyamıza alındığı görülmüştür.
SGK’ya yazı yazılarak davacılara ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
20.12.2017 tarihinde alanında uzman bilirkişiler … ve …’dan rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Kusur yönünden dosya kapsamı incelendiğinde, … plakalı kamyonet sürücüsü …’ün kavşaga girdiği yerde “dur” trafik levhası bulunduğunu ancak durmayarak geçi önceliği olan … plakalı motorksikletin önceliğini işgal ettiği ve kontrolsüz biçimde yola girmesi sebebiyle kamyonet sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kimliği tespit edilemeyen … plakalı motosiklet sürücüsünün KTK göre ilk geçiş hakkının kendisinde bulunması ve farının yanması suretiyle fark edilebilir olduğundan kusurunun olmadığını, tazminat yönünden dosya kapsamı incelendiğinde, hesaplamalar sonucu davacı baba …a ödenmesi gereken toplamk destekten yoksun kalma tazminatının 20.456,89 TL olduğu, davacı anne …’a ödenmesi gereken toplam destekten yoksun kalma tutarının ise 30.378,65 TL olduğu, bu tazminat tutarı hesaplama tarihi olan 01.12.2017 günü için belirlendiğini…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce alınan 17/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ” …PMF-1931 yaşam tablosu esas alınarak davacı baba … ‘a ödenmesi gereken toplam destekten yoksun kalma tazminatının 28.956,79 TL olduğu, anne … için ise 33.756,97 TL olduğu…” mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce önceki raporlardaki hesaplamaların yetersiz olması nedeni ile heyet değişikliğine gidilerek rapor alınmış bu suretle temin edilen ve 06/05/2019 tarihinde alanında uzman bilirkişiler … ve … marifeti ile hazırlanan raporda özetle; “…Kusur yönünden yapılan incelemede; yerleşim yeri dışı olduğu analşılan olay mahallinde yol bölünmüş ve aydınlatılmamış olup asfat ve kuru olduğunu, Kaza Tespit Tutanağında kaza krokisinden … yönetimindeki kamyonetin D 400 Karayolunda kavşakta tali yoldan orta refüj aralığında sola dönmek için çıkış yapış olduğu, çıkış yolunda dur levhası bulunduğu ve yaya geçidi bulunduğu, motosikletin kavşak içinde kendi sağ şeridinde bulunan çarpışma noktesinde 37 m ilerde bankete savurlduğunu, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı tarafından sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ün %100 kusurlu olduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı motorsiklet sürücüsü … ‘ın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ödeme tarihindeki verilere göre davacı anne … ‘un destek yoksun kalma maddi zararının 39. 810,63 TL olduğu, davacı baba … ‘un destek yoksun kalma maddi zararının 35.228,19 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin, davacıların ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zararların karşılama oranları davacı anne bakımından %49,32 baba bakımından %47,89 TL olduğu, ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında açık orantısızlık bulunup bulunmadığı ve buna göre ödeme ile borcun sona erip ermediği hususunda durumun mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından ödeme gün tutarının tenzili sonucu, davacı anne … ‘un destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 53.890,51 TL olduğu, davacı baba … ‘un destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 47.255,64 TL olduğu, davacıların maddi zararının bakiye poliçe limit içinde kaldığı, davalının daha önce ödeme yaptığı 08.07.2014 tarihindeen önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğünün… ” mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili tarafından 08/05/2019 tarihinde ıslah dilekçesinin gönderildiği, tebliğ edildiği ve davanın harçlandırılmak sureti ile son bilirkişi raporundaki hesaplamalar esas alınarak ıslah edildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Huzurdaki davada; 01/04/2014 tarihinde dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinin ZMMS ile sigortaladığı … plakalı araç ile davacıların desteği olan çocuklarının, yolcu olarak bulunduğu … plakalı motosikletin çarpışması sonucu hayatını kaybettiği, davacıların bu nedenle destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulundukları görülmüş olup uyuşmazlığın, davacıların maddi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, davalı tarafın hatır taşıması ve kask takılmadığına yönelik savunmalarının tazminat talebi üzerindeki etkileri üzerinde toplandığı anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı 6098 sayılı TBK’nın 53. maddesinde düzenlenmekte olup haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekmektedir. Esasında destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, düzenli bir yardımı ifade etmektedir. Mevcut olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak kimse destek olarak kabul edilmektedir. Huzurdaki davada 21/06/2013 tarihinde trafik kazası neticesinde vefat edenin, davacı … ile …’un çocuğu olmakla, ölenin, ölüm meydana gelmeseydi davacı anne ve babaya destek olacağı açık olduğundan davacı anne ve babanın desteğini yitirdiği ve zarara uğradığı kabul edilmiştir. Ayrıca destekten yoksun kalma tazminatına konu davacıların zararı, desteğinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan sıfatıyla doğrudan kendisi üzerinde doğan zarar olduğu, ölen desteğin kusurunun bu hakka etkili olmasının dahi düşünülemeyeceği gibi desteğin bulunduğu araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmamakta olup kaza tarihi itibari ile PMF tablosu esas alınarak ve dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin güncellenmiş değeri düşülmek sureti ile düzenlenen ayrıntılı, gerekçeli kusur/ aktüerya bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatı olarak 53.890,51-TL, davacı babanın ise 47.255,64-TL talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin huzurdaki davada hatır taşıması ve desteğin kask takmadığına yönelik savunmada bulunması nedeni ile anılı savunmaların tazminat talebi üzerindeki etkisi ayrıca tartışılmıştır. Nitekim 2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde; “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş ve aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak bu kapsamda değerlendirme yapabilmek için davacı desteğinin, davalı tarafından trafik sigortalı araçta yolcu olarak taşınması gerekmekte olup somut olayda davacıların desteğinin, sigortalı aracın çarptığı motosiklette bulunduğu sabit olup somut olayda bu nedenle hatır taşıması hükümlerinin tatbik edilemeyeceği anlaşılmıştır. Ayrıca davaya konu uyuşmazlıkta desteğin kask takmamasının müterafik kusur teşkil ettiği savunulmuş ise de bu hususta ispat yükü tazminat tenkisini gerektiren bir hali iddia eden davalı sigorta şirketine ait olup bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan davacıların desteğinin kask takmadığı iddia edilmekle birlikte dosya içerisinde bu yöne ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadığı gibi celp edilen ağır ceza dava dosyası içeriğinde tutanağa yansıyan beyanlar incelendiğinde; desteğin bulunduğu motosikletin kim tarafından kullanıldığının kesin ve net bir şekilde belli olmadığı, tanık beyanlarında ise motosikleti kullanan sürücünün kask taktığının ifade edildiği görülmüştür. Taraflarca hazırlanma ilkesine tabi olan dava dosyasında mahkemenin re’sen delil toplamak durumunda bırakılması usul hukuku kural ve ilkeleri ile bağdaşmayacağından bu hali ile mevcut delillerle davacıların desteğinin kaza anında kask takıp takmadığının tespit edilemediği anlaşılmakla; tazminat miktarından herhangi bir indirim yapılamayacağı sonucuna varılmıştır.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davalı sigorta şirketi yönünden dosya kapsamında en erken temerrüt tarihinin ödeme tarihi olan 08/07/2014 tarihi itibari ile tespit edildiği, kazaya neden olan aracın hususi kullanım vasfında olması nedeni ile yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
A-Davacı … yararına 53.890,51-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 08/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
B-Davacı … yararına 47.255,64-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 08/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.909,29 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 345,01 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 6.564,28 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,7 TL başvurma harcı, 345,01 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan toplam 2.278,5 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 10.841,69 TL TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır