Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/796 E. 2018/987 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/796
KARAR NO : 2018/987

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, ekte sunulan … nolu 4.248,00-TL tutarında 06/07/2015 tarihli fatura, ekte sunulan … nolu 12.788,00-TL tutarında 10/06/2015 tarihli fatura, ekte sunulan … nolu 1.062,00-TL tutarında 01/06/2015 tarihli fatura; müvekkili Şirket adına …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiğini, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu ve borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlunun icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz ettiğini, İİK M.50, HUMK m.10’a kıyas edildiğinde; akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğünde takip açılabildiğini, para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenmesi gerektiğini, bu sebeple alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatılabildiğini, somut olayda faturalara dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlunun yetki itirazında bulunduğunu, icra mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde, alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ettiğini, borçlunun borcunun, bir miktar paradan ibaret olup, TBK’nun yukarda yer verilen hükmü uyarınca alacaklının ikametgahının ifa yeri sayıldığını, borçlu tarafça para borcunun ifa yeri olarak bir başka belge de sunulmadığına göre, BK’nun 73/1. (TBK.nun 89/1) maddesine göre, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, o halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla yetki itirazının kaldırılarak borca yönelik itirazların esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, borçlunun borca itirazının kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere borçlu şirketin müvekkili şirkete takibe konu faturayla ilgili hiçbir ödemesi olmadığını, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar ettiğini, bu sebeplerle borçlunun, itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptalini (asıl alacak itirazının iptalini), takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına çarptırılması için mahkememize müracaat etmek gerektiğini, sonuç olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla bu sebeplerle; davalarının kabulünü, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının davasını kabul etmediklerini, açılan davanın haksız, yersiz ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, yetki itirazlarının olduğunu, yapılan icra takibinin … İcra Müdürlüğü aracılığı ile yapıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Denizli İli … İlçesi olduğunu, yapılan takibin faturaya dayalı olup herhangi bir akte dayanmadığını, alacaklının söz konusu takibi ve iş bu davayı HMK 6.maddesi ve İİK.’nın 50. Maddesi gereğince borçlunun ikametgahında takip yapılması gerektiğini, dolayısıyla mahkememizin yetkisiz olduğunu, öncelikle yetki itirazları konusunda karar verilmesini, esasa yönelik beyanlarının; alacaklı tarafından takip dayanağı olarak sunulan … numaralı 06/07/2015 tarihli ve 4.248,00-TL tutarındaki fatura bedelli 06/07/2015 tarihli … numaralı belge ile alacaklının … nolu hesabına gönderildiğini, takip konusu … nolu 12.788,00-TL tutarında 10.06.2015 tarihli faturanın müvekkiline ibraz edilmediğini, müvekkilinin bu faturadan doğan herhangi bir borcu olmadığını, söz konusu faturanın tek taraflı düzenlendiğini, alacak-borç ilişkisinin bu fatura yönüyle bulunmadığını, tüm bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi ile haksız takip yapan alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yetki itirazlarının kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.248,00-TL fatura, 12.788,00-TL fatura, 630,50-TL fatura olmak üzere toplam 17.666,50-TL (asıl alacak) tutarında alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun yetkiye, borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davalı/ takip borçlusu tarafından öncelikle icra müdürlüğünün ayrıca mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nın 50. maddesinin HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri uyarınca para borçları yönünden ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olması, taraflar arasındaki ticari ilişkinin açıkça reddedilmemesi bağlamında davacının ikametgahı mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olması kapsamında somut olayda davacının yerleşim yeri itibariyle İstanbul İcra Müdürlüğü’nün ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı ticari defterleri üzerine inceleme icrası amacı ile … Asliye Hukuk talimat yazılmış ve talimat mahkemesi tarafından görevlendirilen mali müşavir bilirkişi Burhan Koyuncu marifetiyle hazırlanan rapor temin edilmiştir. Anılı bilirkişinin 27/02/2018 tarihli raporunda özetle; “…Davalı Resmi Defterlerinde Cari Hesap İncelemesinin şu şekilde olduğunu; Davacı … Ltd. Şti. ile davalı … Ltd. Şti. arasında gerçekleşen resmi defter kayıtlarına yansıyan ticari ilişki nedeniyle “taraflar arasındaki ticari ilişkinin defler ve kayıtlara ne şekilde yansıdığını, taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti” bakımından davalı resmi defterleri üzerinde yapılan inceleme neticisinde, davalı resmi defter-i kebir defterlerinde kayıtlı davacı 329.07-Diğer Ticari Borçlar … Ltd. Şti. Muavin hesap dökümünün tablo(Tablo-1) şeklinde sunulduğunu, davacının icra dosyasında sunmuş olduğu muavin defter dökümanına göre davalının … A. Ş. Muavin hesap dökümünün tablo(Tablo-2) şeklinde sunulduğunu, tablo-1’de davalı resmi defterlerinde kayıtlı, davalı tarafa ait muavin hesap dökümünde görüldüğü üzere, 2015 döneminde 5 adet alış faturası ve açılış fişi ile tarafından alacak toplam 645.883,96-TL ticari işlem yapıldığını, ve davacı tarafından satış faturaları karşılığı 2015 yılında borçlu tarafında toplam 638.479,96-TL (KDV dahil) havale gönderdiğini ve arasındaki farkın 7.404,00-TL borcu olduğunun görüldüğünü ve davalının resmi defterlerinde davacı tarafın cari borcuna kayıt edildiğinin tespit edildiğini, tablo-2’de davacının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına sunduğu tarafa ait muavin hesap dökümünde görüldüğü üzere, davalı tarafın 2015 döneminde (Muavin Defterinde Kayıtlı toplam olarak) davacı tarafa EFT – Havale banka ödemesi olarak 638.448,50-TL cari borç ödemesi yaptığını ve davalı resmi defterlerinde davalı tarafın cari borç bakiyesinde düşüldüğünün tespit edildiğini, cari ciro arasında davacı ile davalı arasındaki davalı tarafından gönderilen (teslimat) 638.479,96-TL, davacı tarafından teslim alman 638.448,50 = Fark 31,46-TL fark bulunduğunu, tahsilat yönünden kayıtların hemen hemen aynı olduğunu, incelenen taraflar arasındaki ticari işlemlerin davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı dosyasında … Hs. muavin defter kayıtlarına yansımasına göre; davalı … A.Ş.. ‘nin davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 10/06/2015 tarih … nolu fatura bedelinin 12.788,00-TL, 01/06/2016 tarih … nolu fatura 1.062,00-TL farkın toplam = l3.850,00-TL cari bakiye alacağı olduğunun tespit edildiğini,
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konularının İncelemesinin şu şekilde olduğunu;
Davacı … Ltd. Şti. ile Davalı … A.. Şti. arasında dava konusunu teşkil eden uyuşmazlıklar bakımından Davalının resmi defter ve belgeleri ile dosya muhteviyatı çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde;
İncelenen 2015 Yılın dönemler itibariyle davacı tarafından Makine satışı ile ilgili düzenlenen ve davalı tarafından teslim alındığı kabulü olan (Davalının sadece 12.788,00-TL … no.lu 10/06/2015 tarihli fatura ibraz edilmemiş olduğunu, davalının bu faturadan doğan borcunu kabul etmediğini, itirazının bulunduğunu, 3 adet faturaya davalı tarafından yasal süresi içerisinde bir itirazın olmadığının tespit edildiğini,
Davacı tarafından …. İcra Dairesine … Esas sayılı dosyada sunduğu … Alıcılar Hs. Muavin Defter dökümünde 6 adet fatura toplamının 656.115,00-TL Makina V.S olarak borçlandığını, buna karşılık olarak aynı Muavin Defterin de davalı tarafından 638.448,50-TL Havale ve çek ödendiğinin anlaşıldığını, borcun 656.115,00-TL ve alacağının 638.448,50 = 17.666,50-TL fark olduğunu görülerek davacı … Ltd.Şti. tarafından: …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyada ilamsız takibe ilişkin işleme konulduğunu,
Davacı … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı tarafından sunulan Muvain Defter yazılı 6 Adet faturanın ve 3 adetinin 06/07/2015 Tarihli … no.lu faturanın 4.288,00-TL tutarında 10/06/2015 Tarihli … nolu faturanın 12.788,00-TL tutarında 01/06/2015 Tarihli, … nolu Faturanın 1.062,00-TL tutarında olup toplam 17.538,00-TL Tutarındaki 3 adet fatura üzerinde icra takibi yaptığının görüldüğünü,
Sonuç olarak; incelenen davalı … A.Ş.’ne ait resmi defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davalının incelenen defter ve belgelerinde tablo şeklinde sunulan hesaplara göre 31.12.2015 tarihi itibariyle 7.404,00-TL davacı … Ltd. Şti.ye borcunun görüldüğünü, incelenen davalı … Ltd. Şti.’ne ait resmi defterlere ve belgelerle ve davacı … Ltd. Şti.’nin davalıya 2015 yılı dönemi içerisinde 3 adet fatura kesildiğini ve bu faturaların dava değeri üzerinde 17.666,00-TL icra takibi koyduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ile …. İcra Müdürlüğünün … Esast takip dosyasına sunduğu muavin defler ve belgelerin 31/12/2015 tarihi itibariyle sunulan davacı muavin defterdeki tablo şeklinde sunulan ve davalının çıkarılan muavin defterdeki tablo şeklinde sunulan bilgilerine göre sonuç olarak; davacı tarafından tanzim edilen (6 adet faturadan) davalı defterlerinde kayıtsız görülen … nolu 10/06/2015 tarihli 12.788,00-TL + kayıtlı 01/06/2015 tarih 1.062,00-TL … nolu faturaların toplamının = 13.750,00-TL, resmi kayıtlara göre cari bakiye alacağının olduğunu, davacı tarafından davalı tarafa mal satışı nedeniyle düzenlenen 5 adet faturaya davalı tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış bir itirazın olmadığını ve davalı tarafından davacı tarafa yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icrası ile görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Dava ve icra dosyası ile davacı şirkete ait tablo şeklinde sunulan noter tasdiklerini ihtiva eden ticari defter ve belgeler incelemeye tabi tutulmuş olup, inceleme sonuçlarının tablo şeklinde sunulduğunu, incelenen davacı şirkete ait 2015 ve 2016 yıllan ticari defterlerin; açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğunu, yevmiye defteri ve defteri kebir e-defter beratlarının mevcut olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğunun görülmüş olup, davacıya ait ticari defterlerin delil niteliğinin takdirinin mahkememize ait olduğunu, incelemeye ibraz edilen davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarının şu şekilde olduğunu;
Huzurdaki davanın itirazın iptali davası olup, davacı şirket tarafından 18.01.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 4.248,00-TL Fatura + 12.788,00-TL Fatura 630,50-TL Fatura = 17.666,50 TL üzerinden davalı şirket hakkında icra takibinde bulunulduğunu, takıp talebi üzerinde takip dayanağı olarak; “06.07.2015 tarih … no.lu 4.248,00 TL tutarlı, 10.06.2015 tarih … no.lu 12.788,00-TL tutarlı, 01.06.2015 tarih … no.lu 1.062,00-TL tutarlı faturalar” gösterdiğini,
Takibe konu edilen faturaların tablo şeklinde sunulduğunu, faturaların tetkikinde; faturaların davacı … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilmiş olduğunu, muhatabının ise davalı … Tic. A.Ş. Olduğunu, faturaların bedelinin ödenmemiş açık fatura olarak tanzim edildiğinin görüldüğünü,
Davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde; taraflar arasındaki dava konusu ticari faaliyete ilişkin bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, davalı şirket ile olan ticari münasebetin … no.lu hesap kodu altında takip edilmekte olduğunu, davalı adına tanzim edilen faturaları bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğunu, faturalara karşılık davalı tarafından yapılan ödemelerin bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğunu, takibe konu edilen fatura kayıtlarının mevcut olduğunu ve taraflar arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğünü, davalı tarafından yapılan 06.07.2015 tarih 4.248,00-TL tutarındaki ödeme kaydının mevcut olduğunu, davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 17.666,50-TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, buna göre davacı şirketin kendi ticari defterlerinde, davalı şirketten takip tarihi itibariyle 17.666.50-TL alacaklı durumda olduğunu,
Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davalının borç bakiyesi içerisinde yer alan takibe dayanak olan faturalardan; 01.06.2015 tarih … no.lu 1.062,00-TL tutarlı faturanın, incelenen davalı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu, buna göre bu faturanın davalının kabulünde olduğunu, 10.06.2015 tarih … no.lu 12.788,00-TL tutarlı Demuraj faturasının, davalının cevap dilekçesinde faturanın ibraz edilmemiş olduğunun beyan edildiğini, bu faturaya ilişkin incelemeye sunulan 10.12.2015 tarihli e-posta yazışmalarında, … isimli kişi tarafından davacı şirket muhasebe müdürüne hitaben; faturanın gelmediğini ve mail olarak gönderilmesinin talep edilmiş olduğunu, akabinde faturanın e-posta yolu ile iletilmiş olduğunu, bunun dışında dosya kapsamında faturanın tebliğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını ve davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan herhangi bir itiraza rastlanılmadığını, söz konusu faturanın taraflar arasındaki ticari faaliyete ilişkin tanzim edilmiş olduğunun anlaşıldığını, 06.07.2015 tarih … no.lu 4.248,00-TL tutarlı faturanın, incelenen davalı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu ve bu faturaya istinaden davalı tarafından 06.07.2015 tarihinde ödeme yapılmış olduğunu, söz konusu ödeme kaydının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, buna göre; mahkememizce 12.788,00-TL’lik Demuraj faturasının kabulü halinde, davacının takip talebine konu faturalardan kaynaklanan talep edebileceği alacak miktarının (12.788,00 + 1.062,00 = ) 13.850,00-TL olduğunu, diğer yandan, davacının talep etmiş olduğu cari hesap bakiyesi içerisinde 23.03.2015 ve 12.05.2015 tarihlerinde yapılan işlemlerden kaynaklanan 3.754,50-TL kur farkı bulunduğunu, bu kur farkını oluşturan faruranın ve ödemelerin USD para birimi olması ve takip talebine konu olmaması sebebiyle talep edilemeyeceğini, ayrıca 08.04.2015 ile 16.04.2015 tarihli toplamı 30.562,00-TL olan faturalara karşılık 13.04.2015 tarihinde yapılan toplam 30.500,00-TL ödeme neticesinde bakiye 62,00-TL’nin takip talebine konu olmaması sebebiyle talep edilemeyeceği sonucuna varıldığını,
Sonuç olarak davacı tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defter kayıtlarında; davalı şirket cari hesabının takip tarihi itibariyle 17.666,50-TL Borç bakiyesi verdiğini, bu borç bakiyesinin içerisinde yer alan, takip konusu faturalardan; 06.07.2015 tarih … no.lu 4.248,00-TL tutarlı faturanın davalı tarafından 06.07.2015 tarihinde ödenmiş olduğunu, davacının takip talebine konu faturalardan; mahkememizce 12.788,00-TL’lik faturanın kabulü halinde, davacının (12.788,00 + 1.062,00 = ) 13.850,00-TL tutarını takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceğini, söz konusu faturanın mahkememizce kabul edilmemesi durumunda; davacının takip tarihi itibariyle 1.062,00-TL tutarını davalıdan talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının 3 adet faturadan kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın itirazında ve cevap dilekçesinde 4.248-TL bedelli faturayı ödediğini, yalnızca 12.788-TL bedelli fatura yönünden içeriğine itiraz ettiğini ve anılı fatura yönünden borçlu olmadığını beyan ettiği, 1.062-TL bedelli olup takibe 630,50TL’lik kısmı ile konulan fatura yönünden ise ayrıca ve açıkça beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın mal satımı ve tamir bedeli ile demuraj bedeline ilişkin 3 adet faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı ve davalı ticari defterleri üzerinde ayrı ayrı inceleme icra edildiği, talimat mahkemesi marifeti ile temin edilen raporu irdeleyerek rapor tanzim eden bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen davacı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davalı yanın savunmasına konu olan 4.248-TL bedelli fatura bedelinin ödenmiş olduğunun tespit edildiği, ayrıca takibe dayanak 4.248-TL bedelli olup ayrıca bedeli davalı tarafça ödenen anılı fatura ile 1.062-TL bedelli olup takibe 630,50TL’lik kısmı ile konulan faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmakla mal ve hizmet alımının davalı tarafça teslim alındığı sonucuna varıldığı, uyuşmazlığa konu 12.788-TL (demuraj bedeline ilişkin) bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kaydına rastlanılmamakla birlikte bu faturaya ilişkin incelemeye sunulan 10/12/2015 tarihli e-posta yazışmalarında, … isimli kişi tarafından davacı şirket muhasebe müdürüne hitaben; faturanın gelmediğini ve mail olarak gönderilmesinin talep edildiği ve devamında faturanın e-posta yolu ile iletildiği, anılı tespitlere davalı tarafça itiraz yöneltilmediği tespit edilmekle, işbu fatura yönünden de hizmetin verildiği sonuç ve kanaatine varıldığı, bu noktadan sonra faturaya dayalı cari hesap bakiyesinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/borçlu şirketin davacıya bedeli ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle (12.788-TL + 630,50-TL) 13.418,50-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın fatura ve cari hesap alacağına dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan (12.788,00-TL + 630,50-TL=13.418,50-TL olmak üzere) 13.418,50-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacak 13.418,50-TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 2.683,70-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 916,61-TL harçtan peşin alınan 301,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 614,91-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı ve 301,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 330,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 248,5-TL olmak üzere toplam 1.248,5-TL’nin kabul ret oranına göre 948,29-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza