Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/782 E. 2018/232 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/782
KARAR NO : 2018/232

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)

DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan faturaya dayalı muavin defter alacağına dayanarak takip başlatıldığını, borçlu şirket tarafından 08/02/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile takipte … İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ve davalı ikametgahı Kartal olduğundan, … … Nöbetçi İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu beyan ettiğini, müvekkil şirketin merkezinin … olduğunu, takip konusu alacak taraflar arasında ki ticari ilişkiden doğan faturalara ve buna ilişkin muavin defter alacağına dayandığını, davalı tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, takipteki şartlarla faize hükmedilmesini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usülüne uygun tebliğ edildiği halde davalının Mahkememize cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
… 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; ” 2.058,71-Euro alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı yasa uyarınca Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı 2.050,00-Euro için yıllık %2,50 faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla döviz cinsinden alacaklar ile faiz vs fer’ilerinin fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden…” tahsilini talep ettiği, davalı tarafın borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 17/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 02/02/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 6.318,92-TL alacaklı olduğunu, incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 02/02/2016 takip tarihi itibariyle davacı yana 17.852,21-TL borçlu olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının, yabancı para cinsinden yapılan ödeme ve tahsilatların, farklı TL kurları uygulanarak kayıtlara alınmasından ve davalının, davacıya yapmış olduğu bazı ödemelerin kendi ticari defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüte düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir mente rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, bununla birlikte 2.050,00-Euro alacağı için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faiz talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça davalı şirket ile aralarında ticari ilişki mevcut olup davacı tarafın davalı şirkete taşıma hizmeti verdiği, taraflar arasında yapılan anlaşma neticesinde taşıma işinin yapıldığı ve navlun bedeli için fatura kesildiği, ancak davalı şirket tarafından verilen hizmet karşılığı alınamadığından … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe girişildiği, davalı tarafın vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesinde; … İcra Dairelerinin yetkisine itiraz edildiği, takibin … … İcra Dairelerinde yapılması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunulmuştur. Dava, karayoluyla CMR hükümlerine tabi taşımadan kaynaklı navlun bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar dava konusu alacağın sebebini teşkil eden taşıma ilişkisi CMR hükümlerine tabi ise de CMR Konvansiyonu’nda navlun alacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından bu yöne ilişkin ihtilaflarda iç hukuk kuralları uygulanmalıdır. Davalı tarafça, taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığına dair bir savunması bulunmadığı, dosya kapsamında yer alan taşıma evrakları, mail yazışmaları ve 23/10/2015 tarihli faturadan taraflar arasında CMR hükümlerine tabi taşıma ilişkisinin bulunduğu sabittir.
Taraflar arasındaki taşıma ilişkisi sabit görüldüğünden bu taşıma ilişkisinden kaynaklı navlun alacağının tahsili hususunda hangi yer mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu yukarıda açıklandığı üzere iç hukuk kuralları uyarınca belirlenecektir. Dava navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup navlun alacağı para borcu olması hasebiyle TBK’nın 89/1 maddesi gereğince alacaklının ifa zamanında mukim bulunduğu yerde ödenmelidir. HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yerinde de dava ve takip yapılabileceği gözetildiğinde davacının merkezinin bulunduğu … İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafının icra takibinin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamın alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 17/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 02/02/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 6.318,92-TL alacaklı olduğu, davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 02/02/2016 takip tarihi itibariyle davacı yana 17.852,21-TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının, yabancı para cinsinden yapılan ödeme ve tahsilatların, farklı TL kurları uygulanarak kayıtlara alınmasından ve davalının, davacıya yapmış olduğu bazı ödemelerin kendi ticari defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, taraflar arasında davalı yan çalışanı iş geliştirme yöneticisi ünvanı ile … tarafından, davacı yan çalışanı ithalat müdürü … ile nakliye taşıma işlemleri hakkında görüşüldüğü ve anlaşma sağlandığını belgeleyen 07/09/2015 tarihli mail yazışmalarının mevcut olduğu, bu yazışmalara istinaden, davacı yan tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş … nolu 23/10/2015 taihli 2.050,00-Euro tutarındaki “Navlun fark ücreti” açıklamalı faturanın sunulu olduğu ve 2015 Ekim ayına ait … nolu VUK uyarınca düzenlenen BS formuna konu mutabakat mektubunu davalı tarafa gönderdiği, davalı yan kaşe ve imzası ile mutabık kalındığı görüldüğü, davalı tarafa fatura ve mutabakat belgesinin HMK’nın 171.maddesi gereğince isticvap mahiyetinde tebliğ olunduğu, isticvap için belirlenen duruşma gününde, duruşmada hazır olarak mutabakat altındaki imzanın inkar edilmediği, dolayısıyla mutabakat altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı yan her ne kadar takipte işlemiş faiz talep etmiş ise de; takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir belgeye rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği, yukarıda anlatılan nedenlerle; davacı tarafın 2.050,00-Euro alacağı bulunduğu anlaşılmış, bu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faiz talep edilebileceği nazara alınarak … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile; takibin 2.050,00 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince ilgili yabancı para için uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına ve koşulları oluştuğundan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
… 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalı tarafın itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 2.050,00 Euro asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince ilgili yabancı para için uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 451.02-TL ilam harcından peşin alınan 79,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 371,24-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 79,78-TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 28,05-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 744,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 3,15-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 740,85-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2018

Katip … Hakim …