Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/775 E. 2018/1122 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/775
KARAR NO : 2018/1122
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının karşı yan … Bankası’ndan konut finansmanı için 20.03.2015 tarihinde 43 ay vadeli olarak % 0,38 karpayı oranı üzerinden 4.000.000,00 (dörtmilyon) ABD Doları tutarında kredi çekmiş bulunduğunu, bu kredinin kullanımı sırasında davalı davacı müvekkilden 78.669,25(yetmişsekiz bin altıyüzaltmışdokuz Euro yirmibeş sent) EURO komisyon tutarı tahsil ettiğini, müvekilinin bu süre dolmadan kredisini tamamen ödediğini, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmesi’nde davacının komisyon veya dosya masrafı adı altında müvekkilinden ayrıca masraf alınacağına dair yer alan hükümlerin genel işlem şartı mahiyetinde olup, genel işlem koşullarının, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olduğunu, “yazılmamış sayılması gereken” hükümlere dayanılarak alınan tüm ücretin iadesi gerektiğini, mahkememiz iş bu hükümlerin tamamını yok hükmünde addetmeyecek ise bu kez da davalı finans kuruluşu tarafından müvekkilinden komisyon tutarı adı altında alınan bedel son derece fahiş ve emsallerinden yüksek olduğunu, zira davalının ilgili tutarı hangi oran üzerinden hesaplama yapılarak aldığını ve iş bu hesaplamanın nasıl yapıldığının belirsiz olduğunu, ayrıca ilgili fahiş meblağın piyasada fiilen kredi kullandırmakta olan benzer ticari şirket ve bankalar tarafından uygulanmadığını, ayrıca erken kapanması sebebiyle banka kapama esnasında daha uzun vadeye göre fahiş komisyon ve masraf kesintisinin yanında henüz vadesi gelmemiş olan taksitlere ilişkin vergileri de haksız olarak alıkoyduğunu ve kapama esnasında iade etmediğini, tüm bu haksız kesintiler yapılacak olan bilirkişi inclemesinde açıkça ortaya çıkacağını, netice itibariyle, davalı tarafından davacıdan komisyon ve/veya dosya masrafı adı altında yapılan tahsilatın gerek taraflar arasındaki Kredisi Sözleşmesi’ne gerekse yürürlükteki mevzuata aykırı olması nedeniyle, söz konusu haksız kesinti bedellerinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00- EURO kadarının iadesi için iş bu davayı açmak gerektiğini, sonuç olarak bu nedenlerle, davalı tarafından komisyon tutarı ve/veya dosya masrafı ve erken ödeme nedeniyle fazla alınan vergi ve benzeri kesintiler adı altında davacıdan tahsil edilmiş olan, 78.669,25(yetmişsekiz bin altıyüz altmış dokuz Euro yirmibeş sent) EURO nun fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-EURO kadarının (fiili ödeme günü döviz karşılığı tutar üzerinden tahsil edilmek üzere) davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki uyuşmazlığa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 4077 ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Hükümlerinin Uygulanamayacağını, uyuşmazlığa 818 sayılı Türk Borçlar Kanununun uygulanması gerektiğini, uyuşmazlık konusu sözleşmesinin aktedildiği 04/10/2011 tarihinde, sözleşmeye istinaden davacı şirkete 25.000.000,00-TL kredi limiti tahsis edildiğini ve bu tarihte mer’i 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri uygunlanmakta olduğunu, eşit taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin Komisyon ve vergi-harç-resim, fon ve sair hükümler başlıklı 24. ve 25. Maddelerinde komisyon/masraflara ilişkin açık hüküm bulunduğu gibi geri ödeme planında alınacak komisyon bedelinin 84.000,00-USD olarak belirtildiğini, bu sebepler ile akdedilen kredi sözleşmesi hukuka uygun olduğu gibi tüm şekil şartlarını da sağladığını, Yargıtayın da geçtiğimiz günlerde verdiği kararları ile bu hususa işaret ettiğini, Komisyon Tahsilinin Mevzuata Uygun olduğunu, Ekspertiz İşlemlerinin Bağımsız Firmalarca Yapıldığını ve müvekkili bankaya fatura edildiğini, ayrıca BSMV, KKDF, KDV ve Diğer Her Türlü Vergi, Resim, Harç Devlete Ödendiğini, uzmanlık gerektiren gayrimenkul değerlendirme, ipotek işlemleri ve sair ilgili işler diğer bankalarda olduğu gibi 3. şahıslarca görülüp müvekkil bankaya fatura edildiğini, yani iş bu masrafların müvekkili bankaca başka kişilere ödendiğini, kredinin kural olarak belirli bir vade üzerinden kullandırıldığını, davacı ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin “Kredinin Geri Ödenmesi, Vadeden Önce Ödeme ve Kredinin Erken Kapatılması” başlıklı 4.10. Hükmüne göre müşterinin tüm borçlarını banka tarafından belirlenecek vade ve miktarlara ve banka kayıtlarına göre geri ödemesi gerektiğini, tarafların tacir ve uyuşmazlık konusunun ticari iş olması hasebiyle 4077 ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun erken kapamaya ilişkin hükümlerinin bu sözleşme kapsamına uygulanamadığını, davacının sözleşmenin içeriğinden haberdar olmadığı kabul edilemez olduğunu, sonuç olarak bu sebepler çerçevesinde; haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davalı banka tarafından komisyon tutarı/ dosya masrafı ve erken ödeme nedeniyle fazla ve haksız alındığı iddia olunan vergi ve benzeri kesintiler adı altında davacıdan tahsil edilmiş olan şimdilik 1.000-EURO’nun iadesi istemine ilişkindir.
Davalı bankadan davaya konu kredi sözleşmesi, hesap ekstresi, ödeme planı, ödeme makbuzları, banka tarafından yapılan tahsilatları gösterir belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi …’ın 03/08/2018 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; “…Tarafından rapor düzenlenen (davalısı: …) … Ticaret … E. sayılı dosyasında (mahkemece davalı banka lehine karar tesis edildiğini, davacının davasının ret edildiğini), temyiz sonucu verilen Yargıtay 11. HD. 2015/285 E., 2015/4731 K. ve 06.04.2015 tarihli kararında; “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle, haksız alındığı iddia olunan erken kapama ücretinin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 15.6 maddesinde ‘kredinin vadesinden önce ödenmesini kabul edip etmemekte ve bu halde uygulanacak faiz oranını ve erken ödeme ücreti miktarını belirlemekte bankanın serbest olduğu’ hükmünü düzenlemiştir. Anılan hükümle kredinin vadesinden önce kapatılması halinde davalı bankanın erken kapatma ücreti talep edebileceği düzenlenmiş ise de, davalı bankanın hangi oranda erken kapatma ücreti aldığı dosya kapsamında ani aşılmam aktadır.Mahkemece di&er bankalardan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde, uyguladıkları ücret oranlan sorulmak suretiyle davalı bankanın uyguladığı erken kapatma ücreti oranının fahiş olup, olmadığı, makul oranın ne olduğu hususlannda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün davacı yararına bozulduğunu, Bilirkişi Raporunun tanzim edilebilmesi için kredi erken kapama durumunda, nispi kapatma komisyonu alan şu bankalardan; … Bank, … Bankası (…), …, … Bankası, … Bankası veya mahkememizce uygun bulunacak bankalardan kredi kapatma tarihi olan 06.06.2016 tarihinde, 43 ay vadeyle kullandınlan USD taksitli ticari kredilerin erken kapatılması halinde aldıkları erken kapama komisyon oranlannın dosyaya celbinin gerektiğini, aynca, davalı banka tarafından; kredi kullandırım tarihi olan 20.03.2015 ve kredi kapatma tarihi olan 06.06.2016 tarihlerini kapsayan TCMB’ye bildirilen “faiz dışındaki ücret-masraf ve komisyon” listesinin, kredi kapatma tarihi olan 06.06.2016 tarihi veya bu tarihe yalan tarihteki 43 ay vadeyle USD olarak kullandırılan kredi kar payı oranının, dosyaya sunulmasının gerektiğini, ayrıca, yerinde inceleme yapma lüzumu görüldüğünden, davalı bankanın … Şubesi nezdinde dava konusu ile ilgili keşfen inceleme yetkisinin verilmesini talep ettiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi …’ın 07/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Dosya kapsamında, inceleme ara kararına göre ve 04.12.2018 tarihinde davalı bankanın … Şb. nezdinde keşfen yapılan incelemelerin ve sunulduğunu; davacı şirket ile davalı bankanın … Şubesi arasında 04.10.2011 tarihli 25.000.000-TL limitli … A.Ş. Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce imzalanmış bulunduğunu, sözleşmeye istinaden davacı şirkete, 4.000.000- USD’nin finansmanı için, davacının istemi üzerine Eur bazında proje kredisi kullandırdığını ve bu bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirkete, arsa alım finansmanı için, 18 av anapara ödemesiz 3.682.880,83 EUR tutarında proje kredisi kullandırıldığını, ödeme planınada, 18 aylık ödemesiz dönemde aylık 8.666,67 EUR faiz ödenmesi kararlaştırıldığını, kredi tutarı olan 4.000.000-USD 24.03.2015 tarihinde satıcı … Ltd. Şti.’nin davalı banka şubesinde açılan hesabına alacak verilerek ödendiğini, kredi kullandınmı için, 5 taksitte ödenmek üzere davacıdan BSMV dahil 78.669,25 EUR komisyon (BSMV hariç komisyon tutan:74.923.09 EUR) tutarı olduğunu ve bunun tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketin kullanmış olduğu kredinin, davacı şirket tarafından 03.08.2016 tarihinde … Şubesi vasıtasıyla davacı şirketin davalı banka şubesi nezdinde bulunan … nolu EUR hesabına gönderilen 5.001.047- EUR havale tutarından karşılanarak kapatıldığını ve bunun tablo şeklinde sunulduğunu, gelen 5.001.047-EUR havale tutarından 3.801.211,52-EUR’luk kısım ile dava konusu … nolu proje kredisi kapatıldığını, kalan para ile dava konusu edilmeyen diğer kredi borçlarının kapatıldığı keşfen inceleme günü banka yetkililerince bildirildiğini, erken kapama nedeniyle davacı şirketten tahsil edilen kar payının (erken ödeme komisyonu/ücreti) tablo şeklinde sunulduğunu, davalı banka kredilerin vadesinden önce kapatılması nedeniyle, davacı şirketten %1.97 oranında, 72.597.54 EUR tutarında kar payı tahsil ettiğini, kredinin kullandırılması ve erken kapatma sırasında davacı şirketten tahsil edilen dosya masrafının söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Kredinin Geri Ödenmesi, Vadeden Önce Ödeme ve Kredinin erken kapatılması” başlıklı 4.10 maddesinin; 4.10.1. maddesinde; “müşteri anapara ile buna kar payı, vergi, harç, resim, fon, masraf ve sair maliyetlerin ödenmesi suretiyle doğacak tüm borçlarını banka tarafından belirlenecek vade ve miktarlarla ve banka kayıtlarına göre ödeyecektir.” denildiğini, 4.10.2 maddesinde; “Kredi ‘kural olarak belirli bir vade ve belirli bir kar payı üzerinden kullanılmış olduğundan’ bankanın yazılı kabulü olmadıkça kısmen veya tamamen erken kapatılamaz. Bu nedenle müşteri krediyi kısmen ve tamamen erken ödeme/kapatma talebinde bulunamaz. Bu hükme rağmen müşteri, bankanın yazılı kabulü olmadan kısmen veya tamamen erken kapatsa dahi, banka geri ödeme planında yer alan kar ve sair feriler dahil olmak belirlenmiş toplam tutardan hiçbir indirim yapmak zorunda değildir… Taraflar tüm bu hususları kabul ile, müşteri ve tüm imza sahipleri konuya ilişkin olarak bankaya karşı sahip oldukları veya olacakları her türlü iddia, talep ve haklarından peşinen feragat ettiklerini dönülmez biçimde kabul beyan ve taahhüt ederler.” denildiğini, 4.10.3. maddesinde; “Müşteri kendince önemli sebeplere binaen krediyi erken ödeme/kapatma talebinde bulunduğu takdirde, bir zorunluluk anlamında olmamak kaydıyla banka erken ödeme/kapatma talebini kabul edebilir. Bankanın kabulü ancak yazılı ve Bankanın konuyla ilgili yetkililerinin imzalarını taşıyan belge ile ispat olunabilir. Bu durumda müşteri erken ödeme/kapama sebebiyle bankanın talep edeceği her türlü ücret, komisyon vesair ferileri derhal ve tamamen Katılım Bankasına ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” denildiğini, Bankalar kanununun 40. maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 97/11921 sayılı kararı ile, faiz oranları serbest bırakılmış bulunduğunu, gerek mevduata verilecek faizler ve kredilerden tahsil edilecek faiz ve ücretlerin, bankalarca serbest olarak belirlenebileceği ve TC. Merkez bankasına bildirilmesi esasının getirildiğini, dosyaya sunulan davalı bankanın “Kredi İşlemlerinde Faiz ve Kar Payı Dışında Sağlanacak Ücret, Komisyon ve Masraflarla Bankacılık Hizmet Komisyonları Bildirim Formu” başlıklı 07.12.2015 bildirim tarihli Formunun tetkikinden “Ticari işlerde erken kapama asgari oranının %2, azami oranının” %6 olarak belirlendiğinin görüldüğünü, bu durumda davalı bankanın, davacı şirketten kredi borçlarının erken kapatılması sırasında, kalan kredi anapara borcu üzerinden %6 oranına kadar erken kapama komisyonu/kar payı tahsil etme hakkının bulunduğunu, dava konusu olayda ise, davalı banka %1.97 oranında erken ödeme kar payı tahsil ettiğini, bankaların temel işlevi, mevduat toplamak ve toplanan kaynağı en iyi fiyatla kredi olarak kullandırdığını, davacı şirketin davalı bankadan dava konusu 5011 nolu proje finansman kredisini kullanmış olup, bu kredinin kapatma tarihinden önce kalan aylık taksit sayılarının tablo şeklinde sunulduğunu, Proje Geri Ödeme Planının tetkikinden kalan taksit vadelerine isabet eden kaı payı tutarının tablo şeklinde sunulduğunu, davalı bankanın erken kapama nedeniyle 353.709.66 EUR kar payından mahrum kaldığını, buna karşılık mahrum kaldığı 353.709.66 EUR’dan 281.112.12 EUR iskonto/indirim yaparak davacı şirketten erken kapama nedeniyle 72.597.54 EUR tahsilat yaptığını, kredinin erken kapatılması halinde, davalı banka gelir kaybına uğrayacağından, makul bir erken kapama komisyonu/kar payı tahsili gerekli bulunduğunu, zira uygulamada genelde, kredi faizlerinin düşmesi üzerine, borçlu firmalar diğer bankalardan temin ettikleri daha ucuz maliyetli kredi tutan ile daha önce kullanmış olduklan daha yüksek maliyetli kredi borçlanm kapatma yoluna gittiklerinin bilindiğini, dava konusu olayda da davacı şirket … Bankası’ndan temin ettiği finansmanla, dava konusu kredi borcunu ve diğer kredi borçlarını kapattığını, dava konusu kredinin 18 ay anapara ödemesiz olarak %4.56 kar payı oranından kullandınlmış olup, davacı şirketin erken kapatma tarihine kadar tahsil etmesi gereken faiz miktarı = (3.682.880.83 EUR x 440 gün x 4.56)/36000 = 205.259,22 EUR olarak hesaplandığını, 205.259,22 EUR-121.333.38 EUR= 83.925,84 EUR davacının eksik ödemiş olduğu kar payı olarak hesaplandığını, davacı yanın, kapatma tarihine kadar davalı bankaya 205.259,22 EUR kar payı ödemesi yapması gerekirken, kapatma tarihine kadar fiilen ödediği kar payı tutarının 121.333.28 EUR’da kaldığını ve 83.925,84 EUR kadar kar payı borcu kaldığını, davalı banka krediyi kapatırken en az 83.925,84 EUR kar payı tahsil etmesi gerektiğini; kar payı alacağı kalmasın diye, oysa ki davalı bankanın 11.328.30 EUR eksiğiyle davacıdan 72.597,54 EUR tahsilat yaptığını, bu durumda davalı bankaca tahsil edilen 72.597.54 EUR’un erken kapama komisyonu olarak nitelendirilmesinin de doğru bulunmadığını, davalı banka tarafından, dava konusu olayda davacı şirketten %1.97 oranında erken ödeme kar payı tahsil ettiğini, mahkememizce bankalardan, erken ödeme komisyonları sorulduğunu, bankalarca 2016 yılına ilişkin olarak bildirilen erken kapama komisyon oranlarının tablo şeklinde sunulduğunu, tablodaki 3 bankanın erken kapamada uyguladığı erken kapama oranının %3.67 olarak hesaplandığını, bankalar tarafından bildirilen ortalama %3.67 oranından davalı bankanın alabileceği erken ödeme komisyon miktarının tablo şeklinde sunulduğunu, görüleceği üzere davalı banka, erken kapama nedeniyle 135.161.73 EUR kar payı tahsil edebileceğini, ancak dava konusu olayda davalı banka tarafından kredinin erken kapatılması sırasında ancak 72.597,54 EUR kar payı tahsilatı yapıldığını, dolayısıyla davacının erken kapama komisyonu olarak talep edebileceği bir miktar tespitinde bulunulamadığını, sözleşmenin “Komisyon” başlıklı 24. Maddesinin; 24.2.2 maddesinde; “Banka, her bir işlem için genel, sürekli veya belirli süreli olarak tespit ve uygulamaya; uygulanan komisyon oranlarım dilediği zaman dilediği oranda olmak üzere ayrıca bildirimde bulunmaksızın artırmaya yetkilidir.” denildiğini, 24.2.3 maddesinde; “Uygulanacak komisyon oranlan ile ilgili olarak ayrıca yazılı bir anlaşma bulunmadıkça, öncelikle bu sözleşme ve eklerinde belirtilen oranlar ile bu oranların artırılması suretiyle tespit edilecek oranlar ve bankaca iç düzenlemeler gereği uyguladığı oranlar geçerli ve bağlayıcı olacaktır.” denildiğini, 24.2.4 maddesinde; komisyonların BSMV, KKDF, vergi resim ve harçların müşteriye ait olduğu müşteri tarafından ödeneceğinin davacı şirket tarafından kabul edildiğini, raporun “Davalı Bankanın TC.Merkez Bankasına Bildirmiş Olduğu Erken Kapama Komisyon oranının ve Davacıdan Talep Edilebilecek Erken Kapama Komisyon Miktarının Tespiti” başlıklı bölümde açıklandığı üzere, faiz dışında alınacak ücret ve komisyonlar bankalarca serbestçe belirlenerek, mevzuat gereğince TCMB’ye bildirimi yapıldığını, dosyaya sunulan davalı bankanın “Kredi İşlemlerinde Faiz ve Kar Payı Dışında Sağlanacak Ücret, Komisyon ve Masraflarla Bankacılık Hizmet Komisyonları Bildirim Formu” başlıklı 07.12.2015 bildirim tarihli Formunun tetkikinden; 16-Bireysel&İşletme Ban. Fon Kullandırım Komisyonunun %3 olduğunun görüldüğünü, raporun “Davacıdan Yapılan Komisyon Tahsilatı” başlıklı bölümde açıklandığı üzere, kredinin kullandırıldığı 24.03.2015 tarihinde, 5 taksitte ödenmek, ilk taksiti 24.04.2015, son taksiti 24.08.2015’de ödenmek üzere %5 BSMV dahil toplam 78.669,25 EUR (BSMV hariç komisyon tutarı: 74.923.09 EUR) kredi komisyonu tahsil edildiğini, davalı bankanın ise BSMV hariç davacıdan 74.923.09 EUR komisyon tahsil ettiğini, 74.923,09 EUR/3.682.880,83 EUR= %2 yaptığını, davalı banka kredi kullandırılması sırasında davacıdan %2 oranında komisyon tahsil etmiş olup, bu oranın TCMB’ye bildirilen %3 oranın altında bulunduğunu, yine dosyada sunulu; … A.Ş.’nin 15.08.2018 tarihli yazısı ekindeki “Kurumsal ve Ticari Bankacılık Masraf ve Komisyon Listesinin” tetkikinden, Nakdi kredi komisyonunun (spot, iştira, vb) komisyon oranının %5, … A.Ş.’nin ‘nin 15.08.2018 tarihli yazısı ekindeki “Tüzel Kişi Müşteri Komisyon ve Masraf Listesinin” tetkikinden, “Takitli ticari kredi (ticari, işyeri, taşıt) kredileri kullandırım komisyonu/dosya masrafı oranının %2 (asgari 250.- TL), olduğunun görüldüğünü, davalı bankanın kredi kulalndırımı sırasında uyguladığı %2 komisyon oranının da diğer bankaların emsal uygulama oranlan dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla davacının davalı bankaca tahsil edilen 78.669.25 EURO komisyon iadesi talebinin yerinde olmadığının değerlendirildiğini, konuyla ilgili iki adet Yargıtay kararının; “… Ayrıca taraflar arasında bağıtlanan 01.04.2011 tarihli sözleşme uyarınca kredi kullanılıp, masraf ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra, bu sözleşmeye 6098 sayılı TBK’nmda düzenlenen genel işlem şartlarının uygulanması olanağı olmadığı göz önüne alınarak, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında da vurgulandığı üzere 01.04.2011 tarihli sözleşme uyarınca emsal banka uygulamaları da araştırılıp, diğer bankalarca hangi oranda ücret tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.” (Yargıtay … Hukuk Dairesi … E … K nolui lamı) ve “…Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandınm dönemsel komisyon tahsilatı vb ad altında kesilen masraf miktan ya da oranlan sorulup karşılaştınlarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktannın uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlannda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. “(Yargıtay … Hukuk Dairesi … E … K nolu ilamı) şeklinde olduğunu, sonuç olarak davacı vekilinin, müvekkili şirketin kullandığı kredinin erken kapatılması nedeniyle, müvekkilden yapılan kesintilerin (komisyon tutarı ve veya/dosya masrafı ve erken ödeme nedeniyle) genel işlem koşuluna aykırı bulunduğunu, ayrıca bunlann emsallerine göre fahiş bulunduğunu iddia ederek, davacıdan tahsil edilmiş olan 78.669.25 EURO’nun fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000- EURO kadannın (fiili ödeme günü döviz karşılığı tutar üzerinden tahsil edilmek üzere) davalıdan tahsilini dava ettiğini, yapılan incelemede, davalı banka tarafından erken kapama nedeniyle davacı şirketten %1.97 oranında 72.597.54 EUR erken kapama kar payı tahsil edildiğini, … Bankası, … Bankası ve … A.Ş.’nin dosyaya bildirdiği erken kapama komisyon oranlan ortalamasının ise %3.67 olduğu, bu oran ortalamasına göre davalı bankanın tahsil edebileceği erken kapama komisyon miktannın ise 135.161,73 EUR olduğunu ve dolayısıyla davacının erken kapama komisyonu olarak talep edebileceği bir miktarın bulunmadığı sonucuna vanldığını, diğer yandan, davalı bankaca dava konusu kredinin erken kapama tarihine kadar davacıdan 205.259,22 EUR kar payı tahsil etmesi gerekirken, kapatma tarihine kadar 83.925,84 EUR eksiğiyle 121.333.28 EUR kar payı tahsil ettiğini, bu durumda davalı bankaca tahsil edilen 72.597.54 EUR’un erken kapama komisyonu olarak nitelendirilmesinin de doğru bulunmadığını, dava konusu kredinin kullandırılmasının ve erken kapatma sırasında davacı şirketten tahsil edilen dosya masrafı söz konusu olmadığını, davalı bankaca, kredi kullandınmı sırasında sözleşme koşulu, diğer banka uygulamaları ve TCMB’ye bildirimi yapılan komisyon oranı dahilinde %5 BSMV dahil toplam 78.669.25 EUR komisyon tahsil edildiğini, dolayısıyla davacının davalı bankaca tahsil edilen 78.669,25 EURO komisyon iadesi talebinin yerinde olmadığının değerlendirildiğini, kredi kullandırımına ilişkin sözleşme akit tarihinin 04.10.2011 olup, TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce imzalanmış bulunduğunu, davacının genel işlem koşuluna aykırılık iddiasının hukuki yönden mahkememizce değerlendirilmesi gerektiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada taraflar arasında 04/10/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği ve gks kapsamında davalı banka tarafından tahsilatların yapıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut olayda ihtilafın davacı taraftan tahsil edilen komisyon tutarı/ dosya masrafı ve erken ödeme nedeniyle vergi ve benzeri tahsilatların kanuna ve sözleşmeye uygun olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde dava konusu 04/10/2011 tarihli kredi sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi uyarınca somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerinin haksız şart oluşturduğu yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 05/06/2018 tarihli 2016/13561 E., 2018/4288 K. sayılı emsal kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/450 esas, 2018/1620 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere) Bu nedenle 818 sayılı BK’nın yürürlükte olduğu dönemde akdedilen kredi sözleşmeleri yönünden, bu kredi sözleşmeleri ve kredi sözleşmelerinin eki olan geri ödeme planlarında komisyon alınmasına dair hüküm bulunup bulunmadığı, var ise miktar ya da oran belirtilip belirtilmediği, miktar ya da oran belirtilmiş ise; anılan hükmün sözleşmenin tarafı olan davacıyı kural olarak bağlayıcı nitelikte olduğu, bununla birlikte 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince yapılması gereken bir ilan ve yayım varsa bunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise, bankaların bu oranlar üzerinden masraf, komisyon vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, şayet gerekli ilan ve yayımlar yapılmamış ise yahut sözleşmede veya geri ödeme planında miktar ve oran belirtilmemiş ise emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı, bankanın kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Bu tespitler neticesinde anılı sözleşmenin “Kredinin Geri Ödenmesi Vadeden Önce Ödeme ve Kredinin Erken Kapatılması ” başlıklı 4.10.1, 4.10.2, 4.10.3 maddelerinin; ”Müşteri ana para ile kar payı, vergi, harç, resim, fon, masraf ve sair maliyetlerin ödenmesi suretiyle doğacak tüm borçlarını banka tarafından belirlenecek vade ve miktarlarla ve banka kayıtlarına göre ödeyecektir. Bankanın yazılı kabulü olmadıkça kredi kısmen veya tamamen erken kapatılamayacaktır. Bu durumda müşteri erken ödeme kapama sebebiyle bankanın talep edeceği her türlü ücret komisyon ve sair ferileri derhal ve tamamen katılım bankasına ödemeyi kabul ve taahhüt eder. ” şeklinde düzenlendiği tespit edilmiştir. Yine sözleşmenin eki niteliğindeki ödeme planında kredi kullandırımı için 5 taksitte ödenmek üzere davacıdan BSMV dahil 78.669,25 EUR komisyon (BSMV hariç komisyon tutan:74.923.09 EUR) tutarının belirtildiği, erken kapama nedeniyle davacı şirketten tahsil edilen kar payının (erken ödeme komisyonu/ücreti) tablo şeklinde sunulduğu, davalı bankanın kredilerin vadesinden önce kapatılması nedeniyle, davacı şirketten %1.97 oranında, 72.597.54 EUR tutarında kar payı tahsil ettiği, kredinin kullandırılması ve erken kapatma sırasında davacı şirketten tahsil edilen dosya masrafının söz konusu olmadığı, … A.Ş.’nin 15.08.2018 tarihli yazısı ekindeki “Kurumsal ve Ticari Bankacılık Masraf ve Komisyon Listesinin” tetkikinden, Nakdi kredi komisyonunun (spot, iştira, vb) komisyon oranının %5, … A.Ş.’nin ‘nin 15.08.2018 tarihli yazısı ekindeki “Tüzel Kişi Müşteri Komisyon ve Masraf Listesinin” tetkikinden, “Takitli ticari kredi (ticari, işyeri, taşıt) kredileri kullandırım komisyonu/dosya masrafı oranının %2 (asgari 250.- TL), olduğunun görüldüğü, davalı bankanın kredi kullandırım sırasında uyguladığı %2 komisyon oranının da diğer bankaların emsal uygulama oranları dahilinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda taraflar arasında sözleşmede ve sözleşmenin eki niteliğinde bulunan Kredi Geri Ödeme Planında belirlenen miktarların emsal bankacılık uygulamalarına uygun olarak tahsil edildiği anlaşılmış olmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınan 54,65-TL peşin harçtan, alınması gereken 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerine bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ödeyen tarafa iadesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine;
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza