Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/700 E. 2019/248 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/700
KARAR NO : 2019/248
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ltd. Şirketi tarafından kesilmiş … Davutpaşa şubesine ait … numaralı keşide yeri İstanbul, tarihi 30.11.2014 olan 35.000 TL bedelli çek ve … numaralı keşide yeri İstanbul, tarihi 28.02.2015 olan 40.000 TL bedelli çekin, müvekkili firma emrine kesildiğini, müvekkili firmanın, bu çekleri davalı firmaya iş karşılığı verdiğini, ancak bu çeklerin karşılığında herhangi bir edim alamadığını, müvekkili firmaya herhangi bir fatura da kesilmediğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumun 77. maddesinde aşağıdaki düzenleme yer aldığını; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” bu nedenlerle, … Ltd. Şirketi tarafından kesilmiş … Davutpaşa şubesine ait … numaralı keşide yeri İstanbul, tarihi 30.11.2014 olan 35.000 TL bedelli çek ile … numaralı keşide yeri İstanbul, tarihi 28.02.2015 olan 40.000 TL bedelli çeklerin karşılığının, çeklerin ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, müvekkili adına dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline olan borcuna karşılık bu çekleri verdiğini, çekin bir ödeme aracı olduğunu, davacının iddialarının doğru olmadığını, zira davacı şirket yetkilisi …’in, Müvekkili …’e borcuna karşılık dava konusu çekleri verdiğini, davacının müvekkilinin sebepsiz zenginleştiği iddiası ve hukuki tavsifi yerinde olmadığını, dava klasik bir menfi tespit davası olup, ödenen paranın istirdadı talebi olduğunu, zira davacının müvekkiline olan borcuna karşılık kambiyo senetlerini vermiş olup, senede karşı yazılı belge ile borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve temelsiz davanın reddini, davacı aleyhine %20 oranında icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; bedelsizlik iddiasına dayalı olarak ödenen çek bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası (davalı taraf farklı olmakla ayniyet arz etmediği tespit edilmiştir) ve … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Muhatap bankaya yazı yazılarak davaya konu çeklerin ödeme ve ibraz bilgileri celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 04/07/2018 tarihli bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Huzurdaki davada ibraz edilip ödendiği tespit edilen 2 adet çek yönünden davacı tarafça bedelsizlik iddiası ileri sürülmüştür. Menfi tespit davalarında, ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Ancak davanın konusu kıymetli evrak olmakla ispat külfetinin davacıya ait olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın bedelsizlik iddiasını yazılı belgeye karşı HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı belgeyle kanıtlamak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu olan çekte davacı lehtar, davalı ise hamildir. Çek ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca, bu karinenin aksinin yani çekin verilip karşılığında mal/hizmet alınmadığı iddiası noktasında ispat yükü davacıdadır. Yargılamaya konu somut olayda ise davacı tarafın ispat yükü altında olmasına rağmen iddiasını ispata elverişli belge ve sair delil ibraz etmediği gibi mahkememizce davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına rağmen usulüne uygun olarak verilen kesin süre içerisinde yemin deliline de dayanılmadığı, bu hali ile ispatlanamayan davanın reddine, davalı yanın istirdat davasında koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davalı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 1.280,82-TL harcın mahsubu ile artan 1.236,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan toplam 50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 8.600-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/03/2019

Katip …

Hakim …