Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/689 E. 2018/1023 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/689
KARAR NO : 2018/1023

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2015
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin, müvekkilinin kooperatif üyesi olmasından dolayı kaynaklandığından bahisle icra dosyası üzerinden yetki itirazında bulunmuş olduğu, icra takibine konu borcun müvekkili ile davalı kooperatifin “… / Antalya” adresindeki şubesi arasında gerçekleşen mal alım satımından kaynaklandığı, bu nedenle de davalı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığından bahisle davalı kooperatifin icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ olunmuş, davalı mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: görev ve yetki itirazında bulunmuş, davalı kooperatif ile davacı arasındaki ilişkinin kooperatif üyeliğinden kaynaklandığını, kooperatif merkezinin İstanbul’da bulunması nedeniyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin bu davaya bakmakta yetkili olduklarını beyan etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında özetle; 90.004,19-TL tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda değişecek adi kanuni faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında 05/04/2016 tarihinde yetkisizliğine karar verilmiş olup, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 01/06/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; İtirazın iptali talepli davanın alacak davası olarak ıslah edildiğini ve dava dilekçesindeki sonuç ve istem kısmındaki talepleri doğrultusunda; davanın kabulü ile 64.753,22-TL alacağın faizi ile davalıdan tahsili ve davacı tarafa ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 02/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davalı kooperatife ait 2009-2010-2011 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 26/08/2014 takip tarihi itibariyle davacı yana 34.881,00-TL borçlu olduğunu, davalı kooperatif ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde 33.593,40-TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından, bu tutarın davacı yanın takip talebinden mahsubu sonrasında davacı yanın 64.753,22-TL- 33.593,40= 31.159,82-TL alacağının kaldığını, bununla birlikte davalı kooperatifin kendi ticari defter kayıtlarına nazaran davacı yana 34.881,00-TL borç bakiyesi bulunduğu görüldüğünden davacı yanın takip talebinin 34.881,00-TL ile sınırlı olması gerektiğini, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görüldüğünü, davacı yanın davalı … temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı yanın kök rapora karşı beyanları da dikkate alınarak yapılan yeniden inceleme ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; kök raporda varılan sonuç ve kanaat aynen muhafaza edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali talebiyle açılıp daha sonra ıslah edilmek suretiyle alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı kooperatifin çiçek satımı ile ilgilenmekte olduğu, davalı kooperatifin üyesi bulunan davacı gibi çiçek yetiştiricilerinden çiçek alınarak mezat usulü satıldığı, davacının da çiçek yetiştiriciliği ve paketlemesiyle uğraşmakta olup, davalı ile alışverişlerinden kaynaklı müstahsil makbuzlarını ile belgelenmiş satışları sonucu ücretlerini alamadığından bahisle eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın ticari defter tutumu yükümlülüğü olmadığından ticari defter incelemesinin yapılmadığı, davalı yan ticari defterlerinde 26.08.2014 takip tarihi itibariyle davacı yana 34.881,00-TL borçlu göründüğü, dosya kapsamına alınan müstahsil makbuzlarının, davalı tarafın incelemeye sunduğu muavin hesap ekstresi ile karşılaştırılmasında; sunulan tüm müstahsil makbuzlarının davalı kooperatif defterlerinde kayıtlı bulunduğu, yine davalı kooperatif ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; davalı tarafça 33.593,40-TL ödeme yapıldığının belirlendiği, bu bağlamda davalı tarafın yapılan ödemenin düşürülmesi sonucunda bakiye 31.159,82-TL alacağının kaldığı; ancak davalı yan ticari defterlerinde davacı yana 34.881,00-TL borç bakiyesi görünse de; davacı yanın talep miktarından yapılan ödemenin düşümü sonrasında belirlenen 31.159,82-TL alacağa hak kazandığının kabulü gerektiği, her ne kadar davacı taraf 08.12.2010 tarihli belgenin borç ikrarına ilişkin bir belge olduğunu iddia etse de; anılan belgenin bir mutabakat metni değil, satış tutarlarını gösteren bir bildirim olduğu, bu anlamda bir borç ikrarı niteliği taşımadığı, belgede yer alan tarihlerdeki satış tutarlarının da davalı kooperatif muavin hesap ekstresi ile uyumlu olup, davacı yanın belirtilen tutarlarda satış yaptığı davalı kooperatif defterlerinde de yer aldığı; ancak davacı yana yapılan ödemeler düşüldükten sonra yukarıda belirtilen tutar kadar alacağı olabileceği anlaşılmış, yukarıda anlatılan gerekçelerle; davacı tarafın 31.159,82-TL alacağının dava tarihi olan 09.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
2-31.159,82-TL alacağın, dava tarihi olan 09/09/2015 tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.128,52-TL ilam harcından 450,00-TL tamamlama harcı, peşin alınan 655,83-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.022,69-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 450,00-TL tamamlama harcı, 655,83-TL peşin harç ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.133,53-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.739,18-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.031,21-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.747,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 906,33-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arta kalan 840,67-TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2018

Katip …

Hakim …