Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/682 E. 2019/1041 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/682 Esas
KARAR NO : 2019/1041

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Beşiktaş … Noterliği’nin 29/01/2016 tarihli… yevmine nosu ile davalı yana fatura ödemesinin yapılması için ihtarname çekildiğini, 11/02/2016 tarihindeki tebliğe ilişkin kesinleşme şerhi ihtarname ekine şerh edildiğini, ve temerrüdün kesinlemiş olduğunu, davalı-borçlu şirketin müvekkili şirkete olan borcunu ödememesi nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlu şirket borcunu ödememekle birlikte borca itiraz ederek icra takibini durdurmuş olduğunu, beyan ederek davalı borçlu tarafın davaya konu icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, borçlu şirket adına kayıtlı araç ve taşınmazlara ihtiyatı tedibr konulmasını, kötü niyetli borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak herhangi bir beyan dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı bakiye alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 41.287,11-TL asıl alacak ve 3.848,18-TL işlemiş faiz ile birlikte takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 45.135,29-TL’ye işleyecek yıllık %10,50 ticari faiz ile tahsili talebi ile takip başlatıldığı, davalının borca ve faize itirazının mevcut olduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Davaya konu ve takibe dayanak 1 adet fatura, ihtarname sureti ile tebliğ şerhinin dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman bilirkişiler …ve …marifetiyle 08/08/2017 tarihinde hazırlanan kök raporda özetle; ”…Davacı tarafın 2015 ve 2016 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığını, kanunlara uygun şekilde tutulduğunu, tüm ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin açılış ve yevmiye defterinin kapanış onaylarının yapılmış olduğunu, davacı tarafın 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. M 229, 230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğunu, davacı tarafça sunulan yasal defter ve diğer vesaikler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, taraflara arasındaki ticari ilişkinin 10/01/2015 tarihinde yapılan nakit ve çek ödemeleri ile başlamış olduğunu, taraflar arasındaki 2015 yılı ticari ilişkiyi tablo şeklinde sunduğunu, davacının 264.883,00-TL’lik faturasına karşılık davalı tarafın 258.500,00-TL’lik ödeme yaptığını, davalının 6.383,00-TL’lik alacağının 2016 yılına devir olduğunun belirlendiğini, davacının iş bu davada takip konusu yaptığı … nolu 59.000,00-TL’lik faturasının da tablodaki hesaplamalarda aynen yer aldığını, davacının 2016 yılına devir olan alacağı ile ilgili davalı tarafın 26/01/2016 tarih 3.383,00-TL’lik ve 21/02/2016 tarih 3.000,00-TL’lik ödemeler yaptığını, yapılan ödemeler sonrasında davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını belirlendiğini, davacı yasal defter kayıtlarına göre davalı tarafın 10/03/2016 takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun olmadığının belirlendiğini, davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK mad 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 10/03/2016 tarihihi itibari ile davacı asıl alacağının bulunmadığını, mahkemenin ara kararı gereğince davalının defterlerine ulaşılamadığını, davacı yasal defterlerinde de davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağın kayıtlı olmadığı dikkate alındığında davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar tazminatının mahkeme takdirinde olduğunu…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler… ve …marifetiyle hazırlanan 06/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…Bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan ek raporda bütün değerlendirmeler tekrardan dikkate alındığında, kök rapordaki değerlendirmelerin ve görüşlerin aynen geçerli olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı tarafından düzenlenen 26/05/2015 tarihli elektrik altyapı işleri malzeme ve işçilik dahil edilerek toplam 59.000-TL bedelli fatura nedeniyle bakiye 41.287,11-TL asıl alacak ve 3.848,18-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.135,29-TL alacak isteminin yerinde olup olmadığı, davalı yanın bu miktara vaki itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde faturadan kaynaklı bakiye alacak istemini içerir ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı tarafça takibin başlatıldığı görülmüş olup davalı yanın davaya cevap vermediği, ticari defterlerini ve sair delillerini ibraz etmediği gibi davacı yanın yalnızca kendi ticari defter ve kayıtlarına dayandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle mali müşavir ve teknik bilirkişi aracılığı ile davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede taraflar arasındaki ticari ilişkinin 10/01/2015 tarihinde nakit ve çek ödemeleri ile başladığı görülmüş olup davacı yanın takibe dayanak 59.000-TL bedelli fatura dahil olmak üzere toplam 264.883-TL’lik alacağına karşılık davalı tarafından yapılan 258.500-TL’lik ödeme ve akabinde 2016 yılına devreden 6.383-TL’lik alacak nedeni ile davalı yanın 26/01/2016 tarihinde 3.383-TL ve 21/02/2016 tarihinde 3.000-TL olmak üzere toplam 6.383-TL ödeme yaparak borcun sona erdiği, davacı defterlerinde davalı tarafın bakiye borcunun görünmediği tespit edilmiştir. Somut olayda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olup yalnızca kendi ticari defterlerine dayanan davacı yanın, ticari defterlerinde davalının herhangi bir borcu tespit edilememiş olup davacı yanın yargılamanın ilerleyen aşamasında ileri sürdüğü beyanları doğrultusunda karşılıksız çıktığı tespit edilen … numaralı çekin davalı tarafa iade edildiği beyan edilmesine rağmen iade edildiğini belgelendirmeye elverişli herhangi bir iade bordrosunun bulunmadığının belirtildiği ve ayrıca 3.000-TL ve 3.383TL’lik ödemelerin hatalı olarak defterlere kaydedildiği iddiasının da ispata muhtaç kalıp mahkememiz ara kararına rağmen anılı hususlarda ispata elverişli herhangi bir delilin ibraz edilemediği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacı yanın alacak iddiasını ispata elverişli yazılı delillerle kanıtlayamadığı ve alacak iddiasının tüm dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40-TL maktu red karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 545,12-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 500,72-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır