Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/674 E. 2020/475 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/674
KARAR NO : 2020/475
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında Çatı Sözleşmesi, İşçilik ve Montaj Altyüklenici Sözleşmesi, Tedarikçi Altyüklenici Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin yüklendiği tüm işleri noksansız yerine getirdiğini, davalının 149.369,42-Euro borcu bulunduğunu, alacağın defalarca davalıdan talep edilmesine rağmen olumsuz sonuç alındığını, ihtarname gönderildiğini ancak buna rağmen ödeme yapılmadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve yasaya aykırı bir şekilde icra takibine itiraz ettiklerini, davalı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunun sözleşme, ticari defter, fatura, makbuzlar, ihtarname ve her türlü belge ile sabit olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafca müvekkili şirket ile arasında sözleşme akdedildiğinin iddia edilmesine rağmen aralarında bağlayıcı bir sözleşme akdedilmediğini, müvekkiline de bu sözleşmelerin tebliğ edilmediğini, iddia edilen sözleşmelerin olması halinde bu sözleşmelerin şirketi yetkili kişilerce imzalanmadığını, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle iddia edildiği gibi cari bir hesabın bulunmasının söz konusu olamayacağını, davacı tarafından yerine getirtilmesi gereken yükümlülüklerin yerine getirilmediğini beyanla davanın reddi ile kötüniyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 13/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tarafların ticari defter tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığını,
Dava konusu işlemlerle ilgili tarafların 16.08.2013 tarihi itibariyle bakiye tutarda mutabık olduğu (58.104,08 Euro) ancak davacı taraf kayıtlarına göre davalı cari hesabına kaydedilmiş görülen 30.12.2013 tarin ve … seri,sıra no.lu olup “… AZERBAYCAN”a düzenlenmiş 91.265,34 Euro tutarındaki faturanın davalı kayıtlarına işlenmemesinden kaynaklandığını,
Mahkememizce Azerbaycan’a yazı yazılarak, davalıyla aynı ismi taşıyan Azerbaycan’daki firmanın davalı şubesi olup olmadığına ilişkin bilgi istenmiş ve yazılan yazının sonucu henüz gelmediğini, dosyadaki belgeler incelendiğinde; gerek davalının gerekse de davacının dava konusu malları gönderdiği Azerbaycan’daki firmanın … Sanayi ve Ticaret AŞ ticaret unvanını taşımaları, ner iki firmanın da Azerbaycan’da bulunan … Çimento Fabrikası ile 18.12.2012 tarihinde “Ardgerme İşleri” sözleşmeleri yapmalarını, davacıdan alınan ürünlerin bu işlere ilişkin olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalının Azerbaycan’daki firmaya gönderdiklerini, dava konusu ürünlerin bedelinden, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalının sorumlu olması gerektiği” hususlarındaki iş bu tespitleri takdirinin mahkememizin takdirinde bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 18/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“Tarafların ticari defter tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığını ve tasdik açısından kendi lehlerine delil kabiliyetinin bulunduğunu,
Mahkememizce Azerbaycan’a yazı yazılarak, davalıyla aynı ismi taşıyan Azerbaycan’daki firmanın davalı şubesi olup olmadığına ilişkin bilgi istenmiş ve yazılan yazının sonucu henüz gelmediğini, dosyadaki belgeler incelendiğinde; gerek davalının gerekse de davacının dava konusu malları gönderdiği Azerbaycan’daki firmanın … Sanayi ve Ticaret AŞ ticaret unvanını taşımaları, ner iki firmanın da Azerbaycan’da bulunan … Fabrikası ile 18.12.2012 tarihinde “Ardgerme İşleri” sözleşmeleri yapmalarını, davacıdan alınan ürünlerin bu işlere ilişkin olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalının Azerbaycan’daki firmaya gönderdiklerini, dava konusu ürünlerin bedelinden, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalının sorumlu olması gerektiğini,
Bilirkişi heyetince rapordaki Değerlendirmeler bölümünün 2. Bölümündeki görüşlerinin mahkemece benimsenmesi durumunda 23.03.2015 tarihli 49.644,40 Euro’luk davacı kayıtlarında bulunmayan tutar dikkate alındığında;
Davacının davalıdan,
149.369,42-49.644,40 = 99.725,02 Euro
Dikkate alınmazsa 149.369,42 Euro alacağı bulunduğu,
Davacının göndermiş olduğu 11.04.2016 tarihli ihtarnameyle cari hesaptan kaynaklanan alacağı talep ettiği, ihtarnamenin 13.04.2016 tarihinde davalıya ulaştığı dikkate alındığında; davalının 13.04.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü , dolayısıyla raporda belirlenen alacağa 13.04.2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiğini,
Mahkemece Azerbaycan’daki firmanın davalının şubesi olmadığını benimsenmesi halinde ise davalının davacıya borcunun olmadığını, davacının Azerbaycan’daki firmadan alacaklı olacağını ” hususlarındaki iş bu tespitleri takdirinin mahkememizin takdirinde bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 10/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasında ihtilaf konusu alacağa ilişkin 18.12.2012 tarihli çatı, işçilik ve montaj altyükleneci ile tedarikçi altyüklenici sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmelerden 18.12.2012 tarihli 132.000 Euro tutarında “işçilik ve montaj yüklenici sözleşmesi”nde davalı şirketin Azerbaycan şubesi imzasının bulunduğunu, şubenin yapmış olduğu işlemlerden merkezin (davalının) sorumluluğunun bulunduğunu, bizzat davalı tarafından akdedilen 18.12.2012 tarihli çatı sözleşmede de 132.000 Euro tutarında “işçilik ve montaj altyüklenici sözleşmesi”ne atıf yapılmadığından, davalının anılan sözleşmelerin tarafı ve sözleşmeden kaynaklanan borçlardan sorumlu olduğunu,
Sözleşme kapsamında yapılan işler dolayısıyla davacının davalı şirketten işbu dava konusu kapsamında 149.369,42-Euro (hesaplarda TL karşılığı 491.320,83-TL) alacağı bulunduğunu” hususunu mütalaa etmiştir.
Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasında … Fabrikası … İşleri ile ilgili 18.12.2012 tarihli Çatı Sözleşmesi, 18.12.2012 tarihli İşçilik ve Montaj Altyüklenici Sözleşmesi ile yine aynı tarihli Tedarikçi Altyüklenici Sözleşmesi akdedildiğini, davacı yüklenicinin, yüklendiği tüm işleri noksansız yerine getirdiğini; ancak davalı yanın taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan 149.369,42-Euro borcunu ödemediğinden bahisle davalı yan aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine vaki itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf ise cevap dilekçesinde; davacı yanın, taraflar arasında sözleşme akdedildiğini iddia etmesine rağmen aralarında bağlayıcı bir sözleşme akdedilmediğini, iddia edilen sözleşmelerin şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle iddia edildiği gibi cari hesaptan kaynaklanan borçlarının bulunmasının söz konusu olamayacağını, davacı tarafından yerine getirtilmesi gereken yükümlülüklerin yerine getirmediğini beyanla davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı … A.Ş. ile davalı …aat A.Ş. arasında … Çimento Fabrikası Projesine ait işler için 18.12.2012 tarihli çatı, işçilik ve montaj altyüklenici ile tedarikçi altyüklenici sözleşmeleri akdedildiği, sözleşmelerin konusu itibariyle Azerbaycan’da bulunan … Fabrikasında yapılacak bir kısım inşaat işlerinin işveren sıfatı ile davalı şirketin şubesi tarafından, malzeme ve montaj işlemlerinin alt yüklenici sıfatı ile yapılmak üzere davacıya taşere edilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu sözleşmelerden işçilik ve montaj altyüklenici ile tedarikçi altyüklenici sözleşmelerinin dayanağı olan yine 18.12.2012 tarihli çatı sözleşmesinin 4. maddesinde; sözleşmenin temel amacı olarak; “…aat A.Ş. ile … A.Ş. arasında söz konusu projeye özel zaman planını, ticari ve finansal koşulları ayrı kapsam ve içerik altında belirleyerek imzalama zaruretinden kaynaklanan ve işbu sözleşmenin tamamlayıcısı ve mütemmim cüzü olarak eklenecek iki ayrı sözleşmeyi temel bir çatı sözleşme altında birleştirmek” olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Aynı maddede yine bu amaçla mal temini için taraflar arasında 298.000,00-Euro tutarında “tedarik altyüklenici” sözleşmesinin ve 132.000,00-Euro tutarında “işçilik ve montaj altyüklenici sözleşmesi”nin yapılacağının kararlaştırılmış olduğu, bu sözleşmelerden 132.000,00-Euro tutarında “işçilik ve montaj altyüklenici sözleşmesi”nin davacı ile davalı şirketin Azerbaycan Cumhuriyeti Şubesi’nin (Azerbaycan Resbuplikası Filiali) arasında yapıldığı, diğer iki sözleşmenin ise; doğrudan davalı ile davacı şirket arasında yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yan her ne kadar, “tedarik altyüklenici sözleşmesi”nden doğan borcunu ifa ettiğini; ancak 18.12.2012 tarihli 132.000,00-Euro tutarında “işçilik ve montaj altyüklenici sözleşmesi”nin ise, bir başka firma tarafından imzalandığını ve bu şirket ile arasında herhangi bir bağ bulunmadığını savunmuş ise de; dosya kapsamı ve sözleşmedeki kaşe ve imzalardan çatı sözleşme ve tedarik sözleşmesinin bizzat davalı yanca, inkar edilen sözleşmenin ise; bizzat davalı yanın Azerbaycan Şubesi tarafından imzalandığı, burada adı geçen şirketin, davalı şirketin Azerbaycan Resbuplikası Filiali (Azerbaycan Cumhuriyeti Şubesi) olduğu, kaldı ki davalı merkez ile davacı taraflar arasında yapılan, taraflarca inkar edilmeyen çatı sözleşmesinde de şubenin imzaladığı 18.12.2012 tarihli 132.000,00-Euro tutarında “işçilik ve montaj altyüklenici sözleşmesi”ne açıkça atıf yapıldığı, yine davalının beyanlarına göre çatı sözleşmesinde atıf yapılan bir diğer sözleşme olan “tedarik altyüklenici sözleşmesi”nden doğan borcun ifa edildiği beyanında bulunulduğu, diğer bir ifadeyle çatı sözleşmenin ve içeriğinin davalının kabulünde olduğu, bu bağlamda gerek dosya kapsamı, gerek taraflar arasında sözleşme hükümleri ve yine TTK’nın merkez ve şubeye ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde; şubenin yaptığı işlemlerden merkezin sorumlu olduğu ve şubenin müstakil bir tüzel kişiliğinin de bulunmadığı, şube kendi başına işlem yapabilirse de, bu işlemden doğan hak ve borçların merkeze ait olduğu anlaşılmış olup, bu nedenle somut olayda; davalı yanın borcunun dayanağı kendisi ve izafeten şubesinin imzalamış olduğu 18.12.2012 tarihli sözleşmeler ve bu sözleşmeler kapsamında yapılan işler olduğundan davalı yanın söz konusu sözleşme ile bağlı olmadığına ilişkin iddialarına itibar edilmemiştir.
Tarafların uyuşmazlığa konu 2012 ve 2013 yılına ait ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ilişkin mali inceleme sonucunda; Tarafların ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutuldukları; bu bağlamda taraflar lehine delil teşkil ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki davaya konu işlemlerle ilgili olarak cari hesap ekstrelerinin incelenmesi sonucunda; tarafların 16.08.2013 tarihi itibariyle bakiye tutarda mutabık oldukları; ancak davalı yan cari hesabına kaydedilmemiş görünen 30.12.2013 tarih ve … seri nolu davalı şirketin … Şubesi adına düzenlenmiş 91.265,34-Euro tutarındaki faturanın davalı yanın kayıtlarına işlenmemesi sebebiyle uyuşmazlık bulunduğu, dosya kapsamına sunulan 31.12.2014 tarihli ve 1.018.688,96-Euro tutarlı mutabakata ilişkin belge içeriği nazara alındığında tarafların bu tutara ilişkin mutabık oldukları; ancak ihtilaf konusu 91.265,34-Euro tutarındaki faturanın bu mutabakat içeriğinde yer almadığı anlaşılmıştır. İhtilaf konusu 91.265,34-Euro tutarındaki fatura ile ilgili de davacı ile davalı şirketin Azerbaycan şubesi ile 31.12.2014 tarihinde mutabık olunduğuna dair ayrıca bir mutabakat mektubu bulunduğu anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle davacı taraf kayıtlarına göre; davacı yanın davalı yandan 149.369,42-Euro alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında ve bu sözleşmeye dayalı işlerin yapıldığı, tedarik teslim ve montaj işlerinin taraflar arasında mutabakat yazılarından ve süresinde itiraz edilmeyen fatura içerikleri ile ticari belge ve defter kayıtlarından tespit edildiği anlaşılmış olup; açıklanan gerekçelerle davacı şirketin, davalı şirketten işbu dava kapsamında 149.369,42-Euro alacaklı olduğu, söz konusu alacağın ödenmesi babında davalı yana … Noterliği’nin 11.04.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin davalı yana 13.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonu olan 21.04.2016 tarihi itibariyle davalı yanın temerrüde düştüğü, bu sebeple davacı yanın temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş 572,92-Euro faize hak kazandığı anlaşılmakla; davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazının iptali ile; takibin 149.369,42-Euro asıl alacak ve 572,92-Euro işlemiş faiz olmak üzere 149.942,34-Euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmasına, TBK’nın 99 maddesi infaz aşamasında nazara alınmasına ve koşulları oluştuğundan davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, buna ilişkin, davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazının iptali ile; takibin 149.369,42-Euro asıl alacak ve 572,92-Euro işlemiş faiz olmak üzere 149.942,34-Euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmasına ve TBK’nın 99. maddesi infaz aşamasında nazara alınmasına,
Alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 34.360,72-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 5.971,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 28.389,53-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 5.143,20-TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 42.200,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 5.971,19-TL ile 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 6.000,39-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …