Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/664 E. 2019/1160 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/664 Esas
KARAR NO : 2019/1160
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.02.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kaza yapması sonucu … plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkili …’ın yaralandığını, davalı … şirketinin … numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğu bulunmakta olup müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, 10.09.1970 doğumlu müvekkilleri …’ın geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığını ve malul olduğunu, bu kaza sonrasında müvekkilinin … Hastanesi ve T.C. Sağlık Bakanlığı … Hastanesinde tedavi görmüş bulunduğunu, ayrıca T.C, Sağlık Bakanlığı … Hastanesi’nden alınmış 30.12.2015 tarih ve … sayılı sağlık raporu bulunmakta olup, vücut Fonksiyon kaybının %18 olarak belirlendiğini, bu sebeple müvekkilinin beden gücü kayıp oranının belirlenerek ilgili tutarın ve bakıcı giderine ilişkin giderlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin eksik bir ödeme aldığını, yine müvekkilinin tedavi süresinde %100(iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını belirterek, 6111 Sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre belirlenecek Bakıcı Giderlerinden Kaynaklanan maddi tazminatın tedavi gideri teminatından karşılanmak üzere hüküm altına alınmasını talep etmekte olduklarını, mevzuat ve emsal içtihattan anlaşılacağı üzere, davalı trafik sigortacısının müvekkili bakımından giderilmemiş özellikle bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmasının mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından; anılan poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğunun tartışmasız olduğunu, ancak zarar miktarının tayin vc tespiti bilirkişi raporu ile belirginlik kazanacağından; niza konusu yaptıkları ilgilinin maluliyet oranı dikkate alınarak, ömür boyu sürekli bakıma muhtaç olmasından mütevellit bakıcı gideri tazminatı ile sosyal güvenlik kurumunca karşılanmasının ve fatura vb. ile ispatı mümkün gözükmeyen dolaylı tedavi giderlerinin tespiti tahtında dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, tüm bedeni zararların poliçe teminatı içerisinde bulunması ayrıca sorumluluğun belirlenmesi KTK 85. Madde ile değerlendirilmesini talep etmekte olduklarını, kazaya karışan araçların sigorta poliçeleri nedeniyle zararın tamamından müteselsil sorumlu olduğunu, doğan zararın tümünden işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüsün müteselsil sorumlu olduğu, geçici ödeme taleplerinin olduğunu, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumunun da gerektirdiği takdirde hakimin istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebileceğini, sayın mahkemece ‘ITK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesini talep ettiklerini, trafik kazasında müvekkilinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’mn 107.maddcsine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile bitlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç için 06/02/2015 kaza tarihini kapsayan bir poliçe bulunmadığını, araç ile ilgili olarak 16/12/2014 tarihli bir yıl geçerli bir poliçe yapıldığını, sonrasında 04/02/2015 tarihli ek belge ile poliçenin “04/02/2015” tarihinden itibaren iptal edildiğini, kazanın poliçe iptal edildikten sonra meydana geldiğini, müvekkili şirket bünyesinde kaza tarihini kapsayan geçerli bir poliçe bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, müvekkili şirket nezdinde düzenlenen kaza tarihini kapsayan poliçe bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle müvekkili şirket adına açılmış bulunan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, hastahane evrakları, hasar işlem dosya örnekleri, emniyet yazı cevabı, SGK yazı cevabı, makine mühendisi … ve hesap uzmanı … ’dan alınan bilirkişi heyet raporu, ATK raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
15/12/2017 tarihli Adli Tıp raporunda; “… oğlu 1970 doğumlu …’ın 07.02.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı sol kalça eklemindeki arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğinden yararlanılmak suretiyle ve meslek grup numarası grup 1 (bir)kabul olunarak, Gr1 XII(6a———-25) A %29 X 1/2 = %14.5 E cetveline göre %16.0(Yüzdeonaltınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin 07.02.2015 tarihinden itibaren 9(Dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi Sezgin Saraçoğlu ile bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “delillerin ve hukuki durumların takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 06/02/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; davalı tarafından zorumlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.422,31 TL, sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %16 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 119.350,32 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 4.806,00 TL olduğu, davacının maddi zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığı, davalının 09/06/2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, davalı tarafından sigortalanan … plakalı aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair bir belgeye rastlanılmadığını, avans faizi talebine ilişkin takdirin sayın mahkemeye ait bulunduğu, sonuç ve kanaati ile tarafımızca tanzim olunan işbu raporu saygı ile arz ederiz.” şeklinde rapor yazmışlardır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 06/02/2015 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet seyir halinde iken dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının yararlandığından bahisle eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibarıyla KTK’nun 97. maddesi gereğince sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesi yürürlükte olup, davacı vekilinin sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 13/12/2017 tarihli ATK raporunda; davacının 06/02/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle meydana gelen sol kalça eklemindeki arızası sebebiyle tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve bu sürede %100 malul sayılması gerektiği, beden çalışma gücü azalma oranının %16 olduğunun mütalaa edildiği görülmüş, raporda kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre maluliyet hesaplamasının yapıldığı anlaşılmıştır. 09/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının yolcu olarak bulunduğu motorsikletin sürücüsü …’in kusursuz olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’in KTK’nun 52. maddesini ihlal etmek suretiyle asli ve %100 kusurlu olduğu tespit edilmekle; maluliyet oranı ve kusur durumu esas alınarak yapılar aktüer hesabında SGK tarafından davacıya yapılan rücuya tabi 5.744,05 TL’lik geçici iş göremezlik ödeneğinin tenzili sonucu, davacının 1.422,31 TL geçici iş göremezlik, 119.350,32 TL sürekli iş göremezlik ve 4.806,00 TL bakıcı gideri zararının tespit edildiği, davalının kişi başı ölüm sakatlık teminatının 268.000 TL olduğu, hesaplanan tazminatın davalı teminat limitlerini aşmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yan, kaza tarihi itibarıyla kazaya karışan aracın sigorta şirketi nezdinde sigortalı olmadığını, 04/02/2015 tarihinde davaya dayanak poliçenin ek belge ile iptal edildiğini ileri sürerek davanın husumet yönünden reddini talep etmiş ise de; 01/03/2017 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince 04/02/2015 tarihli ek belgeyi sunması için tarafına verilen kesin sürede beyanda bulunmayarak savunmasını ispat eder bir delil ileri sürememiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesinde 150,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 125.428,63 TL arttırarak 125.578,63 TL olacak şekilde 24/10/2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş olmakla, temerrüt tarihi bakımından talep nazara alınarak davanın kabulüne, sigortalı aracın niteliği konusunda uyap üzerinden yapılan sorguda hususi olduğu anlaşılmakla; avans faizi talebi yerinde olmadığından alacağa temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
1.422,31 TL geçici iş göremezlik, 119.350,32 TL sürekli iş göremezlik ve 4.806 TL bakıcı giderinden kaynaklanan toplam 125.578,63 TL maddi tazminatın 24/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.578,28 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 29,20 TL’nin ve 428,40 TL ıslah harcının mahsubu ile 8.120,68 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin, 29,20 TL başvurma harcı ve 428,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 486,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 12.796,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 256,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.456,70 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza