Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/644 E. 2018/393 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1147 Esas
KARAR NO : 2018/335

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … sigorta şirketinin … poliçe no ile sigortalanmış mülkiyeti Adil İnşaat ve yapı malzemeleri san tic ltd şti ait olan … plakalı beton mikseri sürücüsü …’nın 24/04/2015 günü saat 19:50 sıralarında … ilçesi merkez mah … cad … Petrol arkasında yaptığı ölümlü ve yaralamalı trafik kazasında müvekkiller … ve … 7 aylık bebekleri … ün beton mikserinin altında kalarak vefat ettiğini, müvekkil … ın ise kemik kırığı olacak şekilde yaralandığını, … te kalıcı sakatlık meydana geldiğini, bu nedenlerle Adil inşaat adına kayıtlı … plakalı araç üzerine 3. Kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, maddi tazminata ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla … için 1.000,00TL, … için 1.000,00TL, … için 1.000,00TL olmak üzere şimdilik toplam 3.000,00TL maddi tazminatın olay tarihi olan 24/04/2015 tarihi itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsilini, yargılama, harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkil şirket … Sigorta tarafından 25.03.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu karayolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerekmediğini, zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesi mümkün olmadığını, müvekkil şirketin ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabildiğini, ancak her halükarda müteveffanın müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep etmekte olduğunu, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, müteveffanın iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiğini, tedavi giderleri anılan yasa hükümleri ve prim aktarımı gereği SGK’nın sorumluluğunda olduğundan trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, trafik sigortası yalnızca kişinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle hesaplanacak maluliyet kaynaklı bedensel zararını kapsamakta olup, bunun haricindeki dolaylı zararlar, tedavi giderleri ve bilimum munzam zararın müvekkil şirketten talep edilmesi usul, yasa ve genel şartlar gereği mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, primlerini almadığı bir zarardan sorumlu tutulamayacağını, dava konusu trafik kazasında sigortalı araca atfı kabil bir kusur bulunmadığından davanın reddini, aksi halde öncelikle celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasını, tarafların kusur oranı ile müteveffanın ve malülün müterafik kusurunun tespitine, malüle ait SGK kaydı, maaş bordrosu vs. celbi ile kaza tarihindeki gelirinin tespitine, müvekkil şirket nezdinde tedavi giderlerine ilişkin teminat kalemi kalmadığından, anılan taleplerin reddine, aktüerya hesabında yukarıda izah edildiği ve yargıtay tarafından kabul edildiği şekilde, yıllık arttırımsız net gelir; yüzde on arttırımlı tutar ve yüzde on iskontolu tutarın ayrı ayrı gösterilerek hesap yaptırılmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ölümlü/ yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı anne ve baba yönünden destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … yönünden maluliyete dayalı maddi tazminat ve tüm davacılar yönünden manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kazaya neden olan davalı şirkete ait ve olay tarihinde davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araca ait poliçenin celp edildiği, hasar dosyasının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
… 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı 17/01/2017 kesinleşme tarihli ceza dava dosyası celp edilmiştir.
Davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyete dair talep yönünden davacı …’e ait tedavi evrakları celp edilmiş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 05/09/2016 tarihli raporu temin edilmiştir. Anılı ATK raporunda davacı …’in E cetveline göre %40.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren altı aya kadar uzayacağı yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden davacıların ve davalı sürücünün ekonomik ve sosyal durumlarının tespiti için emniyet müdürlüklerine yazı yazılmış, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen Aktüer bilirkişi … ve Trafik Kusur bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 06/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı sürücü … nın sevk ve idaresindeki mikser kamyonu ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mevcut süratiyle olay mahalline yaklaştığı, trafik zorunluluğu nedeniyle durduğunda kendisinde durup daha sonra harekete geçtiği sırada harekete alanını yeterince kontrol altında bulundurmadığı, yolun solundan kaplamaya giren ve kucağında torunu ile birlikte karşıya geçmek isteyen davacı yayaay ikaz ve uyarıda bulunmadığı, aracını harekeet geçirdiği sırada aracın ön tarafında bulunan davacı yayaya çarptığı, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, davacı yaya … denetimi ve gözetiminden sorumlu olduğu kucağındaki torunu ile taşıt tarafiğini kontrol etmeden htalı ve tehlikeli biçmide taşıt trafiğine ait kaplamaya kontrolsüz şekilde giriş yaptığı, trafik zorunluluğu nedeniyle duran aracın önünden yakın mesafeden geçtiği, bu hareketiyle ham kendi can güvenliğini hem de denetimi ve gözetiminen sorumlu olduğu torununun can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, olaya müdrik yaşta bulunmayan müteveffa Muhammet … denetimi ve gözetiminden sorumlu olduğu dedesinin kucağında bulunduğundan dolayı olayda atfı kabil kusuru olmadığı, kusur bölümünde belirlendiği üzere davalıların %45 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılacağı, 02/10/2014 doğumlu müteveffa Muhammed … ün vefat tarihinde 0 yıl, 6 ay, 18 günlük olup 1 yaşında kabul edilerek PMF tablosuna göre bakiye ömrünün 61 yıl ve muhtemelen 62 yaşına kadar yaşayacağı, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olduğu, müteveffanın aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi 60-18=42 yıl ve pasif devresinin 2 yıl olduğu, hak sahibi anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süreleri ile sınırlı olarak müteveffanın kendilerine destek olmaya başlayacağı olay tarihinden 17 yıl sonra ve 1 yıllık askerlik hizmet süresi dışında desteğinden yoksun kaldıkları sürelerin;
D. Tarihi Vefat T. Yaşı destek süreleri
Baba Gökhan 12/12/1989 26+17=43(bakiye ömrü 27 yıl) 27-1=26yıl
Anne Özlem 30/09/1987 28+17=45(bakiye ömrü 26 yıl) 26-1=25yıl
Müteveffanın 18 yaşından itibaren sonra ailesine destek olacağı … 17. Hukuk dairesinin … esas sayılı kararına göre müteveffanın muhtemelen 23 yaşına kadar evleneceği 25 yaşına geldiğined 1 çocuk ve 30 yaşına geldiğinde 2 ve daha fazla çocuk sahibi olacağı, evlendikten sonra anne ve babasını ayıracağı destek payında düşüş olacağı kabul edilerek müteveffanın geliri hak sahipleri arasında paylaştırılacağı, eşlerin destek payları eşit kabul edilerek çocukların bakım ihtiyacının anne ve babanın bakım ihtiyacından fazla olması nedeniyle anne ve babaya çocukların yarısı kaar destek payı verileceği, müteveffanın bilinmeyen dönem kazançları Yargıtay ın bu konudaki son içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10iskontolama esasına görehesaplama yapılacağı,
Rapor tarihi itibariyle bilnen en son aylık net yasal asgari ücretin yıllık tutarı
1.404,06×12 ay = 16.848,72TL olduğu,
Anne bakımından 25 yıllık işleyecek iskontolu aktif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı= 421.218,00TL
Baba bakımından 26 yıllık işleyecek iskontolu aktif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı= 438.066,72TL
20/04/2015-20/04/2017 tarihleri arası 2 yılık bilinen dönemdeki ailenin net kazançları toplamı = 28.977,84TL
01/01/2017 tarihinden itibaren aylık yasal asgari ücret brüt 1.777,50TL ve net 1.404,06TL olacağı, buna göre ailenin bilinmeyen dönem başındaki net yıllık kazancının 1.404,06×12= 16.848,72TL olup buna göre bilinen bir yıllık kazancının her yıl için %10 artış ve %10 iskontoya tabi tutulduğu takdirde 15 yıllık işleyecek iskontolu devre net kazaçları tutarı;
16.848,72×1,10×1,10(%10 artış) x 0,90909091(%10 iskonto)x15yıl= 252.730,80TL
Ailenin 17 yıllık net kazançları tutarı toplamı ise
28.977,84 + 252.730,80= 281.708,64TL
Her bir hak sahibi payına düşen bakım ve yetiştirme gideri
281,708,64x%5 x 1/2= 7.042,72TL
Babanın %45 kusura isabet eden zararı 40.587,32x%45= 18.264,29TL
Annenin %45 kusura isabet eden zararı39.291,26x%45= 17.681,07TL
21/06/1952 doğumlu kazalı, olay tarihinde 62 yıl 9 ay 29 günlük olup 63 yaşında kabul edilerek PMF 1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 13yıl ve muhtemelen 76 yaşına kadar yaşayacağı,
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 5.342,48TL
Kazalının %40,2 malul olduğu bilinen pasif dönemdeki kazaç toplamı 24 ay = 20.913,28TL
Davalı Adil İnşaat ve Yapı malzemeleri san tic lmtd şirketine ait davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketine ZMSS trafik poliçesi bulunan … plakalı mikser harç kamyon sürücüsü davalı … nın olayda %45 oranında kusurlu olduğu,
Davacı mağdur yaya … in olayda %55 oranında kusurlu olduğu,
Muhammed …’ün vefatı nedeniyle;
Davacı baba …’ün destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 18.264,29TL
Davacı anne …’ün destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 17.681,07TL olduğu,
…’in maluliyeti nedeniyle;
Geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %40,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 36.531,32TL olduğu,
Davacıların maddi zararları zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitler içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin 23/11/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup sigorta şirketleri dışındaki davalılar bakımından temerrüt tarihinin 20/04/2015 olay tarihi olacağı, sigortalı aracın şirket adına kayıtlı olması ve kullanım amacının ruhsat kaydında ticari gözükmesi nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemede olacağı…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili talep artırım dilekçesiyle maddi tazminatlar yönünden dava değerini toplam 72.476,68-TL’ye yükselterek bu tutarın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde hüküm altına alındığı üzere; haksız bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince ; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Destekten yoksun kalma tazminatı ise, 6098 Sayılı TBK’nın 53. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekmektedir. Esasında destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, düzenli bir yardımı ifade etmektedir. Mevcut olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak kimse destek olarak kabul edilmektedir. Huzurdaki davada trafik kazası neticesinde vefat eden 2014 doğumlu (olay tarihinde yedi aylık olan) … …’ün davacı … ve …’ün müşterek çocukları olduğu, ölenin, ölüm meydana gelmeseydi, annesi ve babasına destek olacağı açık olduğundan davacı anne ve babanın desteğini yitirdiği ve zarara uğradıkları kabul edilmiştir. Dosyada mübrez olup ayrıntılı ve gerekçeli tanzim edilmekle Mahkememizce itibar edilen kusur/aktüer bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda belirtildiği şekilde davacı annenin gerçek maddi zararının 17.681,07TL, davacı babanın gerçek maddi zararının 18.264,29TL olarak hesaplandığı, gerek ceza dava dosyasında ATK marifeti ile temin edilen kusur raporu gerekse mahkememizce temin edilen kusur raporları kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS kapsamında sigortalanan ve davalı şirkete ait aracı sevk ve idare eden davalı sürücü …’nın ölümlü trafik kazasının meydana gelmesinde tali derecede, davacı/ dede …’in asli derecede kusurlu bulunduğu, anılı yasal düzenlemeler uyarınca davalı araç malikinin, davalı araç sürücüsünün ve davalı sigorta şirketinin, (290.000TL poliçe teminat limiti) davalı araç sürücüsünün tali kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde desteklerini kaybeden davacıların maddi zararlarını tazmin ile yükümlü oldukları anlaşılmıştır.
Davacı … yönünden maluliyete dayalı maddi tazminat istemi yönünden yapılan tetkik sonucunda; davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan davalı şirkete ait aracın davalı sürücü idaresinde iken meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının E cetveline göre %40.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren altı aya kadar uzayacağı hususları ATK raporu ile sabit olduğu anlaşılmıştır. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı … davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde %55 oranında asli kusurlu olduğu, neticeten davacı için maluliyete dayalı maddi tazminatın 36.531,32 TL olarak hesaplandığı, anılı yasal düzenlemeler uyarınca davalı araç malikinin, davalı araç sürücüsünün ve davalı sigorta şirketinin, (290.000TL poliçe teminat limiti) davalı araç sürücüsünün tali kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde davacının iş göremezlikten kaynaklı maddi zararını tazmin ile yükümlü oldukları anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeni ile bu davalı yönünden temerrütün dava tarihi itibari ile oluştuğu saptanmıştır. Ayrıca kazaya neden olan sigortalı aracın davalı şirkete (tacir) ait olup ticari nitelikte olması nedeni ile davacıların ticari avans faizi isteminde haklı oldukları, değer arttırım dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden de HMK’nın 26. maddesi uyarınca temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiği kanaatine varılmakla; haksız fiille zarar veren davalı sürücü ve araç maliki /işleten davalı aleyhine kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi aleyhine ise dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacılar aynı zamanda davalı sürücü ve araç maliki şirket aleyhine manevi tazminat isteminde bulunmuşlar ve talep ettikleri manevi tazminatın nedeni olarak TBK 56/2 maddesinde ifadesini bulan ölüm nedeniyle uğradıkları manevi zarara dayanmışlardır. Davacılar Gökhan ve …’ün oğullarının vefatı nedeniyle manevi olarak zarara uğradıkları tartışmasızdır. Ölüm halinde yaşanılan olayın ağırlığı ve verdiği sıkıntının bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, davacı/ dede …’in kazanın meydana gelmesindeki (asli kusur) kusur durumu, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak ölüm nedeniyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren davacı anne ve baba yönünden ayrı ayrı 20.000’er TL , davacı … yönünden 5.000-TL olmak üzere kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat talepleri yönünden KABULÜ ile,
A-18.264,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … Şirketi ve … dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … e verilmesine,
B-17.681,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … Şirketi ve … dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … e verilmesine,
C-36.531,32 TL maddi tazminatın davalılar … Şirketi ve … dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecke ticari avans faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı …’e verilmesine,
2-Davanın manevi tazminat talepleri yönünden KISMEN KABULÜ ile,
A-Davacı … yararına takdiren 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … Şirketi ve … dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
B-Davacı … yararına takdiren 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … Şirketi ve … dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
C-Davacı … yararına takdiren 5.000 TL manevi tazminatın davalılar … Şirketi ve …’dan olay tarihi olan 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
Maddi Tazminat Yönünden ;
3-Alınması gereken 4.950,88-TL harçtan, peşin ve ıslah harçları ile alınan toplam 1.709,58TL harcın mahsubu ile bakiye 3.241,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacılar vekili yararına taktir olunan 8.322,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden ;
5-Alınması gereken 3.073,95 TL harcın davalılar davalılar … Şirketi ve …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacılar yararına taktir olunan 5.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Şirketi ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
7-Ret miktarına göre davalılar vekili yararına taktir olunan 5.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … Şirketi ve …’ya verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf olunan 1.310,70 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranlarına göre 692,10 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı … Şti tarafından sarf olunan 55,00 TL yargılama masrafının 25,95TL’lik kısmının davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
10- Taraflarca yatırılan avansın bakiye kalan kısmının gerekçeli kararın kesinleşmesinden sonra resen yatırana iadesine,
Dair; davacı, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2018

Katip …e-imza Hakim …e-imza