Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/630 E. 2019/927 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/630 Esas
KARAR NO : 2019/927
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2016
KARAR TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın, şirketleri … İşletmeleri … Şti.’nin kurucu ortağı olduğunu, 17.11.2009 tarihinde kendisine ait olan hisseleri eşi …’a devrettiğini, …’ın da şirket hissesini 26.12.2012 tarihinde annesi …’a devrettiğini, ancak bu devirlerin kağıt üzerinde olduğunu, …’ın şirketlerinin fiili ortağı olarak kaldığını ve tüm kararlarına katıldığını, fiili olarak şirket yönetiminde bulunduğunu, …’in, şirketlerinde muhasebeci olarak çalışmakta iken 30.09.2014 tarihinde iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek fesih edildiğini, davacılardan …’in şirket müdürü olarak çoğunlukla davacı şirketin … şubesinde bulunduğundan şirketin acil ihtiyaçları karşılanmak üzere şirket kasasında imzalı ve boş olarak çek bulundurduğunu, şirket kasası anahtarının …’de olduğunu, bu çeklerin … Ş. …’ın emanetinde olduğunu, ancak şirket amaçları için ortakların kararı ile kullanılabildiğini, bu durumun …’in İstanbul olduğu zamanlar için planlandığını, davacılardan …’in davacı şirketi temsil yetkisinin 08.07.2014 tarihinde sona erdiğini, … ‘ın, davacı …’e ve dolayısıyla şirkete yüklü miktarda borç1anması sebebiyle aralarında ihtilaf çıktığını ve bu sebeple şirket temsil yetkisinin yenilenmediğini, … Ş. …’ın, … şirketinin fiili ortağı olması sebebiyle emanetinde bulunan davacı şirkete ait çeki … Bankası … Şubesi … numaralı … Pazarlama … Şti. emrine yazarak 450.000,00 TL bedel ile doldurulmuş ve 17.09.2014 keşide tarihi yazılarak tahsile verildiğini, bu çekin … şirketi ve onun temsilcisi … … … cirosu ile davalı … …’ ya verildiğini, bu çekin … … tarafından 19.09.2014 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, davacı şirket …’nın … Pazarlama firmasıyla herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını ve yine anılı çekin davalı tarafından … ATM … D. îş sayılı dosyası ile 25.09.2014 tarihinde ihtiyati hacze konu edildiğini, buna müteakip davacı müvekkilinin, … Ş…. ile iletişime geçtiğini ve ortaklığın durumu ile ilgili kendisi lehine yeni koşullar dayattığını, aksi halde hacze gelineceğini kendisine söylediğini, ancak ileri sürdüğü koşulların altına imza atmamış davacı …’nin de cirosu olan boş çeklerin kendisine verilmesi halinde hacizden feragat edileceğini söylediğini, haciz tehdidi altında olan …’ in mecburen birisi 35.000,00 TL bedelli, ikisi boş olmak üzere 3 adet çeki … Ş. …’a verilmek üzere şirket çalışanı …’e imza karşılığında verdiğini, eş zaman olarak davalı … …’nın da ihtiyati hacizden feragat ettiğini, müvekkilinin 02.07.2015 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek … Bankası … Şubesi … numaralı … Şti. emrine yazılmış 450.000,00 TL’ lik çek ve diğer hususlarda … Ş. …, … … ve diğerleri hakkında resmi evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunduğunu, ardından dava konusu çekin, … İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile 22.07.2015 tarihinde takibe koyduğunu beyan ederek; davalıya, …, İcra Müd. … E. sayılı takip dosyası ile 516.673,29 TL borçlarının olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalıların haksız ve hukuka aykırı takip dolayısı ile %20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, borçlarının olmadığı tespiti ile ihtiyati haciz ile yapılan 91.500,00 TL ödemenin avans faizi ile birlikle davalıdan istirdadı ile davacı …’e verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan işbu davanın kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı bir dava olduğunu, davacının dilekçesinde müvekkilinin taraf olmadığı bir çok olayın sıralandığını, iş bu olayların tarafının … ‘in ortağı olan … Ş. … ile ilgili olduğunu, tarafı olmadıkları bu olaylardan dolayı savunma yapmalarının beklenemeyeceğini, borcun … – ATM … D. iş sayılı dosyasına konu olan çek dolayısıyla olduğunu, işbu çekte … Turistik Tes. İşletmelerinin keşideci olduğu çekin … Pazarlama şirketine, … Y. … oradan da müvekkili … …’ya geçtiğini, işbu çekin ihtiyatı haciz aşamasında iken tarafların araya girmesi ile borçlulara zaman tanınması adına değiştirildiğini ve …. İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile takibe konulan 10/01/2015 tarihli 480.000,00 TL bedelli çek alacağına karşılık müvekkiline gönderildiğini, davacının dava dilekçesinde takibe konu çekleri bizzat kendisinin imzalayarak … …’ya verilmek üzere …’a gönderdiğini kabul ettiğini, gönderme sebebi olarak da haciz baskısı olduğunu iddia ettiğini, bu iddianın samimiyetsizliğinin ispatının ikinci çekin karşılıksız çıkarak yazıldıktan uzun bir süre sonra işbu davaların açılmasının olduğunu, çeklerin iradesi dışında kullanılmışsa bile basiretli bir tacir olarak davranma sorumluluğunun kendisinde olduğunu, bahsi geçen diğer taraflar arasındaki problemin ne olduğunu bilmediklerini, bu beyanların davacının kandırılmadığının, kendi iradesi ile hareket ettiğinin açık ispatı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu, davacının ilk çeke yönelik bu kadar ciddi itirazları varken ikinci bir çeki vermiş olmasını haciz baskısı ile açıklayamayacağını, müvekkiline verilen çekle ilgili olarak 2014 Eylül’ünden takibin açıldığı 22.07.2015 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, bu kadar ciddi iddiaların olduğu bir durumda bir mağdurun 10 ay hiçbir işlem yapmadan beklemesinin hayatın olağan akışına ters olduğunu, davacının dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere kendisi imzalamış olmasına rağmen takipte imzaya itiraz ettiğini, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında üç bilirkişi incelemesinde de imzaların kendisine ait çıktığını, davacının dava dilekçesinde anlattığı tüm olayların taraflarının …, … Pazarlama, … … … olmasına rağmen sadece taraflarına menfi tespit davası açıldığını, iddialarının tarafı kendilerinin olmadığını, davacının borcu ödediğine dair bir iddiasının bulunmadığını, açık çek vermek suretiyle çeklerinin tedavülünden kendisinin bizzat sorumlu olduğunu, davacılardan birisi olan … İşletmeleri ile ilgili olarak bu davalar sürecinde öğrendikleri üzerine; …’in kendisini sahte imza ile yetkili müdür yaptığı, bu yolda ticaret mahkemesinin verilmiş bir kararı olduğu yine şirketteki hukuksuzluklar ile ilgili olarak … hakkında Bakırköy Ceza Mahkemelerinde dava açıldığı hususlarını diğer tarafların ve vekillerinden öğrendiğini, bu şartlarda iş bu davada …’ in şirket adına dava açmasının usulsüz olduğunu beyan ederek davacının kötü niyetli davasının reddi ile tüm yargılama giderlerinin, avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilerek kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce sahtecilik iddiası nedeniyle dosyamız neticesini etkileme ihtimali nazara alınarak neticesi bekletici mesele yapılan; davacı tarafça dosya örnekleri sunulan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı ve … Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin … esas, … karar sayılı dosyalarının yapılan tetkikinde; …’in, … … …, …, … aleyhine Resmi Belgede Sahtecilik, Kamu Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılığa teşebbüs etmek suçlarından hakkında suç duyurusunda bulunması neticesinde yapılan yargılama sonucunda sanıkların beraatlerine karar verildiği ve …’in istinaf başvurusu neticesinde … Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin … esas, … karar sayılı 17/04/2019 tarihli ilamıyla istinaf başvurusunun reddine dair kesin karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce; tarafların ticari defter ve belgeleri ile dava dışı … Pazarlama…. Ltd. Şti’nin davacının ve gerektiğinde var ise davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda Mali bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 31/07/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle; ”Davacı … şirketi tarafından dosyaya sunulan 2009,2010,2011 yılı ticari defterleri incelenmiş, dosya ekince iade edilmiştir. Davacı … şirketinin defterlerinde : davaya konu 480.000 TL’1ik çekin, 450.000 TL’lik çekin yerine verildiği iddiası kapsamında 450.000 TL’lik çekten davacı şirketin … firmasına borçlu olup olmadığının incelenmesinin tespitinin beklendiği durumda davacı şirketin kayıtlarında … firmasına bir borç karşılığı çekin verildiğine dair veyahut başkaca bir borç alacak ilişkisi olduğuna dair kayıt mevcut olmadığı belirlenmiş olup, dava dışı şirket tarafından da aksine defter belge ibraz edilmemiş olup, bu nedenle … firmasına davacı şirketin borçlu olmadığı mevcut defter ve kayıtlara göre değerlendirilmiş olup, yerine verildiği bildirilen davaya konu 480,000TL’lik çekte davacı şahıs davalı şahsa borçlu olmadığını iddia etmekte bu iddiasını da 450.000 TL’lik çekle bağlantılı olarak ileri sürülmektedir. 1. durumda davacının … şirketine borçlu olmadığının kabulü neticesinde 3.şahıs olan ve l.çek ve 2.çekte de son hamil olan davalının, borçlunun zararına bile bile çeki iktisap edip etmediğinin değerlendirilmesi ve iddia edilen borç alacak hususunda takdirin sayın mahkemeye ait olacağı” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuştur.
Dava; … İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile takibe konulan 10/01/2015 tarihli 480.000,00 TL bedelli çeke ilişkin borçlu olunmadığının tespiti ve ihtiyati haciz ile yapılan. 91.500,00 TL ödemenin avans faizi ile birlikle davalıdan istirdadı istemine ilişkindir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; … Bankası … Şubesi … numaralı … Şti. emrine yazılmış, 450.000,00 TL’ lik çek yerine, aynı bankanın aynı şübesi ‘ne ait keşidecisi … San. Tic. Ldt.Şti, lehtarı … ve hamili … … olan,10.01.2015 keşide tarihli 480.000 TL bedelli çekin verildiği hususları her iki tarafında kabulünde olup anılı hususta herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki ihtilaf ” dava dışı … Ş. …’ın, … şirketinin fiili ortağı olması sebebiyle emanetinde bulunan davacı şirkete ait çeki … Bankası … Şubesi … numaralı … Pazarlama … Şti. emrine yazarak 450.000,00 TL bedel ile doldurulduğu ve 17.09.2014 keşide tarihi yazılarak tahsile verildiği, bu çekin … şirketi ve onun temsilcisi … … … cirosu ile davalı … …’ ya verildiği ve … … tarafından 19.09.2014 tarihinde bankaya ibraz edildiği, davacı şirket …’nın … Pazarlama firmasıyla herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığı ve yine anılı çekin davalı tarafından … ATM… D. îş sayılı dosyası ile 25.09.2014 tarihinde ihtiyati hacze konu edildiğini, bilahare haciz tehdidi altında olan …’ in mecburen birisi 35.000,00 TL bedelli, ikisi boş olmak üzere 3 adet çeki … Ş. …’a verilmek üzere şirket çalışanı …’e imza karşılığında verdiği, eş zaman olarak davalı … …’nın da ihtiyati hacizden feragat ettiği,ardından dava konusu çekin, …. İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile 22.07.2015 tarihinde takibe konulması nedeniyle; davalıya, …. İcra Müd. … E. sayılı takip dosyası ile 516.673,29 TL borçlarının olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalıların haksız ve hukuka aykırı takip dolayısı ile %20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, borçlarının olmadığı tespiti ile ihtiyati haciz ile yapılan 91.500,00 TL ödemenin avans faizi ile birlikle davalıdan istirdadı ile davacı …’e verilmesi” şeklindeki davacı taraf iddiasının yerinde olup olmadığı ve anılı hususların ve borçsuzluk iddiasının davalıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce incelenen … Bankası … Şubesi … numaralı … Pazar1ama ..Şti. emrine yazılmış imzası dışında sahte olarak oluşturulmak suretiyle tedavüle sürüldüğü iddia olunan 450.000,00 TL’ lik çek yerine boş olarak verildiği ve sonradan doldurularak takibe konu edildiği iddia edilen dava konusu çekin yapılan tetkikinde; … Bankası … Şubesi ‘ne ait keşidecisi … … İşletmeleri İnşaat San. Tic. Ldt.Şti, lehtarı … ve lehtardan ciro almak suretiyle hamili … … olan,10.01.2015 keşide tarihli, 480.000 TL bedelli çekten ibaret olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişkiye dayalı temel ilişki bulunmadığı her iki tarafında kabulünde olmakla; ayrıca herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak butlan niteliğindeki imza inkarına dayanılmadığından, 450.000 TL bedelli çekin boş olarak imzalanarak dava dışı … Ş….’a emaneten verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulmak suretiyle tedavüle sürüldüğü ve bu çekin takibe konu edildiği dosyada haciz baskısı altında dava konusu 480.000 TL bedelli çekin boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususlarının ancak yazılı delille veya emniyeti suistimal ve sahtecilik- dolandırıcılık suçları kapsamında maddi olayın sübutuna yönelik Ceza Mahkemesi mahkumiyet kararıyla kanıtlanmasının gerektiği, ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nun 687/1-e bendinin atfı gereğince çekler yönünden uygulanması gereken aynı yasanın “Def’iler” başlıklı 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.
” düzenlemesi karşısında davalı yanın ağır kusur ve kötü niyeti kanıtlanmaksızın anılı hususların davalı tarafa defii zımmında ileri sürülemeyeceği, bu anlamda davacı yazılı delil sunamadığı gibi, ceza soruşturmasının beraat kararı ile sonuçladığı ve kararın kesinleştiği, davalı yanın ağır kusur ve kötü niyetinin kanıtlanamadığı, davacı vekilince; ceza dosyasının hukuki ihtilaf gerekçesiyle beraatle sonuçlandığı; … nolu 450.000TL bedelli çeke ilişkin olarak bu çek … şirketi adına lehtar olarak düzenlenmiş çeki tasfiye halinde olmasına ve tasfiye memuru … olmasına rağmen şirket sahibi … … Bayar, temsilci olarak imzaladığı, ayrıca kendisinin de şahsi cirosunun bulunduğu, ceza dosyasında hamil olan davalı … …’nın “… şirketinden alacağının olmadığını, … … …’dan alacaklı olduğunu 450.000TL bedelli çekin 2014 yılında … bey tarafından kendisine verildiğini” beyan ettiği, … … …’ın ise “çekin 2011-2012 yılında …’e verdiğini” ifade ettiği, burada ifadeler çelişkili olduğu hususları ileri sürülmüş ise de; 450.000 TL bedelli çekin çekte lehtar olarak yer alan şirketin temsilcisi olarak tasfiye memuru yerine … … … tarafından imzaladığı ihtilafsız olup lehtar imzası geçersiz olduğu ve kanunen emre muharrer senet mahiyetindeki dava konusu 480.000 TL bedelli çekin temelini teşkili ettiği yanlar arasında ihtilafsız olan 450.000 TL bedelli çekte davalı hamil … …’nın yetkili hamil olduğu tartışılabilir ise de; 480.000TL bedelli çekin 450.000TL bedelli çeke istinaden verildiği ihtilafsız olduğundan, davacı tarafça bu suretle borcun benimsendiği ve kabul edildiği, bu anlamda her iki çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve sahtecilik iddiaları kanıtlanamadığından davacı yanın haciz baskısı iddiasının da dinlenemeyeceği, bir an için haciz baskısı iddiasının dinlenebileceği kabul edilse dahi henüz takip aşamasına dahi geçilmeden ihtiyati haciz aşamasında ihtiyati hacze konu edilen bir çeke karşılık başka bir çek verilmesi, makul süre içinde herhangi bir ihtirazi kaydın düşülmemesi veya itirazın yapılmaması, anılı çeke yönelik menfi tespit davası ve benzeri davalara ilişkin yasal hakların kullanılmaması, dava konusu çekin takibe konu edildiği ana kadar sessiz kalınması hususları birlikte değerlendirildiğinde anılı iddianın da yerinde olmadığı, borcun davacı tarafın kabulünde olduğu ve bu kapsamda dava konusu 480.000 TL bedelli çekin verildiği sübuta ermekle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın reddine, davacı yanın kötüniyeti kanıtlanamadığından ve mahkememizce verilen tedbir kararı infaz edilmediğinden şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacılar tarafından yatırılan 8.823,49 TL peşin harçtan 44,40TL ‘ nin mahsubu ile arda kalan 8,779,09TL’lik kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 34.616,93 TL ücret-i vekaletin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …