Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/571 E. 2019/452 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/526
KARAR NO : 2019/376
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, alüminyum giydirme malzemeleri olarak genel isim verebileceğimiz malzemeleri, yükümlülüğüne uygun olarak eksiksiz davalı şirkete teslim ettiğini, ürünlere ilişkin olarak faturalar düzenlenmiş ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı firma borç yükümlülüğünü kısmen yerine getirdiğini, ancak 49.889,47 USD cari hesap borcunu ödemediğini, müvekkil şirket çabalarının karşılıksız kalması üzerine, 12.02.2016 tarihli başvuru ile … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası aracılığıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket yaptığı itiraz ile takibin durmasına neden olduğunu, itiraz dilekçesinde herhangi bir gerekçe sunulmadığını, kaldı ki davalı tarafın itirazını herhangi bir gerekçeye dayandırma imaknı olmadığını, müvekkilin talebini geri çevirmesinin yani borcunu ödemekten kaçınmasının nedeni davalının kötü niyetli tutumu olduğunu, açıklanan ve yargılama sonucu ortaya çıkacak nedenlerle, öncelikle ihtiyari tedbir talebimizin kabulüyle; … nolu hesaba, varsa diğer hesaplarına, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına, şirket üzerine kayıtlı araç ve taşınmazlara tedbir konulmasını, davamızın kabulüyle; davalının … İcra Müdürlüğünün … E. dosyasına yaptığı iıirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında; ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı tırmanın yükümlülüklerini, zamanında ve eksiksiz ifa etmediğini, davacının edimlerini ifadaki eksikliklerinden ve gecikmesinden kaynaklı, müvekkil şirketin ciddi miktarda zararlara uğradığını, davacının kısmen kabulünde olduğu üzere, davacı yandan kaynaklanan nedenlerle, müvekkil şirketin zarar gördüğünü, görülen zararın davacı yana defalarca bildirildiğini, davacının kayıtsız kalması nedeni ile durumun ihtaren de bildirilerek; davacı adına yapılmak zorunda kalınan harcamalar faturalandırılmış zarara konu miktarın, davacı tarafından ödenmesinin talep edilmiş olduğunu, ilamsız icra yolu ile yapılan takibin, gerçeğe ve hakkaniyete aykırı olduğunu; kısmen ödeme kabul edilmiş ise de; müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığı gibi, aksine davacıdan alacaklı bulunduğunu, alacağa konu edilen fatura bedellerinin davacı şirkete ödenmiş olduğunu, davacı adına yapılan harcamaların da müvekkil şirkete ihtara rağmen ödenmemiş olduğunu, yapılan icra takibinin ve açılan davanın da; davacı yanın bariz kötü niyetini ortaya koyduğunu, takdiri ve değerlendirmesi Mahkememize ait olmak üzere; alacaklı olmadığını, dosyaya beyan ettiği faturalara bakması ile dahi kolayca görebilecek olan davacının; bunu yapmadığı gibi, ticari ilişkinden kaynaklı yapması gereken işlemlerden imtina etmesinden kaynaklı, müvekkil şirket tarafından yapılmak zorunda kalınan işlemlere konu fatura bedellerini de ödemeye yanaşmadığını, yapılacak yargılama sonucunda; davacının müvekkil şirketten alacağı olmadığının ortaya çıkacak olduğunu, yapılan takibin ve açılan davanın da kötüniyetli olduğunun ortaya konacağını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile; müvekkil aleyhine açılan haksız ve kötü niyetli davanın reddine, kötü niyetli takip ve dava nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de, davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyasında özetle; 49.889,47-USD alacağının tahsili tarihine kadar işleyecek dövize uygulanan en yüksek faiz, masraf ve vekalet ücreti ile tahsilini, kısmi ödemelerde BK’nın 100.maddesine göre yapılmasın talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 31/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; incelenen davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 31/12/2015 yılsonu ve 12/02/2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 49.889,47 USD karşılığı, 145.058,62 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 18/12/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyaya talimat doğrultusunda getirtilen belgeler, tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; … Vergi Dairesi tarafından dava dosyasına gönderilen yazı ekinde yer alan davalıya ait BA formlarının incelenmesinde, davacı yanın dava dosyasında sunmuş olduğu faturaların, (17.08.2015 tarih, 16957 numaralı 0,91 TL bedelli olan hariç olmak üzere) ilgili dönemlere ait BA formlarında bildirilmiş olduklarını, bu anlamda faturaların davalı yan tarafından ticari defter kayıtlarına alındıklarının anlaşıldığını, davalı yan malî müşavirinin dava dosyasına, davalı yana ait 2016 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin onaylı suretlerini sunmuş olduğu görülmekle, takibe konu alacağın 2015 yılı cari hesap alacağı olduğu dikkate alındığında, sunulan defter suretlerinin, davacı yan alacağının varlığı ile taraflar arasındaki cari hesap durumunun mukayese edilmesine imkan tanımayacağını, bu nedenle davalı yanın 2015 yılı defterleri ile 2014-2015-2016 yıllarına ait … numaralı “satıcılar” hesap muavininin sunulması gerektiğini, davalı yanın ihtarname ekinde göndermiş olduğu faturanın 2016 yılı defterlerinde 16.03.2016 tarihinde 199.291,96-TL olarak kayıtlı olduğunu, bu itibarla davalı yanın davacı yandan kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 16.03.2016 tarihi itibarıyla 166.473,06 TL alacaklı duruma geçtiğini, ancak ihtarname ekinde gönderilen faturanın davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, diğer yandan davalı yanın, ihtarname ekinde gönderdiği faturaya konu ‘”adınıza yapılan harcamalar”‘ın bünyesine giren ödeme ve bunlara bağlı belgeleri ibraz etmesi gerekmekle birlikte, yine dava dosyasında, ihtarnamede yer verilen 15.04.2014 tarihli sözleşmeye rastlanmadığından, bu itibarla sözleşme konusu işin davacı yan tarafından yerine getirilip getirilmediğini, getirilmemiş ise yansıtılan harcama tutarlarının yerindeliğinin değerlendirilmesi hususu da uzmanlık alanına girmediğinden, bu yönde teknik uzmanlarca değerlendirme yapılması gerektiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ek rapora karşı beyan ve itirazları, dava dosyasına ek rapor sonrası celp edilen belgeler dikkate alınmak sureti ile yapılan tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 12.02.2016 takip tarihi itibarıyla davacı yana 32.618,90 TL borçlu olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarına rapor içerisinde yer verilmiş olmakla, davalı yan kayıtlarında yer aldığı halde davacı yan kayıtlarında yer almayan 28.02.2015 tarihli 49.532,00-TL ve 14.03.2015 tarihli 51.960,00 TL olmak üzere toplam 101.492,00 TL tutarındaki borç kaydına ilişkin dayanak belgelerin sunulması gerektiğini, zira kayıtların fatura ya da ödemeye dayalı olup olmadıklarının anlaşılamadığını, davalı yan tarafından dava dosyasına sunulan sözleşmede işin tanımının ve tarafların yükümlülüğünün belirlenmiş olduğunu, davalı yanca sözleşme hükümlerinin zamanında yerine getirilmemiş olduğu iddiasıyla davalı yana keşide ettiği ihtarnamenin, davacı şirket adresinin kapalı olması nedeni ile muhtara teslim edildiğinin anlaşıldığını, davalı yanın davacı yana ihtarname ekinde gönderdiği faturaya konu “adınıza yapılan harcamalar”‘ın bünyesine giren ödeme ve bunlara bağlı belgelerin bu defa da ibraz edilmediğini, ayrıca ek raporda belirttiği gibi, sözleşme konusu işin davacı yan tarafından yerine getirilip getirilmediğini, getirilmemiş ise yansıtılan harcama tutarlarının yerindeliğinin değerlendirilmesi hususu da uzmanlık alanına girmediğinden, bu yönde teknik uzmanlarca değerlendirme yapılması gerektiği hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı şirketin alüminyum giydirme malzemelerine ilişkin malları davalı tarafa/ eksiksiz olarak teslim ettiği, ürünlere ilişkin olarak faturaların düzenlendiği ve davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin borç yükümlülüğünü kısmen yerine getirdiğini, ancak 49.889,47-USD cari hesap borcunu ödemediğinden bahisle davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası aracılığıyla icra takibine giriştiği, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ise; taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını kabul etmekle; davacı şirketin yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz ifa etmediğini, davaya konu edilen fatura bedellerinin davacı şirkete ödenmiş olduğunu, ancak davacı adına yapılan harcamaların davalı şirketin gönderilen ihtara rağmen davacı şirket tarafından ödenmediğinin iddia edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, bu bağlamda davacı taraf ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davacı taraf ticari defterleri gereğince; davalı yandan 48.889,47 USD alacaklı göründüğü, davalı taraf ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda davalı yan ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın takip tarihi itibariyle bakiyesine göre davacı yana 32.618,90-TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının; tarafların açılış fişi bakiyelerinin farklılık gösterdiği, 28.02.2015 tarihli 49.532,00-TL ve 14.03.2015 tarihli 51.960,00-TL olmak üzere toplam 101.492,00-TL tutarındaki borç kaydının dava yan kayıtlarında yer alıp davacı yan kayıtlarında yer almadığı, yine 31.03.2015 tarih ve 10.858,01-TL, 17.09.2015 tarih ve 0.91-TL, 30.09.2015 tarihli ve 18.686,14-TL ile 31.12.2015 tarih ve 6.770,91-TL tutarında dövizli hesap değerleme kayıtlarının davacı yan kayıtlarında yer alıp davalı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan … Vergi Dairesi tarafından dava dosyasına gönderilen yazı ekinde yer alan davalıya ait BA fonlarının incelenmesinde; davacının dava dosyasını sunmuş olduğu faturaların ilgili dönemlere ait BA formlarında bildirilmiş oldukları, 17.09.2015 tarih ve 0.91-TL lik faturanın ise BA bildirim sınırı altında kalması sebebiyle bildirilmemiş olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen taşeronluk sözleşmesinin dosya kapsamına sunulduğu, sözleşmeye göre davacının alüminyum ve çelik profillerin temini, fabrika üretimlerin yapılması ve montaj işlerinden sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça davacı yana keşide edilen 23.03.2016 tarih ve 6078 numaralı ihtarnamede; işin süresi içerisinde yerine getirilmediği, sözleşmeye uygun şekilde en kısa sürede işin tamamlanarak teslimi, sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken süreden 16.03.2016 tarihine kadar olan harcamaların faturalandırılarak ekte gönderildiği ve faturaya konu yapılan harcamaların ödenmesinin ihtar edildiği; ancak davalı tarafça ihtarname ekinde gönderilen faturaya konu “adınıza yapılan harcamalar” bünyesine giren ödeme ve bunlara bağlı belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafça süresinde ve usulünce yerine getirilmeyen iş ve işlemlerin nelerden ibaret olduğuna yönelik davacı tarafa iletilmiş bir ayıp ihbarının dosya kapsamına sunulmadığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde alacağa konu edilen fatura bedellerini davacı şirkete ödenmiş olduğu yönündeki iddiası da nazara alındığında; davalı tarafça dosya kapsamını sunulmuş bir ödeme belgesi bulunmadığı gibi davacı tarafça düzenlenen faturaların BA formlarında yer aldığı; bu bağlamda davalı tarafça işleme alındığının anlaşıldığından davalı tarafın ayıp ve eksik iş yapıldığına ilişkin savunmaları ve ödenmediği iddia edilen fatura kapsamı ispat edilememiş olduğundan; …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı tarafın takibe vaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davacı yan lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-…İcra Müd.’nün … takip sayılı dosyasında davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali ile, takibin aynı kayıt ve şartlarla devamına,
3-Alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 9.985,29-TL ilam harcından peşin alınan 1.765,45-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.219,84-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.765,45-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.794,65-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.444,09-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.136,20-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/05/2019

Katip …

Hakim …