Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/553 E. 2021/499 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/553 Esas
KARAR NO : 2021/499
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten 210.898 portföy adet hisse senedi alarak şirkette pay sahibi olduğunu, yapılan araştırmada şirket yönetim kurulu üyelerinin 09/03/2015’de, yönetim kurulu başkan yardımcısının 26/03/2015’de istifa etmiş olduğunun, 05/10/2015 ve 18/12/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının toplantı nisabı sağlanmadığından yapılamadığının, yine en son 25/01/2016 tarihine ertelenen toplantıda da gündemin 3. maddesi olan yönetim kurulu üyelerinin seçilemediğinin anlaşıldığını, uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarının mevcut olmadığını ve ayrıca genel kurulun toplanamadığını, şirketin gerekli organlarının bulunmaması nedeniyle amacını gerçekleştirme doğrultusunda gereği gibi işlem yapılamadığını, şirketin yönetilememesi nedeniyle amaçlanan karın elde edilemediğini beyanla yeni genel kurul yapılamaması nedeniyle davalı şirket uzun zamandır organsız kaldığından eksik organların tamamlanması için davalıya süre verilmesine, tamamlanamadığı takdirde davalı şirketin feshine ve şirketin tasfiyesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 530. maddesi uyarınca organ eksikliği nedeniyle Anonim Şirketin feshi talebine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası, vergi ve SGK kayıtları, son genel kurul toplantı tutanağı celp edilmiş, dosya iddia kapsamında rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 02/01/2019 tarihli raporunda özetle; davacının, davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, … kayıtlarına göre, davalı şirketin faaliyet alanının taşımacılık ve lojistik, ana sözleşmesinin tescil tarihinin 27/10/1999, sermayesinin 39.500.000 TL, ödenmiş sermayesinin 2.000.000 TL, sermayesinin %93,92’sini halka arz etmiş SPK’ya tabi halka açık bir şirket olduğunu, şirketin ilk yönetim kurulu üyelerinin …, … …, …, … …, … … olduğunu, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan 20/11/2015 tarihli duyuruda davalı şirketin 2015 yılı olağanüstü genel kurul toplantısının 05/10/2015 tarihinde şirket merkezinde yapıldığını ancak toplantının asgari nisap sağlanamadığından bakanlık temsilcisince ertelendiğini, ertelenen genel kurulun 18/12/2015 tarihinde yapılması için ortaklara çağrı yapıldığını, genel kurulun nisabın sağlanamaması nedeniyle bakanlık temsilcisi tarafından ertelendiğini, KAP’da ertelenen genel kurulun 25/01/2016 tarihinde yapılacağına dair ortaklara çağrı yapıldığını, bundan sonra KAP’da herhangi bir çağrı ve ilan yapılmadığını, 16/02/2016 tarihinde olağanüstü genel kurulun yapıldığını ancak aday çıkmaması nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin seçilemediğini, Sermaye Piyasası Kurulu’nca davalı şirkete, şirket yönetim kurulu üyelerinin seçilememesi nedeniyle organsız kalması ve kurulca talep edilen hususlara ilişkin özel durum açıklamalarının yapılmaması nedeniyle 52.098 TL tutarında idari para cezasının uygulandığını, … Başkanlığı’nca davalı şirketin yapılan yoklamada yerinde olmaması nedeniyle 31/12/2016 tarihinde mükellefiyetinin re’sen terkin edildiğini, davalı şirketin 2011 yılından itibaren zarar ettiğini, 2015 yılında 1.226.020 TL zarar ettiğini, 2015 yılı sonu öz kaynaklarının 35.063.504 TL, 2015 yılı net satış rakamının 16.248 TL olduğunu, bağlı ortaklığının bulunduğunu ancak dosyadaki evraklardan hangi ortaklık olduğunun tespit edilemediğini, son yönetim kurulu üyelerinin …, …, … ve … olduğunu, … ve … bağımsız yönetim kurulu üyesi olup istifa ederek yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıklarını, diğer üyelerinin ise görev sürelerinin sona erdiğini, tekrar aday olmadıkları için yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilemediğini, davalı şirketin ticari defterlerinin, karar ve pay defterinin incelemeye sunulmadığını, 2016 yılından bu yana yönetim organının bulunmadığını, hem davalı şirketin davada temsilinin sağlanması hem de TTK’nın 530. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilebilmesi için şirkete kayyım atanmasının uygun olacağını tespit ve mütalaa etmiştir. Davalı şirkete yapılan tebligatlardan herhangi bir sonuç alınamaması nedeniyle Mahkememizce davalı şirkete, TTK’nın 530. maddesi gereğince yönetim organı eksikliğini gidermeye yönelik genel kurul işlemlerini yapmak üzere … kayyım olarak atanmıştır.
Kayyım 10/11/2020 tarihli raporunda özetle; davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarında bulunan … Caddesi, … İş Merkezi, No: … , Kat: … , /İstanbul adresinde bulunmadığını, tarafına verilen görev kapsamında davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının 16/01/2020 tarihinde, saat 14:30’da yapılacağının ve toplantı yeri ile gündeminin 20/12/2019 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ayrıca …, … ve …’ye posta yolu ile tebliğ edildiğini, … , … ve … adına gönderilen davetiyelerin iade edildiğini, bakanlık temsilcisinin gözetiminde yapılan toplantıya 30.000 hisse sahibi … , 2890 hisse sahibi … ve 88.650 hisse sahibi … ‘nın katıldığını, katılan toplam 121.540 hisse ile asgari nisap sağlanamadığından toplantının ertelendiğini, ertelenen toplantının 20/02/2020 tarihinde, aynı adreste yapılacağının toplantı gündemini içerir şekilde 23/01/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ayrıca … ‘a tebliğ edildiğini, …, … adına gönderilen davetiyelerin iade edildiğini, bakanlık temsilcisi gözetiminde yapılan toplantıya 26.000 hisseye sahip … , 2.890 hisseye sahip … ve 32.500 hisseye sahip … ‘nin katıldığını, asgari nisap sağlanamadığından toplantının ertelendiğini, ertelenen toplantının 05/05/2020 tarihinde, aynı adreste yapılacağının toplantı gündemini içerir şekilde 17/03/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, dünya çapında yaşanan COVİD-19 salgını nedeniyle toplantının iptal edildiğini ve iptalin 15/04/2020 tarihli sicil gazetesi ile duyurulduğunu, ertelenen toplantının 27/10/2020 tarihinde, aynı adreste yapılacağının toplantı gündemini içerir şekilde 30/09/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ayrıca … i’ye tebliğ edildiğini, … adına gönderilen davetiyelerin iade edildiğini, bakanlık temsilcisi gözetiminde yapılan toplantıya 210.898 hisseye sahip …, 1.475.500 hisseye sahip … ‘ın katıldığını, ikinci kez ertelenen genel kurulun nisapsız olarak toplandığını, yönetim kurulu oluşturulması için yeterli sayı bulunmadığından yönetim kurulu üyelerinin seçilemediğini beyan etmiştir.
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 530. maddesi uyarınca davalı …’nin uzun süredir yönetim kurulu organının bulunmadığından bahisle feshi talebine ilişkindir. TTK’nın 530. maddesi “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya … nın istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.” hükmünü haiz olup, Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyasının ve ana sözleşmesinin incelenmesi neticesinde; ticaret sicil kayıtlarına göre şirket merkezinin “… Caddesi, … Merkezi, No: … , K: … , … /Sarıyer/İstanbul” adresinde bulunması sebebiyle Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, davacının, davalı şirketin 210.898 adet hissesine sahip olmakla aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davalı şirketin … Limited Şirketi olarak kurulduğu, 27/11/… tarihli esas sözleşme değişikliği ile anonim şirkete dönüştürüldüğü, şirket esas sözleşmesinin 7. maddesi ile yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşacağının kabul edildiği ve ilk yönetim kurulu üyesi olarak …, … … ve …’ın 1 yıl süre ile seçildikleri, şirket esas sözleşmesinin 03/02/2010 tarihli olağanüstü genel kurulda değiştirildiği ve 9. maddesi ile yönetim kurulu üye sayısının 5 olarak belirlendiği, yönetim kurulu üyesi olarak …, …, …, … … ve … …’nin seçildiği, 22/06/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında esas sözleşmede değişiklik yapıldığı ve bu kez yönetim kurulu üye sayısının 6 olarak belirlendiği, bu tarih itibariyle yönetim kurulunun … …, …, …, …, … ve …’den oluştuğu, anılan yönetim kurulu üyelerinden … dışında beşinin istifa etmesi ile yönetim kurulu üye sayısının bire düştüğü, mevcut üye … tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası ile genel kurul toplantısına çağrıya izin davası açıldığı, Mahkemece 2015/… Esas, 2015/… Karar sayılı ve 15/07/2015 tarihli karar ile …’a yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi, görev süreleri ve ücretlerinin belirlenmesi gündemi ile toplanmak üzere genel kurul toplantısına çağrı izni verildiği, bunun üzerine 25/01/2016 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı, toplantıda esas sözleşme değişikliği ile yönetim kurulu üye sayının 5’e düşürüldüğü ancak toplantıya katılanlardan yönetim kurulu üyeliğine aday olmak isteyen olmadığından yönetim kurulu üyelerinin seçilmediği, bu tarihten sonra davalı şirketin genel kurul toplantısının yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce ticaret sicil kayıtlarında son yönetim kurulu üyesi olarak görünen …, …, …’in duruşmada beyanları alınmış, …’nün ise beyanı alınamamıştır. Davalı şirketin sicil kaydında mevcut adresinde bulunmaması sebebiyle gerek ticari defterler, karar ve pay defterlerinin ibrazı için, gerekse şirketin durumunun düzeltilmesi ihtarlı tebligatlardan bir sonuç alınamamıştır. Mahkememizce atanan kayyum tarafından hissedarlar üç kez genel kurul toplantısına davet edilmiş, ilk iki genel kurul toplantısında toplantı yeter sayısına ulaşılamamış, son genel kurul toplantısında ise yeterli sayı sağlanamadığından yönetim kurulu üyeleri seçilememiştir. Netice olarak davalı şirketin son yönetim kurulu üyelerinin en sonuncusu 01/04/2015 tarihinde olmak üzere istifaları ile yönetim kurulu üye sayısının bu tarihten itibaren bire düştüğü, kalan tek yönetim kurulu üyesi …’ın görev süresinin 10/02/2016 tarihinde dolduğu, şirket esas sözleşmesinde yapılan son değişiklik ile yönetim kurulunun 5 üyeden oluşacağı, 2016 yılında yapılan olağanüstü genel kurulda da yönetim kurulu üyelerinin seçilemediği, davalı şirketin uzun süredir organsız olduğu, mevut yönetim kurulu bulunmadığından Mahkememizce atanan kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine yapılan 27/10/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında da yönetim kurulu üyelerinin seçilemediği ve davalı şirketin mevcut durumunun düzeltilemediği anlaşılmakla TTK’nın 530. maddesi amir hükmü uyarınca davalı şirketin organsızlık nedeniyle feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak daha önce kayyım olarak atanan …’ın atanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile … ‘nün … sicil numarasında kayıtlı …’nin TTK’nın 530/1. maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine,
2-Tasfiye Memuru olarak Mali Müşavir …’ın atanmasına, daha önce kayyım olarak atanan Mali Müşavir …’ın kararın kesinleşmesine kadar görevine devam etmesine,
3-Tasfiye memuru Mali Müşavir … için aylık 1.500 TL ücret takdirine, davacı tarafından şimdilik 15.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin mahkememiz veznesine depo edilmesine ve tasfiye memurunun kararın kesinleşmesi ve ücretinin yatırılmasından sonra görevine başlamasına, tasfiye memurunun görev süresinin 10 ayı geçmesi halinde ücretinin şirketin bünyesinden tasfiye memuruna ödenmesine,
4-Davalı şirketin tescil ve ilan giderleri, noterlik defter tasdik ücretleri vesair masrafları için 2.500 TL’nin davacı vekilince mahkememiz veznesine depo edilmesine,
5-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’den peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 30,10 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 466,15 TL posta ve tebligat masrafı, 8.500 TL bilirkişi ve kayyım ücreti olmak üzere toplam 8.966,15 TL yargılama gideri ile 58,40 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davacı vekili ile davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır