Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/502 E. 2019/782 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/502 Esas
KARAR NO : 2019/782
DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının 10 yılı aşkın süreden beri “Erzincan” bölge bayisi olduğunu, davalının sözleşme de eski ünvanı olan ” … A.Ş” değiştirilerek …olduğunu, müvekilinin davalının aynı zamanda yetkili servisi olduğu, müvekkil şirketin, davalıya ait büyük baskı, fotokopi ve sektöre ait diğer makineleri satmakla ve bakımından sorumlu olduğunu, müvekkilinin imza ettiği bayilik sözleşmesinin Kasım 2014 yılında davalı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildiğini, davalının müvekkiline karşı olumsuz tutum göstererek ticaret yapamaz duruma soktuğunu, müvekkilinin müşterisine davalının bilgisi dahilinde sattığı malar müşteri kıymeti evrakı doğrudan davalıya verildiği halde sanki peşin satılmış gibi işlem gösterildiği ve aradaki farkın haksız şekilde cari hesaba borç olarak işlendiğini, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki tüm ödemelerin faiz giderleri olarak kabul eden davalının kötüniyetli olarak bitmeyen bir borç ilişkisi doğurduğunu, davalının kendi acentesi nezdinde haciz yapıp bunu 3 şahıslara ilan ederek müvekil şirketi batırmaya çalıştığını, davalının elinde bulunan müvekilinin verdiği ve tahsil olmayan müşteri çeklerini ile senetleri iade etmediğini, müvekkilinin davalıya ait borcunu ödediği halde bu çeklerin ne ödemesini alabildiğini ne de davalının böyle bir girişimde bulunmadığını, davalının, müvekkil şirkete karşı sözleşmeden kaynaklanan hakkını kötüye kullandığını, davalının bayilik sözleşmesinin imzası ile beraber müvekilini yetkili servis kıldığını ve müvekkilinin sözleşme gereğince servis hizmetleri sunduğunu, garanti kapsamında yer alan kurulum ve servis ücretlerinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin ağır işlerde çalışan personellerini otellerde konaklattığını ancak davalı şirket tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının işin tüm angaryasını müvekkiline yıktığını, bilirkişi incelemesi yapılarak müvekkili tarafından yapılan işlerdeki masrafların tespit edilerek davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini, davalının müvekkilini zor duruma sokarak acentelik ilişkisini ihlal ettiği TTK 56 maddeleri ve devamında açık olduğunu, müvekkilinin davalının markasını ve ürünlerini piyasaya tanıtmış ve yüksek hacimli cirosu olan müşteriler edinilmesine katkı sağladığını, müvekkilinin özellikle kamu kurumlarında ( MEB, TSK, Valilikler, İdareler) çok önemli satışlar yapılmasına katkı sağladığını, davalının … ürünleri pazarının lideri haline geldiğini, davalının sırf bu bölgeden müvekkili sayesinde 3.000.000,00 TL üzerinde kar elde ettiğini, yaklaşık 10 yıl boyunca müvekkilinin davalının işlerini yaptığını, davalının servis teknik elemanı, gerekli ekipman ve yer kiralamaktan kurtulduğunu, müvekkilinin bu işleri davalı adına yürüttüğünü ve davalının sene de 500.000,00 TL’lik bir maliyetten kurtulduğunu, Servis hizmetleri, konaklama, nakliye, işçilik vs hususların ayrı ayrı hesap edilerek davalıya ödettirilmesini istediklerini, davalının kendi alacakları için müvekkili aleyhine … ATM … ve … esas sayılı dosyaları ile dava açtığını belirterek tahkikat neticesinde değerlerin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik acentecilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan 1.000,00 TL, haksız rekabet hizmetinden 1.000,00 TL sözleşmeye aykırılık sebebinden 1.000,00 TL, sözleşmeye dayalı servis hizmetinden 1.000,00 TL olmak üzere ( harca esas değer olarak 13.000,00) davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın davası, talepleri haksız ve mesnetsiz olup kendi kusuruyla sözleşmenin feshine sebep olduğundan zarar istemeyeceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle bir zararın söz konusu olmadığını aksine müvekkilinin zarar gördüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin gerekçe gösterilmeden feshedildiği iddiasının gerçek dışı olduğu, davacı şirketin kusurlu ve sözleşmeye aykırı eylemleri bulunduğunu, davacı şirket aleyhine müvekkil şirket tarafından başlatılmış 5 adet alacağın tahsili amacıyla icra takibi bulunduğunu belirterek müvekkil şirket hakkında haksız ve yasaya uygun olmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ile (fesih / ödeme ihtarlı) ihtarnamelerin ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icrası amacı ile Erzincan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Davaya konu olay teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce alanında uzman bilirkişi Mali Müşavir …’den 14/03/2018 tarihinde rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Davalı tarafın 2012,2013,2014 ticari defterlerinin 6102 Sayılı 64 md 3.fıkrası son cümlesi kapsamında 06 Haziran 2013 tarihli 28669 ile yapılan değişikliğini ile tasdik süresi içerisinde yapıldığı, davalı şirketin, 2015,2016 ve 2017 yıllarında E.DEFTER uygulamasına geçtiği, dosya içeresinde mevcut bulunan bayilik sözleşmesi incelendiğinde … A.Ş ile bilgi işlem büro … Tic LTD ŞTİ arasında 31/12/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacı davalının feshinin haksız olduğundan bahisle 10.000,00 TL, haksız rekabetten kaynaklı olarak 1000 TL sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı olarak 1000 T ve sözleşmeye dayalı hizmetlerden kaynaklı olarak 1000 TL alacak tahsil ettiği, davacının servis hizmetlerine ilişkin 1 klasör 2010 yılından itibaren yetkili teknik servis formu başlıklı tomar evrak sunduğu dosya ekinde mevcut olup davacının sunmuş olduğu teknik servis formlarından kaynaklı alacağın tespiti formlar içerisinde herhangi bir tutar olmadığından yapılmasının mümkün olmadığı, keza yetkili servis anlaşması da dosyada bulunmadığı, dosyada bayilik sözleşmesinin mevcut olduğu, kayıtlar dışında var ise davacının teknik servis formlarına dayalı alacağının dayanakları görülmediği, davacı haksız rekabetten kaynaklanan ve sözleşmeye davalının aykırı davranışından kaynaklanan ayrı ayrı 1000 TL talep ettiği bildirildiği, bu hususta bildirildiği davacının bölgesi olan Erzincan ve civar illere davalının komşu bayilere yönlendirildiği, işlerin başka bayilere kaymasına sebep olduğu, bölgenin ihlal edildiği gibi bildirdiği hususlarda somut, davalının bu yönde davacının bildirdiği gibi sözleşmeye aykırı ve haksız rekabette bulunduğunun somut dayanakları dosyada bulunmamakta olduğu, davacı bildirdiği şekilde davalının eylemlerinin tespit edilebileceği dayanaklarının hangi işin kaydırıldığı tespit edilebilecek şekilde sunulmadığı durumda haksız rekabet ve sözleşmeye aykırılık ile ilgili tespit yapmak uzmanlık alanımız kapsamında mümkün olmadığı, son olarak acentelik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan 10.000 TL alacak bildirildiği, hukuki takdiri sayın mahkemeye ait olup davalının davacıya keşide ettiği ihtarlar yukarıda incelenmiş ve davalının 8.07.2014 tarihli ihtarına konu tutarda kayıtlarında ihtar tarihinde davacı borçlu olduğu hususu belirlediği, Söz konusu ihtarda borcun 7 gün içerisinde ödenmesi davacıya ihtar edildiği, Gerek icra takip dosyaları gerekse kayıtlar kapsamında davacının ödeme olarak vermiş olduğu senetlerinin, ödemesinin yapıİmamasmdan kaynaklı borçların devam ettiği anlaşıldığı, davalının da 24.11.2014 tarihli ödemelerin yapılmaması ve dava ve takiplerin başlaması sebeplerine dayalı feshinin haklığı konusuda tespit edilenler kapsamında ve feshe konu münakit sözleşme kapsamında takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, dosya, davacı kayıtlarına ilişkin dosyada sunulu bilirkişi raporu, davalının sunulan davacıya ilişkin kayıtları yukarıda ayrıntılı şekilde incelenmiş olup; davacının sunmuş olduğu teknik servis formlarından kaynaklı alacağının tespiti formlar içeriğinde herhangi bir tutar olmadığından kayıtlar dışında servis sebebiyle davacının bildirdiği şekilde alacağının tespitinin yapılması mümkün olmadığı, alınan davacı kayıtlarına ilişkin raporda da “kayıtlarda davalı firmadan alacaklı olunduğuna dair bir kayda rastlanmadığı” rapor edildiği mevcut olduğu, davacı haksız rekabetten kaynaklanan ve sözleşmeye, davalının aykırı davranışından kaynaklanan ayrı ayrı 1.000 TL talep ettiğini bildirmiş olup bu hususta bildirildiği davacının bölgesi olan Erzincan ve civar illere davalının komşu bayileri yönlendirdiği, işlerin başka bayilere kaymasına sebep olduğu, bölgenin ihlal edildiği gibi bildirildiği hususların tespitine yarar uzmanlık alanımız kapsamıda dosya içerisinde belgelerin bulunmadığı, centelik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan 10.000 TL alacak hususunda 8.07.2014 tarihli ihtarına konu tutarca kayıtlarında ihtar tarihinde davacının borçlu olduğu hususu belirlendiği, söz konusu ihtarda borcun 7 gün içerisiftde ödenmesi davacıya ihtar edildiği, gerek icra takip dosyaları gerekse kayıtlar kapsamında davacının ödeme olarak vermiş olduğu senetlerinin ödemesinin yapılmamasından kaynaklı borçların devam ettiği hususları davalının kayıtları ve ve yukarıda incelenen evraklar kapsamında tespit edilmiş olup, yapılan iş bu inceleme ve tespitlerin takdiri sayın mahkemeye ait olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Yargılama devam etmekte iken huzurdaki davanın ilk esası olan 2014/1513 esas sayılı dosyasının yine mahkememizin … sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verildiği ve yargılamanın … esas sayılı dosya üzerinden devam ettiği, devamında … esas sayılı dosyası kapsamında heyet kararı ile asıl dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirildiği ve heyet dosyası ile birleşen Mahkememizin … sayılı dosyasının ise tefrik edilerek huzurdaki dosya esasını aldığı tespit edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde taraflar arasında görülüp (Davalı tarafından davacıya karşı ikame edilen ve alacak sabit görülerek davanın kabulüne dair karar verildiği görülen ve istinaf aşamasında olan) karara bağlanan … esas ve … esas sayılı dosyaları Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; yetki verilen bölge içerisinde satış ve servis hizmetlerinin verilmesine ilişkin davacı bayi ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafça yapılan feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacı bayinin sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı 10.000-TL, haksız rekabetten kaynaklanan 1.000-TL , sözleşmeye aykırılık nedeniyle 1.000-TL, sözleşmeye dayalı servis hizmetlerinden kaynaklı 1.000-TL alacak isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan inceleme ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraf ticari defterleri üzerindeki bilirkişi tespitleri, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin içeriği ve ihtarnamelerin tetkik edildiği, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmadığı gibi davalı tarafa ait herhangi bir borç kaydına rastlanılmadığı, sözleşme ile münhasır delil vasfı tanınan davalı defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu ve davacı bayinin borçlu olarak göründüğü, davacı bayinin ödemelerini davalı tarafça keşide edilen ihtarnameye rağmen yerine getirmeyerek mütemerrit olduğu görülmekle davalı tarafça yapılan feshin sözleşmenin 13-3 maddesine dayalı olup haklı nedene dayandığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bayilik sözleşmesinin feshedilmesinin anılı sözleşme hükümlerine uygun olduğu tespit edilmekle davacı tarafın haksız fesih ve sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı olarak davalı taraftan herhangi bir tazminat talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır. Öte yandan haksız rekabetten kaynaklı ve servis hizmetlerine dayalı alacak taleplerini ispata elverişli delillere de tüm dosya kapsamında rastlanılmadığı, bu hali ile anılı alacak taleplerinin ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır