Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/47 E. 2019/548 K. 21.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/47
KARAR NO : 2019/548
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı … şirketi ile 10 yıldır çalışmakta olduğunu aynı sigorta şirketi ile işyerini poliçe kapsamındaki risklere karşı sigortalattığını, bu 10 yıllık sürede işyeri sigortasını hiç aksatmadan yenilediğini, 26/12/2014-16/12/2015 tarihlerini kapsayan … nolu poliçe ile yine aynı sigorta şirketi kapsamında … Mah. … Cad. Kağıthane adresinde bulunan Avea-Tttnet adlı işletmesindeki malvarlığını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigorta sözleşmesini yenilediğini, müvekkilin belirlenen sigorta prim miktarını davalı … şirketini tamamen ödediğini, böylece poliçe geçerli hale geldiğini, 30/09/2015 günü müvekkilin işyerinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, anılan tarihte çevre esnafın haber vermesi ile dükkanına gelen müvekkilin yağma suretiyle hırsızlık yapıldığını, dükkanına tahrip edilmek suretiyle de zarar verildiğini ve tüm malların çalındığını, müvekkilin zaman kaybetmeden kolluk kuvvetlerine başvurarak olayın tespitini talep ettiğini ve kolluk kuvvetleri de durumu bir tutanak düzenlemek suretiyle tespit ederek zapt altına alındığını, bu nedenle sigorta şirketinin ödeme yapmaması buna ilişkin olarak verdiği ret cevabının tamamen suiniyetli olduğu ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine ve açıkça hukuka aykırı olduğu poliçe iş yerinin görülmesi suretiyle düzenlenmiş ve 10 yıldır devam eden ve her yıl yenilenmiş olması karşısında sigorta şirketince verilen cevabı yazı ile teminat kapsamı dışında olduğunun ileri sürülmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davalı … şirketinden mezkur poliçe nedeniyle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarını da saklı tuttuğunu, fazlaya ilişkin taleplerinin ve dava hakkının saklı kalması kaydıyla 83.000,00-TL tazminatın rizikonun gerçekleşme tarihi olan 30/09/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsilini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini 1136 sayılı avukatlık kanunun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talebi müvekkil …nin acentesi olan … Tarafından davacının kiracısı bulunduğu … mah. … cad. No: … Kağıthane/İstanbul adresindeki Avea mağazası 26/12/2014 – 26/12/2015 tarihleri arasında … nolu işyeri paket sigorta poliçesi ile poliçede belirtilmiş olan rizikolara karşı poliçede belirtilen teminatlar verilerek ve poliçede yazılı özel şartlar ve poliçeye ilişkin işyeri paket sigortası genel şartlar dahilinde sigortalandığını, müvekkil şirkete sigortalı bulunun işyerinde 30/09/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde oluşan hasarın sigorta poliçesinden karşılanması için müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine, müvekkil şirket nezdinde … nolu hasar dosyası açılmış bu dosyadan görevlendirilen sigorta eksperinin düzenlenmiş olduğu ekspertiz raporunda, mevcut hasar ile ilgili yapılan incelemelere istinaden sigortalı işyerinde gerek alarm sistemi şartının yerine getirilmemiş olması gerekse de cep telefonlarının bulunduğu ve olay esnasında kilitli olduğunu, beyan edilen ahşap dolapların kapak ve kilitlerinde herhangi bir zorlama izi ve deeformasyon bulunmaması, ayrıca araştırma raporunun da tespitlerimizde destekler nitelikli olması göz önünde bulundurulduğunda poliçe şartlarının yerine getirilmemiş olması sebebiyle hasarın teminat dışı kaldığı şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, müvekkil şirket ekspertiz ve araştırma raporunda davaya konu hırsızlık olayının meydana geldiği sigortalı işyerinde sigorta poliçesi özel şartlarında yer alan sigorta sözleşmesinin kapsamında hırsızlık teminatının geçerli olmasının ön şartı niteliğinde bulunan sigorta konusu mahalde sigorta şirketine veya emniyete veya şirket/konut sahiplerinin yetkililerinin telefonlarına bağlı alarm sistemi bulunması ve hırsızlık teminatının cep telefonlarının mesai bitiminde kilitli bir dolaba veya müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletimesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; işyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu işyerine ait poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 13/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Müşteki ifade tutanağı ve olay yeri inceleme raporundaki polis tutanklarına göre, … San. Ve Tic. Ltd. Şti. … Mah. … Cad. No: … Kağıthane/İstanbul adresinde faaliyet gösteren işyerinde 30/09/2015 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğinin sabit olduğunu, davacı şirketin belirtilen adresteki işyeri yetkililerinin koruma ve muhafaza altına alınması gereken cep telefonlarının çalınmasında gerekli tedbirleri almadığını, var olan tedbirlerin ise, yetersiz, güvenlik zafiyeti oluşturduklarını, Davacının, sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunan, demirbaş hasarına ilişkin olarak; kamera/harddisk için 436,26-TL ve duvar onarımı için 500,00-TL olmak üzere toplam 936,26-TL tutarındaki hasar bedelini davalı … şirketinden talep edebileceğini, iş durmasından kaynaklanan zaraların poliçe teminat harici olarak belirtilmesine karşın, poliçe bilgilerinde görüldüğü üzere, iş durması teminatının poliçe teminatlarında yer aldığı ve buna ilişkin sigorta priminin tahakkuk ettirildiğinin görüldüğünü, bu durumun sigorta poliçesinde yer alan iş durması teminatı ile poliçede belirtilen iş durması zararları teminat haricidir, şartı arasında çelişkinin oluşturulduğunu, Sigorta Genel Prensipleri çerçevesinde, sonucun sigorta ettiren lehine yorumlanacağı genel kabulünden hareketle davalı … şirketinin, davacı/sigorta ettirenin iş durmasına ililkin tazminatı talebinin mevcut sigorta uygulamaları kapsamında dikkate alınarak değerlendirilmesinin gerektiğini, sigorta poliçesinde emtia hırsızlık teminatı kapsamında bulunan, çalındığı beyan edilen 74 adet cep telefonu için davacı tarafından talep edilen toplam tazminatı tutarının KDV dahil 72.878,13-TL olduğunu, bu telefonlardan 61 adedine ait faturaların ibraz edildiğini, 13 adedine ilişkin faturaların ise ibraz edilmediğini, dolayısıyla faturası ibraz edilmeyen 13 adet cep telefonu için talep edilen 15.195,34-TL tutarındaki hasar bedelinin hasar miktarı hesabında dikkate alınmadığını, faturaları ibraz eden 61 adet cep telefon için talep edilen 57.682,79-TL’lik hasar bedelinin KDV hariç tazminata esas tutarının 48.866,25-TL olduğunu, ancak sigorta poliçesinde hırsızlık teminatının geçerli olabilmesi için belirtilen ön şartların davacı/sigorta ettiren tarafından yerine getirilmediğinin anlaşılmış olması sebebiyle, davalı … şirketinin, tespit edilen 48.866,25-TL tutarındaki hasar bedelini ödemekten imtina edebileceğini…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Anlaşmazlığa konu olan olayda sigorta sözleşmesinin davacı sigortalı ve davalı sigortacı arasında 26/12/2014 – 26/12/2015 tarihlerinde kurulduğunu, … numaralı işyeri paket sigorta poliçesinin en az 4 yıllık aralıksız yenilendiğini, sigorta şirketinin sadık müşterisi olduğunu, sigorta işyerinde 30/09/2015 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, sigorta poliçesi kapsamında bulunan ve demirbaş teminatına dahil kamera/hard disk için 436,26-TL ve duvar onarımı için 500,00-TL olmak üzere toplam 936,26-TL tutarındaki hasar bedelinin davalı … şirketin talep edebileceğini, poliçede iş durması teminatına 20.000,00-TL’lik teminat verildiği sigortalının teminatla ilgili sigorta primi ödediğini, eksper raporunda 30/09/2015 – 04/10/2015 tarihlerini kapsayan iş durması hesaplaması yapıldığını, hesaplamaya göre 3.700,00-TL’lik hasarın sigorta şirketinden talep edebileceğini, sigorta poliçesinde hırsızlık teminatı kapsamında bulunan emtia hasarın ait 61 adet faturanın ibraz edildiğini, 57.682,00-TL’lik hasar bedelinin KDV hariç tazminata esas tutarın 48.866,25-TL’lik olduğunu, poliçede üç özel şartın yükümlülüklerinin ikisini yerine getirdiğini, davalı … şirketinin alarm sisteminin arızalı veya onarım amacı ile devre dışı bulunması ile ilgili olumsuz değerlendirildiğini, hasarı red ettiğini, ancak sigortalı işyerine alarm sisteminin kurulu olduğu işyerine giren hırsızların kamera server cihazını çaldıklarını, sigortalı yere ait olmayan bir yerden hırsızlık olayının yapılmış olduğu olay yeri inceleme raporunda anlaşıldığını, ilgili yerdeki alarm sisteminin vaki olayı önleyemeyeceğini değerlendirerek davalı … şirketinin ret gerekçesinin yerinde olmadığını…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … tarafından hazırlanan 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalılardan …nezdinde işyeri paket poliçesi ile sigortalı olan davacıya ait işyerinde 30/09/2015 tarihinde gerçekleşen hırsızlık vakası nedeni ile sigorta şirketi, poliçe düzenlenmeden önce ön ekspertiz ile işyerinin hali hazırdaki durumunu tespit etmiş olduğundan, davacı şirket özel şartlardaki klozları yerine getirdiğinden, alarm sistemi aktif olsa dahi, olayın vuku bulması kuvvetle muhtemel olduğundan, İstanbul ve çevre illerde son dönemlerşe çeşitli GSM operatörlerinin şubelerinde bu şekilde hırsızlıklar olduğunu, çeşirtli hırsızlık vakalarının benzerlikler taşıdığı ve aynı şebeke elemanları tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği hususları da dikkate alındığında, oluşan zararın, …den talep edilebileceğini, iş durması teminatı tazminatı için 219,17-TL olduğunu, poliçede iş durması bedeli 20.000,00-TL iş durması 4 gün, iş durması tazminatı 219,17-TL, hırsızlık teminatı kapsamında bulunan emtia hasarının; dosya içinde bulunan faturalardan tespit edilen 61 adet cep telefonu bedel 57.682,79-TL kdv dahil, dosyaya sonradan ibraz edilen 13 adet cep telefonuna ait olduğu beyan edilen fatura örnekleri okunaklı olmadığından tam tespit yapmanın mümkün olmadığını, 13 adet telefona ait fatura bedeli 15.195,34-TL olup takdirin mahkemede olduğunu, 61 adet telefona ait toplam 47.299,88-TL, takdirin mahkemeye bırakıldığı 13 adet cep telefonuna ait bedelin 12.460,17-TL olduğunu, toplam hırsızlık teminatı kapsamında bulunan emtia hasarının; 59.760,05-TL olduğunu, demirbaş teminatına dahil kamera – hard disk için 436,00-TL ve iş yerindeki tadilat için 500,00-TL olduğunu…” mütalaa etmiştir.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; işyeri sigorta poliçesi kapsamında davacı yanın gerçekleşen rizikoya dayalı (hırsızlık) tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, meydana gelen hasarın teminat dışında kalıp kalmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ilk olarak davalı Rehber sigorta aracılık hizmetleri şirketi yönünden inceleme yapılmıştır. TTK 105/2 maddesi; “Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir” hükmünü öngörmekle birlikte somut olayda, rizikonun gerçekleştiği tarihte davalı her iki sigorta şirketi arasında acentelik ilişkisinin bulunduğu, dava kapsamında hırsızlık rizikosuna dayalı olarak sigorta poliçesine dayalı tazminat istemi ileri sürülmekle birlikte davacının tazminini istediği zarar için davalı acentanın (… sigorta aracılık şirketi) şahsi kusuruna dayanılmadığı davada, davalı acentaya husumet düşmeyeceği anlaşılmakla; davanın anılı davalı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine dair karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/24922 esas, 2017/6288 karar sayılı kararı) Davalı … şirketi (…) yönünden yapılan değerlendirme neticesinde ise taraflar arasında düzenlenen poliçenin 3. sayfasında; “işbu sigorta sözleşmesi kapsamında hırsızlık teminatının geçerli olmasının ön şartı; sigorta konusu mahalde, güvenlik şirketine veya emniyete veya şirket konut sahiplerinin/ yetkililerinin telefonlarına bağlı alarm bulunmasıdır.” şartının kararlaştırıldığı görülmüştür. Riziko mahallinde ise alarm sisteminin kurulu olmadığı sabit olup poliçede yer alan ön şart yerine getirilmeden tazminat isteminde bulunulmuştur. Olay mahallinde alarm sisteminin kurulu olmaması gerçekleşen rizikoyu kuvvetlendirici bir etken olup hırsızlık olayı ile poliçede kararlaştırılan anılı koruma önlemine uyulmaması arasında uygun nedensellik bağı bulunduğundan, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Benzer yöndeki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2010/4257 esas, 2011/12490 karar sayılı kararı , Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/13677 esas, 2013/14600 karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … Yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı … Şirketi yönünden davanın esas yönünden REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 1.417,44-TL harcın mahsubu ile artan 1.373,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.390,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır