Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/450 E. 2020/468 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/450 Esas
KARAR NO : 2020/468
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2014/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve takibe itiraz edildiğini, itirazın alacaklı tarafa tebliğ edilemediğini, davalı/borçlu şirket tarafından … A.Ş … Şubesi’nden 07/04/2011 tarihinde 200.000,00-TL kredi kullanıldığını, müvekkil, … ve … ile birlikte müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, davalı borçlu şirket ödeme yapmadığı için, kefilliği sebebiyle de ilgili bankaya krediye mahsuben yüklü miktarlarda ödeme yaptığını, bu ödemelerin 23.202,00-TL’lik kısmı … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı dosyasından takibe konduğunu, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, davalı, borcun ödendiğinden bahisle icra takibine itirazda bulunduğunu, takip konusu borca ilişkin olarak bugüne kadar yapılmış hiçbir ödeme olmadığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bugüne kadar da borca ilişkin olarak hiçbir ödeme yapılmadığını, davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı yanın kefalete dayalı ödemesinin davalı asıl borçlu şirketten rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 23.202,00-TL asıl alacak ve 110,77-TL asıl alacağa işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.312,77-TL alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı yanın takibe itirazı neticesinde takibin durduğu görülmüştür.
Dava dışı … … şubesi’ne yazı yazılarak davalı şirkete kullandırılan kredi ilişkisine dayalı 07/04/2011 tarihli 200.000-TL bedelli kredi sözleşmesi, kefalet taahhütleri, ödeme planı, hesap ekstreleri, davacı tarafından belirtilen sözleşmeye mahsuben yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak davalı şirketin sicil kayıtları celp edilmekle tetkik edilmiş olup davalı tasfiye halindeki şirketin tasfiyenin sona erdiği tarih olan 06/01/2015 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmakla; davacı yana şirketin ihyasına yönelik dava açması amacı ile süre verilmiş, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas, 2019/… karar sayılı kararı ile dava dosyamıza münhasır olmak üzere davalı şirketin sicile tescil ve ilanına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı taraf, davalı şirket adına kefil sıfatıyla yapmış olduğu ödemelerden kaynaklanan alacağının tahsili için, davalı şirket hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini dava ettiğini, 23.202,00-TL asıl alacak ve 110,77-TL faiz olmak üzere toplam 23.312,77-TL olduğunu, yapılan incelemede, davacı tarafından, kefaleti nedeniyle, davalı şirketin dava dışı … A.Ş … Şb. Nezdindeki hesabına yatırılan paralar toplamı 23.202,00-TL olarak hesaplandığını, davacının 28/03/2014 takip talep tarihi itibariyle alacağı, terditli olarak davacının takiple temerrüde düştüğünün kabulü halinde, davacı alacağı tamamı asıl alacak olmak üzere 23.202,00-TL olarak belirlendiğini, davacı talebi gibi, 12/03/2014 talep tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinin kabulü halinde, davacının faizli alacağı talebi gibi 23.202,00-TL asıl alacak ve 110,77-TL faiz olmak üzere toplam 23.312,77-TL olacağını, davacı yan asıl alacak tutarına, 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi uyarınca takip tarihinden itibaren %10.25 ve değişen oranlarda reeskont faizi talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davalı ile dava dışı … arasında akdedilen 07/04/2011 tarihli Genel Kredi Sözleşme ilişkisi kapsamında davacının sözleşmesel kefaleti nedeni ile yapılan ödemelerin davalı asıl borçlu şirketten rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı şirketin itirazının iptaline karar verilip verileyemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmış olup dava dışı banka kayıtları üzerinde inceleme ve dosya kapsamındaki delillerin tetkiki ile davacı kefilin davalı asıl borçlu şirketten rücuen talep edebileceği alacak miktarının irdelenmesi amacı ile bilirkişi incelemesine başvurulmuştur. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilen rapor içeriği ile sözleşme ve kredi hesaplarının tetkiki neticesinde 07/04/2011 tarihli GKS kapsamında davalının 200.000TL kredi kullandığı, banka tahsil fişleri kapsamında ise davacının 23.202-TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Akit tarihi itibari ile tatbiki gerektiği üzere; kefilin, kefalet borcu nedeniyle borçlu olunan meblağı ödedikten sonra, (6098 sayılı TBK’nın 581 vd.) 818 sayılı BK’nın 496 vd. maddeleri uyarınca asıl borçluya rücu hakkı mevcuttur. Anılı kanuni düzenleme gereğince davacının kefalete dayalı dava dışı bankaya davalı şirketin borcuna mahsuben yapmış olduğu 23.202-TL’lik ödemenin rücuen tahsili isteminde haklı olduğu, davalı yanın takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca mütemerrit kılınmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı, anılı gerekçeler ışığında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 23.202-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu gibi alacağın likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 23,202,00-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 23,202,00-TL takip tarihinden değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 4.640,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.584,93-TL ilam harcından peşin alınan 398,13-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.186,80-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 398,13-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 427,33-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 913,20-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 908,86-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.480,30-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır