Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/418 E. 2022/720 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/418 Esas
KARAR NO : 2022/720

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.06.2014 günü müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile Atatürk Caddesini takiben Tahtakale Meydanı istikametine seyrettiği esnada önündeki aracı solladığı sırada Atatürk Caddesi’ne çıkmak için kavşaktan burnunu çıkaran … plakalı … sevk ve idaresindeki araç ile çarpışması neticesinde müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, …sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı şirketten ZMMS sigortalı bulunduğunu, davalının kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davacıya tazminat ödemekle yükümlü olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evrakları ile poliçe celp edilmiştir.
Davacı yönünden kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükmü gereğince maluliyet raporu temin edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … esas ve 350 karar sayılı soruşturma dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiş olup kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi trafından dava tarihinden önce davacı tarafça yapılmış başvuru bulunmadığından dolayı hasar dosyasının mevcut olmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüş ise de dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğuna ilişkin KTK’nın 97. maddesindeki yasal değişikliğin 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu kapsamda 06/04/2016 dava tarihi itibari ile 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlükte olmaması nedeni ile davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapılmamasının somut olayda dava şartı yönünden eksiklik teşkil etmediği anlaşılmakla, yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 27/01/2020-1026 karar numaralı raporunda; “…1….Hastanesinin 13.06.2014 tarih, 2.035 nolu… raporunda sağ omuzda, sağ kolda yüzeyel sıyrıklar, sol bacakta yüzeyel sıyrıklar, sol el baş parmağında 3 cm yüzeyel sıyrık, sol ayak bileği direkt grafisinde fibula başı kırığı tespit edildiği, atele alınarak yönlendirildiği,
2. … İlçe Devlet Hastanesinin 13.06.2014 giriş tarihli, 1…nolu Epikrizinde; trafik kazası sonrası ayak bileğinde ağrısı olduğu, tetkik istendiği, kr+kısa bacak atel yapıldığı, 1 hafta sonra kontrol ve cerrahi tedavi önerildiği,
3. … Devlet Hastanesinin 19.06.2014 tarihli Ameliyat Kağıdında; SAAda sol ayak lateral malleol uzerinden yapılan yaklaşımla girilerek AR+ plaklı osteosentez uygulandığı,
4. … Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Polikliniğinin 24.04.2018 tarih, 4.564 nolu Durm Bildirir Raporunda; Grafide: sol tarafta plak ile onarılmış fibula distal uç; fraktürü olduğu, kemik kaynamasının tam olduğu, muayenede sağda kalça eklemi: Fleks/Ekst=130-140/0/15 iç/dış rotasyon=45-50/0/30-40 (Abd/Addüksiyon=20-30/0/30-45 derece olduğu), Diz eklemi: Fleks/Ekstansiyon=120-140/0/20-30 Ayak bileği eklemi: Plantar/Dorsal Fleksiyon=40-50/0/20-30 ,Pronasyon/Supinasyon= 15/0/35 derece olduğu, solda kalça eklemi: Fleks/Ekst= 130-140/0/15 İç/Dış rotasyon=45-50/0/30-40, Abd/Adduksiyon=20-30/0/30-45 derece olduğu, Diz eklemi: Fleks/Ekstansiyon= 120-140/0/20-30 derece olduğu. Ayak bilegi eklemi: Plantar/DorsalFleksiyon=30/0/0 Pronasyon/Supinasyon=10/0/10 derece olduğu,
5. Kişiye ait görüntüleme tetkiklerinin Kurulumuzca incelenmesinde; 19.06.2014 tarihli grafilerde taraf belirtilmeyen fibula distal uçta lateral malleole uzanan hafif deplase fraktür hattı, 24.04.2018 tarihli cruris grafilerinde sol fibula distalinde kaynamış kırık sekeli, plak vida tespit materyali, fibulatalar aralık inferiorunda hafif düzensizlik, tibiotalar eklem aralığının açık olduğu görüldüğüne göre;
SONUÇ
Mevcut tıbbi belgelere göre;
Sabahattin ve Ayşe oğlu 04/03/1976 doğumlu …’nın 13.06.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak
Gr1 XII (28Aa……..10)A % 14
E cetveline göre %14.0 (yüzdeondörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği…” yönünde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan kusur bilirkişisi … ve aktüerya bilirkişi … tarafından hazırlanan 25/11/2020 tarihli raporda özetle;” …Motosiklet sürücüsü davacı Murat Balcı’nın (17 PK 290) :
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/d ve madde 52/a-b madde 56/a-2 madde 84-e bendlerinde açıklanan kuralları ihlal ettiği ve ASLİ KUSURLU olduğu kanaatine varılmıştır.
Sürücü Kenan Önen (17 PL 740):
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğinde belirtilen kural ihlali görülmediği ve kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
TAZMİNAT HESABI YÖNÜNDEN YAPILAN TESPİTLER:
a-Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan…plakalı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, davacı …nın tam ve %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle davacının yaralanması ile sigortalı araç sürücüsü arasında illiyet bağı kesilmiştir.
b-6098 Sayılı Borçlar Kanunun 49.maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” demektedir.
c-Somut olayda kusursuz sorumluluk söz konusu olmayıp, davacının davalıdan maddi tazminat talebinde bulunabilmesi için … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olması gerekmektedir. Ancak;
Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz olduğu ve davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla davalının davacıya karşı işbu dava kapsamında bir sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.
Bu durumda gereksiz yere karışıklığı neden olmaması bakımından maddi zarar hesabı yoluna gidilmeyecektir.
SONUÇ: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 13.06.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ …’nın (17 PK 290):
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 47/d ve madde 52/a-b madde 56/a-2 madde 84-e bendlerinde açıklanan kuralları ihlal ettiği ve ASLİ KUSURLU olduğu,
2-SÜRÜCÜ … (17 PL 740):
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğinde belirtilen kural ihlali görülmediği ve kusursuz olduğu,
3-Davalının sorumluluğunu doğuran …aç sürücüsünün kusursuz ve davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla davalının işbu dava kapsamında davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
4-Davalının sorumluluğu söz konusu olmadığından gereksiz yere karışıklığı sebebiyet verilmemesi bakımından maddi zarar hesabı yoluna gidilmediği, Sayın Mahkemece aksi kanaate varılması veya kusur durumunda değişiklik olması halinde maddi zarar hesabının buna göre yapılabileceği… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …talimat sayılı dosyası ile keşif sureti ile temin edilen bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/11/2021 tarihli raporda özetle; “… 2.1.Trafik kazasının meydana geldiği zaman ve hava şartları, trafik kazası gündüz saat 14:00 sıralarında, açık havada meydana gelmiştir. 2.2.Trafik kazasının meydana geldiği yol ve çevre özellikleri, karayolu yapısı iki yönlü, yatay güzergahı düz, düşey güzergahı eğimsiz, yol yüzeyi asfalt kaplama kurudur. Yolda şerit çizgisi ve yaya kaldırım mevcuttur. Trafik kazası araçtan insan düşmesi şeklinde meydana gelmiştir. Yol genişliği 6,50 cm olup , yasal hız sınırı azami 50 km/saattir. Yol üzerinde yer işaretlemesi olup zamanla deforme olduğu görülmüştür.
2.3.Trafik kaza noktasındaki yatay ve düşey işaretlemelerin irdelenmesi
Karayolları trafik kanunu ve Karayolları trafik yönetmeliği madde 3 de trafik işaretleri : Trafiği düzenleme amacı ile kullanılan işaret levhaları, ışıklı ve sesli işaretler, yer işaretlemeleri ile trafik zabıtası veya diğer yetkililerin trafiği yönetmek için yaptıkları hareketlerdir.
İki yönlü karayolu: Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı karayoludur.
Şerit çizgisi: Kaplama üzerinde trafik akım şeritlerini birbirinden ayıran ve sınırlarını gösteren çizgidir.
2.4.Kaza esnasında araçların seyir yönü / çarpma noktası ve hızları
2.4.1…. plakalı motosikletin seyir ve çarpma anındaki hızı
Dosya içerisindeki bilgilerden hızla ilgili bir tespit yapılamayıp, aracın seyir ve çarpma anındaki hızı hesaplanamamıştır.
2.4.2. … plakalı otomobilin seyir ve çarpma anındaki hızı
Okul Sokaktan gelip Atatürk Caddesinde kavşakta beklediğinden hızı bulunmamaktadır.
2.5.Sürücü Kusurunun İrdelenmesi
2.5.1. …plakalı motosiklet sürücüsü …
Dosya muhteviyatından yapmış olduğum inceleme ve keşifteki gözlemlerden edinilen kanaate göre; sürücü yerleşim alanlarında kavşağa 30 metre kala şerit değiştiremez, önündeki aracı geçmenin yasak olduğu alanda kendi şeridini koruyarak araçları güvenli ve yeterli mesafeden mesafeden takip etmek zorundadır. Takip mesafesi kendi aracının hızının yarısı kadar mesafedir. Meskun mahalde hız limit 50 km/saat olup bu da 50 km/saat/2=25 metredir. Buradan sürücünün önündeki araçla olması gereken mesafe en az 25 metredir. Sürücünün kavşak içinde önündeki aracı geçmeye çalıştığı esnada, …plakalı aracı görüp panik yapmasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya sebebiyet vermiştir.
Somut olayda, sürücünün ihlal ettiği “Geçme kural ve yasakları, hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” belli bir hareket tarzını emreden, objektif bir trafik kuralıdır. Bu objektif kurallar karşısında kişinin takdir hakkı yoktur. Ne emredilmişse ona uymak zorunluluğu vardır, olayda beklenen özenin ölçüsü , kuralın kendisidir. Bu nedenle olaydaki davranış kusur niteliğindedir.
2.5.2. … plakalı otomobil sürücüsü…
Dosya muhteviyatından yapmış olduğum inceleme ve keşifteki gözlemlerden edinilen kanaate göre; sürücünün seyir istikametine göre kavşak başında beklediği, hareket etmediği (durağan) bu hareketiyle kazanın oluşumunda etkisi olmadığından davranışı kusur niteliği taşımamaktadır.
…plakalı motosiklet sürücüsü …’nın 2918 sayılı K.T.K.asli kusurlardan 84/E (Geçme yasağı olan yerlerde geçme) bendini ve aynı kanunun (52/1A-Hızı gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak) maddesini ihlal ettiğinden %100 kusurlu olduğu,
… plakalı otomobil sürücüsü …’in 2918 sayılı K.T.K.’nun da yer alan herhangi bir kusur ve kural ihlalinde bulunmadığı…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.

Dosya kapsamına alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 10/02/2022 tarihli raporunda; “…Olay mahallinin iki yönlü yol olduğu, zeminin asfalt kaplama ve mahallinin kavşak mahalli olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Davacı sürücü … 13.06.2014 tarihinde özetle ifadesinde; Atatürk Caddesini takiben A.Nihat Tangör Caddesi istikametine seyir halinde iken önümde seyretmekte olan plakasını hatırlamadığım bir otoyu sollamak üzere sol şeride geçtim bu esnada Okul Sokak üzerinden Atatürk Caddesine çıkmak üzere… plakalı otomobil burnunu çıkarınca panik yaptım ve direksiyon hakimiyetini kaybederek motosikletten düştüm, şeklinde belirtmiştir.
Sürücü … 13.06.2014 tarihinde özetle ifadesinde; Atatürk Caddesine çıkmak üzere kavşakta durdum, Atatürk Caddesini takiben Meslek Yüksek Okulu istikametinden bir otomobil geliyordu, arkasından da bilhare … olarak öğrendiğim motosiklet gelmekte idi, motosiklet önünde seyreden otoyu sollamak için sol şeride çıktı benim sevkim ve idaremdeki aracı kavşakta görünce paniğe kapıldı, cadde üzerinde yol çalışması olduğundan toprak zeminde direksiyon hakimiyetini kaybetti ve kayarak düştü benim aracıma ve önünde bulunan araca çarpmadı, şeklinde belirtmiştir.
15.11.2021 tarihinde … Asliye Huku Mahkemesi’ne tanzim edilen…’a ait bilirkişi raporunda davacı sürücünün %100 oranında olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
25.11.2020 tarihinde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tanzim edilen …’a ait bilirkişi raporunda davacı sürücünün asli kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mevcut bulgulara göre;
A) Davacı sürücü …, sevk ve idaresindeki motosikleti ile olay mahalli iki yönlü kavşakta önündeki aracı geçmemesi, buna rağmen karşı yön bölümüne girmeden evvel hareket alanını kontrol altında bulundurması ve kavşak başında yola katılım yapmak üzere beklemekte olan sürücü idaresindeki araca karşı motosiklet üzerinde binili vaziyette etkin tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yeterli kontrollerini sağlamadan karşı yön bölümününe girmesi ve akabinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kaplama üzerine düşmesi sonucu gerçekleşen olayda kusurludur.
B) Sürücü … , sevk ve idaresindeki aracı ile olay mahalli kavşakta yola katılım sağlamak üzere iki yönlü yol üzerine kısmi olarak çıkmadan evvel bu yol üzerindeki araçların seyir durumlarını gözlemlemesi gerekirken bu hususa riayet etmediği anlaşılmakla gerçekleşen olayda kusurludur.
SONUÇ:
Yukarıdaki hususlar çerçevesinde, olayda;
A) Davacı sürücü…’nın %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü …’in %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan kusur bilirkişileri …, … ve …tarafından hazırlanan 07/11/2022 tarihli raporda özetle; “… Kaza mahalli yerleşim yeri içinde olup yol iki yönlü, 7 m genişlikte, iki şeritli, asfalt ve kuru olup vakit gündüz, hava ve görüş açıktır.
Dava dosyasında bulunan olay yeri basit krokisinde davacı yönetimindeki motosikletin kendi seyir yönüne göre sol şerit içinde Okul sokağı ağzında bulunduğu görülmektedir. Krokiye alınmış notlarda motosikletin sol ön çamurluk kısmında çizikler olduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde davacı motosiklet sürücüsü … kaza günü saat 14:00de yönetimindeki … plakalı motosiklet ile Atatürk caddesini izleyerek… caddesi istikametine seyir halinde iken önünde seyir etmekte olan ve plakasını hatırlamadığı bir otoyu sollamak üzere sol şeride geçtiğinde bu sırada Okul sokak üzerinden Atatürk caddesine çıkmak üzere burnunu çıkarmış olan … plakalı otomobil nedeniyle panik yaparak direksiyon kontrolünü kaybetmiş ve motosikletten düşmüş olduğunu belirtmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde aracı davalı ya sigortalı sürücü … kaza mahallinde yönetimindeki … plakalı araç ile Okul sokağını izleyerek Atatürk caddesine çıkmak üzere kavşakta durduğunu, Atatürk caddesini takiben Meslek Yüksek Okulu yönünden bir otomobilin gelmekte olduğunu, arkasından da plakasını bilahare…olarak öğrenmiş olduğu motosikletin önünde seyreden otoyu sollamak için çıktığını ve kendi yönetimindeki aracı kavşakta görünce paniğe kapıldığını, cadde üzerinde yol çalışması olduğundan toprak zeminde direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kayarak düştüğünü, kendi aracına çarpmadığını belirtmiştir.
Olay yeri yol Atatürk Caddesinde sollama ve şerit değiştirme yasağı (kaplama üzerinde düz çizgi) bulunmaktadır. …davacı motosiklet sürücüsü hem düz çizgi yasağını hem de kavşaklara yaklaşırken ki sollama yasağını ihlal etmiştir.¸
Davacı ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün yukarıda özetlenmiş olan ifadeleri, kaza sırasında otomobilin hareketsiz durduğu ancak burnunu anayola bir miktar çıkarmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun da davacı motosiklet sürücüsünü paniğe sevketmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Heyetimiz yukarıda özetlenmiş olan incelemeler sonucunda davacı motosiklet sürücüsü …nın kavşak yaklaşımı sırasında ve kaplamada düz çizgi ile belirtilmiş sollama yasağı olmasına rağmen sollama yaparak 2918 sayılı KTKnın Geçme kural ve yasaklarını kapsayan madde 54 ile tanımlı ” .. b) Geçmenin yasak olduğu yerler; .. 4. Kavşaklarda, demiryolu geçitlerinde ve bunların yaklaşımında, .. Sürücülerin önlerindeki bir aracı geçmeleri yasaktır.” kuralını ihlal etmiş olduğu, yine kontrollü yavaşlayamamış olmasından aynı kanunun madde 52de tanımlı “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, .. zorundadırlar.” kuralını ihlal etmiş olduğu ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan madde 84 ile tanımlı “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme, .. hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” gereği % 100 asli ve tamamen kusurlu olduğu kanaatindedir.
Diğer taraftan kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsü …in, aracının durur halde olduğu ve solundan gelen trafikteki bir aracı engellememiş olduğu dikkate alındığında, sağından hatalı sollama yaparak gelen trafik için tedbir almasının beklenemeyeceği, bu nedenle de kusursuz olduğu kanaatine varmıştır.
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda;
1.Davacı motosiklet sürücüsü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
2.Davalıya sigortalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; 13/06/2014 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeni ile kazaya karışan aracın ZMSS’yi düzenleyen sigorta şirketi aleyhine iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemi ileri sürülmüş olup uyuşmazlığın kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan tarafın aydınlatılması, davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, bedensel zarardan kaynaklı maddi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” ; 85/1. maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olup Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Ayrıca 6098 sayılı TBK’nın 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olup TBK’nın 50/1 fıkrası gereğince zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispatla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılı yasal düzenlemeler gereğince somut olaya bakıldığında; ZMSS’ye dayalı olarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebilmesi için davacının (…), dava dışı araç sürücüsünün (…) kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup davacının delil olarak savcılık dosyası ile kaza tutanaklarına dayandığı, davaya konu kaza nedeni ile kaza tespit tutanağının düzenlenmediği, yalnızca olay yeri görgü ve tespit tutanağı ile basit krokinin mevcut olduğu ve tutanak kapsamında kusur dağılımı ve tespitinin yer almadığı, ceza soruşturma dosyası kapsamında da kusur incelemesinin yapılmadığı ve neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği saptanmıştır.
Dosyamız kapsamında ilk olarak görevlendirilen kusur bilirkişi Hanifi Sanbur ve aktüerya bilirkişisi … marifeti ile düzenlenen raporda davacı motosiklet sürücüsü davacı …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/d ve madde 52/a-b madde 56/a-2 madde 84-e bendlerinde açıklanan kuralları ihlal ettiği ve (%100) asli kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsüne atfı kabil kusurun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Anılı rapora itiraz edilmesi üzerine, kazanın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranlarının tespiti ile itirazların giderilmesi hususunda dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş ise de 16/03/2021 tarihli ön yazısı ile kaza yerine ilişkin ölçekli bir krokinin bulunmaması nedeni ile işlemsiz iade edilmesine karar verilmiştir.
ATK marifeti ile kusur raporunun tanzim edilememesi nedeni ile davacı vekilinin keşif talebinin de kabulü ile taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, mahallinde keşif icra edilmesi ve tüm kayıtlar incelenmek suretiyle kusur incelemesi yapılarak ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere Ayvacık/Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir. Mahallinde yapılan keşif icrası sureti ile ayrıntılı, gerekçeli hazırlanan rapor kapsamında; trafik kazasının gündüz saat 14:00 sıralarında, açık havada meydana geldiği, karayolu yapısının iki yönlü, yatay güzergahı düz, düşey güzergahı eğimsiz, yol yüzeyi asfalt kaplama kuru olup yolda şerit çizgisi ve yaya kaldırımın mevcut olduğu, trafik kazasının araçtan insan düşmesi şeklinde meydana geldiği, yol genişliğinin 6,50 cm olup, yasal hız sınırının azami 50 km/saat olduğu, yol üzerinde yer işaretlemesi olup zamanla deforme olduğunun görüldüğü, dosya muhteviyatındaki inceleme ve keşif gözlemlerinden edinilen kanaate göre; Meskun mahalde hız limit 50 km/saat olup bu da 50 km/saat/2=25 metre olup sürücünün önündeki araçla olması gereken mesafenin en az 25 metre olduğu, davacı motorsiklet sürücüsünün kavşak içinde önündeki aracı geçmeye çalıştığı esnada, … plakalı aracı görüp panik yapmasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya sebebiyet verdiği, somut olayda, davacı sürücünün 2918 sayılı KTK’da düzenlenen asli kusurlardan 84/E (Geçme yasağı olan yerlerde geçme) bendini ve aynı Kanun’un (52/1A-Hızı gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak) maddesini ihlal ettiğinden %100 kusurlu olduğu, dava dışı… plakalı otomobil sürücüsü…’in seyir istikametine göre kavşak başında beklediği, hareket etmediği (durağan) bu hareketiyle kazanın oluşumunda etkisi olmadığından davranışının kusur niteliği taşımadığı kanaatine varıldığı görülmüştür.
Keşif marifeti ile olay yerine ait kayıt ve kroki ile tespitlere varılması ve itirazların tetkik edilmesi amacı dosya yeniden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur incelemesine yönelik rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. Bu kez ATK marifeti ile kusur raporu düzenlenmiş olup rapor kapsamında; davacı sürücünün sevk ve idaresindeki motosikleti ile olay mahalli iki yönlü kavşakta önündeki aracı geçmemesi, buna rağmen karşı yön bölümüne girmeden evvel hareket alanını kontrol altında bulundurması ve kavşak başında yola katılım yapmak üzere beklemekte olan sürücü idaresindeki araca karşı motosiklet üzerinde binili vaziyette etkin tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yeterli kontrollerini sağlamadan karşı yön bölümününe girmesi ve akabinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kaplama üzerine düşmesi sonucu gerçekleşen olayda %90 oranında asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü Kemal Önen’in sevk ve idaresindeki aracı ile olay mahalli kavşakta yola katılım sağlamak üzere iki yönlü yol üzerine kısmi olarak çıkmadan evvel bu yol üzerindeki araçların seyir durumlarını gözlemlemesi gerekirken bu hususa riayet etmediğinden %10 oranında tâli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosyada mevcut kusur incelemesine yönelik raporlar arasında çelişki oluştuğu ve yanların bu hususta itirazlarının mevcut olduğu saptanmakla; kusur tespitleri yönündeki çelişkilerin giderilmesi ve tüm dosya kapsamının tetkiki ile davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı ve dava dışı sigortalı sürücünün kusurunun olup olmadığının ayrıntılı, gerekçeli şekilde tetkik edilmesi sureti ile rapor tanzimi amacı ile dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi makine-trafik kürsüsünde görevli uzman 3′ lü bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. Bu suretle hazırlanan ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun rapor kapsamında; davacı motosiklet sürücüsü …’nın kavşaklara yaklaşımı sırasında ve düz çizgi ile belirtilmiş sollama yasağı olmasına rağmen sollama yaparak 2918 sayılı KTK’nın geçme kural ve yasaklarını kapsayan 54. maddesinde tanımlı ” .. b) Geçmenin yasak olduğu yerler; .. 4. Kavşaklarda, demiryolu geçitlerinde ve bunların yaklaşımında, .. Sürücülerin önlerindeki bir aracı geçmeleri yasaktır.” kuralını ihlal etmiş olduğu, yine kontrollü yavaşlayamamış olmasından aynı Kanunun 52. maddesinde tanımlı; “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, .. zorundadırlar.” kuralını ihlal etmiş olduğu ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan 84. maddesinde tanımlı; “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme, .. hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” düzenlemesi gereğince davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında asli kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in, aracının durur halde olduğu ve solundan gelen trafikteki bir aracı engellememiş olduğu dikkate alındığında, sağından hatalı sollama yaparak gelen trafik için tedbir almasının beklenemeyeceği, bu nedenle de kusursuz olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Anılı tespitlerin ayrıntılı, gerekçeli, olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun olduğu saptanmış olup somut olayda kusur noktasında ispat yükü altında olan davacı yanın, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu gösterir aksi yönde delil ibraz edemediği anlaşılmıştır. Bu kapsamda önceki raporlar arasındaki çelişki son alınan ve hükme esas alınmaya elverişli bulunan rapor marifeti ile de giderilmiş olup usul ekonomisi ilkesi gözetilerek yeniden kusur bilirkişi incelemesi yapılmasına yönelik taleplerin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tüm bu gerekçeler ışığında; dava dışı sürücüye atfı kabil kusurun bulunmadığı kaza nedeni ile ZMSS’ye dayalı olarak davalı sigorta şirketinin de sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır