Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/408 E. 2019/726 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/408
KARAR NO : 2019/726
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından müvekkillerin aleyhine, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 4 adet çekteki “… aval edilmiştir.” yazısı altındaki imzanın, müvekkillerin babası, … …’na ait olduğunu ve onun vefatı ile mirasçıları sıfatı ile diğer kişilerin yanında müvekkillerin hakkında da takip başlatıldığını, takipte müvekillerin adresi olarak gösterilen adreste her iki müvekkilin de oturmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, öncelikle ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önlenmesi için takibin teminatsız olarak tebdiren durdurulmasını, izalei şuyu sonucu icra dosyasına ödenecek paranın alacaklıya ödenmemesini, müvekkilin aleyhine yapılan takibin, takip müstenidi senetteki imzanın müvekkillerin murisi … …’na ait olmaması sebebiyle iptaline, %20 kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar gerçek kişi olup tacir olmadığını, dolayısıyla işbu davanın Asliye Hukuk Mahemesinde açılması gerektiğini, takibin %15 teminat mektubu ile durdurulmasına şeklinde verdiği karar hukuka aykırı olduğunu, icra takip dosyası kambiyo senedine dayalı bir kesinleşmiş takip dosyası olduğunu, bu konuda davalılar … İcra Hukuk Mahkemeinin … Esas ve … Karar sayılı kararıyla davalıların davasını reddetmiş ve ihtiyati tedbiri kaldırıldığını, hukuka aykırı olan durdurmaya yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, görev ve yetkiye, zamanaşımına ilişin itirazlar doğrultusunda davanın usulden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında; davacıların …, … …, davalı tarafın ise; … AŞ. olduğu, dava konusunun; takibin iptali olduğu, dava tarihinin 05/12/2011 olduğu, Mahkemece 26/03/2015 tarihinde davacıların tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetlerinin reddine, borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, takip ve dava konusu çekteki imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır.
Dava, davacıların murisi … …’nun avalisti olduğu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar dışında da mirasçılar bulunduğu, murisin mirasının paylaşılmadığı ve terekesinin iştirak halinde olduğundan diğer mirasçıların davaya muvafakatleri sağlanarak davaya devam edilmiştir.
Eldeki davada çekteki imzaların davacıya ait olduğunun ispat külfeti davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı somut olayda çek asıllarını ibraz etmek zorundadır. Şayet çek asılları herhangi bir merciye ibraz edilip orada kaybolmuş ise, bu durumu da davalının ispat etmesi gerekir ve kaybeden ilgili hakkında talep ve dava hakkı her zaman saklıdır.
Somut olayda; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan çek asıllarının alacaklı vekiline teslim edildiğinin bildirildiği, bu bağlamda davalı tarafa çek asıllarının sunulması için HMK’nın 220 ve 220/3 maddesi gereğince ihtaratlı kesin süre verildiği; ancak davalı taraf çek asıllarının alacaklı vekili Av. …’e teslim edildiği ve fakat çekleri teslim alan vekilin 17.01.2017 tarihinde vefat ettiğinden çek asıllarının ibraz edilemediğinin bildirildiği, yukarıda açıklandığı üzere; çek asıllarının ibrazı ile bu çeklerdeki keşideci imzasının davacı murisine ait olduğunu davalı yanın kanıtlayamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça icra dosyasına yapılan bir kısım ödemelerin 22.04.2015 tarihinde yani dava tarihinden önce yapıldığı anlaşılmıştır. Borcun tamamının ödenmesinden sonra ve ödeme davadan sonra yapılmış olmadıkça menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmayıp istirdat davası açılması gerekmekte ise de; somut olayda davacının takip konusu borcun tamamını davadan önce ödediğine dair bir iddiası olmadığı gibi talebi takibe konu çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Bu haliyle davacının takibe konu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava açmakta hukuki yarar bulunmaktadır. Ancak; ödemelerin davadan önce yapılması sebebiyle eldeki menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmeyeceği ve davacı tarafça usulünce harcı yatırılarak açılmış bir istirdat davası da olmadığından bu konuda karar tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, yukarıda açıklana gerekçelerle; davacıların … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu 10.11.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli, 05.12.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli, 15.12.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli … Şubesi çekleri ile 1 adet 25.11.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli … Şubesi çeki nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacıların .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu 10.11.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli, 05.12.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli, 15.12.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli … Şubesi çekleri ile 1 adet 25.11.2000 tarih ve 6.000,00 TL bedelli … Şubesi çeki nedeni ile BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın istirdat talebinin; ödemelerin davadan önce yapılmış olması ve eldeki davanın istirdat davasına dönüşemeyeceğinden usulünce açılmış bir istirdat davası da bulunmadığından bu konuda karar tesisine yer olmadığına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.856,32-TL ilam harcından peşin alınan 464,09-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.392,23-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 464,09 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 493,29 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.261,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 186,20 TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2019

Katip …

Hakim …