Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/383 E. 2021/917 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/383 Esas
KARAR NO : 2021/917
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş.’nin ihtiyaç duyduğu kaynağı dışarıdan sağlayabilmek için sermaye piyasası mevzuatı uyarınca bono ihracı gerçekleştirdiğini, … tarafından çıkarılan borçlanma araçları tebliği uyarınca bono ihraç etmek isteyen şirketlerin bu ihraca aracılık etmeye … ve ilgili mevzuat uyarınca yetkisi olan bir aracı kurumla aracılık sözleşmesi imzalamasının zorunlu olduğunu, buna binaen davalı …’in ilk olarak bu yetkiye sahip olan aracı kurum … A.Ş. ile aracılık sözleşmesi imzaladığını, yapılan başvurunun … tarafından 35.000.000,00 TL tutarında tavanla ve onay tarihinden itibaren 1 yıl süre ile geçerli olmak üzere onaylandığını, bononun ihracına ilişkin izin verilmesinden sonra üçüncü kişilere satım işlemlerine başlanmadan … A.Ş. tarafından aracılık sözleşmesinin sona erdirildiğini, bu sözleşmenin sona erdirilmesi ile satışa aracılık yapılmasının davalı … tarafından üstlendiğini ve 16/01/2015 tarihinde davalı … tarafından satışa çıkarıldığını, davalı …’ın müvekkillerinin o tarihte ortak oldukları … A.Ş’ye bono alım teklifinde bulunduğunu, 19/01/2015 tarihinde, 15.000.000,00 TL meblağlı bononun alındığını, bonoların alımından sadece 1 ay sonra 15/02/2015 tarihinde davalı …’ın davalı …’in mali açıdan zor durumda olduğunu ve bonodan doğan borcunu ödeyemeyeceğini … A.Ş’ye şifahen ilettiğini, şirket ortağı olan müvekkillerinin portföy şirketinin zarar görmemesi için bedeli peşin ve nakit olarak ödenerek bonoları satın aldıklarını, 26/02/2015 tarihinde davalı …’in iflas erteleme talebine binaen … ATM’ce 03/03/2015 tarihinde ihtiyati haciz ve tedbirlerin durdurulduğunu, … A.Ş. tarafından yapılan incelemede avalı …’in borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunun tespiti ile 19/03/2015 tarihinde ihraç ettiği bonoların borsa kotasyonundan çıkarılmasına karar verildiğini, bu nedenle müvekkilleri tarafından davalı …’a zararın giderilmesi için … Noterliği’nin 06/04/2015 tarih … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı … tarafından … Noterliği’nin 16/04/2015 tarih, … yev. no.lu cevabi ihtarnamesi ile bir sorumluluklarının olmadığının bildirildiğini, bononun vade tarihinde ödenmemesi nedeniyle … Noterliği’nin 20/07/2015 tarih … sayılı ihtarnamesi ile bonoların ödenmesinin davalı …’e ihtar edildiğini, bu davalı tarafından da taleplerinin karşılıksız bırakıldığını, dava konusu olayda olduğu gibi ihracın halka arz niteliğinde olmayıp nitelikli yatırımcıya yapılacak satış olması halinde bu ihraç ve satışa aracı kurum tarafından aracılık edilmesinin bir zorunluluk olmadığını, gerekli olmamasına rağmen davalı …’ın bu ihraca aracılık yapmasının dava dışı şirket tarafından bononun alınmasında bir güven oluşturduğunu, davalının faaliyeti sırasında gerekli özen ve dikkati göstermediğini, Sermaye Piyasası Kanunu’ndan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bononun ihracından sadece 1 ay sonra iflasın ertelenmesi talebinde bulunulmasının olağan olmadığını, davalı …’ın diğer davalı …’in mali durumu hakkında müvekkillerini yanılttığını, sahte bir güven ortamı yarattığını, basiretli tacir gibi davranmadığını, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan incelemede davalının işin gerektirdiği mesleki dikkat ve özeni göstermediğinin tespit edildiğini, davalının gerekli dikkat ve özeni göstermediği gibi kasta varan kusurlu davranışlarıyla da diğer davalının durumu hakkında müvekkillerini yanılttığını, alıma teşvik için sahte bir güven ortamı yarattığını, davalının yetkililerinin dava dışı şirkete gelerek davalı …’in incelendiğini, mali ve hukuki yapısının çok iyi durumda olduğunu, güvenilir bulunduğunu söyleyerek bononun 15.000.000 TL’lik kısmının … tarafından alınması yönünde telkin ve talepte bulunduklarını, devamında satış öncesinde davalı yetkililerinin ihraç edilen 35.000.000,00 TL’lik bononun yaklaşık 12.000.000,00 TL’lik kısmının, … Bankası T.A.O ve iştiraki olan … A.Ş.’nin kurucusu olduğu yatırım fonlarına alınmasını sağladıklarını, her ne kadar bono tutarının 35.000.000,00 TL olduğu ve tümünün satıldığı ifade edilmiş ise de, 8.000.000,00 TL’lik satışın sahte olduğu, davalı tarafından kendi fonlarına alınan 12 milyon dışında kalan 15 milyon TL tutarındaki borçlanma senedinin sadece müvekkillerinin ortağı ve yöneticisi olduğu … ‘e aldatılarak satıldığını, bonoların vade tarihlerinde davalı … tarafından ödenmediğini, bu nedenle bu davalının ödemeden sorumlu olduğunu, müvekkillerinin ayrıca manevi olarak da zarara uğradıklarını beyanla fazlaya ilişkin her türlü hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, mahkeme nezdindeki tahkikat sonucunda müvekkillerinin toplam zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 15/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ile birlikte şimdilik 300.000,00 TL kısmının, 15/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her bir müvekkili için ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 10.000,00 TL tutarında manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle;… tarafından yurt içinde halka arz edilmeksizin satmak üzere bono tahvil ihracı amacıyla …’ya başvuru yapıldığını, başvurunun … tarafından 30/10/2014 tarih ve 31/ … sayılı karan ile uygun bulunduğunu, …’nin ihraç belgesinin onaylandığını, buna göre 1 yıl süre boyunca ihraç tavanı 35.000.000,00 TL’ye kadar sermaye piyasası aracının satılabileceğini, … tarafından verilen ihraç belgesi çerçevesinde davalı … tarafından 16/01/2015 tarihinde 35.000.000,00 TL nominal tutarlı 177 gün vadeli bononun borsa dışı nitelikli yatırımcılara satış yöntemiyle gerçekleşen satışının aracılık sözleşmesi çerçevesinde müvekkili aracılığıyla gerçekleştirildiğini, müvekkili tarafından davalı …’nin …’ya ihraç başvurusuna yönelik herhangi bir hizmet verilmediğini, yalnız satışa aracılık hizmetlerinin verildiğini, bonoların 15.000.000,00 TL tutarlık kısmının … ’in yönetmekte olduğu kurucuları … olan portföy tarafından satın alındığını, bonoların 10.375.742,00 TL nominal bedelli kısmının ise müvekkilinin yönetmekte olduğu kurucusu … Bankası olan B tipi likit yatınm fonları portföylerine satın alındığını, Şubat 2015 sonlarına doğru davalı …’nin mali durumunun bozulmasının ortaya çıkması üzerine söz konusu bonoların portföy sözleşmeleri çerçevesinde … ’ın kurucusu olduğu yatırım fonları tarafından satın alındığını, daha sonra yatırım fonları tarafından müvekkiline satıldığını, 09/03/2015 tarihinde davalı … tarafından İflas talebiyle mahkemeye başvurulduğunun KAP’ta ilan edildiğini, (itfa) vade tarihi 15/07/2015’te bono sahiplerine herhangi bir ödeme yapılmadığını; davalı … tarafından ifasında temerrüde düşülen bonoların ihraç sürecine ilişkin olarak … tarafından cezai ve idari denetim yürütüldüğünü, buna göre davalı … yöneticileri … , … ve … hakkında mali ve finansal tabloların kasıtlı bir şekilde gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi sebebiyle suç duyurusunda bulunulmasına, ihraçta derecelendirme kuruluşu … A.Ş. hakkında yapılan inceleme sonucunda mevzuata aykırı derecelendirme faaliyetleri nedeniyle şirketin derecelendirme faaliyetlerinin 2 yıl boyunca askıya alınmasına, ihraçta bağımsız denetim faaliyeti yürüten … A.Ş. hakkında sorumlu başdenetçi ortak … hakkında idari tedbir ve para cezası uygulanması bakımından savunmasının alınmasına karar verildiğini, …’nın 63. maddesinde bağımsız kuruluşlarının görevleri kapsamında denetledikleri finansal tablo ve raporların mevzuata uygun olarak denetlenmemesi nedeniyle doğabilecek zararlardan raporu imzalayanlarla birlikte sorumlu olduğu belirtilerek sorumlu olan kuruluşların belirtildiğini, bu kararda ayrıca yapılan borçlanma aracı ihracı öncesinde gerçeğe aykırı olarak düzenlenen mali ve finansal tablolarla şirketin gerçek mali durumunun ilgililerden saklandığı, bono ihracının başarılı şekilde gerçekleştirilmesi için şirket yöneticilerine yakın bazı gerçek ve tüzel kişilerce ihraç öncesi alım yapılarak bonoya talep olduğu izlenimi verilmesi bu suretle hileli davranışlarda bulunulması, kendilerine haksız menfaat sağlanması gerekçesiyle davalı … yöneticileri hakkında TCK’nın 157 ve 158. maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini, … tarafından 02/10/2015 tarihinde davalı … hakkında idari para cezası uygulanmasına, 04/02/2016 tarihinde … A.Ş. hakkında idari para cezası uygulanmasına ve bağımsız denetim yetkisinin iptaline karar verildiğini, … A.Ş. ortak başdenetçisi … hakkında bağımsız denetim yapmasının süresiz olarak yasaklanmasına karar verildiğini, müvekkili hakkında henüz herhangi bir işlem tesis edilmediğini, davalı …’nin iflas erteleme davasının reddolunduğunnu, bonoların vadesinde ödenmemesi sebebiyle müvekkili tarafından davalı … aleyhine bono bedelleri tutarında ilamsız icra takibine girişildiğini, davacıların dava dilekçesinde sorumluluğun davalı … yöneticilerinde olduğuna ilişkin … tespitlerinin gözardı edilerek sorumluluğun müvekkilinde olduğunun iddia edildiğini, ikinci olarak davacıların dava konusu bonoları ihraç sırasında almamış olmalarına rağmen ihraçta satın almışlar gibi dava dilekçesi kurguladıklarını, müvekkiline yöneltilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davanın reddi gerektiğini, müvekkili tarafından mevzuata uygun hareket edilmiş olduğunu, davacıların işbu davada taraf sıfatı bulunmadığını, ihraç sırasında bonoların … tarafından yönetilen ve kurucuları … olan yatırım fonları tarafından satın alındığını, bonoların davacılar tarafından ihraçta değil ikincil piyasada satın alındığını, mevzuatta portföy yatırım şirketi ortaklarına satın alma yükümlülüğü yüklenmediğini, davacıların bonoların ödenmesinde güçlük yaşayacakları bilinci ve kendi risk algıları çerçevesinde bonoları satın aldıklarını, davacılar ile müvekkili arasında hukuki ilişki bulunmadığını, davacıların hukuki yararının bulunmadığını, borçlanma araçları tebliğinin 3. maddesinin birinci fıkrasının b bendine göre bononun ihraççılarnı borçlu sıfatıyla düzenleyip sattığı ve nominal değerinin vade tarihinde yatırımcıya geri ödenmesi taahhüdünü içeren borçlanma aracı olduğunu, yurt içinde halka arz edilmeksizin satılmak üzere ihraç edilmiş ve nitelikli yatırımcılara satılmış olduğunu, müvekkilinin birincil piyasada aracılık işlemi yaptığını, borsada işlem görmesi mümkün olan bu senetlerin nitelikli yatırımcılar arasında alınıp satılmasının ikinci el piyasa işlemleri çerçevesinde değerlendirileceğini, sermaye piyasası araçlarının halka arz edilmeksizin satışında aracılık işlemlerinin ihraççı ile yatırım kuruluşu arasında imzalanacak aracılık sözleşmesi hükümlerine göre yürütüldüğünü, … II-15,1 sayılı özel durumlar tebliği’nde dördüncü bölümde nitelikli yatırımcılara satışa dair ihraçlara ilişkin esasların belirlendiğini, ihraçta satışa aracılık eden aracı kuruma herhangi bir yükümlülük getirilmediğini, halka arz edilmeksizin ihraçta aracı kuruluşun esas rolünün sermaye piyasası araçlarının yatırımcılara satışına aracılık etmekle sınırlı olduğunu, satışın tamamlanması ile müvekkilinin aracılık ile ilgili fonksiyonunun tükendiğini, sermaye piyasası araçlarının halka arzında izahname düzenlenmesi zorunlu olup izahnameden sorumluluğun kanunun 10. maddesinde düzenlendiğini, yalan yanlış yanıltıcı bilgilerden ihraççıların sorumlu olduğunu, aracı kuruluşların ise durumun gereklerine göre zarar kendilerine yüklenebildiği ölçüde sorumlu olduğunu, somut olayda bonoların halka arz edilmeksizin satıldığını, burada ise ihraç belgesi düzenlenmesi zorunlu olup ihraç belgesinden sorumluluğun ise kanunun 11/3 maddesinin atfı ile 32. maddesi kapsamında düzenlendiğini, buna göre ihraç belgesi hazırlayanlar ve belgeler kendi adına imzalanan tüzel kişilerin sorumlu olduğunu, müvekkilinin ise ihraç belgesinde bir onayı ve imzası bulunmadığı gibi ihraç belgesinin hazırlanmasına da bir katkısının bulunmadığını, bu esnada davalı … ile arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını, öte yandan kanunun 63. maddesinde denetleme ve derecelendirme kuruluşlarının rapordaki yanlış yanıltıcı ve eksik bilgilerden sorumlu olduklarının düzenlendiğini, sermaye piyasası araçlarının halka arz edilmeksizin satılması halinde ihraç belgesi düzenlenmesi ve sermaye piyasası araçlarının satışından nitelikli yatırımcılara karşı sorumluluğun ihraç belgesini imzalayanlar ile derecelendirme denetim ve değerleme kuruluşlarında olduğunu, Kanunun 32. maddesinde kamuyu aydınlatma belgelerinde sorumluluğun düzenlendiğini ve bu bilgilerin yanlış yanıltıcı ve eksik olmasından kast ve ağır ihmali bulunmadığını kanıtlayan kimselerin sorumlu olmayacağının hükme bağlandığını, zarar ile fiil arasında illiyet bağı kurulması gerektiğini, buna göre, yanlış yanıltıcı eksik bilgiler içeren izahnamenin geçerlilik süresi boyunca diğer kamuyu aydınlatma belgelerinin kamuya açıklandığı tarihten hemen sonra ilk halka arzdan ve borsada satın alınan veya satılan sermaye piyasası araçlarının gerçeğe uygun bilgilerin ortaya çıktığı tarihten hemen sonra borsada satılması veya satın alınması üzerine yatırımcıların malvarlıklarında meydana gelen zarar halinde ileri sürülecek tazminat taleplerinde, kamuyu aydınlatma belgesi ile zarar arasında illiyet bağının kurulmuş sayıldığını, madde 32 fıkra beş uyarınca sermaye piyasası araçlarının alım veya satımının kamuyu aydınlatma belgelerine dayanmaması ve sermaye piyasası araçlarının alım veya satımının kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan bilgilerin yanlış yanıltıcı ve eksik olduğunun bilinmesine rağmen yapılması halinde tazminat taleplerinin reddedileceğini, müvekkilinin aracı kurum olarak ilgili madde gereği sorumluluğunun olmadığını, davacıların izahname ile ihraç belgesinden sorumluluğu birbirine karıştırdıklarını, kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan zarar taleplerinin altıncı fıkra uyarınca 6 ay içerisinde zamanaşımına uğrayacağını, müvekkiline izafe edilebilecek herhangi bir kusurun da bulunmadığını, bonolara ilişkin yatırım tavsiyesinde bulunulmadığını, ödeme garantisi de verilmediğini, ihraççı şirketin gücüne ilişkin bir bilgi de verilmediğini, sadece satışa aracılık edildiğini ve bonoların ödenmemesinde sorumluluk söz konusu olmadığı gibi kendisinin de zarara uğramış bîr alacaklı durumunda olduğunu, bonoları satın alanın kendi yatırım kararı çerçevesinde temerrüt riskini üstlenerek satın aldığını, zararın muhatabının davalı … olduğunu, satın alanların nitelikli yatırımcı olduklarını … Menkul Değerler tarafından sözleşmenin hangi sebeple feshedildiğine dair müvekkilinin bilgi sahibi olmadığını, bankaların arasında bilgi paylaşımının müşteri sırrı ve bankacılık sırrı hükümleri çerçevesinde olanaklı olmadığını, bir yatırım kuruluşunun çalışmaktan vazgeçtiği müşteri ile diğer bir yatırım kuruluşunun çalışmaya başlaması olağan bir durum olup, rekabetten dolayı bu tür durumların mümkün olduğunu, … tarafından onaylanan ihraca aracılık edilmesinin mümkün olduğunu, müvekkili tarafından ikincil piyasada satın alman sermaye araçları için menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı ayrılması yapılması gereken mutad muhasebesel bir işlem olup kusurlu olduğunu göstermeyeceğini, halka arz edilmeksizin yapılan ihraçlarda yatırım kuruluşlarının rolünün oldukça sınırlı olduğunu, yatırım kuruşu olmadan da satış yapılabileceğini, yatırımcıların taleplerinin alınması, kaydileştirme işlemlerinin yürütülmesi gibi şekli işlemlerin yerine getirildiğini, halka arz edilmeksizin ihraçlarda böyle bir sorumluluk öngörülmediği ve böyle bir durumda aracı kurumdan halka arzdaki gibi bir inceleme yapılmasının da beklenemeyeceğini, … onaylı bağımsız denetimden geçmiş denetim ve derecelendirme raporuna dayanılarak işlem yapıldığını, … tarafından onaylanan ihraç belgesindeki bilgiler çerçevesinde hareket edildiğini, davalı … hisselerinin müvekkiline bırakılma sebebinin danışmanlık sözleşmesi kapsamında finansman işlemlerinin yürütülmesine olanak sağlanması olduğunu beyanla davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihraç edilen Sermaye Piyasası Borçlanma Araçlarının vadesinde ödenmemesi sebebiyle uğranılan zararın, sorumluluğu bulunduğu iddiası ile ihraççı ve aracı kuruluştan müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … ATM’nin 2015/ … Esas sayılı dosyası, … ATM’nin 2015/ … Esas sayılı dosyası, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/ … esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, ilgili kurumlardan davaya konu bonoların ihracı ve satış işlemlerine ilişkin kayıtlar, inceleme raporları celp edilmiş, taraflarca delil olarak sunulan sözleşmeler, ihtarnameler ve tüm deliller incelenmiş ve dosya tarafların iddia ve savunmaları kapsamında inceleme yapılarak, davacıların uğradıklarını iddia ettikleri zararın varlığı, miktarı ile davalıların sorumlulukları hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 05/03/2020 tarihli raporunda özetle; davacıların alacaklı olduklarının kabulü durumunda; davacı … tarafından davalı … A.Ş.’nin toplamda nominal değeri 5.340.000,00 TL tahvillerine ödeme yapıldığı ve bu miktar yönünden 15/07/2015 tarihinde temerrüde düşmüş olduğunu, diğer davacı … tarafından davalı … A.Ş.’nin nominal değeri 2.160.000,00 TL tahvillerine ödeme yapıldığını, bu miktar yönünden 15/07/2015 tarihinde temerrüde düşmüş olduğunu, her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın takdiri Mahkememize ait olmak üzere; … Denetleme Dairesi’nin 18/08/2015 Tarihli, … rapor sayılı raporu ile “şirketin finansal tablolarının gerçeğe aykırı olması, şirket finansal tablolarının 31/12/2012-31/12/2013-30/06/2014 tarihlerinde … A.Ş. tarafından denetlenerek kurula rapor sunulduğu, denetim çalışma kağıtları incelendiğinde kayda değer çalışma belgelerinin olmadığı, şirketin VUK’a göre hazırlanan mali tabloları ile … ‘a ilettiği 30/09/2014 bilanço ve gelir tablosundaki aktif toplamı, stoklar, satışlar, satışların maliyeti, kar/zarar kalemlerinde önemli değişiklikler olduğu, 19/01/2015 tarihli ihraçtan hemen sonra 20/01/2015 tarihinde iflas erteleme talebi sürecinde Mahkemeye sunulan rayiç değer tablosunda borca batık olduğu, 30/09/2014 tarihinde 110,7 milyon TL olan dönen varlıklarının 3 ay sonra 29,70 milyon TL azalarak 81 milyon TL’ye gerilediği, bunun şirket stoklarındaki azalmadan kaynaklandığı, 30/09/2014 tarihinde 93,90 milyon TL net satış ve 82,8 milyon TL satışların maliyeti varken 2014 sonunda 123,90 milyon TL net satış ve 128,50 milyon TL satışların maliyetinin olduğu, 30/06/2014 ve 30/09/2014 tarihlerinde 1,70 milyon TL ve 2,40 milyon TL dönem karı varken 3 ay sonra 2014 sonunda 18 milyon TL zarar açıkladığı, şirketin 30/09/2014 tarihinden önceki düzenlenen mali tablolardaki yer alan satışlar, satışların maliyeti, stoklar ve dönem karı hesaplarının gerçeği yansıtmadığı, şirketin YMM’sinden 2014 yılına ait izahat istendiği, YMM tarafından şirketin ticari defter ibraz etmediği ve bu nedenle tam tasdik raporu hazırlanamadığını bildirdiği, şirketin banka kredilerini ödemekte güçlük çektiği ve yüksek rakamlara geldiği, finansman giderlerinin şirket karından yüksek olduğu ve banka kredi akışının bozulmaması için dönem karı gösteren mali tablolar hazırlandığı, dönem karının söz konusu olmadığı, zararının mevcut olduğu, mali tabloların gerçeği yansıtmadığı, … tarafından bağımsız denetim ile hazırlanan iki farklı rapordaki mali tablolar incelendiğinde; bazı hesaplar arasında farklılıklar olduğu, … ‘e göre, 12,1 milyon TL iken, … ‘a göre 25,3 milyon TL olduğu, stoklardaki mamuller …’e göre 1,40 milyon TL iken …’a göre 14,50 milyon TL olduğu, …’e göre 2013 yılında 271.998 TL, 2012 yılında 2,2 milyon TL zarar elde edilirken … a göre 2013 ve 2012 yıllarında 3,10 milyon TL kar elde edildiği, …’e göre şirketin öz kaynakları 33,70 milyon TL iken, … a göre 47,00 milyon TL olarak açıklandığı, şirketin 31/12/2013 finansal tablolarına 2 farklı bağımsız denetim şirketinden rapor alındığı, şirketin finansal raporlarındaki stoklar, satışların maliyeti, dönem karı ve öz kaynaklar tutarlarının şirket lehine kasıtlı olarak değiştirildiği, … A.Ş. tarafından hazırlanan ve 1 yıl süreyle geçerliliği bulunduğu belirtilen 11/09/2014 tarihli derecelendirme raporunda şirketin pozitif yönlerinin dikkate alınarak derecelendirme notunun yükseltilmesine rağmen negatif yönlerinin dikkate alınmaması ve mali yapı analizi dışında detaylı çalışmaların bulunmadığı, davalı … A.Ş. Tarafından aracılık işlemleri 30/09/2014 tarihli aracılık sözleşmesi ile … A.Ş. ile yürütülürken, 03/12/2014 tarihinde aynı şirket tarafından … ile aracılık sözleşmesi imzalandığı, … tarafından 01/06/2015 tarihli cevapta şirketin faaliyet gösterdiği piyasadaki koşulların olumsuz değişmesi nedeniyle şirkete fon temin etmesinin mümkün olmaması sebebiyle sözleşmenin feshedildiğinin, farklı finansal raporlar sunulmadığının bildirildiği, konuyla ilgili … tarafından Kurul’a verilen cevapta, … bonolarının … Yatırım portföyüne alındığı ve karşılık ayrıldığının bildirildiği, … Yatırım tarafından, … bonolarının ihracı sürecinde, şirketin borçluluk durumunun dikkate alınmaması, şirket hakkında kapsamlı ve objektif bir mali analizin yapılmaması, … Yatırım’ın şirketin olumsuz görünümü ve artan riski nedeniyle aracılık sözleşmesini feshetmesine rağmen … Yatırım tarafından bu hususların dikkate alınmaması, şirketin daralan ticaret hacmi ve olumsuz görünümüne rağmen konu hakkında herhangi bir istihbarat çalışmasının kurula tevdi edilmemiş olması hususları bir arada değerlendirildiğinde, … Yatırım’ın işin gerektirdiği mesleki dikkat ve özeni göstermediği kanaatine ulaşıldığı, … Yatırım’ın aracılık yaptığı … tarafından ihraç edilen bonoların temerrüde düşmesi nedeniyle, … 9.940.998,41 TL menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı
ayırarak öz kaynaklarının azalmasına sebebiyet verdiği, … Yatırım’ın 111-39.1 sayılı Tebliğ’in 24/1-b maddesine uygun hareket etmediği, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103 ve 105’inci maddeleri kapsamında … Yatırım’ın savunması alınarak işlem yapılmasının uygun olacağı” şeklinde görüş bildirildiğini, … Denetleme Dairesi’nin 08/08/2015 Tarihli, … rapor sayılı raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere, … Yatırım’ın işin gerektirdiği mesleki dikkat ve özeni göstermediğini, …’e ait bono ihracı sürecinde şirketle ilgili yeterince araştırma yapmadığını, … Yatırım’ın aracılık sözleşmesini feshetmesi nedeniyle şirkete şüpheyle yaklaşılması gerekirken, … tarafından aynı gün diğer davalı ile sözleşme imzalandığını, söz konusu süreçte görev alan … yetkililerinin, firma hakkında yeterli incelemeyi yapmayarak bonoya yatırım yapan yatırımcıların zarar etmesine sebebiyet verdiklerini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazları değerlendirilmek üzere heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 26/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitlerini ve … Denetleme Dairesi’nin 18/08/2015 Tarihli … sayılı raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere … ‘ın işin gerektirdiği mesleki dikkat ve özeni göstermediğini tekrarla, iş bu hususların hukuki değerlendirmeleri ve davalıların borçlu olup olmadıkları hususundaki değerlendirmelerin Mahkememize ait olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili 29/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak, davacı … yönünden 5.340.000 TL, davacı … yönünden 2.160.000 TL’nin alım işleminin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı … A.Ş.’nin yurt içinde halka arz edilmeksizin satmak üzere tahvil/bono ihracı amacı ile 04/09/2014 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuruda bulunduğu ve borçlanma ihracına ilişkin aracılık işlemleri için … A.Ş. ile 30/09/2014 tarihli aracılık sözleşmesini imzaladığı, … tarafından 30/10/2014 tarih ve 31/1036 sayılı karar ile, davalı … A.Ş.’nin başvurusu uygun bulunarak tahvil/bono ihracına ilişkin ihraç belgesinin, ihraç tavanı 35.000.000,00 TL nominal değerli ve onay tarihinden itibaren 1 yıl süre ile yurt içinde halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara azami 3 yıl vadeli satılabilmek üzere onaylandığı, davalı … A.Ş. tarafından … A.Ş. ile yapılan sözleşmenin 03/12/2014 tarihinde feshedildiği, aynı tarihte davalı …. ile aracılık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin konusunun ihraççının ihraç etmeyi planladığı 35.000.000,00 TL kadar nominal tutardaki bonoların davalı …. tarafından Sermaye Piyasası Kanunu, Sermaye Piyasası Kurulu tebliğleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde nitelikli yatırımcılara satışına aracılık edilmesi olduğu, aynı zamanda davalı … ve Sanayi A.Ş. ve ortakları ile davalı …. arasında 06/03/2015 tarihli danışmanlık sözleşmesinin imzalandığı, davalı … A.Ş.’nin, … tarafından onaylanan ihraç belgesi uyarınca borçlanma aracı ihracının 16/01/2015 tarihinde davalı …. tarafından gerçekleştirildiği, ihraç edilen bonoların vade başlangıç tarihinin 19/01/2015, itfa tarihinin ise 15/07/2015 olduğu, … A.Ş. yönetim kurulunun 12/11/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile 21/01/2015 tarihinden itibaren borsada borçlanma araçları piyasası kesin alım satım pazarında kot dışı olarak işlem görmesine izin verildiği, söz konusu 35.000.000,00 TL nominal değerli, ( … ) kodlu bonoların davalı …. aracılığı ile nitelikli yatırımcılara satışının gerçekleştirildiği, satış aşamasında Bosphorus’un yönettiği … Yatırım’a ait yatırım fonlarının 15.000.000,00 TL tutarında, … Grubunun 12.125.742,00 TL tutarında alım yaptıkları, farklı yatırımcılar tarafından da alımların yapıldığı ancak aynı ve yakın tarihte bu yatırımcılar tarafından bonoların satıldığı ve davalı … Sanayi A.Ş. tarafından geri alınarak yatırımcılara ödemelerinin yapıldığı, davalı … A.Ş.’nin 31/12/2013 tarihinde … … im şirketi ile bağımsız denetim sözleşmesi imzaladığı ve bu şirket tarafından düzenlenen 21/08/2014 tarihli raporda, şirketin 2012 ve 2013 yıllarında zarar ettiğinin açıklandığı, davalı … A.Ş.’nin daha sonra … A.Ş.’ye aynı dönem için bağımsız denetim raporu hazırlattığı, … A.Ş. tarafından hazırlanan 01/09/2014 tarihli raporda ise, şirketin 2012 ve 2013 yıllarında kar ettiğinin açıklandığı, davalı … A.Ş.nin bono ihracı için …’ya başvururken sadece finansal durumunu iyi gösteren … A.Ş. tarafından hazırlanan raporu sunduğu, esasında finansal durumunun bu raporda yer aldığı şekilde olmadığı, 26/02/2015 tarihinde borca batık olduğunu bildirerek …ATM’nin 2015/ … esas sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi talebi ile dava açtığı ve mahkemenin 03/03/2015 tarihli kararı ile şirkete kayyım atanmasına ve İİK’nın 179-A maddesi uyarınca şirket hakkında yapılmış veya yapılacak icra takipleri ile ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davalının borca batık hale geldiğinin 09/03/2015 tarihinde KAP’ta duyurulduğu, … ATM’nin tedbir kararının da 10/03/2015 tarihinde kamuya açıklandığı, KAP’taki bu duyuru ve özel durum açıklamalarının ardından söz konusu ( … ) kodlu bonoların 19/03/2015 tarihinden itibaren işlem görmekten sürekli olarak men edildiği, itfa tarihi olan 15/07/2015 tarihinde ödenmediği ve davalı … A.Ş. tarafından söz konusu bonolara ilişkin itfa yapılamayacağının 24/07/2015 tarihinde kamuya duyurulduğu, davalı … A.Ş.’nin ortakları ve aynı zamanda yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan … hakkında Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı ve özel belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılmaları talebi ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/ … esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Davalı ….’nin davalı … A.Ş. aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı … A.Ş. ( … ) tarafından yönetilen 4 yatırım fonuna alınan toplam 15.000.000,00 TL nominal bedelli bonoların, 5.340.000,00 TL’lik kısmının davacı …, 2.160.000,00 TL’lik kısmının davacı … tarafından satış bedelleri banka yolu ile ödenmek suretiyle alındığı anlaşılmıştır.
Davacıların talepleri, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenen kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumluluk, Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile Türk Ticaret Kanunu’nu uyarınca basiretli tacirin işlerinde göstermesi gereken özen ve buna aykırılıktan doğan sorumluluğa dayanmaktadır. Dava tarihi itibariyle genel zamanaşımı süresi geçmemiş olduğundan Mahkememizce davalı ….’nin zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek esas yönünden incelemeye geçilmiştir. Davanın konusunu oluşturan borçlanma araçları, …’nın 2-31.1 sayılı Borçlanma Araçları Tebliği’nin 3/b maddesinde “İhraççıların bu tebliğ hükümlerine göre borçlu sıfatı ile düzenleyip sattığı ve nominal değerinin vade tarihinde yatırımcıya geri ödenmesi taahhüdünü içeren, vadesi 30 günden az, 364 günden fazla olmayan borçlanma aracı” olarak düzenlenen bono olup, bonolar ihraççı davalı … A.Ş. tarafından, borçlanma araçları tebliği çerçevesinde yurt içinde halka arz edilmeksizin satılmak üzere ihraç edilmiş ve borsa dışında … ve diğer nitelikli yatırımcılara satılmış, davacılar tarafından ise …’den alınmışlardır. Dava konusu bonolar halka arz edilmeksizin satılmış olduklarından …’nın 11/1. maddesi uyarınca davalı … A.Ş. tarafından ihraç belgesi düzenlenmiştir. İhraç belgesinden doğan hukuki sorumluluk Sermaye Piyasası Kanunu’nun 11/3 maddesindeki atıfla 32. maddesinde düzenlenmiştir. …’nın 32. maddesinde “(1) 10 uncu madde çerçevesinde, aynı maddede sorumlu olduğu belirtilen kişiler ile mevzuat uyarınca izahname, pay alım tekliflerinde hazırlanan bilgi formu, özel durum açıklaması, birleşme ve bölünme işlemlerinde hazırlanacak duyuru metinleri, borsada işlem görme duyurusu ve finansal raporlar gibi Kurulca kamuyu aydınlatma amacı ile düzenlenmesi öngörülen sair kamuyu aydınlatma belgelerini imzalayanlar veya bu belgeler kendi adına imzalanan tüzel kişiler bu belgelerde yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumludur. (2) Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan veya bu belgelere dayanak olmak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur. (3) Kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan bilgilerin yanlış, yanıltıcı veya eksik olması konusunda bilgi sahibi olmadığını ve bu bilgi eksikliğinin kast veya ağır ihmallerinden kaynaklanmadığını ispatlayan kişiler sorumlu olmaz. (4) Yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler içeren izahnamenin geçerlilik süresi boyunca; diğer kamuyu aydınlatma belgelerinin ise kamuya açıklandığı tarihten hemen sonra, ilk halka arzdan veya borsada satın alınan veya satılan sermaye piyasası araçlarının, gerçeğe uygun bilginin ortaya çıktığı tarihten hemen sonra borsada satılması veya satın alınması üzerine yatırımcıların malvarlıklarında zarar meydana gelmesi hâlinde bu maddeye göre ileri sürülecek tazminat talepleri açısından kamuyu aydınlatma belgesi ile zarar arasında illiyet bağı kurulmuş sayılır. (5) Kamuyu aydınlatma belgelerinin yanlış, yanıltıcı veya eksik olmasından kaynaklanan tazminat talebi; a) Sermaye piyasası araçlarının alım veya satımının, kamuyu aydınlatma belgesine dayanmaması, b) Sermaye piyasası araçlarının alım veya satımının kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan bilgilerin yanlış, yanıltıcı veya eksik olduğu bilinmesine rağmen yapılması, c) Kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilere ilişkin düzeltmenin, yatırım kararının verilmesinden veya bu belgeye dayanarak işlem yapılmasından önce ilan edilmiş olması, ç) Kamuya açıklanan belgede yer alan bilgiler yanlış, yanıltıcı veya eksik olmasaydı dahi yatırımcıların zarara uğrayacak olmaları, hâlinde reddedilir. (6) Kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan tazminat talebi, dördüncü fıkradaki zararın meydana geldiği tarihten itibaren altı ay içinde zamanaşımına uğrar. (7) Kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumluluğu hafifleten ya da kaldıran anlaşmalar, hüküm veya ifadeler geçersizdir.” düzenlemesi yer almaktadır. Mezkur maddenin 4. fıkrası uyarınca dava konusu bonoların ihracı için düzenlenen ihraç belgesinin yanlış ve yanıltıcı bilgiler içerdiği ve bu nedenle geçerlilik süresi içerisinde bonoları satın alan yatırımcıların malvarlıklarında zarar meydana gelmiş olduğu, ihraç belgesinin davalı … A.Ş. yöneticileri tarafından imzalandığı, davalının malvarlığının borca batık durumda olduğunu gizleyerek söz konusu bonoları ihraç etmek sureti ile zararın meydana gelmesine neden olduğu ve bu nedenle davacıların malvarlığında meydana gelen zarar kapsamında ödedikleri bono bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla; bu davalı yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı … için toplam 5.340.000,00 TL tazminatın 213.570,00 TL’sine itfa tarihi olan 15/07/2015, 5.126.430,00 TL’sine ise ıslah tarihi olan 28/06/2021’den itibaren işletilecek avans faizi ile, davacı … için toplam 2.160.000,00 TL tazminatın 86.430 TL’sine itfa tarihi olan 15/07/2015 ve 2.073.570,00 TL’sine ıslah tarihi olan 28/06/2021’den itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Davalı … Değer A.Ş. yönünden yapılan değerlendirmede; her ne kadar Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında Sermaye Piyasası Kurulu’nun 18/08/2015 tarihli raporunda yapılan tespitler uyarınca davalının bono ihracı sürecinde yeterli araştırmayı yapmadığından bahisle zarardan sorumlu olduğu yönünde kanaat belirtilmiş ise de; öncelikle … tarafından davalı hakkında cezai işlem uygulanmadığı, …’nın 32. maddesi yönünden yapılan incelemede, davalı … A.Ş.’nin ihraç belgesini imzalamadığı, ihraç belgesinin onaylandığı tarihte davalı … A.Ş. ile arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, ihraç belgesinin onaylanmasından sonra davalı ile akdettiği aracılık sözleşmesi uyarınca bonoların satışına aracılık ettiği, kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan veya bu belgelere dayanak olmak üzere hazırlanan raporları hazırlayan bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşlarından da olmadığı, bu nedenlerle …’nın 32. maddesi uyarınca sorumluluğuna gidilemeyeceği, davacılar bono alımını ikincil piyasadan gerçekleştirdiklerinden davalı ile doğrudan bir sözleşme içerisinde olmadıkları, davalı …. yetkilileri tarafından yanıltıldıkları ve sahte bir güven ortamı yaratıldığı, bu kapsamda haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olduğu iddiası bakımından ise davalı yetkililerince gerçeğe aykırı şekilde kendilerine beyanda bulunulduğu ve yanıltıldıkları iddiasının ispatlanamadığı, davacıların, davalı … A.Ş.’nin malvarlığı hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen söz konusu alımları yaptıkları, davalının kendisinin de bono alımı nedeniyle zarara uğradığı ve bu nedenlerle davacılara karşı sözleşmeden ve haksız eylem ve illiyet bağı bulunmaması nedeniyle haksız fiilden doğan bir sorumluluğunun olmadığı, davalının Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanmış ihraç belgesi söz konusu iken buna dayanarak diğer davalı ile aracılık sözleşmesi imzalaması karşısında tacir olmanın yükümlülüklerine aykırı davrandığının iddia edilemeyeceği anlaşılmakla bu davalı yönünden maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebi için her iki davalı yönünden yapılan değerlendirmede, davacıların söz konusu bono bedellerinin ödenmemesi sebebiyle maddi olarak uğradıkları zarar dışında ve bununla illiyet bağı içerisinde manevi yönden uğradıklarını iddia ettikleri zararı ispat edemediklerinden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların manevi tazminat taleplerinin Reddine,
2-Davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı … A.Ş. yönünden Kabulü ile davacı … için toplam 5.340.000,00 TL tazminatın 213.570,00 TL’sine 15/07/2015, 5.126.430,00 TL’sine 28/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile, davacı … için toplam 2.160.000,00 TL tazminatın 86.430 TL’sine 15/07/2015 tarihinden ve 2.073.570,00 TL’sine 28/06/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı …. yönünden Reddine,
4-Karar ve ilam harcı 512.325 TL’den peşin alınan 128.252,02 TL harcın mahsubu ile kalan 384.072,98 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 582,50 TL posta ve tebligat masrafı, 6.750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7332,50 TL yargılama gideri ile 128.281,22 TL ilk harcın davalı … Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı …. 46,50 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … için hesaplanan 142.025 TL vekalet ücretinin, davacı … için hesaplanan 102.705 TL vekalet ücretinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan maddi tazminat üzerinden davacı … yönünden hesaplanan 102.705 TL vekalet ücretinin, davacı … yönünden hesaplanan 142.025 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak verilmesine,
9-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat üzerinden hesaplanan 5.200 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır