Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/378 E. 2018/540 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/378 Esas
KARAR NO : 2018/540
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2016
KARAR TARİHİ: 30/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı … şirketinin acentesi olduğunu, davacının sigorta aracılık işlerinden dolayı davalıdan komisyon alacağı doğduğunu, davalının davaya konu sigorta komisyon gider belgesi bedelini ödememesi üzerine davalı hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının süresinde takibe ve borca itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, borçlunun borca itirazını kabul etmediklerini, söz konusu belgenin davalı tarafından düzenlendiğini ve kendi kayıtlarında mevcut olduğunu, davalı … AŞ’nın tüm branşlarındaki ruhsatlarının iptal olduğunu, Güvence Hesabı kayyımı denetiminde faaliyet yürütüldüğünü, müvekkilin mağdur olmaması için davalının menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerindeki alacakları miktarınca ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini, borca ve faiz oranına itirazının iptaline takibin İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; acentelik ilişkisinden kaynaklı komisyon alacak talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Anılı dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.979,34TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı, takip tarihinden itibaren fiil ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte tahsili isteminin ileri sürüldüğü, davalı takip borçlusunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, işbu itirazın iptali davasının kanuni süresi içerisinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı takip borçlusu tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de, İİK’nın 50. maddesi uyarınca kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 19. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın, itirazında yetkili merciyi belirtmesinin gerektiği, somut olayda ise yetkili icra müdürlüğünün ayrıca ve açıkça belirtilmediği, bu hali ile usulüne uygun yapılmış yetki itirazından bahsedilemeyeceği anlaşılmakla; davalı yanın yetki itirazına itibar edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafça 2015 tarihli sigorta komisyon gider belgesi ibraz edilmiş ve anılı belge davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı taraf anılı belgeye karşı beyanda bulunmamıştır.
Taraflar arasındaki 2014 tarihli acentelik sözleşmesi, müteselsil kefalet sözleşmesi, taahhütname, cari hesap sözleşmesi, cari hesap dökümü, poliçeler, prim ve komisyona ilişkin tabloların ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 22/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı firmanın 2015 yılı ticari işletme defter kayıtlarında … Sigorta AŞ olarak işlem gördüğü,
Davacı firmanın 2015 işletme defteri kayıtlarına göre;
TARİH AÇIKLAMA DEFTER SFNO BORÇ
01/08/2017 Gelir 010457 … Sigorta AŞ 5.979,34TL
Davacı şirketin 2015 yılı ticari defter kayıtlarında da davalıya bir adet SİGORTA KONİSYON GİDER BELGESİ karşılığı 5.979,34TL işlemiş olduğu, bunun karşılığında işletme defteri olduğundan ödeme şekli bulunmadığı, bu tutarın içinde herhangi bir talepte bulunulmadığı,
İnceleme neticesinde davacı şirketin sigorta komisyonu olarak 01/08/2015 tarihinde … nolu fatura ile 5.979,34TL sigorta komisyon gideri belgesi olarak işlediği, işletme hesabı defterinde … Sigorta AŞ’ye ait başka gelir kayıtlarının da olduğu, bu yüzden söz konusu meblağ alacak bakiyesi veremeyeceği,
Davalı firma tarafından davacı şirket adına düzenlenen mahkemeye konu olan sigorta komisyon gideri belgesinin 385 sıra nolu vergi usul kanununu genel tebliğinde ise VUK nun mükerrer 257. Maddesinin bakanlığa verdiği yetkiye istinaden tali acentelerin bir tali acentelik sözleşmesel sigorta acentelerine bağlı olarak faaliyette bulunmaları ve bu faaliyetleri sonucu bir komisyon geliri elde etmeleri nedeniyle sigorta acenteleri tarafından tali acentelere ödenen komisyon bedelleri için sigorta komisyon gider belgesi düzenleme zorunluluğu getirildiği, buna göre tali acenteler aldığı bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve bu bedeller sigorta acenteleri tarafından düzenlenen sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedebileceği,
Ödene Komisyon 85.325,62
Hakedilen Komisyon 93.094,11
KOMİSYON FARKI 7.768,49
MESLEKİ SORUMLULUK
POLİÇESİ 130,00
Trafik Teminat Kesintisi 3.000,00
KALAN KOMİSYON 4.638,49
Ödenmeyen İadeler 2.741,77
Muavin Bakiye 7.401,67
Fark 21,41
… Sigorta AŞ nın dosyaya sunduğu icmal tablosundan ve muavin hesaplarından tarafımca incelenmesi neticesinde,
Ödenen Komisyon 85.325,62
Hakedilen Komisyon 93.094,11
KOMİSYON FARKI 7.768,49
Mesleki Sorumluluk Poliçesi 130,00
Trafik Teminat Kesintisi 3.000,00
KALAN KOMİSYON 4.638,49
Ödenmeyen İadeler 2.741,77
Muavin Bakiye 7.401,67
Fark 21,41
3000TL acenta alacağının 4 Kasım 2016 … Bankası … İST şubesine ödendiği görülmüş olup davacı …’nın 4.638,49TL alacağının olduğu taraflarınca tespit edildiği,
Davacının, …’nın 2015 yılı işletme defteri olan yasal deftere göre,
Yapılan inceleme neticesinde 31/07/2015 tarihinde … sigorta AŞ tarafından düzenlenen SİGORTA KOMİSYON GİDER BELGESİ yasal deftere işlenmiş, dava edilen tutara istinaden herhangi bir ödeme tutarına rastlanmadığı,
08/04/2014 tarihinde 10 maddelik ve 08/04/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla cari hesap sözleşme imzalandığı, davacının mesleki sorumluluk sigortalarının da mevcut olduğu,
Davacının 08/04/2014 tarihinde yapılan sözleşmeye istinaden alacaklı olan davacı …’nın ödeme almadığı, bununla ilgili sigorta komisyon bedeli, alacağı bulunduğu davalı … AŞ nin de yasal defterlerinde borçlu olduğu,
Davacı acente firmasının 2015 yılında bir adet alacaklı SİGORTA KOMİSYON GİDER BELGESİ’nin olduğu 5979,34 komisyon bedeli için davalı … KOMİSYON GİDER BELGESİ davalı şti tarafından düzenlendiği ve davalının borçlu olduğu,
Davacı firma tarafından davalı şirket aleyhine İSTANBUL …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nün … esas sayılı sırasından 10/03/2016 tarihinde takip başlatıldığı,
Davacının 10/03/2016 tarihi itibariyle 5979,34 TL asıl alacak talep etmiş olduğu, ancak asıl alacağın 4.638,49TL olduğu,
%20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı istemiş olduğu,
Borç için avans reeskont haddi üzerinden faiz talep edilmiş olduğu,
Davacı şirketin takip tarihinden itibaren avans reeskont faiz oranı üzerinden faiz talep edilebileceği…” yönünde mütalaada bulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 06/06/2017 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen işletme öğretim üyesi bilirkişi … ve SMM bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 25/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı ve davalı arasındaki borç-alacak durumu dava dosyasında mevcut ve taraflarca geçerliliği konusunda anlaşmazlık olduğu anlaşmazlık olduğu hususunda herhangi bir beyan, bilgi ve belge sunulmadığı tespit edilen faturalardaki tutarlar ile … esas nolu icra dosyasında takip konusu yapılan asıl alacak ve ferileri dikkate alındığı,
İcra dosyasında toplam alacak tutarının 5.979,34TL olduğu,
Dava dosyasında … seri nolu ve gün kısmı okunamamış olan sigorta komisyon gider belgesi fotokopisinde;
İstihsal komisyon tutarı 6.626,24TL
İptal komisyonu tutarı 838,21TL
Talep edilen tutar 5.979,34TL
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 22/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda;
Davalı taraf 2015 yılına ait ticari defterlerinin
E- defter olarak tutulduğu ve e-defter beratlarının olduğu, yasal süresinde yüklendiği,
Zamanında tasdik ettirildiği, muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine hükümlerine uygun ve usulünce tutulduğu,
Davacı …’nın davalı taraf ticari defter kayıtlarında … Sigorta AŞ olarak işlem gördüğü 01/08/2015 tarihinde5.979,34TL alacaklı olduğu ve bununla ilgili olarak 31/07/2015 tarihli 010457 nolu gider belgesinin düzenlendiği,
Davacı …’nın alacağının 4.638,49TL olduğu,
Davacı ticari defter kayıtlarının 2015 yılı işletme defterinde tutulduğu ve tasdikinin mevcut olduğu ve davalı tarafından düzenlenen sigorta komisyon belgesinin 31/07/2015 tarihinde davacı kayıtlarında mevcut olduğu, dava konusu tutara ait bir ödeme tutarına rastlanılmadığı,
Davacı …’nın 2015 yılında 5.979,34TL tutarlı alacakıl sigorta komisyon belgesinin olduğu ve bu belgenin davalı tarafça düzenlendiği,
Davacının 10/03/2016 tarihinde 5.979,34TL asıl alacak için icra takibi başlatmasına rağmen asıl alacak tutarının 4.638,49TL olduğu,
Taraflarca sözleşme hükümlerine her iki tarafça uyulduğu, sorumluluk ve görevlerini yerine getirdikleri tarafların dava dosyasına sundukları belge bilgi ve beyanlarından anlaşıldığı, bunun yanı sıra bilirkişi … tarafından münferiden hazırlanmış raporda da tarafların ticari defterlerini usulüne uygun olarak tuttuklarının vurgulandığı,
Davacı ve davalı taraf arasındaki anlaşmazlıklarda ise davalı … şirketinin kayıtlarının esas alınacağı sözleşmenin mad 10 ve mad 21 maddelerinde hüküm altına alınmış olup bu nedenle taraflar arasındaki borç alacak tutarının belirlenmesinde davalı … şirketin ticari defter kayıtları esas alındığı,
Davalı … şirketinin ticari defter kayıtlarının e- defter olarak tutulduğu ve e-defter beratlarının olduğu, yasal süresinde yüklendiği, zamanında tasdik ettirildiği, muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine hükümlerine uygun ve usulünce tutulduğu, önceki bilirkişi raporunda tespit edilmiş olduğu, 2016/2017 yılı kayıtlarının da aynı şekilde tutulduğu,
Öte yandan davacı ve davalı arasındaki anlaşmazlıklarda acentelik sözleşmesinin md 10 ve md 21 ve cari hesap sözleşmesinin md 7 hükümleri uyarınca davalı … AŞ nin kayıtlarının esas alınacağı hükme bağlandığı, bu nedenle davalı kayıtlarının öncelikli olarak incelendiği,
Davalı … şirketi kayıtlarına göre davacı acentenin işlemleri 120.03.01.12.013435 nolu …-… Sigorta Aracılık Hizmetleri hesabında izlendiği;
14/04/2014-31/12/2014 dönemi
Hesap 14/04/2014 tarihinde 25024 nolu fişle 365,96TL alacaklı kaydı ile başladığı,
Hesabın 31/12/2014 tarihi itibariyle devir bakiyesi (Ocak ayına devreden ) 6.396,77TL alacak,
Hesabın 31/12/2015 tarihi itibariyle devir bakiyesi(Ocak ayına devreden) 11.961,84TL alacak,
Hesabın Aralık ayında işlem görmemiş olup, 7.401,67TL- Kasım/ Aralık alacak bakiyesiyle 01/01/2017 tarihine devretmiş olup bu tarihten sonra işlem görmediği,
Davalının davacının 30/11/2016 tarihinde 10.417,14TL olan borcunu davacı alacağı 3.000TL teminat bedeli ile 15.47TL prim iadesi tutarını düşerek 7.401,67TL olarak 2017 yılına devrettiği, hesabın bu tarihten itibaren hiçbir işlem görmediği, çünkü dava dosyasında bu tarihten itibaran bir işlem yapıldığına dair herhangi bir belge ve bilgi mevcut olmadığı,
Davacının dava tarihi 05/04/2016 itibariyle iddia ettiği alacak tutarının 7.768,49TL olduğu, davalı kayıtlarına göre ise 10.662,67TL olduğu, bu tutardan 3.000TL teminat bedeli mahsup edildiğinde davacı alacağını 7.662,67TL olacağı, ancak dava tarihinden itibaren de davacı ve davalı arasındaki işlemler südüğü için hesap 31/12/2016 tarihi itibariyle 7.401,67TL alacak bakiyesi ile 2017 yılına devrettiği,
Davacı ve davalı arasındaki anlaşmazlıkta davacı ve davalı arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin md10 ve md 21 ve cari hesap sözleşmesinin md 7 hükümleri uyarınca davalı … AŞ nin kayıtlarının esas alınacağı hükme bağlanmış bu hükümler uyarınca davacı ve davalı kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucu;
Dava tarihi itibariyle toplam cari hesap alacağının 10.662,67TL olduğu, bu tutardan 3.000TL teminat bedeli mahsup edildiğinde davacı alacağının 7.662,67TL olduğu, cari hesap kesin tarihi olan 31/12/2016 itibariyle 7.401,67TL olacağı,
22/05/2017 tarihi ve SMM bağımsız denetçi … tarafından hazırlanan raporun sonuç kısmında belirtilen;
TC İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas nolu dosyası ile icra takibi yapan davacının takip tarihi olan 10/03/2016 tarihi itibariyle 5979,34TL asıl alacak talep ettiği, ancak kendi ticari defter kayıtlarında asıl alacak tutarının 4.638,49TL olduğu,
%20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile borç için avans reeskont haddi üzerinden faiz taleplerine ilişkin olarak,
Takip tarihinden itibaren avans reeskont faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği,
Talep edilen %20 inkar tazminatı hakkındaki takdirin mahkemenin takdiri olduğu,
Davalı şirketin temerrüde düşmemesi nedeniyle faiz talep edilemeyeceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi genel anlamıyla 6102 sayılı TTK 102-123 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin akdedildiği tarih itibariyle uygulanması gerektiği kanun hükümleri Türk Ticaret Kanunu’nun 102-123 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, acentenin tanımı şu şekilde yapılmıştır:
“Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfat olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.”
Sigortacılığın özelliği gereği sigorta sözleşmelerine ilişkin bütün işlemlerin bizzat sigorta şirketlerinden yapılmasının imkansızlığı dikkate alan kanun koyucu, sigorta sözleşmelerine aracılık etmek sigortanın daha geniş çevrelere yayılması için hizmet vermek üzere sigorta acentelerini hukukumuza dahil etmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun acentelere ilişkin hükümleri sigorta acenteleri hakkında da uygulanır.
Acentenin hakları Türk Ticaret Kanunu’nda ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Acentenin hakları sırasıyla ücret isteme hakkı, inhisar hakkı ve hapis hakkıdır. Acente, icra ettiği faaliyetin karşılığında yapılan işin değerine göre genellikle nispi olarak tespit edilen bir ücret isteme hakkına sahiptir.
Acente, acentelik ilişkisinin devamı süresince kendi çabası ile veya aynı nitelikteki işlemler için kazandırdığı üçüncü kişiler ile kurulan işlemler için ücret isteyebilir. Acente, müvekkilinin talimatına uygun olarak tahsil ettiği paralar için bir tahsil komisyonu talep edebilecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde; davacı acentenin davalı … şirketinden komisyon alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin 10. maddesi ile taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda, davalı … şirketinin defter ve kayıtlarının ispat belgesi olacağı yolunda delil anlaşması yapılmıştır. Bu kapsamda anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; 2015 tarihli sigorta komisyon gider belgesi kapsamında talep edilen tutarın 5.979,34 TL olduğu, bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı … şirketinin borç miktarı yönünden itiraz ettiği, davacı ve davalı taraf 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, delil vasfını haiz olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde,
Ödenen Komisyon 85.325,62
Hakedilen Komisyon 93.094,11
KOMİSYON FARKI 7.768,49
Mesleki Sorumluluk Poliçesi 130,00
Trafik Teminat Kesintisi 3.000,00
Bakiye komisyon alacağı 4.638,49 TL olarak hesap edilmekle; davacı acentenin 4.638,49-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan 4.638,49 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile, takibin asıl alaacağı takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla ayne devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20′ si oranındaki 928TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 316,85TL ilam harcından peşin alınan 72,22TL’ nin mahsubu ile bakiye 244,63TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 72,22 TL peşin harç, başvuru harcı 29,20TL olmak üzere toplam 101,42TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yapılan 1.382,00TL bilirkişi ücreti, 138,00TL posta masrafı toplam 1.520,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.179,14TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2018

Katip e-imza Hakim e-imza