Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/375 E. 2018/911 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/375
KARAR NO : 2018/911

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile davacı müvekkil aleyhine Kambiyo senetlerine özgü icra takibi yaptığını, bu icra takibi davacının borcu olmadığı halde haksız ve kötüniyetle yapıldığını, takibin dayanağı senet teminat amaçlı olarak düzenlendiğini, takibe dayanak senet, davalı tarafın senedin arkasına dercedildiği gibi tamamen teminat amaçlı olarak verildiğini, davacı müvekkil yüklenici sıfatıyla aralarında davalı tarafında bulunduğu bir kısım arsa malikleri ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davacı müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, icra takibi hakkında İİK’nın 73/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesini, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafından açılan icra takibine bir diyeceği olmadığını, tarafların kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici ve arsa sahibi sıfatın bir diyeceği olmadığını, icra takibine konu kambiyo senedinin bir işin yapılmaması yani bir edimin yerine getirilmemesi karşılığında hüküm ifade edeceğine de bir diyeceği olmadığını, senet arkasında yazılı metinden de açıkça anlaşılacağı üzere ve yine taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra 28/05/2013 tarihinde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek protokol den de açıkça anlaşılacağı üzere, tapulandırılmamış ve müvekkile anahtar teslimi vaad edilen dairenin teslim edilmesi halinde geçersiz olacağını, haksız davanın reddi ile davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında; 25.000,00-TL bedelli 28/08/2015 vade tarihli senet nedeniyle, toplam 29.469,35-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İcra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davaya konu takibin dayanağı olan senedin teminat amaçlı olarak düzenlendiği, davacı tarafın yüklenici sıfatıyla aralarında davalı tarafın da bulunduğu bir kısım arsa malikleri ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacı tarafın sözleşme nedeniyle üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğinden bahisle takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf ise; icra takibine konu kambiyo senedinin bir edimin yerine getirilmemesi karşılığında hüküm ifade edeceği hususuna bir diyeceği olmadığını, senet arkasında yazılı metinde; taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra 28/05/2013 tarihinde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek protokol gereğince tapulandırılmamış ve davalıya anahtar teslimi vaad edilen dairenin teslim edilmemesi nedeniyle açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu 25.000,00-TL bedelli 28/08/2015 vade tarihli senedin arka sayfasında bulunan; “İş bu senet … Ada … Parsel de bulunan tapusuz dayre iskan alındıktan sonra dayre haline getirildikten anahtar tesliminden sonra bu senet geçersiz kılınacaktır.” şeklindeki kayıt değerlendirildiğinde; senedin teminat senedi olup olmadığı hususunun, HGK’nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, bu bağlamda tarafların da kabulünde olduğu üzere davaya konu senet metni üzerindeki; “İş bu senet … Ada … Parsel de bulunan tapusuz dayre iskan alındıktan sonra dayre haline getirildikten anahtar tesliminden sonra bu senet geçersiz kılınacaktır.” şeklindeki ifade nedeniyle senedin teminat senedi olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 04.07.2012 tarihli Düzenleme Beyannamesi’nde … Ada … Parsel üzerinde inşa edilen taşınmazda bulunan … nolu daire ile 4 nolu dairenin 1/2 hissesinin davalıya ait olacağının belirlendiği ve taşınmaza ilişkin yapı kullanma izin belgesinin de dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır. Ancak davaya konu senet metninde de belirtildiği gibi daire haline getirileceği belirtilen ve yine davalı tarafın cevap dilekçesi ekinde sunulan ve davacı tarafça imzası inkar edilmeyen, yalnızca elle yazılan kısma ilişkin itirazının bulunduğu 28/03/2013 sözleşme başlıklı belgede de belirtildiği üzere davalıya ait olacak … nolu daire dışında da davalıya teslim edilmesi kararlaştırılan bir dairenin bulunduğu anlaşılmıştır. Yine davalı taraf cevap dilekçesinde; 04.07.2012 tarihli Düzenleme Beyannamesi’nde 1/2 hissesi kendisine ait olacak 4 nolu dairenin tesliminin imkansız hale geldiği iddiası kapsamında; dosyaya sunulan sözleşme başlıklı yazılı belge ve ek protokol hükümlerinin, dosya kapsamına alınan tapu kaydı ve tüm delillerin incelenmesi suretiyle konusunda uzman bilirkişiler ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu hususta davacı tarafa delil avansını ikmal etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş; ancak davacı taraf Mahkememizce 20/10/2017 ve 04/04/2018 tarihli tutanak içeriğinden de anlaşılacağı üzere verilen kesin süreler içerisinde delil avansına ilişkin ara karar gereklerini yerine getirmediğinden bu delile dayanma hakkından vazgeçmiş sayılacağının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle; davacı tarafça senet metninde yer alan “İş bu senet … Ada … Parsel de bulunan tapusuz dayre iskan alındıktan sonra dayre haline getirildikten anahtar tesliminden sonra bu senet geçersiz kılınacaktır.” şeklinde kayda ilişkin yükümlülüğünün yerine getirildiği ispat edilemediğinden davalının icraya koyduğu bonoyu tahsil etme hakkı bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle davacı tarafın davasının reddi gerekmiş ve buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 426,94-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan …1,04-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 3.000,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/10/2018

Katip …

Hakim …