Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/361 E. 2018/785 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/361
KARAR NO : 2018/785

DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 11/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile adı geçen davalı şirket arasında 16/04/2014 tarih ve … nolu Operasyonel … Şoförsüz Araç Edindirme Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan mezkur sözleşme uyarınca davalı şirkete …, … ve … plakalı araçlar teslim edildiğini, … plakalı araç davalı şirketin uhdesinde iken 13/08/2015 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen hasar neticesinde aracın ilgili kasko şirketi olan … Sigorta AŞ’ye ihbarda bulunulduğunu ve hasar dosyası açtırıldığını, ilgili sigorta şirketi tarafından 05/10/2015 tarihli yazı ile söz konusu kazanın belirtilen şekilde gerçekleşemeyeceği şerh düşülerek hasar ödemesi talebi red edildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket araçta meydana gelen hasar bedelini kendisi yaptırdığını ve taraflar arasında imzalanan mezkur sözleşmenin 9/e,f maddeleri uyarınca da iş bu hasar bedeli davalı şirketten talep edildiğini, sigorta şirketinin ödeme talebini red etmesi ve davalı şirket tarafından ödemenin gerçekleşmemesi üzerine ihtarname ile talep edildiğini, davalı şirket tarafından gönderilen ihtarname de belirtilen ödemenin kasko şirketinden talep edilmesi gerektiği gerekçesi gösterilerek ödeme yapılmadığını, davanın kabulü ile toplamda 11.951,91-TL’lik alacağı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafla kiralanan araçlar için ayrı ayrı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelerin her biri ayrı akıbete tabi olduğunu, davacının sözleşmeleri tek bir sözleşme gibi açıklamasını kabul etmediğini, kazaya uğrayan … plaka sayılı aracın hasar bedelinin müvekkilden talep edilmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kazaya uğrayan … plaka sayılı aracın kira bedeli için kestiği faturalara haklı sebeplerle itiraz edilerek ödenmediğini, davanın reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 31/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar TTK çerçevesinde usulüne uygun olarak tutmakla yükümlü bulundukları ticari defterlerini ibraz etmediğini, bu konudaki nihai değerlendirmenin Mahkememize ait olduğunu, davacı kiralayanın, sigortalı … plakalı aracın sürücüsü kazanın meydana gelme şekli konusunda doğru beyanda bulunmadığı için kasko sigortası genel şartlarının B.1.1.5 maddesi gereğince sigorta teminatı dışında olduğu ve taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin h maddesi gereğince onarım bedeli karşılığı 9.426,64-TL, … plakalı aracın onarım bedeli karşılığı 236,00-TL, … plakalı aracın onarım bedeli karşılığı 796,50-TL, …- … plakalı araçların 9 günlük bakiye kira bedeli karşılığı 547,52-TL, trafik cezasını ödeme belgesini sunması kaydıyla 207,75-TL, trafik cezasını ödeme belgesini sunması halinde toplam 11.214,41-TL sunmaması halinde toplam 11.006,66-TL talep edebileceğini, taraflar tacir ve dava konusu araçlarda kiralık ticari araç olduğu için dava tarihi 31/03/2016 itibariyle avans faiz talebinin uygun olduğunu, davacı kiralayan … Tic. San. AŞ’nin trafik cezasını ödeme belgesini sunması halinde 11.214,41-TL sunmaması halinde 11.006,66-TL tazminatı dava tarihi 31/03/2016 itibariyle davalıdan avans faiz ile talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına ilişkin alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’nın 64.maddesine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olduğunu, davacının 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesinde; davacı şirketinin davalı şirketinden 120-Alıcılar hesabından dolayı toplamda 14.788,25-TL alacağının olduğunu, davaya konu olan alacağa ilişkin faturaların davacı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesinde davalı şirketten 11.951,91-TL tutarında alacağının olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Araç kiralama sözleşmesi uyarınca açılan alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 16/04/2014 tarih ve 582 nolu Operasyonel … Şoförsüz Araç Edindirme Sözleşmesi imzalandığı, kira sözleşmesine konu araçlar için yapılmış olan hasara ilişkin tutarlar, trafik ceza faturası ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsilinin talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 23/03/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2018

Katip …

Hakim …