Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/347 E. 2019/1143 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/347
KARAR NO : 2019/1143

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/06/2013 günü davadışı sürücü …sevk ve idaresindeki… plakalı araç Fatsa istikametinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetinin kaybı neticesinde köprü korkuluk başlangıcına çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde …plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, söz konusu kaza müvekkilin sürekli ve geçici maluliyetine neden olduğundan davalı … şirketinin ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000,00-TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limitleri, poliçe vadesi, sigortalısının kusuru, kusur oranı ve maddi zararlarla sınırlı olduğunu, müvekkil şirket temerrüde düşmediğini, davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması mümkün olmadığını, davacının hangi SGK tabi olduğunun Mahkememizce araştırılması ve davacıya yapılan ödemelerin peşin sermaya değerinin yapılan hesaplamalardan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının kalıcı iş göremezlik maluliyet talebi bakımından, sigorta hukukunun genel prensibi uğranılan gerçek zararın tazmini olduğunu, kazanın oluş şekli ve davacının iddia ettiği gibi uğramış olduğu cismani zararın bahse konu bu kaza nedeniyle olup olmadığının tespiti zorunlu olduğunu, hatır taşıması olup olmadığının tespiti gerektiğini, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddi ile vekalet ücreti ve masrafların davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 18/01/2018 tarihli ATK raporunda özetle; Şevki oğlu, 01/01/1955 doğumlu …’ın 01/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sağ gözde görme kaybı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 II(1……….35)A %39
E cetveline göre %46,2 (yüzdekırkaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 12/03/2019 tarihli ATK raporunda özetle; Sürücü …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 01/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %46,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 235.866,79-TL olduğunu, Mahkememizce de olay hatır taşıması koşullarının gerçekleştiğini ve hatır taşıması indirim oranının Yargıtay’ca kabul gören %20 olarak kabul edilmesi halinde; geçici ve sürekli iş göremezlik dönemi için talep edilebilir indirimli zararının (235.866,79x%80) =188.693,43-TL olacağını, davacının maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığını, davalının 29/03/2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediğini, sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğünü mütalaa etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Belirsiz alacak davası olarak açmış olduğu davanın neticei talep bölümü 234.866,79-TL arttıralarak toplam 235.866,79-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazası sebebiyle açılan maluliyet tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 01/06/2013 günü dava ışı sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile seyir halinde iken tek taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde… plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın maluliyetine sebep olacak şekilde yaralandığından bahisle maddi tazminat talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 18/01/2018 tarihli ATK raporunda; Davacı …’ın 01/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sağ gözde görme kaybı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince; E cetveline göre %46,2 (yüzdekırkaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan ve hükme esas alınan 12/03/2019 tarihli ATK raporunda; Dava dışı sürücü…’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
ATK tarafından düzenlenen kusur ve maluliyet raporları esas alınarak dosya kapsamına alınan 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; 01/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %46,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 235.866,79-TL olduğu, SGK tarafından düzenlenen ve dosya kapsamına alınana yazı cevabı içeriğinden; davaya konu kazaya ilişkin davacı yana rücuya tabi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uygulama alanı bulacaktır.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşıma, maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Somut olayda; davacının Fatsa ilçesine gitmek amacıyla dünürünün aracında yolculuk yaptığı sırada meydana geldiği, bu bağlamda davaya konu taşımanın işletenin veya sürücünün değil taşınan davacının yararına olduğu, bu nedenle davaya konu kazada davacının hatır için taşındığı nazara alınarak belirlenen tazminattan Yüksek Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince %20 indirim yapılması yoluna gidilmiştir.
Bu bağlamda; davacının %46,2 maluliyet oranı ile ilgili sürekli ve geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının; 235.866,79-TL, %20 hatır taşıması indirimi sonucu hesaplanan bakiye maddi zararının ise; 188.693,43-TL olduğu, davacının maddi zararlarının poliçe limiti içinde kaldığı, davacı tarafın davalı … şirketine başvurusunu müteakip 8 iş günü akabinde temerrüt tarihinin 29/03/2016 olarak belirlendiği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşıldığından yasal faize hükmetmek gerekmiş, buna ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
235.866,79-TL maddi tazminattan %20 hatır taşımasına yönelik takdiri indirim sonucunda belirlenen; 188.693,43-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 29.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 12.889,65-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 832,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.057,45-TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 1.157,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 17.271,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7- Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL peşin harç, 803,00 TL ıslah harcı ve 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 832,20-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …

Hakim …