Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/307 E. 2018/404 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/307
KARAR NO : 2018/404
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2016
KARAR TARİHİ: 08/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı …. Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti “Prof. … Cad. No: … K:1-2-3 …/… adresinde, müvekkil şirket nezdinde 24/03/2015-24/03/2016 vade tarihleri arasında ve … nolu süper kobim paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, 29/09/2015 tarihinde, … ekiplerinin sigortalı mağazanın bulunduğu binanın ya cephesindeki 1.Taş ocağı sok. 32 nolu bitişik komşu binanın önündeki sokak kaldırımı üzerinde kazı yaptığı, kazı çalışması sonucu komşu apartman binasının şehir şebeke suyu ana tesisat borusundan su kaçağı olduğu tespit edilmiş ve bu sebeple aka su neticesinde sigortalı meskende hasar meydana geldiğini, her türlü fazlaya, kusur oranıın değişimi ve yei yapılacak tedavi giderlerine ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 17.207,61-TL’nin rücuen tazmini için ödeme tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faiz, dava masrafları ve vekalet ücreti ile 6111 sayılı kanun hükümleri gereğince sorumlulukları oranında tahsilini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Mahkemenin görevli olmadığını, dava konusu olayda ise özel hukuk hükümleri olmadığını, İ.Y.U.K. hükümlerinin uygulanmasını gerektiren tam yargı davasıı konusunu oluşturan bir zarar durumu söz konusu olduğunu, davanın zamanında açılmamış olması ihtimalie binaen ileride hak kaybı oluşmaması için zamanaşımı itirazıda bulunduğunu, davacı tarafın kanal bağlantısı idari mevzuatı uygun olup olmadığı araştırılması gerektiğini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıın düzenlemiş olduğu poliçe kapsamında yaptığı ödemenin teminat altına alınan dahili su rizikosu ile ilgili olduğu, sigortalısına 23/11/2015 tarihinde yaptığı ödeme ile TTK 1472 maddesi gereğince yasal halefiyet hakkı kazandığını, sigortalı mahalde meydana gelen su hasarının sebebinin … bakım sorumluluğunda olan binanın şube yolu olarak nitelendirilen kısmında meydana gelen temiz su borusunun patlaması olduğu, zararın oluşmasında ve artmasında sigorta binanın izolasyon kusurunun bulunduğunu, ayrıca kim tarafından yapıldığı tespit edilemeyen sigortalı mağazanın yan cephe duvarı bitişiğinde onaylı proje harici yapılan ve kaldırım altındaki toprağın hafredilerek oluşturulan eklentinin de eğimli kaldırım altından akan suların akış yönünü değiştirmesinde etkili olacağını, bu hususun müterafik kusur olarak değerlendirildiğini, %40 oranından zarardan düşüş yapıldığını, davalı … Genel Müdürlüğünün TBK’nın 69.maddesi gereğince sorumluluğundan bahsedileceğini, hasar tarihi itibarıyla sigortalı mahalde meydana gelen zarar miktarının 17.207,61-TL olduğunu, davalının kusuruna isabet eden miktarın 10.324,56-TL olarak hesaplandığını, davacı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 12/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Ek rapor konusunun kusur ve müterafik kusur oranlarına ilişkin taraf itirazları olduğunu, sigortalı mahalde meydana gelen hasarının sebebinin, … bakım sorumluluğunda olan binanın şube yolu olarak nitelendirilen kısmında meydana gelen temiz su borusunun patlaması olduğunu, davalının TBK’nın 69.maddesi gereğince objektif özen sorumluluğu olması nedeniyle kusursuz sorumluluğundan bahsedileceğini, zararın oluşmasında ve artmasında, kim tarafından yapıldığı tespit edilemeyen sigortalı mağazanın yan cephe duvarı bitişiğinde proje harici yapılan ve kaldırım altındaki toprağın hafredilerek oluşturulan kaçak eklentinin %30 ayırca raporun “Değerlendirme” bölümü “b” fıkrasında belirtildiği üzere yapı müteahhidinin proje hilafına yaptığı imalat ve izolasyon kusuru nedeniyle %10 olmak üzere toplam %40 oranında müterafik kusur değerlendirmesi yapıldığı, TBK’nın 51.maddesi düzenlemesi gereğince müterafik kusur değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalı taraftan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalısı …. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin iş yerinde, 29/09/2015 tarihinde davalı … ekiplerinin sigortalı mağazanın yan tarafında bulunan sokak kaldırımı üzerinde yapılan kazı çalışması sırasında temiz su borusunun patlaması sonucunda hasarlandığından bahisle sigortalısına ödenen 17.207,61-TL hasar tazminatının davalı …’den tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulanan bilirkişi kök ve ek raporlarında belirlendiği üzere; dava dışı …. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin iş yerinin davacı tarafça Süper Kobim Paket Poliçesi ile 24/03/2015-2016 tarihleri arasında sigortalandığı, poliçede ek teminat kapsamında emtia – dekorasyon- ….baş için sel/su baskını ve dahili su teminatının verildiği, 29/09/2015 tarihinde meydana gelen su hasarının poliçede yer alan dahili su klozu teminatı kapsamında oluşan riziko dahilinde olduğu, davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısına 23/11/2015 tarihinde hasar tazminatı ödendiğinden TTK’nın 1472. maddesi gereğince halefiyet hakkını haiz olduğu, hasar gören dava dışı sigortalının sahibi olduğu mağazanın yan cephe duvarının bitişiğinde aynı kaldırım üzerinde proje harici oluşturulan eklentinin mevcut olduğu, patlayan temiz su borusunun davalı idarenin sorumluluğunda bulunduğu, davalı …’ye ait su tesisatının binaya su ileten temiz su borusunun patlaması sonucu akan su neticesinde hasarın meydana geldiği, davalı …’nin kendi bünyesi içinde yürüttüğü hizmeti hatalı sunması veya gerekli bakım ve özeni göstermemesi nedeniyle olayın meydana geldiği, bu nedenle davalı …’nin kusursuz sorumluluğu kapsamında asli ve 1. dereceden kusurlu bulunduğu; ancak TBK’nin 51. ve 52. maddeleri gereğince yapılan incelemede; zararın dolmasında aynı kaldırım üzerinde kim tarafından yapıldığı tespit edilemeyen sigortalı mağazanın yan cephe duvarı bitişiğinde onaylı proje harici yapılan ve kaldırım altındaki toprağın hafredilerek oluşturulan eklentinin de rolü olduğu, eğimli kaldırım altından akan suların akış yönünü değiştirmesinde etkili olacağı, yine hasarın meydana geldiği 1. bodrum katta toprak altında bulunan cephe duvarından akan suların girdiği de göz önüne alındığında bu duvarın kagir duvar olmadığının anlaşıldığı, tuğla duvarı olduğu ve dış etkilere karşı su yalıtımı yapılmadığı, söz konusu cephe duvarının kagir olarak ve dış etkilere karşı su yalıtımı yapılarak imal edilmiş olsa idi kaldırım altından geçen su borusu patlasa bile bu boyutta hasarın meydana gelmeyeceğinin tespit edildiği, bu bağlamda …’ye ait su şebekesinin bakımsızlık nedeniyle patlaması sonucu oluşan zararın doğmasından, olayla illiyetleri bakımından davalı idarenin %60 oranında kusuru olduğu, diğer etmenlerin müterafik kusur açısından %40 oranında etkisi bulunduğunun anlaşıldığı, bu kusur durumu da oranlandığında davacı sigorta şirketinin davalı …’den 10.324,56 -TL’nin, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya ödeme yaptığı 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edebileceği anlaşılmış, bu nedenle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
10.324,56 TL tazminatın ödeme tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 705,27-TL ilam harcından peşin alınan 293,87-TL’nin mahsubu ile bakiye 411,40-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 293,87-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harç olmak üzere toplam 323,07-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.971,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 788,41-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 1.182,59-TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2018

Katip Hakim