Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/285 E. 2022/342 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/285 Esas
KARAR NO : 2022/342
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :16/03/2016

Birleşen … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında;
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında 21/05/2008 tarihinde akaryakıt bayilik ilişkisi kurulduğunu, ticari ilişkinin halen devam ettiğini, müvekkilinin Antalya İli, … İlçesi, … Mahallesi, 474 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan istasyonda EPDK’dan alınan 05/09/2008 tarihli ve … lisans numaralı Bayilik Lisansı paralelinde akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapmaya başladığını, bayilik ilişkisinin dikey ilişki olduğunu, dikey ilişkinin özelliği gereği, bayinin sadece davalı dağıtıcı şirketten mal satın alabilmekte olduğunu, bir başka dağıtıcı şirketten mal almasının kanunen ve sözleşmesel olarak yasaklı olduğunu, davalı şirketin, dağıtıcı şirket olarak EPDK denetiminde olan akaryakıt fiyatını, diğer tüm diğer bayilere verdiği fiyattan değil de, “Bayi Karı” da kendisinde kalacak şekilde tek başına belirleyerek faturalandırma yaptığını ve müvekkilinden bu şekilde tahsil ettiğini, davalı şirketin bu şekilde hileli satışını yıllarca devam ettirerek müvekkilini ciddi şekilde zarara uğrattığını, davalı şirketin sözleşmeye uygun davranarak akaryakıt fiyatını belirlemesi halinde müvekkili, 10 yıllık bayilik sürecinde sürekli edim niteliğindeki bu ticari iliskide asgari 2.500.000 TL kar elde edecek iken, davalının sözleşmeye aykırı davranması, tek yanlı ve keyfi şekilde malın fiyatını fahiş miktarda belirleyerek faturalandırması sebebi ile zarara uğradığını, davalı şirketin, sözleşmede kararlaştırılan akaryakıt satışına göre yıllık satışlardan ödenmesi gereken ve işbu tarih itibari ile asgari 500.000 TL miktarında olan prim borçlarını da ödemediğini, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi ve zararlarının tazmini için davalı şirkete 29/01/2016 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye mumaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, buna rağmen davalı yanca bu teleplerin …. Noterliği’nin 18/02/2016 tarihli ihtarnamesi ile reddedildiğini beyanla 2009 yılı ile 2015 yılını kapsayan dönemlerdeki bayilik sözleşmelerine ve mevzuata aykırı olarak müvekkiline satılan akaryakıtın haksız nitelikte ve fahiş şekilde faturalandırılması nedeniyle müvekkilinin uğradığı asgari 2.500.000 TL tutarındaki zarardan şimdilik 10.000 TL’sinin, bayilik sözleşmeleri uyarınca davalının ödemesi gereken 500.000 TL tutarındaki prim bedellerinden şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … ATM’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 21/05/2008 tarihli protokol ile Antalya İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde … renkleri ve amblemi altında akaryakıt istasyonu işletileceği konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma ile davalı şirketin, malik ile … arasında söz konusu taşınmazın 24 yıl 6 ay süre ile kiralanmasına ilişkin sözleşmenin akdedilmesini, imzalanan sözleşmenin tapuya şerh edilmesini, … lehine kabul edeceği taşınmazlar üzerine ipotek tesis edilmesini, protokol ile yükümlenen edimlerin yerine getirilmesini, taşınmazda 24 yıl 6 ay süre ile … marka ve amblemi altında … ürünleri satılmasını kabul ve taahhüt ettiğini, aynı protokol ile davacı müvekkilinin de bu taahhütler karşılığında 24 yıl 6 ay süre ile söz konusu taşınmaz üzerinde … marka ve amblemi altında satış yapılacağına olan inançla 4.000.000 TL USD+ KDV ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin 4.000.000 USD’yi ödediğini, ayrıca istasyona 300.000 USD tutarında yatırım yaptığını, tarafların imzaladıkları 15/12/2010 tarihli ek sözleşme ile Rekabet Kurumu’nun 12/03/2009 tarihinde yayınlanan duyurusu ile sözleşmelerin 5 yıl süre ile sınırlı olacağı, ödenen 4.300.000 USD’nin 24 yıl 6 ay süre için verildiği, kullanılmayan süreye ilişkin kısmın muaccel olduğu hususunda anlaştıklarını, aynı sözleşmede davalı bayinin 4.000.000 USD’lik borcun geri ödemesini en geç 17/12/2015 tarihinde yapacağını kabul ettiğini, tarafların 30/06/2012 tarihinde ek bir sözleşme yaptıklarını, 30/06/2012 tarihli ek sözleşme ile, davalı bayinin 21/05/2013 tarihi baz alınarak kıstelyevm esasına göre hesaplama yapıldığında 21/05/2013 tarihi itibariyle 3.493.590,47 USD borcu olduğunu ve bu borcu 21/05/2013 tarihinde ödeyeceğini kabul ettiğini, aynı sözleşmede tarafların 21/05/2013’ten sonra yeniden bir araya gelerek 5 yıllık bayilik sözleşmesi imzalanması halinde 21/05/2018 tarihi itibariyle davalı bayinin borcunun 2.617.589,28 USD olacağı ve bu borcun 21/05/2018 tarihinde ödeneceğini kabul ettiklerini, davalı bayinin imzalanan 26/05/2013 tarihli protokol ile yine 21/05/2018 tarihi itibariyle davacıya iade etmesi gereken borç miktarının 2.617.589,28 USD olduğunu ve borcun ödenmemesi halinde USD bazında aylık %1,5 faiz ödeyeceğini kabul ettiğini, tarafların 05/08/2015 tarihinde yeniden protokol imzaladıklarını, bu protokole göre …’in 24 yıl 6 ay süre ile faaliyet gösterme amacıyla söz konusu gayrimenkul üzerinde yapmış olduğu yatırım bedellerinin ve bayiye nakden verilmiş olan işletme yatırım desteği bakiyesinin muaccel olduğu hususunda tarafların serbest iradeleriyle mutabık kaldıklarını ve 01/08/2020 tarihi baz alınarak, bu tarih itibariyle iade borcunun 2.327.039,01 USD olduğu ve bu bedelin 01/08/2020 tarihinde davalı bayi tarafından ödeneceğinin kabul edildiğini, taraflar arasında 11/08/2008, 06/06/2011, 18/05/2013 ve 05/08/2015 tarihli bayilik sözleşmelerinin imzalandığını, mezkur 05/08/2015 tarihli bayilik sözleşmesi ile de davalı, davacının marka ve logosu altında 05/08/2020 tarihine kadar bayi sıfatıyla faaliyet göstermeyi taahhüt etmiş ise de; … Noterliğinin 20/05/2016 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 06/06/2016 tarihi itibariyle bayiliğin feshedildiğini bildirdiğini, bu anlamda bayilik ilişkisinin 06/06/2016 tarihi itibariyle sona erdiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından keşide edilen …. Noterliğinin 12/08/2016 tarih 28515 yevmiye sayılı ihtarnamesi ilei bayilik sözleşmesinin davalı tarafça feshedilmesi sebebiyle demirbaş malzemelerinin şirkete teslimi, işletme yatırım destek bedelinin kullanılmayan süreye karşılık gelen kısmı yönünden faiz, vade farkı hariç 3.071.985,67 USD yatırım bakiyesi borcunun, 1.379.670,90 TL+KDV mahrum kalınan kar karşılığı ödemenin de yapılmasını ihtar ve ihbar ettiğini, davalıların … Noterliğinin 22/08/2016 tarih … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile, belirtilen borcu kabul etmediklerini, borçtan sorumluluklarının olmadığını ifade ettiklerini, davacı ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında davalı şirket tarafından saıl borçlu sıfatıyla borcun kabul ve ikrar edildiğini, davalı … … tarafından ise müşterek borçlu müteselsil kefil ve garantör sıfatıyla garanti ve tekeffül edildiğini, müvekkilince söz konusu akaryakıt istasyonu için ödenmiş bulunan yatırım tutarları, işletme yatırım bedelleri ve sair ödemelerin kullanılmayan kısmına ilişkin bakiyesinden kaynaklanan, 05/08/2015 tarihli protokolün 3.maddesi e bendi gereği, mezkur istasyonda 01/08/2020 tarihine kadar … bayisi olarak faaliyet gösterilmesi halinde 2.327.039,01-USD+KDV olacak iken sözleşmenin süresinden önce 06/06/2016 tarihi itibariyle davalı bayi tarafından feshedilmesi sebebi ile, 06/06/2016 tarihi itibariyle iadeye konu bedelin 3.071.985,67 USD +KDV olduğunu ve davalı tarafça iade yükümü olan miktarın bugüne kadar ödenmediğini beyanla müvekkili şirket tarafından öngörülen süre kadar devam edeceği nazara alınarak yapılan işletme yatırım destek bedelinin geçersiz ve müvekkili şirket tarafından kullanılamayacak süresine karşılık gelen 3.071.985,67 USD ana para ve 552.957,42 USD KDV olmak üzere toplam 3.624.943,09 USD’nin, ödeme tarihlerinden itibaren USD bazında aylık %1,5 faiz oranında işleyecek faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ve hataya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile eksik satılan akaryakıt yönünden hesaplanan kar kaybı tutarına karşılık gelen toplam 1.379.670,90 TL+KDV alacağın şimdilik 194.247,00 TL anapara ve 34.964,46 TL KDV olmak üzere toplam 229.211,46 TL’sinin fesih tarihi olan 06/06/2016 tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDVsi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği şekilde bir hak ve alacağının olmadığını, davacı taleplerinin 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, dava dilekçesinde ticari ilişkinin 21/05/2008 tarihinde başladığı ileri sürülmekle beraber oluşan zararın 2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ait olduğunun beyan edildiğini, bu durumda hak düşürücü süre nedeniyle davanın dinlenme olanağının bulunmadığını, davacının 05/08/2015 tarihinde yeni bir bayilik sözleşmesi imzalayarak bu tarihten önceki dönemler yönünden herhangi bir hak ve alacak iddia edemeyeceğini, akaryakıt fiyatlarının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından vazedilen 03/11/2014 tarihli ve 5291 sayılı Akaryakıt Fiyatlarının Takibine İlişkin Kurul Kararı doğrultusunda belirlendiğini, müvekkilinin gerek bu karar, gerekse de taraflar arasındaki sözleşme uyarınca fiyatlarını şeffaf bir şekilde ve belirli bir metotla tespit ettiğini, prim ödemelerinin ise taraflar arasındaki 05/08/201 tarihli protokolün “…’in yükümlülükleri” maddesi kapsamında değerlendirildiğini ve davacının muaccel olmuş ve ödenmemiş prim alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından anahtar teslim inşa edilip de müvekkiline teslim edilen bir akaryakıt istasyonu bulunmadığını, davacı şirket tarafından müvekkili davalı şirkete 4.000.000 USD’lik bir kira ücreti ödenmediğini, zira müvekkilinin kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, tarafı olmadığı bir kira sözleşmesine istinaden kendisine yapılmış bir kira ödemesi olmayacağı gibi, bu kira sözleşmesinin feshi sebebi ile kira sözleşmesine dair ödemelerin sebepsiz kaldığı gerekçesi ile iadesinin söz konusu olamayacağını, davacı şirket tarafından, müvekkili şirkete 4.000.000 USD’lik yatırım destek ödemesi de yapılmadığını, sırf bayilik sözleşmesi öncesinde yapılan ve bayiye yüksek kar payı verileceği ümidi ile imzalatılan, ancak bayilik sözleşmeleri yapılmayarak kadük hale gelen protokollerin ödeme vakıasını ispat edemeyeceğini, üstelik davacı şirket tarafından müvekkiline yıl sonlarında gönderilen cari mutabakat formlarında dahi mevcut gözükmeyen alacak kalemlerinden bahisle alacak iddiasında bulunulmasının, evvela bayilik sözleşmelerine ve gerçekleşmiş bulunan ticari ilişkiye aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete verilen tüm ödemelerin, 11/08/2008 tarihli bayilik sözleşmesi paralelinde verilmiş ödemeler olduğunu, 3.071.985,67 USD’lik alacak/borç iddiasının da mesnetsiz olduğunu, davacının davalı şirkete 4.406.059,35 USD’lik bir yatırım ödemesi olmadığı gibi, taraflar arasındaki 2008 tarihli ve 2011 tarihli bayilik sözleşmeleri incelendiğinde, müvekkili şirketin bu sözleşmeler ile davacı şirketin bayisi olarak hizmet verdiğini, yapılan satışlardan davacı şirketin verdiği prim ve hibeleri geri aldığının ticari defter ve kayıtlar ile ispat olunacağını, 06/06/2011 tarihinde yapılan bayilik sözleşmesinde ve sonrasında davacı şirketçe, müvekkili davalı şirkete hiçbir bedel adı altında hiçbir ödeme yapılmadığını, hatta davacı taraf, bu cevap süresi içerisinde tespit edildiği kadarı ile 2015 ve 2016 yılı yıllık primlerini dahi davalı şirkete ödemediğini, davacı tarafça belirtilen 05/08/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin, müvekkilleri açısından bağlayıcılığı olmayan ve tamamen kötü niyetli olarak düzenlenen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, ortada hali hazırda meri bir bayilik sözleşmesi (06/06/2011 tarihli) var iken ve bu sözleşmenin süresi dahi dolmadan ve bu sözleşmenin feshine dair taraflar arasında bir fesihname yapılmadan, müvekkilerinin haberi dahi olmadığı bir bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi sebebi ile kâr mahrumiyeti talebinin, temeli ve amacı açısından kötü niyetli ve haksız bir talep olduğunu, davalılardan … …’un, ödemelerin yapıldığı sözleşme olan 11/08/2008, 06/06/2011 ve bila tarihli bayilik sözleşmelerinde kefaleti bulunmadığını, kira sözleşmesinde de kefaleti bulunmadığını, 26/05/2013 tarihli Protokol başlıklı ön sözleşmede de kefil olarak imzası olmasına rağmen, bu sözleşmede kefalet olarak sadece 500.000 TL ile sınırlı olarak kefalet verdiği ihtirazi kayıt ile ön sözleşme derç edildiğini, ayrıca ön sözleşme içine yazılan kefalete ilişkin kayıtların, Borçlar Kanunu’nun aradığı şartları taşımadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında bayi tarafından, satış faturalarından haksız şekilde kesinti yapıldığı iddiası ile yapılan kesintilerin iadesi ile ödenmediği iddia edilen prim alacaklarının tahsili; birleşen dava, akaryakıt bayilik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle ödenen işletme yatırım destek bedelinden sözleşmenin kullanılmayan kısmına isabet eden tutarının iadesi ile sözleşmenin erken feshi nedeniyle kar kaybı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış ve dosya tarafların ticari defterleri ile deliller üzerinde inceleme yapılarak, asıl davada davacının talepleri yönünden rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davalının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, davalının kayıtlarında davacı ile cari hesabında herhangi bir alacak veya borç mevcut olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 4. maddesinin fiyat maddesi olduğunu, davacının zarar talebine ilişkin sözleşme kapsamında hesaplamaya esas hüküm tespit edilemediğini, davacının talep ettiği satış priminin yalnızca taraflar arasında akdedilen 05/08/2015 tarihli protokolde düzenlendiğini, protokol tarihinden dava tarihine kadar 157.374,70 TL prim hesaplandığını ancak buna ilişkin bir fatura olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçeleri sunulmuş, davacılar vekilinin talebi ile EPDK ve …’a müzekkere yazılmış ve bu aşamada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasının Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi nedeniyle, öncelikle birleşen davada talep edilen yatırım destek bedelinin iadesi talebi yönünden, … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile akaryakıt istasyonu üzerindeki sabit yatırımların keşfen incelemesi ile değerleri konusunda bilirkişi raporu alınmış, ardından kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden birleşen davadaki talepler ile asıl davada kök rapora taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; asıl davada tarafların kök rapora itirazlarından davalı tarafça yapılan prim hesaplaması yapılırken otobil, yakıt kart, sahil güvenlik hariç satışların esas alınması gerektiği itirazı kapsamında, bunlar dışında kalan yakıt alımları üzerinden prim hesabı yapıldığında 98.146,15 TL prim belirlendiğini, tüm satışlar esas alındığında ise 157.374,70 TL prim hesaplandığını, birleşen davada davalı bayinin sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davacının 2.327.039,01 USD tutarındaki bakiye yatırım bedelinin istirdadını talep edebileceğini, davacının ayrıca aynı bölgede yeni bir istasyon kurmak için gerekli ve uzunluğu 3 ila 6 ay arasında değişebilecek makul süre için kar kaybı talebinde de bulunabileceğini, sunulan gelir tablosu verileri esas alınarak 3 aylık kar kaybının 67.028,08 TL olarakk hesaplandığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapora itirazları incelenmek üzere heyetten 2 kez daha ek rapor alınmış, heyet 2. ve 3. ek raporunda önceki raporlardaki tespitlerini tekrar etmiştir. Bilirkişi heyetinin son ek raporunda da tarafların itirazları karşılanmadığından dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek EPDK ve Tüpraş’tan celp edilen kayıtlar ile tarafların ticari defterlerinde bulunan kayıtların karşılaştırılması ile, davacının kendisine fahiş fiyat uygulandığı iddiasının denetime açık şekilde irdelenmesi, asıl davada davacının 20/05/2016 tarihli fesih ihtarnamesi tarihinde hak etmiş olduğu ( doğmuş-muaccel ) prim alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu tarih itibariyle davalı tarafından kayıtlara alınarak ödenip ödenmediği, yine dava tarihi itibariyle hesaplanan 97.704 TL prim alacağının asıl dava tarihinden sonra ek rapor tarihi itibariyle kayıtlara alındığı tespit edilmekle birlikte ödendiği belirtildiğinden bu ödemenin tarihinin – miktarının belirlenmesi ve davacının kayıtlarında ödemenin bulunup bulunmadığının tespiti, birleşen davada davacı tarafından talep edilen yatırım bedeli olarak 05/08/2015 tarihli protokolde sözleşmenin süresinden önce sona erdirilmesi halinde protokol imza tarihindeki borç miktarının ödeneceği kabul edilmiş ve davacı taraf bu hususa itiraz etmesine rağmen bu konuda bir hesaplama yapılmadığından protokol tarihi olan 05/08/2015 tarihindeki yatırım bedelinin kıstelyevm hesabı yapılarak belirlenmesi hususlarında ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 4. Ek raporunda özetle; … tarafından diğer bayilere
uygulanan kar marjları ile davacıya uygulanan kar
marjları karşılaştırıldığında … tarafından diğer
bayilere uygulanan kar marjlarında bayiye fiyat
uygulandığını, hesaplamalara esas Mahkememize sunulan CD içeriklerindeki her bir veri yönünden yapılan analizlerin sonucunun değerlendirildiğini, ek raporda 05/08/2015 tarihli protokol kapsamında protokol
tarihinden dava tarihine kadar alımlar
uyarınca 98.416,15 TL KDV dahil primin hesaplandığını, dolayısıyla davacının muaccel prim alacağının 20/05/2016 fesih
ihtar tarihi itibariyle mevcut olduğunu, dava tarihinden önce yapılan ödemeler neticesinde ve Mart 2016 tarihinden sonra
devam eden ticari kayıtlarda davacının
kalan borcuna mahsup edildiğinin anlaşıldığını, davacı tarafından 31/08/2016 tarihinde 97.704 TL olarak
kayıtlara alınan iş bu prim tutarının en son kalan 107.398,50 TL davalı borcuna mahsup edildiğini, taraflar arasında son akdedilen 26/05/2013 ve 05/08/2015
tarihli protokoller kapsamında davacıya ödenen yatırım
bedelinin kıstelyevm hesabı ile geri ödemelerine ilişkin
tutarlar esas alınarak hesaplamalar arz edildiğini, 05/08/2015 Protokol tarihi ile 01/08/2020 ödeme tarihi
arasındaki 1823 gün uyarınca kıstelyevm usulü uygulanarak,
05/08/2015 protokol tarihi itibariyle 2.986.656,87 USD yatırım
bedeli hesaplandığını, protokol tarihi itibariyle hesaplanan
bu tutarın 01/08/2020 tarihine kadar protokole uyulması
halinde 2.327.039,01 USD olarak ödenmesinde mutabık kalındığını, 05/08/2015 Protokol tarihi ile 01/08/2020 ödeme tarihi
arasındaki gün uyarınca kıstelyevm usulü uygulanarak
05/08/2015 protokol tarihi itibariyle yatırım bedeli kalan
kısmının 2.986.656,87 USD olarak hesaplandığını, 06/06/2016 fesih tarihi itibariyle kıstelyevm hesabına göre
yatırım bedelinden kalan kısım 2.875.936,59 TL olarak
belirlendiğini, kar mahrumiyetine ilişkin makul süre olarak
değerlendirmelere ilişkin itirazın yeniden bir bayilik
oluşturulması için makul süre olarak değerlendirdikleri 6
aylık süreyi değiştirici mahiyette olmadığını mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı-birleşen davada davalı … Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı-birleşen davada davacı … A.Ş. arasında imzalanan ve bayilik sözleşmesine esas hükümleri düzenleyen 21/05/2008 tarihli protokolde; üzerinde bayilik faaliyetinin sürdürüleceği … Belediyesi’ne ait Antalya İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, 1 parsel sayılı taşınmazın, belediyeden 24 yıl 6 ay süreyle kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi imzalanacağının ve tapu kaydına kira şerhinin işleneceğinin, davalı-birleşen davada davacı … tarafından davacı-birleşen davada davalı şirkete işletme yatırım desteği olarak 4.000.000 USD + KDV ödeneceğinin kabul edildiği, davacı-birleşen davada davalı … ile dava dışı … Belediye Başkanlığı arasında 21/05/2008 tarihli ve 24 yıl 6 ay süreli kira sözleşmesinin imzalandığı ve tapuya şerh edildiği, ardından taraflar arasında 11/08/2008 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığı ve davacı-birleşen davada davalı şirketin anılı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunda davalı-birleşen davada davalı … bayisi olarak faaliyete başladığı, aynı taraflar arasında ek protokoller ve bu protokollerin işaret ettiği 06/06/2011, 18/05/2013 ve 15/08/2015 tarihli bayilik sözleşmelerinin imzalandığı, 15/08/2015 tarihli bayilik sözleşmesine esas 05/08/2015 tarihli protokolün 3-E maddesi ile; yeni imzalanacak 5 yıllık bayilik sözleşmesinin kesintisiz olarak devam etmesi ve normal süresinin sonunda sona ermesi halinde, yatırım bakiyesi borcunun kıstelyevm esasına göre 01/08/2020 tarihi baz alınarak hesaplandığında 2.327.039,01 USD olacağı, bayinin anılan borcunu en geç 01/08/2020 tarihinde ödeyeceğinin kabul edildiği, davalı-birleşen davada davacı tarafından 4.000.000 USD işletme yatırım destek bedelinin davacı-birleşen davada davalı şirkete ödendiği, davacı-birleşen davada davalı şirket tarafından davalı-birleşen davada davacıya gönderilen 29/01/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile; ticari ilişkinin başladığı tarihten itibaren bayi karının tarafına ödenmediği, akaryakıt fiyatında tavan fiyat uygulandığı, depo fiyatının ve diğer bayilere uygulanan fiyatların üstünde fiyat uygulandığı ve prim bedellerinin ödenmediği, bu nedenlerle 2.500.000 TL zarara uğradığından bahisle söz konusu zararın tazmini ve 500.000 TL tutarında ödenmeyen prim bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiği, 20/05/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile de taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin; sözleşmelere aykırı hareket edilmesi, bayi karının ödenmemesi, ticarete hile karıştırılması, prim bedellerinin ödenmemesi, çeşitli yükümlülüklerin tarafına yansıtılması suretiyle haksız kazanç elde edilmesi, işletme hakkı kendisine ait olan … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili kira sözleşmesi yapılarak tapuya şerh verilmesi ve taraflar arasındaki mevcut dava dosyaları nedeniyle 06/06/2016 tarihi itibariyle sonlandırılacağının ihbar edildiği, bu sebeple 18/05/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süresi sona ermeden davalı şirket tarafından 06/06/2016 tarihi itibariyle feshedildiği, bilirkişi heyetince son raporda EPDK, Tüpraş ve davalı-birleşen davada davacı tarafından, davacı-birleşen davada davalı şirket adına düzenlenen faturaların incelenmesi ile, davalı-birleşen davada davacı … tarafından, davacı-birleşen davada davalı şirkete diğer bayilere uygulanan fiyatların uygulandığı, davacı-birleşen davada davalı şirketin iddia ettiği gibi kendisine fahiş fiyat uygulanması, bayi karının davacı tarafından alınmasının söz konusu olmadığı, kaldı ki davacı-birleşen davada davalı şirket tarafından yıllara sari ticari ilişki kapsamında faturalara itiraz edilmediği gibi ticari ilişkinin sürdürüldüğü, akaryakıt alımına devam edildiği, dolayısıyla bu hususun fesih sebebi olarak ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğu, davacı-birleşen davada davalı şirketin fesih sebebi olarak dayandığı prim alacağının 05/08/2015 tarihli protokolün 4/b maddesinde düzenlendiği ve yıllık olarak ödeneceğinin kabul edildiği, önceki protokol ve sözleşmelerde davacı-birleşen davada davalı şirkete prim ödeneceğine dair bir düzenlemenin olmadığı, protokol tarihine göre 1 yıl sonrasının 05/08/2016 olduğu, dolayısıyla 06/06/2016 fesih tarihi itibariyle doğmuş ve ödenmeyen prim alacağının bulunmadığı, her ne kadar davacı-birleşen davada davalı şirket taşınmaz üzerinde, dava dışı … Belediye’sinden işletme hakkı elde etmiş ve buna rağmen davalı-birleşen davada davacı … ile belediye arasında kira sözleşmesi akdedilmiş ise de, taşınmazla ilgili davalı-birleşen davada davacı ile … Belediyesi arasında kira sözleşmesi imzalanacağının taraflar arasında imzalanan 21/05/2008 tarihli protokol ile kabul edildiği, bu nedenle davacı-birleşen davada davalı şirketin bu durumu fesih sebebi olarak ileri sürmesinin dürüstlük kuralın aykırı ve hakkın kötüye kullanılması olduğu, davacı-birleşen davada davalı şirket tarafından ticarete hile karıştırılması, kendisi üzerinden haksız kazanç sağlanması şeklinde ileri sürülen diğer fesih sebeplerinin de soyut ve dayanaksız olduğu, dolayısıyla davacı-birleşen davada davalı şirketin bayilik sözleşmesini haksız şekilde süresinden önce feshettiği, her ne davacı bayi şirket asıl davada ödenmeyen bayi karı vs sebeplerle zarara uğradığını iddia ederek tazminat talep etmiş ise de, açıklanan gerekçelerle talebin haksız olduğu ve davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı, asıl dava tarihi itibariyle doğmuş bir prim alacağının da bulunmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine, birleşen davada davalı şirket tarafından sözleşme süresinden önce feshedildiğinden taraflar arasında 2008 yılından itibaren yapılan protokoller ile kabul edildiği üzere davalı şirketin kendisine ödenen işletme yatırım destek bedeli ile yapılan yatırımların bedellerini sözleşmenin erken feshi halinde iade edeceği, 05/08/2015 tarihli protokolün 3-E maddesinde kabul edilen 2.327.039,01 USD’nin, sözleşmenin normal süresinde sona ermesi halinde ödeneceği kabul edilen bedel olduğu, sözleşme erken ve haksız feshedildiğinden davacının talep ettiği gibi kıstelyevm hesabı yapılarak fesih tarihi itibariyle davalının iade edeceği bedelin belirlenmesi gerektiği, son bilirkişi raporunda bu tutarın 2.875.936,59 USD olarak tespit edildiği anlaşılmakla talebin kısmen kabulü ile 2.875.936,59 USD’nin 06/06/2016 tarihinden itibaren, yine protokolde kabul edildiği üzere işletilecek aylık %1,5 oranında faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, iade edilecek bedele protokollerde kdv eklenmediğinden bu talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine, kar kaybı talebi yönünden sözleşme süresinden önce erken feshedilmiş olduğundan bilirkişi birinci ek raporunda mütalaa edildiği üzere, davacının aynı yerde yeniden bayilik tesis edebileceği süre için davalıdan kar kaybını talep edebileceği, Mahkememizce davacının ticari kapasitesi nazara alındığında makul sürenin 3 ay olabileceği kanaatine varılmakla bu süre için hesaplanan 67.028,08 TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak fesih tarihi itibariyle doğduğundan bu tarih itibariyle avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Davalı … … yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının davacı ve davalı şirket ile imzalanan sözleşme ve protokollerden yalnızca 05/08/2015 tarihli olan protokolde müteselsil kefil sıfatı ile imzasının olduğu ancak kefaletin TBK’nın 583. maddesinde yer alan şekil şartlarını taşımadığı ve geçersiz olduğu anlaşılmakla bu davalı yönünden birleşen davanın reddine karar verilmiş, birleşen davada hüküm altına alınan USD alacağın dava tarihindeki TC Merkez Bankası’nın efektif satış kuru esas alınarak TL’ye çevrilmesi suretiyle kabul ve reddolunan miktarlar üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın Reddine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davalı … … yönünden açılan davanın Reddine,
3-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden davacının işletme yatırım destek bedeli talebinin kısmen kabulü ile 2.875.936,59 USD’nin 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek aylık %1,5 oranında faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ve kdv’ye ilişkin istemin reddine,
4-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden davacının kar kaybı talebinin kısmen kabulü ile 67.028,08 TL’nin 06/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ve kdv’ye ilişkin istemin reddine,
5-Asıl davada karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile kalan 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında karar ve ilam harcı 577.854,69 TL’den peşin alınan 192.761,65 TL harcın mahsubu ile kalan 385.093,04 TL’nin davalı … Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan 3.450 TL bilirkişi ücreti, 150 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.600 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı (%75) üzerinden hesaplanan 2.700 TL ile ilk harç 192.790,85 TL’nin davalı … Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 172.547,70 TL vekalet ücretinin davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında davalı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 172.547,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/05/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır