Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/241 E. 2019/651 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/241
KARAR NO: 2019/651
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/03/2016
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş’den… poliçe nolu … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın daha önce trafik kazasına maruz kalan … plakalı araca çarparak o esnada orta refüjde yaya olarak bulunan müvekkil …’a çarpması neticesinde 02/12/2015 tarihinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan araç sigortalısı davalı … A.Ş’den … poliçe nolu Karayolları ZMMS ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığını, trafik kaza tespit tutanağından da açıkça görüleceği üzere davalı sigorta araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olduğunu, 10/03/1989 doğumlu olan müvekkil kaza tarihi itibari ile … yaşında olduğunu, iş bu kaza sonucunda müvekkilin ciddi şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle iş gücü kaybı ve maluliyetin meydana geldiğini, bu nedenlerden ötürü iş bu davayı açma zaruretinin doğdunu, müvekkilin mevcut ekonomik durumuyla yargılama harç ve giderlerini karşılamasının mümkün olmadığını, yapılacak sosyal ve ekonomik durum araştırmasından sonra bu durumun ortaya çıkacağını, bu nedenle adli müzaheretten yararlandırılmasını talep etmek zorunluluğunun doğdunu, açıklanan sebepler ile müvekkilin adli müzaheretten yararlandırılarak yargılama harç ve giderlerinden muaf tutulmasını, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 2.500,00-TL işgücü kaybı ve cismani zararının davalıdan tahsilini, taleplerinin olay tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesini, dava harç ve masrafları ile yasal ücreti vekaletin davalıya yükletimesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 02/12/2015 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 17/12/2015 başlangıç – 17/12/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS ile maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 290.000,00-TL poliçe limiti ile …A.Ş adına müvekkil sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacı taraf işbu dava ile geçici iş göremezlik tazminatını talep etmekte olduğunu, davacının işbu talebi trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, geçiçi iş göremezlik talepleri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkil şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı, davaya konu ettiği talebiyle ilgili olarak müvekkil sigorta şirketine dava tarihinden önce herhangi bir başvuruda bulunmadığını, dolayısıyla müvekkil şirketin davacıya karşı temerrüdü söz konusunun olmadığını, davacı vekilinin avans faizi talep etmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira olay haksız fiilden ibaret olup, haksız fiiler sebebiyle 3. Kişilere verilen zararlar bakımından yasal faize hükmedilmesi gerektiği Yüksek Yargıtay’ın yerleşik içtihatı olduğunu, bu neden kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkil şirketinin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceği kanaatinde olduklarını, davanın reddini, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talepleri bakımından belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evrakları ile poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa trafik kazası nedeni ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış ve kuruma bildirilen gelir/ kazanç durumunu gösterir belgeler celp edilmiştir.
Davacıya ait maluliyet raporu temin edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 05/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Kusur durumu değerlendirmesi neticesinde; dava dışı sürücü Selahattin Karacı’nın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı mağdur …’ın olayda kusursuz olduğunu, Aktüeryal/sigortacılık yönünden değerlendirme neticesinde, trafik kazası sonrası %16,76 oranında daimi maluliyete düçar olan … için hesaplanan sürekli sakatlık tazminatı 112.735,00-TL olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 18/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…Gelen belgelerin tedavi için SGK’Nın hastaneye ödediği tutarlar olup kök rapor ile hesaplanan tazminat arasında bağlantı kurulamayacağını, zira kök raporda tedavi giderleri tazminatının hesaplandığını, SGK, mevzuat gereği ödemekle mükellef olduğu bu tutarları rücü edemeyeceğini, öde tandan edeceği tutarı PSD tutarı şeklinde sigorta şirketinden talep edebileceğini, aksi halde istemediği müddetçe sürekli sakatlı tazminat hesabından bu tutarların düşürülmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle mevcut duruma göre kök rapordaki kanaati değiştirici bir husus bulunmamakta olduğunu…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 30/10/2018 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; ”…Kusur durumu değerlendirmesi neticesinde, Dava dışı sürücü…nın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı mağdur …’ın kusurlu olduğunu, aktüeryal/sigortacılık yönünden değerlendirme neticesinde trafik kazası sonrası %16,76 oranında daimi maluliyete düçar olan … için hesaplanan sürekli sakatlık tazminatı 249.800,00-TL olduğunu…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ıslah dilekçesi ile taleplerini son tarihli bilirkişi raporundaki hesaplama miktarınca arttırdığı tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Huzurdaki davada; davalı sigorta şirketinin ZMMS ile sigortaladığı aracın dava dışı sürücü idaresinde iken meydana gelen trafik kazası neticesinde kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak yapılan inceleme neticesinde davacının %16,76 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olduğu adli rapor ile tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan son tarihli kusur / aktüerya bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere dava dışı araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana gelen trafik kazası kapsamında yaya konumunda olan davacıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan düzenlemelere uygun hesaplama yöntemi ve davacının belgelendirilmiş (SGK’ya bildirilmiş) geliri esas alınarak yapılan inceleme gereğince talep konusu olan sürekli iş göremezliğe dayalı maddi zararının 249.800-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Talep edilen maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, tüm bu nedenlerle ve anılan kanuni düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında davacının sürekli iş göremezlikten doğan işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davalı sigorta şirketi yönünden dosya kapsamında en erken temerrüt tarihinin dava tarihi olan 03/03/2016 itibari ile tespit edildiği, kazaya neden olan aracın hususi kullanım vasfında olması nedeni ile avans faiz isteminin yerinde olmadığı ve yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
249.800,00-TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 17.063,83-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harç, 13,80-TL tamamlama harcı ve 844,65-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 16.176,18-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç, 844,65-TL ıslah harcı, 13,80-TL tamamlama harcı, 1.000-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 256,85-TL olmak üzere toplam 2.173,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 20.938,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır