Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/175 E. 2019/1114 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/175 Esas
KARAR NO : 2019/1114
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 17/05/2014 tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken müvekkili …’ın kullandığı elektrikli bisiklete çarpması sonucu yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik tespit tutanağına göre kusurun … plaka sayılı araç sürücüsüne ait olduğunu, kazada müvekkilinin ağır yaralandığını ve sakat kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL kalıcı iş gücünden kaynaklı maddi tazminat ve 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini müteakip 8. İş günü bitiminden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın, 29/01/2014-29/01/2015 tarihleri arasında müvekkilinin sigortalısı olduğunu, poliçe kapsamında kişi başı azami limitin 268.000 TL olduğunu, ATK aracılığı ile maluliyet oranının ve kusur oranının tespiti gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, hastahane evrakları, … İlçe Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, hasar işlem dosya örnekleri, … SGK yazı cevabı, makine mühendisi … ve hesap uzmanı …’dan alınan bilirkişi heyet raporu, ATK raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
İstanbul ATK … İhtisas Kurulu … sayılı raporunda özetle;
… oğlu 1960 doğumlu …’ın 17/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı travma sonrası stres bozukluğu arızası nedeniyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak;
E cetveline göre %8,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda kusur uzmanı … ve aktüerya uzmanı … marifetiyle denetime elverişli rapor almak üzere inceleme icra edilerek konuya ilişkin 25/01/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Meskun mahal olan olay mahallinde vakit akşamüstü yol iki yönlü asfalt 9 m genişliğinde, kuru ve hız limiti 50km/saattir. Trafik kazası tespit tutanağında bulunan kaza yeri krokisinden çarpışmanın kavşak güney yönündeki çıkışında, kamyonetin seyir yönüne göre yolun sol kenarına 3,5 m mesafede 9m genişlikte iki şeritli olan yolda çarpma noktasının davacı elektrikli bisiklet sürücüsü …’ın şeridinde meydana gelmiş olduğu görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan Trafik Kazası Tespit Tutanağında kamyonet sürücüsü …’nın 2918 sayılı KTK 84/g “şeride tecavüz” maddesini ihlal nedeniyle kusurlu olduğu, elektrikli bisiklet sürtücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Sürücü … ava dosyasında bulunan kaza ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesinin 04.12.2014 tarihli karar metnindeki ifadesinde kaza mahallinde kavşağa yokuş aşağı inişinden önünde ilerleyen otobüsün yolcu indirmek üzere durduğunu, kendisinin bunun üzerine frene bastığını ancak aracının kayarak şeridinin çıktığını ve karşı şeritten gelmekte olan … yönetiminde elektrikli bisiklete çarptığını belirtmiştir. Ayrıca …’nın kaza sırasında alkollü olduğu da anlaşılmaktadır.
Yine Ceza Davası karar metninde bulunan davacı …’ın ifadesinde arkamda yolcu olarak eşiyle birlikte seyir halinde iken karşıdan gelen kamyonetin ani olarak önüne çıktığını ve kaza olmasına neden olduğunu belirtmiştir,
Davacı …’ın arkasında yolcu olarak bulunduğu anlaşılan eşi … karşısında gelen kamyonetin kendi şeritlerine girerek bisiklete çarpmış olduğunu ifade etmiştir.
Dava dosyasında yapılan inceleme sonucunda sürücü …’nın tedbirsizlik ve dikkatsizce kavşağa kontrol edemeyeceği bir hızla yaklaşarak gerekli fren sırasında aracının kaymasına yol açıp karşı şeride tecavüz etmesi ve karşıdan gelen bisikletliye çarpması ile 2918 zalımı KTK Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamakla ilgili “madde 52- sürücüler; a) Kavşaklara yaklaşırken. Dönemeçlere girerken tepe üstlerine yaklaşırken dönemeçli yollarda ilerlerken yaya geçitlerine hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken , yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak c) diğer bir ara izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen drumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak (…) Zorundadırlar”. Kurallarına aykırı davranışı nedeniyle ve KTK “madde 84- araç sürücüleri trafik kazalarında ; (…) g) Şeride tecavüz etme” durumunda asli kusurlu sayılmaları nedenleriyle tamamen kusurlu olduğu, davacı bisiklet sürücüsü … kendi şeridinde seyri sırasında karşıdan gelen kamyonetin aniden üzerine yönelmesine karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki incelemeye göre olayda
Sürücü … %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu, davacı … kusursuzdur.
Kusur değerlendirilmesinde davalı tarafından sigortalanan sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla işbu raporda davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının iyileme (iş görmezlik) süresinin 6 ay olduu belirlenmiştir Bu durumda;
Davacının 6 aylık geçici iş göreremezlik dönemindeki madde zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
davacının sürekli iş görmezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş görmezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetle orantılı hesaplanacaktır,
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının meslekte sürekli kazanma gücü kaybının %8,2 oranında olduğu belirlenmiş olup anılan orana göre sürekli iş görmezlik dönemine ilişkin zarar hesabı yapılacaktır.
10.11.1960 doğumlu kazalı … olay tarihinde, (53) yıl (6) ay,(7) günlük olup, 54 yaşına kabul edilerek P.M.F. 1931 işeretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (19) yıl ve muhtemelen (73) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekle olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceği kabul olarak, olay tarihinde (60) yaşına kadar bakiye aktif hayatı süresi (60-54) = 6 yıl ve pasif devresi 13 yıldır.
Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından hesaplamalar yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır buna göre;
Davacının 17.05.2014+17.05.2019 arasında geçen 5 yıllık bilinen aktif dönemdeki kazanç tespiti toplam 73.901,62 TL.dir.
Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. ancak;
İşleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yagıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı &10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre;
Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise;
2.020,90 xx 12 ay = 24.250,80 TL olup anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan;
Davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan ( 1.829,02 x 12)= 21.948,24 TL esas alınacaktır. Buna göre; Kazalının 14 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre kazanç kaybı peşin değer toplamı 309.577,92 TL.’dir.
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı; 5.281,67 TL.’dir.
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 31.445,32 TL.’dir.
17.05.2014 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık ve tedavi gideri bakımından ayrı ayrı 268.000,00 TL dir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/164555 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş görmezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı poliçe limiti içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde ” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Bu durumda;
Dava dosyasında davalıya hangi tarihte başvuru yapıldığını gösterir belge bulunmadığından davalının 18.02.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafça, eksik ödeme sebebiyle eldeki davanın açıldığı, bilirkişi raporunda davalı yana hasar dosyası hakkında yazılan müzekkere cevabındaki ödeme belgesi değerlendirilmeden hesaplama yapıldığı anlaşılmakla; davacı tarafa dava tarihinden önce yapılan ödemenin tenzili suretiyle yeniden hesaplama yapılmak üzere bilirkişilerden ek rapor alınarak konuya ilişkin 03/07/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“İlk raporda belirlendiği gibi;
Davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz olduğu,
İl rapor ile işbu raporda belirlendiği gibi;
Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın;
Ödeme tarihindeki verilerek göre;
Geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %8,2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 22.304,59 TL olduğu,
Davalı tarafından yapılan 21.060,00 TL ödeme ile ödeme tarihindeki verilerek göre belirlenen zarar arasında (22.304,59-21.060,00=1.244,59 TL’lik miktarda fark bulunduğu, buna göre ödeme ile zarar arasında açık orantısızlık bulunup bulunmadığı ve buna göre maddi tazminat taleplerinin ödeme nedeniyle reddedilip reddedilemeyeceği hususundaki takdirin sayın mahkemeye ait bulunduğu,
Sayın mahkememce ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında açık orantısızlık bulunduğu ve buna göre de, ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde;
Günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacının;
Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının; 5.281,64 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %8,2 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının 2.237,70 TL olduğu,
Davacının maddi zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığı, davalının 17/03/2015 ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu” şeklinde mütaala ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile; (100 TL’lik geçici ve iş göremezlik talebini 5.281,64 TL ve 100 TL olan sürekli iş göremezlik talebini 31.445,32 TL olarak ıslah ederek,) toplamda 200 TL’lik tazminat talebini 36.526,96 TL’ye yükselterek, toplam talebini 36.726,96 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava; Trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda;17/05/2014 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç seyir halinde iken davacının sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının yararlandığından bahisle eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalıdan kısmi ödeme aldığını, alınan ödemenin zararın tamamını karşılamadığı gerekçesiyle eldeki davanın açıldığını ileri sürmüştür.
Dava tarihi itibarıyla KTK’nun 97. maddesi gereğince sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesinin yürürlükte olmadığı görülmüştür. Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 14/05/2018 tarihli raporunda; davacının17/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle meydana gelen arızasının tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve bu sürede %100 malul sayılması gerektiği, beden çalışma gücü azalma oranının %8.2 olduğunun mütalaa edildiği görülmüş, raporda kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre maluliyet hesaplamasının yapıldığı anlaşılmıştır. 23/01/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’nın tedbirsiz ve dikkatsizce kavşağa kontrol edemeyeceği bir hızla yaklaşarak, gerekli fren sırasında aracın kaymasına yol açarak karşı şeride tecavüz etmesi ve karşıdan gelen bisikletliye çarpmasında KTK’nun 52. ve 84. maddelerini ihlal ettiği, …’nın %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı …’ın kamyonetin aniden üzerine yönelmesine karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye davacıya 17/03/2015 tarihinde 21.060,00 TL ödeme yapıldığı cevabının veriliği, davacı yanın bahse konu ödemeyi almadığına yönelik bir itirazının mevcut olmadığı ancak bila tarihli dilekçesinde ödemenin dikkate alınmasının savunmayı genişletme mahiyetinde olduğunu ileri sürdüğü, ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olduğundan hüküm kesinleşinceye kadar ödeme olması halinde dahi bu ödeme dikkate alınacak iken davadan önce yapılan ödemenin ileri sürülmemesi nedeniyle mahkememizce göz ardı edilmesi mümkün olmadığından davacının %8.2’lik maluliyet oranına göre 23/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ödeme dikkate alınmadan aktüer hesabı yapıldığından ödemenin güncellenmiş tutarının tenzil edilerek yeniden aktüer hesabı yapılmak üzere dosyanın bilirkişilere gönderildiği, 03/07/2019 tarihli ek raporda; ödemenin güncel tutarı tenzil edildikten sonra 5.281,64 TL geçici iş göremezlik, 2.237,70 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, kaza tarihi itibarıyla davalının ZMSS poliçesine istinaden kişi başına 268.000 TL ölüm ve sakatlanma teminatının mevcut olduğu, hesaplanan tutarın davalı şirketin sigorta teminatı dahilinde olduğu, SGK’ya yazılan müzekkere cevabında davacının kaza nedeniyle ödeme almadığı ve davacıya gelir bağlanmadığı yanıtının verildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde yasal faize hükmedilmesinin talep edildiği, ödemenin tenzil edilmesi nedeniyle eksik ödenen bedel yönünden davalının en erken ödeme tarihi 17/03/2015 itibarıyla temerrüde düştüğü anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
5.281,64 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan, 2.237,70 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan toplam 7.519,34 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 513,65 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 154,20 TL’nin (ıslah harcı da dahil) mahsubu ile 359,45 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin, 29,20 başvurma harcı ve 125 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 183,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.504,87 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.654,25 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 338,68 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2019

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA