Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/140 E. 2019/66 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/140
KARAR NO : 2019/66

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 30/01/2016 tarihinde davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilin kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmadığını, kusur, maluliyet, tazminat ve tüm diğer hakları fazla, üst ve sair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi olmaması halinde, mevduata uygulanan en yüksek faizi olmaması halinde yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur durumları, sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını, müvekkil şirketin tazminattan sorumluğu olduğu varsayımında uygulanması gereken faizin yasal faiz olmasını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil şirketin HMK’nın 312/II fıkrası gereğince yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinden sorumlu tutulmamasını, bu aşamada haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 21/08/2017 tarihli ATK raporunda özetle; Sürücü Mehmet Kavan’ın %70 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya İsa Şikak’ın %30 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığından alınan 06/12/2017 tarihli ATK raporunda özetle; E cetveline göre %14.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 26/02/2018 hesap tarihi itibariyle talep edebileceği toplam tazminatın 63.496,66-TL olduğunu, davalılar ve SGK tarafından ödeme yapılmadığından indirime gerek olmadığını, davacının talep edebileceği 63.496,66-TL toplam tazminatın davalı tarafından 03/07/2015-2016 vadeli ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı … adına kayıtlı minibüsün teminat limitleri dahilinde olduğunu, … AŞ’den 09/02/2016 dava tarihi, diğer davalılar … ve … ‘den ise 30/01/2016 kaza tarihi itibariyle … plakalı minibüs ticari araç sınıfından olduğundan avans faiz talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 08/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda açıklandığı üzere; dosya içeriğinde kişinin aylık kazancı hakkında bilgi olmadığından içtihat gereği dönemsel net asgari ücret tazminat hesabına esas alındığını, hesaplamaya esas alınan dönemsel asgari ücrete yapılan itirazın yerinde olmadığını, kök raporda ve kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak 26/02/2018 hesap tarihi itibariyle, geçici iş göremezlik tazminatı; 8.196,24-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı 55.300,43-TL olmak üzere toplam maluliyet tazminatının 63.496,67-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 26/09/2018 tarihli beyan dilekçesinde; davalı taraf ile sulh olduğunu, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını, bu nedenle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 29/01/2019 tarihli 5.celsesinde davacı vekili; “Karşı taraf ile sulh olduk birbirimizden karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur, davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına dair karar verilsin..” şeklinde beyanda bulunmuş olup, bu nedenle davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ESASI HAKKINDA KARAR TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …

Hakim …