Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1299 E. 2019/108 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1282
KARAR NO : 2019/119

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3.kişi … ‘e ait … plakalı araç tarafından 12.01.2016 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle İstanbul ilinin Şişli ilçesinde maddi hasarlık trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağını, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili …’a temlik ettiğini, bu kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana gelmiş olduğunu, söz konusu değer kaybı bağımsız eksper tarafından 5.760,00.-TL olarak tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00.-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalının sigortalı olan … plakalı araç tarafından 12.01.2016 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybı ekte sunulan bağımsız eksper tarafından düzenlenen 03.11.2016 tarihli eksper raporuyla tespit edildiğini, buna göre; müvekkilinin aracında en az 5.760,00.-TL değer kaybı meydana geldiğini, temlik eden; aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik edildiğini, TBK’nın 189. Maddesine göre; alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçtiğini, asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayıldığını, madde hükmünden de görüldüğü üzere; alacağın devri/temlik hukuki bir işleme dayalı olarak bir alacağın bütün hak ve vecibeleri ile birlikte temlik edenden temlik alana geçmesi gerektiğini, temlikle birlikte bir hakkın tüm talep ve dava hakları temlik alana geçmekte olduğunu, somut olayda da temlik edenin aracında meydana gelen değer kaybı sebebiyle oluşan alacak müvekkiline temlik edilmekle bu alacağı talep ve dava hakları müvekkile geçmişte olduğunu, iş bu dava ile de temlik alan sıfatıyla değer kaybının davalı sigorta şirketin tahsili talep edilmekte olduğunu, değer kaybı; oluşan kaza sebebiyle aracın objektif değerinde meydana gelen düşüş olduğunu, aracın söz konusu kazadan önceki değer ile kazadan sonraki değeri arasındaki fark olduğunu, değer kaybı olarak ifade edilen bu farkın; yargıtay kararları ve mevzuat uyarınca kazaya sebebiyet veren taraftan tahsilinin mümkün olduğunu, somut olayda kazaya sebebiyet veren tarafın rizikosu davalı sigorta şirketince üstlenildiğinden bu değer azalması talebi de sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2001/12342 E. 2002/3124 K. 18.3.2002 T. Sayılı kararında; dava trafik kazasından doğan yazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsendiğini, aracın onarıldıktan sonra mübadele değerinin olaydan önceki mübadele değerinde az olacağının kabulü gerektiğini, tamamen onarılmış olsa da bu arabanın tahribatın izlerini taşımakta olduğunu, onarılmış durumdaki değeri ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinde düşüktür ve bu da cari değerini kaybettiğini, somut olayda …nce 23.09.2010 tarihinde yayınlanan … nolu sektör duyurusu uyarınca; bağımsız eksper tarafından araçta değer kaybı tespiti yapıldığını, eksper tarafından tespit edilen değer kaybı miktarı 5.760,00-TL olduğunu, buna göre ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerinin istenmesinin önünden herhangi bir engel kalmadığını, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkil kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarar uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunun açık olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf ve somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 02.12.2016 tarihinde ihtarname gönderilmiş ve 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içindde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede bvelirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirilmiş olunmasına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, sonuç olarak kaza sebebiyle oluşan değer kaybı için 5.760,00-TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00.-TL olmak üzere toplam 6.114,00-TL tutmasını bekledikleri alacaklarının şimdilik 500,00.-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirketin … Sigorta tarafından 25/01/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Trafik Sigorta Poliöesi ile sigortalandığını, davacı yanın dava konusu kazanın meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini davacı yana ait olduğu iddia edilen aracın ruhsatının celbi ile davacıya ait olup olmadığının tespit edilmesini, ayrıca davacıya ait olduğu iddia edilen söz konusu araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını talep ettiğini, zira dain-i mürtehin mevcut olması halinde davacının herhangi bir talepte bulunma imkanın mevcut olmadığını, davaya konu talep zaman aşımı uğramış olup davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından davacı yanın kasko sigortacısına 24/02/2016 tarihinde 2.513,00.-TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, ayrıca davacı yana da 1.245,00.-TL ödeme 16/12/2016 tarihinde yapıldığını, davacının aracında bu kaza nedeniyle herhangi bir değer kaybı söz konusu olmadığını, gerek hasar miktarının bu derece az olması, gerekse de söz konusu aracın daha önce karıştığı diğer kazalar göz önüne alındığında değer kaybı hesaplanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafa tekliği gereken delillerini tebliğ etmediğini, bu nedenle belge asılları ve deliller tarafa tebliğ edildiğinde cevap verme ve karşı delil ibraz etme hakkını saklı tuttuğunu, varsa ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra 12/01/2016 tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesinin gerektiğini, dava konusu olayda kusur dağılımı tespit edildikten sonra, maddi tazminat taleplerinin netleştirilebilmesi için bilirkişiden hasar raporu alınmasını talep ettiğini, hasar raporu için, davacı taraftan yaptığı masrafları ispatlayıcı belge sunmasını, temerrüt süresi, ihbar tarihinden itibaren değil; delillerin tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası genel şartları B.2 maddesi gereğini, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğini, sonuç olarak sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması ve … plakalı araçta değer kaybı olmaması nedeniyle davanın reddini, aksi halde celp edilmesi gereken delillerin toplanmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası sebebiyle temlik eden dava dışı şahsa ait araçta meydana gelen değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 354-TL tutarındaki ekspertiz ücretine ilişkin fatura sureti ibraz edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından zamanaşımı savunması ileri sürülmüş ise de Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesinde düzenlenen motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilme tarihinden itibaren başlayan iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, somut olayda kaza tarihi 12/01/2016, dava tarihi ise 27/12/2016 olup 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; anılı savunmaya itibar edilmemiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 04/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”… Olayla ilgili olarak araç sürücüleri tarafından maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının tanzim olunduğunu, kroki çizilip imzalandığını, kaza yeri krokisinde kamyonun sol arka kısmı ile otomobilin sağ arka kısmına çarptığının işaretlendiğini, karayolları trafik yönetmeliğinin araç manevralarını düzenleyen 137. Maddesine göre geri giderken ve bunlara benzer hallerde sürücülerin karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamaları, araçların etrafını kontrol etmeleri, yavaş ve dikkatli hareket etmeleri, görüş alanları dışında kalan yerler varsa tehlikesizce hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmalarının zorunlu olduğunu, olayda aksine davranan ve geri manevra alanını iyice kontrol etmeden ve arkasını görmeden hızlı geri manevra yaparak alan içinde park halinde olan araca çarpan davalı taraf sürücüsü manevraları düzenleyen genel şartlara uymama nedeniyle asli oranda kusurlu olduğunu, olay sırasında şantiye alanı içinde park halinde bulunduğu anlaşılan davacı taraf aracı nedeniyle sürücüye atfı kabil kusur bulunmadığını, davalı taraf sürücüsü … %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı taraf sürücüsü … ‘in kusurunun olmadığını, dava konusu … plakalı otomobil, … marka, 2015 model ve … tipinde olduğunu, km değeri 1.446 ve aracın ilk tescil tarihi 17.12.2015 olarak tespit edildiğini, araçtaki değer kaybı hesabı davacı tarafından görevlendirilen sigorta eksperi … tarafından ve ayrıca … tarafından görevlendirilen … Ekspertiz firması tarafından yapıldığını, ayrıca fotoğrafların ibraz olunduğunu, onarımla ilgili faturanın ibraz olunmadığını, aracın hasar ve onarım durumu ise kasko sigortacısı … Sigorta tarafından görevlendirilen eksper … tarafından yapıldığını, fotoğraflara göre aracın sağ arkasının hasarlandığını, … Ekspertiz raporuna göre aracın sağ stop lambası ile sağ bagaj stop lambası ve arka tampon sağ braketinin yenileceğini, bagaj kapağı ile arka tampon onarılıp boyanacağını, bu değerlendirme kasko eksper raporu ile uyumlu olduğunu, sigorta eksperi … tarafından yapılan değer kaybı hesaplamasında … sistemi esas alındığını, hesaplamada arka panel düzeltme %3, arka tampon %1, arka kapak %2, şase düzeltme %2 ve üç parça için boyama kabul edilmiş aracın 2. El piyasa değerininin 72.000-TL olmasına göre toplam %8 değer kaybı 5.760.00-TL olarak hesaplandığını, ancak ibraz olunan fotoğraflarda arka panel ile şase hasarı görülemediğini, kasko sigorta ekspertiz raporun da aracın arka panel ve şasesinde hasar bulunduğu tespitinin olmadığını, bunun yanında plastik, elektrik ve mekanik aksam hasarı ve değişimi değer kaybına neden olmayacağını, olayda hasar gören tampon plastik olup onarımı ve boyanması değer kaybına neden olmayacağını, buna göre dava konusu hasarda sadece arka bagaj kapağının yenilenmesi ve boyanması değer kaybına neden olacağını, T.C Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2015/11245 Karar No: 2016/1045 K. Ve 7.1.2016 tarihli kararında değer kaybı hesabının aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafından iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilecek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiğinin belirtildiğini, yapılan incelemede dava konusu kazanın aracın ilk kazası olduğunun anlaşıldığını, aracın km değeri, model yılı, rayiç bedeli ve kazada hasar gören aksamı ile yapılan onarımın niteliği göz önüne alınarak piyasada 2. El araç satışı ile iştigal eden firmalarda yapılan araştırmada onarımdan sonra araçta 1.000-2.000-TL aralığında değer kaybı olacağı bilgisinin edildiğini, aracın daha önce kaza yapmamış olmasına göre değer kaybının 1.500.00-TL olarak kabulünün uygun olacağı sonucuna varıldığını, davalı tarafın %100 kusurlu olmasına göre davalı sigorta şirketi bu miktarın tümünden sorumlu olduğunu, davacı tarafından ibraz olunan faturaya göre 354,00-TL ekspertiz ücreti masrafının olduğunu mütalaa etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince ; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında huzurdaki davada; 12/01/2016 tarihinde dava dışı temlik edene ait araca davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın çarpması sureti ile maddi hasarın gerçekleştiğinin iddia edildiği ve bu nedenle dava ve ıslah sureti ile 609-TL değer kaybı, 354-TL ekspertiz ücret masrafının talep edildiği, uyuşmazlığın davacı yanın bu istemlerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve anılı bilirkişi raporundaki kusura vaki tespitler konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir bulunan işbu bilirkişi raporundaki kusur tespitleri doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır. Bu kapsamda kazanın oluşuna ve tutanaktaki bilgiler, kaza yeri krokisi ve dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketine sigortalı kamyonun sol arka kısmı ile temlik edene ait otomobilin sağ arka kısmına çarptığı, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin araç manevralarını düzenleyen 137. maddesine göre geri giderken ve bunlara benzer hallerde sürücülerin karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamaları, araçların etrafını kontrol etmeleri, yavaş ve dikkatli hareket etmeleri, görüş alanları dışında kalan yerler varsa tehlikesizce hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmalarının zorunlu olduğu, olayda aksine davranan ve geri manevra alanını iyice kontrol etmeden ve arkasını görmeden hızlı geri manevra yaparak alan içinde park halinde olan araca çarpan kamyon sürücüsünün asli oranda kusurlu olduğu, olay sırasında şantiye alanı içinde park halinde bulunduğu anlaşılan temlik eden araç sürücüsüne atfı kabil kusurun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Değer kaybı ve ekspertiz ücret istemleri yönünden yapılan teknik değerlendirme kapsamında ise anılı bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere; hasar gören aracın özellikleri de dikkate alınarak araştırma yapıldığı, temlik edene ait dava konusu … plakalı otomobilin, … marka, 2015 model ve … tipinde olduğu, km değeri 1.446 ve aracın ilk tescil tarihinin 17.12.2015 olarak tespit edildiği, aracın 2. el piyasa değerininin 72.000-TL olmasına göre toplam %8 değer kaybının 5.760.00-TL olarak hesaplandığı, ancak ibraz olunan fotoğraflarda arka panel ile şase hasarının görülemediği, kasko sigorta ekspertiz raporunda aracın arka panel ve şasesinde hasar bulunduğu tespitinin olmadığı, bunun yanında plastik, elektrik ve mekanik aksam hasarı ve değişiminin değer kaybına neden olmayacağı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafından iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilecek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark olarak araçta 1.000-2.000-TL aralığında değer kaybı olacağının tespit edildiği, aracın daha önce kaza yapmamış olmasına göre değer kaybının 1.500.00-TL olarak hesaplandığı, ancak davacı yanın ıslah dilekçesi kapsamında 609-TL değer kaybı alacağı talep etmiş olmakla HMK’nın 26. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketinin 609-TL değer kaybı alacağı ile sorumlu olduğu, anılı kanuni düzenlemeler kapsamında davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafın dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 02/12/2016 tarihinde başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketine 15 günlük süre verildiği, bu hali ile davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün 20/12/2016 tarihi itibari başladığı anlaşılmıştır. Kazaya neden olan sigortalı aracın kamyon / ticari nitelikte olması nedeni ile davacının avans faizi isteminin yerinde olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ekspertiz gideri (dosyada mübrez faturaya bağlı 354 TL ekspertiz ücretinin) yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek karar verilmesinin gerektiği, asıl alacak içerisinde hükmedilmesinin yerinde olmayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
609-TL değer kaybı alacağının temerrüt tarihi olan 20/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz masrafı olan 354-TL’nin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç, 17,10-TL ıslah harcı, 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 208-TL olmak üzere toplam 1.483,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 609-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2019

Katip …

Hakim …