Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1263 E. 2018/853 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1263
KARAR NO : 2018/853

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında tarafların serbest iradesi ile … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tib Abonelik Sözleşmesi’nin imzalandığını, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmelerine istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edildiğinin ve kendisine müvekkil şirket tarafından hizmet sağlandığını, davalı- borçlu firmanın bahsi geçen faturadan kaynaklı borcunun süresinde ödemeyi gerçekleştirmemesi üzerine bu kez taraflarınca alacağın tahsiline teminen … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe borcun tamamına faize ve diğer tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, borçlu şirket tarafından yetkiye yapılan itiraz hususunda davalı-borçlunun yetki ibrazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira taraflar arasında imzalanan … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tib Abonelik Sözleşmesi’nin Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri başlıklı 7.maddesinin yetki sözleşmesi niteliğinde olup işbu madde ile kurumsal aboneler için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, bu sebeple borçlunun yetkiye yönelik itirazının reddine karar verilmesini, müvekkil şirket tarafından davalı şirkete sağlanan hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen faturalara ilişkin davalı-borçlu aleyhine girişilen icra takibine yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itiraz sonucunda duran takibin devamına karar verilmesi için huzurdaki davanın açılmasının zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine sonuç olarak bu nedenler ile resen nazara alınacak sebepler dolayısıyla …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz olan itirazın iptalini, takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; abonelik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 27.575,72 TL asıl alacak ve 298,87 TL faizsiz istenen asıl alacak olmak üzere toplam 27.874,59 TL asıl alacağın ve 2.736,43 TL’nin (işlemiş yıllık faiz %48 oranından hesaplanmıştır.) 492,56 TL işlemiş faizin KDV’si, 684,11 TL işlemiş faizin ÖTV’si olmak üzere 31.787,69 tutarındaki toplam alacağın icra giderinin takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek faizin tahsili için takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davalı/ takip borçlusu tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nın 50. maddesinin HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri uyarınca para borçları yönünden ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olması, taraflar arasındaki ticari ilişkinin açıkça reddedilmemesi bağlamında davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması ayrıca HMK’nın 17. maddesi bağlamında taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 7. maddesi kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak kararlaştırılmış olması nedenleriyle somut olayda davacının yerleşim yeri ve yetki şartı itibariyle İstanbul icra müdürlüğü ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazının yerinde olmadığına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”… Davacı şirketin dava konusu kanuni defter, belge ve kayıt sureleri fotokopilerinin tarafına 05/06/2018 günü ibraz edildiğini ve bu örneklerin incelenerek rapora eklendiğini, davacı şirketin TTK’nın 64/3 maddesi gereği 2014 hesap dönemine ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin tabloda sunduğu şekilde, zamanında notere tasdik ettirdiğini, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin zamanında yaptırıldığını, defterlerin birbirleri ile uyumlu olduğunu, HMK’nın 222 maddesi hükümlerine göre davacı şirketin 2014 takvim yılına ait kanuni defterlerinin lehine delil teşkil ettiğinin tespit edildiğini, davacı şirketin davalı şirketin hesaplarını Alıcılar Hesabında takip ettiğini, uyuşmazlık konusu alacak tutarlarının gösterildiği faturaların yevmiye işlem ve tarihi ile yevmiye numaralarını tablo şeklinde sunduğunu, davacının ticari defter ve belgelerine göre ödeme emri tarihinde davalının davacıya faturalardan kaynaklı cayma bedeli ile birlikte 131.930,40 TL borcu olduğunu, taraflar arasında akdedilen kurumsal tip abonelik sözleşmesinde davacı tarafından davalıya toplam 290 adet hat tahsis edildiğini, fatura dökümlerinde bu hatların numaraları ile iletişim detaylarının tek tek belirtildiğini, davacının … İcra Müdürlüğü 24/01/2015 tarih … esas sayılı ödeme emriyle bu hatlar üzerinden kısmi olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıtğını, bu fatura detayları, gecikme günleri, sözleşme gereği akdi faz hesaplarının ekte sunulan tablodaki gibi olduğunu (aylık %4 yıllık %48), …. İcra Müdürlüğü 24/01/2015 tarih … esas sayılı ödeme emrine davalı vekili tarafından 16/02/2015 tarihinde ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, asıl alacağa uygulanan temerrüt faizinin kötü niyetli olarak fahiş miktarda talep edildiğini, ayrıca yetki yönünden de itirazda bulunduğunun tespit edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … esas sayılı talimat gereği davalı şirkete 02/03/2018 tarihinde ticari defterlerini sunmaları için meşruhatlı davetiye gönderildiğini, 13/03/2018 tarihinde tebliğ alındığı ve 2 haftalık kesin süre içinde davalı tarafın defterlerini mahkemeye sunmadığını, bu nedenle davalı tarafın ibrazdan kaçındığının tespit edildiğini, 14/01/2014 tarihli taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.6 maddesinde gecikme için uygulanacak faiz oranının davacı tarafından belirleneceğini ve düzenlenen faturalarda bilgi verileceğini, yine aynı sözleşmenin 7. Maddesinde ihtilaf halinde kurumsal aboneler için İstanbul mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağının belirtilmiş olup davalı tarafından kaşe ve imza altına alındığının tespit edildiğini, sonuç olarak dava dosyası ile inceleme günü sunulan defter ve belgeler ile yapılan inceleme sonucunda; taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesinin akdedildiğini, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre ödeme emri tarihinde davacının 27.874,59 TL asıl alacak 2.736,94 TL gecikme faizi ve kamuya aktarılması gereken 1,176,67, TL ile birlikte davalıdan 31.788,20 TL alacağının olduğunu bu alacağının tahsil etmek amacıyla 24/01/2015 tarihinde …. İcra müdürlüğünün … esas dosyasıyla davalıya icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiği ve takibi durdurduğunu, davalının talimat mahkemesinin ihtarına rağmen ticari defter ve belgelerini sunmadığını, davacı tarafın defter ve belgeleri, sözleşme ve dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının davalıdan 31.788,20-TL alacağının olduğu …” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir marifetiyle inceleme icrası için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı ancak ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle talimat dosyasının bila ikmal iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imza altına alınan sözleşme ve kampanya taahütleri davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı taraf isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmamıştır. HMK’nın 171. maddesi gereğince sözleşme ve kampanya taahhüt içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Huzurdaki davada; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince mobil telefon abonelik ilişkisi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesi gereğince verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı alacak isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için talimat mahkemesince çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2014 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Ayrıntılı, gerekçeli hazırlanmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere taraflar arasında akdedilen kurumsal tip abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya toplam 290 adet hat tahsis edildiği, fatura dökümlerinde bu hatların numaraları ile iletişim detaylarının tek tek belirtildiği, fatura detayları, gecikme günleri, sözleşme gereği akdi faiz hesaplarının belirtildiği (aylık %4 yıllık %48), taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.6 maddesinde gecikme için uygulanacak faiz oranının davacı tarafından belirleneceğinin ve düzenlenen faturalarda bilgi verileceğinin düzenleme altına alındığı, dosyada mübrez fatura, sözleşme, ticari defterler, isticvap, tüm belge ve kayıtların irdelenmesi sonucunda faturalarda yazılı hizmetin davalı yana verildiği sonucuna varıldığı, bu noktadan sonra faturaya dayalı cari hesap bakiyesinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/borçlu şirketin fatura bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 27.874,59-TL asıl alacak, 2.736,43-TL işlemiş faiz, 492,56-TL işlemiş faizini KDV si, 684,11-TL işlemiş faizini ÖTV’si olmak üzere 31.787,69-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 27.874,59-TL asıl alacak, 2.736,43-TL işlemiş faiz, 492,56-TL işlemiş faizini KDV’si, 684,11-TL işlemiş faizin ÖTV’ si olmak üzere 31.787,69-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak olan 27.874,59-TL ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 6.357-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.171,41 TL harçtan, peşin alınan 383,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.787,49 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcının tamamı ve 383,92 TL peşin harç ve yargılama masraflarından oluşan toplam 1.855,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir edilen 3.814,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza