Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1208 E. 2018/432 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1208
KARAR NO : 2018/432
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/12/2016
KARAR TARİHİ: 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 01/02/2014 tanzim tarihli ve 5.000,00-TL meblağlı 1 adet senede istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, ancak takip dayanağı senet arkasındaki imza ve ciro müvekkile ait olmadığını, davalı taraf müvekkil hakkında icra takibi yaparak müvekkil hakkındaki takibin kesinleştiğini, ancak müvekkil davalıya böyle bir senetten dolayı bir borcu olmadığını, senet arkasındaki imzanın müvekkile ait olmadığını, haklı ve hukuka uygun davanın kabulü ile, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan takibin iptalini, davalı kötüniyetli olmasından ve müvekkilin icra takibi sebebi ile zarara uğramasından dolayı lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, teminatsız olarak, eğer bu talep kabul edilmez ise, Mahkemece belirlenecek uygun bir teminat karşılığında icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekil dava dilekçesinde özetle; Davacı asil davalı müvekkil ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, takibe konu edilen senetteki imzanın ve cironun kendisine ait olmadığı iddiasıyla işbu davayı ikame ettiğini, ancak davacı yanın iddiaları asılsız olduğunu, davacı ile müvekkil arasındaki ticari ilişki gereğince, müvekkilin yetkilisi olduğu … Isı Sistemleri İnş. Gıda. San. Tic. AŞ tarafından davacıya 05/06/2012 tarihli, … sıra numaralı ve 10.015,59-TL bedelli bir fatura düzenlendiğini, müvekkilin yetkilisi olduğu şirket tarafından, davacının sahibi olduğu şirkete faaliyet gösterdiği alanda hizmet sunulduğunu, sunulan hizmetin karşılığı olarak da fatura tanzim edildiğini, davacı tarafından 05/06/2012 tarihli fatura alacağının 5.000,00-TL’lik kısmı için 01/02/2014 tarihinde bir senet tanzim edildiğini ve müvekkile verildiğini, ancak senette yazılı bedelin ödenmemesi üzerine, müvekkil İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacının aleyhine icra takibi başlataldığını, davacı yanın itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddini, davacı yanın takip konusu ve imzayı haksız ve kötüniyetli olarak inkar etmesi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; “5.523,93-TL tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte…” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu borçlusu …, alacaklısı … olan, 01/02/2014 düzenleme ve 30/03/2014 ödeme tarihli “5.000 TL-BeşbinTL” tutarlı senette bulunan 1.ciro imzası ile …’ya ait mevcut mukayese imzaları arasında; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 1.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığını mütalaa etmiştir.
Dava; İstanbul …. İcra müdürlüğnünü …. E. Sayılı dosyası ve dosyaya konu 01/02/2014 tanzim tarihli 5.000,00 TL tutarlı 30/03/2014 vade tarihli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; İstanbul …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve dosyaya konu 01/02/2014 tanzim tarihli 5.000,00 TL tutarlı 30/03/2014 vade tarihli bonodaki lehtar imzasının davacı tarafa ait olmaması nedeniyle eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; İnceleme konusu borçlusu …, alacaklısı … olan, 01/02/2014 düzenleme ve 30/03/2014 ödeme tarihli “5.000 TL-BeşbinTL” tutarlı senette bulunan 1.ciro imzası ile …’ya ait mevcut mukayese imzaları arasında; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 1.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu nedenle icra takibine konu senet nedeniyle davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, İİK’nın 72/5 maddesi gereğince davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafın davaya konu senet ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespit edildiği, yine davaya konu senedin davacı lehtarın adı altındaki ciro ile davalı hamile geçtiği, bu bağlamda davalının imzanın lehtar davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğu, buna rağmen davaya konu senedin icra takibine konu edildiği, bu nedenle davalı takip alacaklısının senedi icra takibine konu etmekte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafın %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki hükmü kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
İstanbul …. İcra müdürlüğnünü … E. Sayılı dosyası ve dosyaya konu 01/02/2014 tanzim tarihli 5.000,00 TL tutarlı 30/03/2014 vade tarihli bono nedeniyle davacı tarafın BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Takip miktarının %20’si üzerinden hesap edilen 1.101,78 TL kötüniyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 341,55-TL ilam harcından peşin alınan 85,39-TL’nin mahsubu ile bakiye 256,16-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 85,39-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 114,59-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.970,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2018

Katip Hakim