Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1202 E. 2021/319 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1202 Esas
KARAR NO : 2021/319

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ : 19/01/2017
KISA KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut ticari ilişkiye istinaden bir kısım ticari emtianın müvekkili şirkete teslim edilmesi karşılığında taraflar arasında 19/05/2016 tarihli çek teslim tutanağı tanzim olunduğunu ve bu tutanak karşılığında … nolu, 32.000 TL bedelli ve …nolu 26.000 TL bedelli 2 adet çekin davalı şirkete avans olarak verildiğini, davalı tarafından kararlaştırılan tarihte ticari malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkilince sözleşme iptali başlıklı yazı düzenlendiğini, ancak davalının avans olarak verilen çekleri iade etmediğini beyanla çeklerin 3. Şahıslara ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çeklerin bedelsiz kaldığının tespitini ve çeklerin istirdat edilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
Birleşen İstanbul 18 ATM’nin 2017/13 esas sayılı dosyasında, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma ile dava dışı … arasında mevcut ticari ilişkiye istinaden bir kısım ticari emtianın müvekkil şirkete teslim edilmesi karşılığında taraflar arasında 19.05.2016 tarihli Çek Teslim Tutanağı tanzim edildiğini ve bu tutanakla 2 adet çekin davalı şirkete avans olarak verildiğini, taahhüt edilen tarihte kararlaştırılan ticari malların müvekkil şirkete teslim edilemediğini, müvekkili şirket tarafından dava dışı …’a karşı çeklerin bedelsiz kaldığının tespiti için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı doyası ile Menfi Tespit davası açıldığını, mahkemece çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini ve davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını beyanla icra takibininin tedbiren durdurulmasına, icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, davalının kötü niyetli olması sebebi ile aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 18 ATM’nin 2017/13 esas sayılı dosyasında, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin keşidecisi olduğu …/İstanbul/Eminönü şubesine ait 10.12.2016 keşide tarihli, 26.000,00-TL bedelli …no.lu çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, çekin arkasına “ keşidecinin … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli, … numaralı tedbir kararı bulunduğundan çek hakkında işlem yapılamamaktadır. Hesap müsait değildir” şeklinde şerh düşülerek çekin müvekkiline iade edildiğini, anılan çekle ilgili taraflarınca icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu çekin iyiniyetli meşru hamili olduğunu, çek hakkında ödemeden men yasağı kararı verilmiş olması hamilin/alacaklının haklarını etkilemediğini, ödemeden men kararı veren mahkemede müvekkilinin dosyanın tarafı olmadığını, bu nedenle kambiyo senedi niteliğini taşıyan ve süresinde ibraz edilmesine rağmen alacağını alamayan müvekkilinin, takibe konu çekin keşidecisi davacı şirket ile cirantalar aleyhine icra takibi başlatmasında haklı olduğunu, davacının aksi yöndeki iddialarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olup, reddinin gerektiğini belirtmiş, müvekkilinin davacı şirket ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkiyi bilmediğini, müvekkilinin ne davacı şirket ile ne de dava dışı … ile bir ilgisinin bulunmadığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının, öncelikle çekin bedelsiz kaldığına yönelik iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacının, müvekkilinin çeki iktisap ederken bile bile davacı zararına hareket etmiş olduğunu ispatlamakla yükümlü olduğunu beyanla davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeni ile % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Birleşen mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı …şirketi arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak çek verildiğini, ancak ticari malların teslim edilmediğini, sözleşmenin feshedildiğini beyan ederek, verilen çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çeklerin bedelsiz kaldığına yönelik iddiasını ve müvekkilinin çeki iktisap ederken bile bile davacı zararına hareket etmiş olduğunu yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davalı …’ın davacı arasında var olduğu iddia edilen anlaşmaya uymamış olması nedeniyle verilen çeklerin karşılıksız kaldığı kabul edilecek bile olsa, davaya konu çeki düzgün ciro silsilesiyle devralan iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı bu hususun ileri sürülemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında davalı olan … Ltd. Şti. ve … vekilinin bila tarihli beyan dilekçesinde özetle; dosya kapsamına sunulan 26.000 TL’lik çekin üzerinde bulunan imzaların müvekkillerine ait olmadığını, bu nedenle ciro silsilesinden kaynaklı herhangi bir borç yükümlülüğünün de bulunmadığını, bunun yanı sıra müvekkillerinin başka bir çeke de imza atmadıklarını, dosya kapsamında görülmeyen 32.000 TL’lik çek ile ilgili olarak da hiçbir şekilde yükümlülüklerinin bulunmadığını, asıl davanın tarafları olan …ve … arasındaki ticari ilişki hakkında müvekkillerinin bilgisi olmadığını, müvekkillerinin çeki ciro ederek 3. Şahıslara vermediklerini beyanla asıl ve birleşen davada müvekkiller adına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizin birleşen 2017/49 esas sayılı dosyası üzerinden celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı … tarafından davacı ile birleşen 2017/49 esas sayılı dosyasının diğer davalıları aleyhine 26.000 TL bedelli çek alacağına istinaden faizler dahil toplam 28.707,92 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce asıl ve birleşen davalarda tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi …marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin bila tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı Ticari Defterleri ;
Davacı taraf 2016 ticari defterlerinin 6102 SY 64.md.sinin 3.fıkrası son cümlesi kapsamında 06 Haziran 2013 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a md.si kapsamında tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı görülmüştür.HMK 222.maddesi kapsamında lehe delil vasfına haiz olduğu bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davalı Ticari Defterleri ;
Asıl davanın ve birleşen davanın Davalıları tarafından ticari defter sunulmamıştır. Takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Davacı Ticari Defterleri Uyarınca Tespit Edilenler;
Davacı kayıtlarında her iki çekin davalı …’a verildiği hususunda yukarıdaki kayıtlar mevcut olduğu belirlenmiştir.
Yine davacının asıl dava davalısı … ile başka da çek veriliş kaydı olduğu, toplam dava konusu çekler dahil 136.000 TL tutar da çek verildiğine ilişkin diğer kayıtlarında mevcut olduğu belirlenmiştir.
Yine davacı kayıtlarında asıl davanın davalısı … tarafından tanzim edilmiş fatura kaydı, alacaklandığı herhangi bir kayıt görülememiştir.
31.12.2016 kayıtlarında yıl sonunda … no.lu … hesabının 136.000 TL davalıya verilen çekler sebebi ile 136.000 TL tutarda davalı (… )ın borç bakiyesi ile 2017 devrettiği mevcuttur.
Diğer incelemeler :
Dosyada davacı tarafından çeklerin sözleşme ile teslim edildiğine dair ve sözleşme iptalinin yazılı yapıldığına dair ve asıl dava davalısına ihtar keşide edildiğine dair sunulan belgeler incelenmiştir.
Borç Alacak Hususunda :
Asıl dava dosyasında davacı şirketin davaya konu 2 adet çeki asıl dava dosyasının davalısı …- …’a verdiğine dair ve karşılığında …tarafından herhangi bir alacaklanıldığına dair vb kayıt olmadığına dair davacının 2016 defterleri yukarıdaki şekilde tespit edilmiştir.
Dolayısı ile asıl dava ile ilgili …-… tarafından da davacı sunulanlarında tespit edilenlerin aksini gösterir delil belge, usulüne uygun ticari kayıt sunulmamış olmakla davacının asıl davada asıl davanın davalısına 2 adet çekten dolayı mevcut temel ilişki uyarınca borçlu olmadığı hususu kayıtlar kapsamında belirlenmiş olmaktadır.
Buna mukabil davacının bildirdiği sayın mahkemeniz dosyasında birleşen davaya konu 32.000 TL’lik çek fotokopisi dosyada görülememiştir, ciro silsilesinde davalılar olduğu değerlendirilerek aşağıdaki birleşen dava değerlendirmelerinde bulunulmuştur.
Birleşen davada davaya konu 32.000 TL lik çek üzerinde ciro silsilesi davalılar için çekin fotokopisi bulunmadığından tam olarak tespit edilememiştir. Takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
Birleşen davada davalılar ticari defter ibraz etmemiştir. Takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
Birleşen davanın davalıları aralarındaki ticari ilişkinin ve çekin üzerinde görülen silsilenin ticari kayıt dayanaklarını sunmamışlardır. Davalı taraf ispat külfetinin davacıda olduğunu bildirmişlerdir. Hukuki tavsifi Sayın Mahkemeye ait olan bir husustur.
Ancak birleşen davanın davalılarının davacının iddia ettiği gibi iyi niyetli olup olmadıklarına dair taktir Sayın Mahkemeye ait olup, davacının sunduğu deliller içersinde birleşen dava dosyası içeriğinde asıl davanın davalısı ve davacı ile temel ilişki bulunan … kendinden sonraki 26.000 TL’lik çekte cirosu görülen … firmasının ortağı … ile ortaklık mevcut olduğu dosyada ticaret sicil gazetesinde görülmüştür.
Dolayısı ile … ve şirketi …Ltd. aynı zamanda … ile hukuki bağlantılı olmakla sayın mahkemece birleşen davanın bu davalıları için iyi niyetli 3. Şahıs olup olmadıkları yönünde ayrıca değerlendirme yapılmasında nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu görülmüştür. Diğer davalı … için yine Takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak; dosya, birleşen dosya, davacı tarafından sunulan usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları incelenmiş olup,
Asıl davada dava konusu 2 adet çek sebebi ile davacının temel ilişkisi bulunduğu anlaşılan …’a çekler sebebi ile borçlu olduğuna dair defterlerinde herhangi bir kayıt yukarıdaki şekilde mevcut olmadığı, davalı tarafından da aksini gösterir , alacaklandığına dair ticari defter belge delil sunulmadığı , mevcut uyarınca asıl davada davacının davalıya çeklerden kaynaklı borçlu olmadığı kayıtlarda tespit edilmiş olup,
Birleşen davaya konu 32.000 TL lik çek sebebi ile davalılar tarafından aralarındaki ticari alışverişe dair kayıt sunulmadığı,
Birleşen dosyada mevcut Ticaret Sicil Gazetesi örneğinde yapılan tespitlerde birleşen dosya davalılarından … firmasının ve … firması ortağı … ile …’ın ortak olarak kayıtlı olduğu,” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Asıl dava, … Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 29/12/2016 keşide tarihli 32.000 TL bedelli …seri nolu çek ile… Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 10/12/2016 keşide tarihli 26.000 TL bedelli… seri nolu çekinin bedelsiz kaldığı iddiası ile davacının davalı … (…)’a borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin istirdadı istemlerine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/13 esas sayılı davası; davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında arasında davacının da bulunduğu borçlular aleyhine … Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 10/12/2016 keşide tarihli 26.000 TL bedelli … seri nolu çekinin tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdadı talepleri ile açılmıştır.
Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı davası ise;…Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 29/12/2016 keşide tarihli 32.000 TL bedelli… seri nolu çek sebebiyle davacının davalılar …, … ve …’ne borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdadı taleplerinden oluşmaktadır.
… Eminönü Şubesi’nin 29/12/2016 keşide tarihli 32.000 TL bedelli … seri nolu çekinin tetkikinde; keşidecisi davacı olup, lehtarı/birinci cirantasının asıl dosya davalısı … (…) olduğu, ikinci, üçüncü ve son cirantasının sırasıyla Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında davalı olan …, … Şirketi ve … olduğu, akabinde çekin ibraz edildiği görülmüştür.
… Eminönü Şubesi’nin 10/12/2016 keşide tarihli 26.000 TL bedelli … seri nolu çekinin tetkikinde; keşidecisi davacı olup, lehtarı/birinci cirantasının asıl dosya davalısı … (…) olduğu, ikinci ve üçüncü cirantasının sırasıyla Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında davalı olan … ile … Şirketi olduğu, son cirantasının ise Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/13 esas sayılı dosyasında davalı olan … olduğu, akabinde çekin ibraz edildiği görülmüştür.
Asıl davada, davacı ile davalı taraf arasında doğrudan ticari ilişki bulunmakla bu kapsamda taraflar arasında 19/05/2016 tarihli çek teslim tutanağı başlıklı belge ile davaya konu iki çekin mal karşılığı davalıya verildiği ve malların teslim edilmemesi halinde çeklerin bedelsiz kalacağını düzenleyen sözleşme imzalandığı, sonrasında 19/09/2016 tarihli sözleşme iptali başlıklı belge ile malların teslim edilmemesi nedeniyle keşidecinin sorumluluğunun kalmadığının davalı yanca kabul edildiği, asıl davanın taraflar arasındaki anlaşmalar uyarınca çeklerin iade edilmemiş olmasına dayandığı, davalı yan belgeler altındaki imzalarını inkar etmeyip çeklerin anlaşmalar uyarınca davacıya iade edilmediği ve tedavüle sokulduğu sabit olmakla, davacı yan ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı yanın davalı yana çekler nedeniyle borçlu olmadığı, asıl davadaki menfi tespit talebinin haklı olduğu ancak çekler davalı lehtar elinde bulunmayıp son olarak … ve … tarafından ibraz edildiğinden bu kişiler elinde bulunmakla çekin asıl dosya davalısından istirdadına hükmedilemeyeceği, ayrıca çek bedelleri bu dosya davalısına ödenmediğinden menfi tespit isteminin de istirdada dönüşmediği anlaşılmakla, asıl dava kapsamında davanın kısmen kabulü ile davacı yanın davalı yana her iki çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine dair karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/13 esas sayılı dosyasının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasında 26.000 TL bedelli çeke dayalı olarak davalı … tarafından başlatılan borçlularının davacı…Şirketi ile Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyası davalıları … ve … Şirketi olan icra takibi nedeniyle menfi tespit ve 26.000 TL bedelli çekin istirdadı istemine ilişkin olduğu, TTK’nun 792. Maddesinin “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” olarak düzenlendiği, çekler hakkında da uygulanan TTK’nun 687/1. madde hükmünün “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde olduğu, kural olarak şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülemeyeceği ancak hamilin ağır kusurlu yahut kötü niyetli olduğunun davacı yanca ispatlanması halinde çekin istirdadına karar verilebileceği, bu kapsamda birleşen dosya davalısının, davacı ile asıl dosya davalısı … arasındaki ticari ilişkide çekin bedelsiz kaldığını bildiği halde çeki iktisap etmişse kötü niyetli olduğundan bahsedilebileceği, her ne kadar kendisinden önceki ikinci ve üçüncü ciranta imzalarını inkar etmiş ise de imzaların istiklali prensibi gereğince davalı …’in TTK’nun 790. maddesine uygun şekilde hamil olduğu, kambiyo hukuku kuralları gereğince hamil davalının keşideci davacıdan alacaklı olduğu ve davacı yanca davalının kötü niyetle yahut ağır kusurla çeki iktisap ettiği usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı anlaşılmakla iş bu davanın reddine, davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davacı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında bu davaya konu 32.000 TL bedelli çekteki imzaların davalılar … ve …Şirketi tarafından inkar edildiği, çek üzerinde imza incelemesi için işlemlere girişilmiş ise de çek aslının temin edilememesi nedeniyle grafolojik incelemenin yapılamadığı, zira imza inkarı beyanında bulunulmuş olmasının dahi davacı keşideciden bu davalıların alacaklı olmadıklarını kabul ettikleri anlamına geldiği, nitekim asıl dosya davalısı …’ın…CBS’nın… soruşturma nolu dosyasında…Şirketi’nin aile şirketleri olduğunu beyan ettiği, beyanı doğrular şekilde ticaret sicil kayıtlarına göre bu şirketin ortaklarından olan …’ın asıl dosya davalısı …’ın kardeşi olduğu, asıl dosya davalısı çek lehtarından sonra çeki cirolayan …’nun da …Şirketinin ortağı olduğu, her ne kadar cirantaların birbirleri ile bağlantılı kişiler olmaları kambiyo senedinin mücerretliği ilkesi karşısında öneme haiz değil ise de, bu kişiler tarafından imzaların inkar edilmiş olması da nazara alındığında davacı yanın bu davalılara borçlu olmadıklarının mahkememizce benimsendiği ancak yine çekin bu kişiler tarafından ibraz edilmemesi nedeniyle aleyhlerine istirdat hükmünün kurulamayacağı ancak bu davalılar çek nedeniyle takip başlatmayıp davacı gibi takipte borçlu olduklarından ve yalnızca çek üzerindeki ciro silsilesinde yer aldıklarından eldeki menfi tespit ve istirdat davalarında davalı olarak gösterildiklerinden ve imzalarını inkar etmeleri sebebiyle davanın kabulüne karar verildiğinden davanın açılmasına kusurları ile sebep olmadıkları kabul edilerek aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olup, Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasının diğer davalısı … hakkında Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/13 esas sayılı dosyasında davalı … hakkındaki gerekçelerin aynen geçerli olduğu nazara alınarak davacı yanın davalının çeki kötü niyetle yahut ağır kusurla iktisap ettiğini ispatlayamaması nedeniyle bu davalı yönünden açılan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Asıl dosya davalısı …’ın müştekisi olduğu … Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma nolu dosyasında Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyası davalısı … aleyhinde soruşturma yürütülmüş ise de, anılı dosyanın takipsizlikle sonuçlandığı ve dosyanın davacı yanın menfi tespit ve istirdat istemleri yönünden ispata elverişli içerikte bulunmadığı anlaşıldığından, mahkememizce dosyanın beklenilmesi gerekli görülmemiş ve bu nedenle takipsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediği hususu sorulmamıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A)Asıl dosyada:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
…Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 29/12/2016 keşide tarihli 32.000 TL bedelli … seri nolu çeki ile…Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 10/12/2016 keşide tarihli 26.000 TL bedelli …seri nolu çeki nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Çekin istirdadına ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 3.691,98 TL karar harcından 990,50 TL peşin harcın mahsubu ile 2.971,48 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 990,50 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.019,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 8.340,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından asıl davada yapılan 1.446,55 TL ve birleşen 18. ATM’nin 2017/13 E. sayılı dosyasında yapılan 98,60 TL olmak üzere toplam 1.545,15 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s) yargılama giderinin 1/3’üne tekabül eden 515,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine
B)Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/13 esas sayılı dosyasında:
1-Davanın tümden REDDİNE,
Davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davacı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yatırılan 490,26 TL peşin harçtan 59,30 TL’nin mahsubu ile arda kalan 430,96 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından asıl davada yapılan 1.446,55 TL ve birleşen 18. ATM’nin 2017/13 E. sayılı dosyasında yapılan 98,60 TL olmak üzere toplam 1.545,15 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s) yargılama giderinin 1/3’üne tekabül eden 515,05 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C)Birleşen Mahkememizin 2017/49 esas sayılı dosyasında:
1-Davalılar … ile … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… Eminönü Şubesi’nin keşidecisi davacı şirket olan 29/12/2016 keşide tarihli 32.000 TL bedelli … seri nolu çeki nedeniyle davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Çekin istirdadına ilişkin istemin reddine,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın tümden REDDİNE,
Davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davacı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Kabul kararı yönünden alınması gerekli 2.185,92 TL karar harcından yatırılan 546,48 TL peşin harcın mahsubu sonucu 1.639,44 TL ve ret kararı yönünden alınması gerekli 59,30 TL olmak üzere toplam 1.698,74 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 546,48 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 577,88 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından asıl davada yapılan 1.446,55 TL ve birleşen 18. ATM’nin 2017/13 E. sayılı dosyasında yapılan 98,60 TL olmak üzere toplam 1.545,15 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s) yargılama giderinin 1/3’üne tekabül eden 515,05 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … ile … davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … ve … ile davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/05/2021
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza