Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2019/734 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1194 Esas
KARAR NO : 2019/734
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mobilya işi ile uğraştığını, davalıdan ticari ilişki içresinde kapak satın aldığını, bedelini vadesi geldiğinde ödediğini ancak ödeme yapılmasına rağmen davalı şirketin müvekili hakkında gerçeği yansıtmayan cari hesap alacağı ile icra takibi başlattığını beyanla müvekkilinin söz konusu cari hesabından dolayı borçlu olmadığının tespitini, takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davalının könüniyetli takip nedeniyle %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden 2.270 TL asıl alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davacının sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, itirazın süresinde olmaması nedeniyle takibin durmaması nedeniyle eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda SMMM bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 22/04/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi hazırlayıp mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle;
“Huzurdaki davada, davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının borca itiraz dilekçesinde davalıya herhangi bir borcunun olmadığını beyan ettiği, ancak üzerine kayıtlı araç ve taşınmazlara haciz işlemibaşlatıldığından, icra dosyasında hesaplanan tutarı 03/08/2017 tarihinde ilgili banka hesabına yatırdığı ve yatırılan tutarın alacaklıya ödenmemesi için tedbir koydurduğu ardından menfi tespit davasını ikame ettiği görülmüştür.
Dava dosyasına davacı yanın …, … Bankası ve … Bank’dan 2013-2014 yıllarına ait kredi kartı ekstreleri ile bir takım banka hesap ekstrelerinin celp edildiği görülmekle birlikte, taraflar ticari defterlerini incelemeye sunmadığından, ticari ilişkinin niteliği, fatura ve ödeme kayıtları, buna bağlı borç/alacak durumu tespit edilememiştir. Bu nedenle davacı yanın tek taraflı sunmuş olduu ödeme belgelerinin, hangi alımlara karşılık olarak yapıldığı, bu alımlardan herhangi bir borç bakıyesinin kalıp kalmadığı, alım toplamının ne kadar olduğu, ticari ilişkinin ne zaman başlayıp hangi tarihe kadar devam ettiği hususları tespit edilmeden bir anlam ifade etmeyeceği değerlendirilmiştir. Kaldı ki davacı yanın celp edilen tüm kredi kartı ve banka hesap ekstrelerinden, yapmış olduğu ödemeleri belirleyerek iddialarını somutlaştırması gerekmektedir.
İcra dosyasına davalı yanca sunulan cari hesap ekstresi de okunaklı olmadığından, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketleri ve buna bağlğ olarak davacı ödemelerinin tespiti de mümkün olmamıştır. ” şeklinde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası kapsamında davacının borçlu olup olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasından ibaret olup, 03.08.2017 tarihinde davacı tarafça takip tutarı kadar icra dosyasına yapılan ödeme nedeniyle dava istirdat davasına dönüşmüştür.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Menfi tespit davalarında bu yük lehine hak doğan taraf olan davalı alacaklı olduğunu iddia eden tarafa aittir. Menfi tespit davası, dava sırasında ödemenin yapılması halinde istirdata dönüşür. İstirdat davasında kural olarak ispat yükü davacı olan borçluda ise de menfi tespit davasının ilamsız icra takibine borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemesi sebebiyle kesinleşmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşmesi halinde ispat yükü davalı taraf olan alacaklıdadır. Davacı taraf 24.09.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz ettiğinden takip durmamış, devamında davacı yanın ödemesi ile sonuçlanmıştır. Davacı taraf, davalının başlattığı cari hesap bakiye alacağına dayalı icra takibi nedeniyle davacı eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Davalı yapılan tebligatlara rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 2.270,00- TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ise de davanın istirdat davasına dönüştüğü gözetilmeksizin sehven bu hüküm kurulmuş olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağından bu hususa yalnızca gerekçede değinilmekle yetinilmiştir. Davalının takibi kötüniyetle başlattığı iş bu defa ispat yükü kendinde olan davacı tarafça ispatlanamadığından davalı aleyhine tazminata hükmedilmemesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile
… İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalının kötüniyetle icra takibine girdiği ispatlanamadığında aleyhine istenen tazminat talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 155,06 TL karar harcından 38,77 TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 116,29 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 38,77 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 67,97 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.270,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600 TL bilirkişi ücreti ve 268 TL posta masrafı olmak üzere toplam 868 TL (her ne kadar toplam reddiyat 1.496 olarak görünse de, yapılan uyap sorgulamasında 628 TL masrafın 07/03/2019 tarihinde Çorlu Hukuk Ön Büro tarafından mükerrer reddiyat yapıldığı anlaşıldığından) yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gider avansından arda kalan kısmın, karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2019

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA