Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/119 E. 2018/1095 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/119
KARAR NO : 2018/1095

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/04/2014
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.04.2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını ve sakat kaldıklarını, kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasından ceza takibatı yapıldığını, müvekkillerinin kaza sonrası … Hastanesi ve … Hastanesinde tedavi gördüklerini, talep edilen maddi tazminatın müvekkilinin iş göremezlik ve kalıcı sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesi, gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik olduğunu, kusur, sakatlık, tazminat ve diğer tüm haklarında fazla ve sair hakları saklı kalmak kaydıyla iş bu davanın açıldığını, sonuç olarak bu sebeplerle ve duruşma esnasında çıkacak sebeplerle; fazla, üst ve sair hakları saklı kalması kaydı ile 3.000.00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretnin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetki itirazları yönünden reddini talep ettiklerini, HMK’nın 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin, müvekkili şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ( Trafik ) ile sigortalı olduğundan bahisle … ve … için maluliyet tazminatı talep ettiklerini, davacı tarafın, sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın zararını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca sigortalılarının kaza sebebiyle kusuru tespit edilmesi gerektiğini, ceza davasının sonucu bekletici mesele yapılması gerektiğini, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılmasını ve bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğ edilmesini talep ettiklerini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, davacıların bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu tespit edilerek, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, zira dava mahiyetinin itibarıyla öncelikle sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının, maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmediğini, davacı tarafın, sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ekte bir örneğini ibraz ettikleri poliçe ile sigortalı olduğunu teyit ettiklerini, teminatlarının poliçenin ön yüzünde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminatlarının 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96. madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesabında başkaca indirim sebepleri olup olmadığının resen araştırılmasını ve tazminattan düşülmesini talep ettiklerini, sonuç olarak bu sebeplerle; yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkisizlik nedeni ile reddini, HMK 121 gereği davacı delillerinin taraflarına tebliğini, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasına dayalı cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılara ait tedavi evraklarının celp edildiği görülmüştür.
Davalı … şirketinin müzekkeremize cevap vererek poliçe ve hasar dosyasını gönderdiği görülmüştür.
ATK 3. İhtisas Kurulu marifeti ile tanzim edilen maluliyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen kusur bilirkişi … ve aktüer bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Olay mahalli 9.80 m. genişliğindeki 26130 sokak ile 5.0 m. genişliğindeki 2659 sokağın oluşturduğu üçlü, kontrolsüz T kavşağı olduğunu, yolların çift yönlü, düz ve asfalt kaplama olup vaktin gece olduğunu ve aydınlatmanın olmadığını, hava ve görüşün açık, zeminin kuru ve meyilsiz olduğunu, kaza yerindeki azami hızın 30 km/s ile sınırlı olduğunu, kaza yeri krokisinde sola dönüş manevrası yapan kamyonetin sol şerit içinde karşıdan gelen motosiklet ile ön kısmından çarpıştığının işaretlendiğini, kaza tutanağında kamyonet sürücüsü KTK’nun Madde 53/1b (sola dönüş kurallarına uymama) ve KTY’nin madde 109/b-8 (dönüş yapan sürücülerin doğru geçmekte olan araçlara ilk geçiş hakkını veımek zorundadırlar) kuralını ihlal ettiğini, motosiklet sürücüsünün herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediğinin belirtildiğini, kamyonet sürücüsü …’in polis merkezindeki ifadesinde; olay sırasında yönetimindeki kamyonet ile … sokağı takiben güney istikametinden kuzey istikametine seyri halinde olduğunu, olay yerinde … sokağa dönmek için yavaşladığını ve sinyal verdiğini, döneceği sırada kuzey yönünde gelen … yönetimindeki … plakalı motosikletin aracının sağ farı kısmına çarptığını, çarpma ile birlikte motosiklette bulunan kişilerin motosiklet ile birlikte yola düştüklerini, kazada kusurunun bulunmadığını, motosikletin çok hızlı geldiğini beyan ettiğini, motosiklet yolcusu …’ın ifadesinde olay günü saat 20.00 sıralarında 26130 sokaktan güneye doğru yol alırken önlerine çıkan yani güneyden kuzeye gelirken soldaki sokağa giriş yapmaya çalışan pikaba önden çarptıklarını, motoru arkadaşı …’ın sürdüğünü, kendisinin de onun arkasında olduğunu beyan ettiğini, motosiklet sürücüsü …’ın yaşı küçük (1998 doğumlu) olduğundan polis merkezinde ifadesinin alınmadığını, sola dönüş yapmak isteyen araç sürücülerinin sola dönüş işareti vermeleri, hızlarını azaltmaları, dönüş sırasında karşıdan gelen ve emniyetle durdurulmayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemelerinin zorunlu olduğunu, (KTK Mad. 53/B) olayda aksine davranan ve karşıdan gelen trafiği kontrol ederek dikkate almadan ve yakın mesafede gelen motosikletin geçişini beklemeden sola dönüşe başlayıp motosikletin seyir şeridini yakın mesafede kapatan ve sağ önü ile gelen motosiklet ile çarpışan sigortalı kamyonet sürücüsü doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma (KTK Mad. 84/f) nedeniyle asli ve tamamen kusurlu olduğunu, olay sırasında kavşak şartlarına göre hızlı seyrettiği yönünde bilgi bulunmayan motosiklet sürücüsüne kazada atfı kabil bir kusur bulunmadığını, yukarıdaki incelemeye göre olayda; sigortalı kamyonet sürücüsü …’in % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, tazminat hesabının şu başlıklar altında yapıldığını;
… bakımından yapılan hesaplama
Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanın araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla iş bu raporda %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılacağını, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 1 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiğini, bu durumda; davacının 1 aylık geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararının %100 malul gibi hesaplanacağını, dava dosyasında davacının elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı belge bulunmadığından kaza tarihinde yürürlükte olan aylık net 846,00-TL’lik yasal asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağını, buna göre; davacının 1 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının; 846,00 x 1 ay x 100 kusur = 846.00-TL olarak hesaplandığını, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile bu olayın davacıda maluliyet gerektirecek bir araz bırakmadığının belirlendiğini, bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkanının bulunmadığını,
… bakımından yapılan hesaplama
Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanın araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla iş bu raporda %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılacağını, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiğini, bu durumda; davacının 4 aylık geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararının %100 malul gibi hesaplanacağını, dava dosyasında davacının elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı belge bulunmadığından hesaplamaların net yasal asgari ücretlere göre yapılacağını, buna göre; davacının 02.04.2014-02.08.2014 tarihleri arası geçen 4 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının hesaplamasının yapılarak tablo şeklinde sunulduğunu ve kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 4 aylık sürede net kazanç tutarının toplam 3.432,03-TL olarak belirlendiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile bu olayın davacıda maluliyet gerektirecek bir araz bırakmadığının belirlendiğini, bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkanının bulunmadığını,
Davalının sorumluluk kapsamı ve temerrüt tarihi
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sakatlık teminatı bakımından sorumluluk üst limitinin her bir kazalı bakımından ayrı ayrı 268.000,00-TL olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E. sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğunun belirtildiğini, bu durumda; davacıların yukarıda belirlenen zararı poliçe limiti içinde ve kapsamında kaldıklarını, dava dosyasında Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine uygun olarak dava tarihinden önce yapılmış başvuru belgesi bulunmadığından davalının 24.04.2014 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediğini, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu,
Sonuç olarak 02.04.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; sigortalı kamyonet sürücüsü …’in % 100 oranında kusurlu olduğunu, motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; davacı …’ın, geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının = 846.00-TL olarak belirlendiğini, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığını, maluliyeti bulunmayan davacının sürekli iş gücü kaybı (daimi iş göremezlik) nedeniyle maddi zararının bulunmayacağını, davacı …’ın geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının = 3.432,03-TL olarak belirlendiğini, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığını, maluliyeti bulunmayan davacının sürekli iş gücü kaybı (daimi iş göremezlik) nedeniyle maddi zararının bulunmayacağını, davalının 24.04.2014 dava tarihiden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin 30/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 4.278,03-TL maddi tazminat için talep arttırımında bulunulduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince ; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Huzurdaki davada; davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın dava dışı sürücü idaresinde iken 02/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı …’ın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 ay olduğu, davacı …’ın ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay olduğu hususları anılı ATK raporu ile tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere olayda karşıdan gelen trafiği kontrol ederek dikkate almadan ve yakın mesafede gelen motosikletin geçişini beklemeden sola dönüşe başlayıp motosikletin seyir şeridini yakın mesafede kapatan ve sağ önü ile gelen motosiklet ile çarpışan sigortalı dava dışı kamyonet sürücüsünün doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma (KTK Mad. 84/f) nedeniyle asli ve tamamen kusurlu olduğu, olay sırasında kavşak şartlarına göre hızlı seyrettiği yönünde bilgi bulunmayan motosiklet sürücüsüne kazada atfı kabil bir kusur bulunmadığı, sigortalı kamyonet sürücüsü dava dışı …’in % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu kanaatine varılmış ve taraflarca da kusur oranına herhangi bir itirazın yöneltilmediği görülmüştür. Dosyanın tevdi edildiği aktüerya bilirkişisi tarafından davacıların talep edebileceği maddi tazminat miktarının kaza tarihinde yürürlükte olan düzenlemelere uygun hesaplama yöntemi gereğince davacı … yönünden 846-TL, davacı … yönünden 3.432,03-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Talep edilen maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, tüm bu nedenlerle davalı … şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında yukarıda anılı yasal düzenlemeler uyarınca davacıların geçici iş göremezlikten doğan işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı tarafın dava tarihinden önce davalı … şirketlerine başvurusunun bulunmaması nedeni ile temerrüt halinin davalı … şirketi yönünden dava tarihi itibari ile başladığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin, haksız eyleme dayanması nedeni ile zarar görenin, gerek kısmi davaya, gerekse ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahip olduğu anlaşılmıştır. Kazaya neden olan sigortalı aracın hususi kullanım tarzında olduğu anlaşılmakla, talep gibi temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
A-Davacı … yararına 846,00-TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 24/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
B-Davacı … yararına 3.432,03-TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 24/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 292,23-TL harçtan peşin alınan 25,20-TL harç ve 5-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 262,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 25,20-TL peşin harç, 1.200-TL bilirkişi ücreti, 1.014,50-TL ATK fatura ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 742-TL olmak üzere toplam 3.006,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180,00-TL (davacı … 846-TL’den hak sahibi olmak kaydıyla) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza