Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1176 E. 2018/270 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1176
KARAR NO : 2018/270
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 28/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında müvekkil şirketi bağlayıcı herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, müvekkile sözleşme veya fatura tebliğ edilmediğini, dolayısı ile müvekkil şirketin taraf olduğu iddia edilen sözleşmeler var ise de bu sözleşmeler şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını, müvekkil davacı taraf ile herhangi bir sözleşme akdetmediğinden taraflar arasında herhangi bir mal ve hizmet alım satımı meydana gelmediğini, bu nedenle davacının taraflar arasında mutabakat sağlandığı iddiası gerçek dışıdır, davacı tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülükler tam ve zamanında yerine getirilmediğini, dolayısı ile kendi edimini gereği gibi ifa etmeyen davacının karşı taraftan alacak talep edemeyeceği açık olduğunu, davanın reddini, kötüniyetli ve haksız davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 20. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; “270.935,39-TL toplam tutardaki alacağın tahsil tarihine kadar asıl alacağa işleyecek faiz, masraf ve vekalet ücretinin tahsili talebi ile kısmi ödemelerin öncelikle faize, masraflara ve ücreti vekalete mahsuben hesaplanmasını…” talep ettiği, davalının takibe ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 08/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, gerek davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtlar gerekse de bu kayıtların dayanağını oluşturan faturaların davalı tarafından itiraz edilmeyerek ticari defterlere işlendiğini ve vergi dairesine bildirildiğini gösteren, Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01/08/2017 tarihli cevabi yazısı dikkate alındığında; davacının ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davalının 08/08/2016 takip tarihi itibarıyla 180.901,64-TL alacaklı olduğu, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüte düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça; taraflar arasında 10/03/2014 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme gereği davacı firmaya sözleşmeye konu ürünlerin üretilerek ve montajının yapılarak teslim edildiği, yapılan işlere ilişkin 10 adet fatura kesildiği ve borçlu şirkete gönderildiği, davalı tarafça bir kısım ödeme yapıldığı ve kalan cari alacak konusunda mutabık kalındığı; ancak, takibe konu faturaların ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine … 20. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe girişildiği, davalı tarafın takibe itirazı sebebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde; taraflar arasında herhangi bir sözleşme akdedilmediği ve sözleşmenin veya faturanın taraflarına tebliğ edilmediği, taraflar arasında herhangi bir mal ve hizmet alım satımı ve mutabakat düzenlenmediğinin iddia edildiği, yine davacı tarafın yerine getirmesi gerektiği yükümlülükleri yerine getirilmediği ve kendi edimini gereği gibi yerine getirmeyen davacının alacak talep edemeyeceğinin beyan edildiği anlaşılmıştır.
Celse arasında davalı tarafın bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak icra takibine konu faturalara ilişkin BA/BS formlarının istendiği, müzekkere cevabının dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 08/11/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda da belirlendiği üzere; Davacı tarafın 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, icra takibine konu edilen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalı yandan 180.901,64-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça ticari defterlerinin incelenmek üzere mahkememize ibraz edilmediği, icra takibine konu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin davacı tarafça dosya kapsamına sunulmadığı, bu anlamda anılan faturalar ve muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği hususunun belirlenmesi gerektiği, davalı tarafça dosya kapsamına sunulan cevap dilekçesinde; taraflar arasında bir sözleşme imzalanmadığı ve bir mal veya hizmet alım satımının gerçekleştirilmediği iddia edilmiş ise de; … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/08/2017 tarihli cevabı yazısında; Davalı şirketin; 2014-2015 yılı BA formlarında davacı yan tarafından keşide edilen tüm faturaların beyan edildiği, kaldı ki davalı taraf cevap dilekçesinde bir mal veya hizmet almadığını beyan ederken, ayrıca davacı tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tam ve zamanında yerine getirilmediğini de iddia ettiği; ancak bu savunması doğrultusunda herhangi bir delil yahut belgenin de dosyaya sunulmadığı, bu bağlamda; davalı tarafın 2014-2015 yılı BA formlarında davacı tarafından keşide edilen tüm faturaları beyan ettiği tespit edildiğinden, davalının dava konusu faturaları ticari defterine işlediği ve faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacı tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekli ile davalı taraftan takip tarihi itibari ile 180.901,64-TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve bu miktara vaki davalı tarafın itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davaya konu alacağın likit olması nedeni ile koşulları oluşan ve alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, davacı tarafça her ne kadar takip talebinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de; davacı tarafça davalı muhatabını temerrüte düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtar bulunmadığından talep edilen işlemiş faizin reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
… 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 180.901,64TL asıl alacak üzerinden davamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 36.180,32TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 12.357,39-TL ilam harcından peşin alınan 3.272,22-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.085,17-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.272,22-TL peşin harç ve 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.301,42-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.804,10-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 9.952,70-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.352,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 449,28-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 902,72-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018

Katip Hakim