Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1175 E. 2018/1188 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1175
KARAR NO : 2018/1188

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/11/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine 03/09/2014 tarihinde …. icra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından işbu takibe haksız ve hukuka aykırı olarak 08/09/2014 tarihinde kısmi itiraz edildiğini, borçlunun işbu itiraz dilekçesi tarafına tebliğ edilmediğini, dosyanın kontrolü sırasında 11/11/2016 tarihinde haberdar olduğunu, davalının itirazının kaldırılmasını, icra takibinin devamına ve davalının aleyhinde alacak miktarının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından verilen hesap mutabakat formundan anlaşılacağı üzere müvekkilin 31/12/2013 tarihi itibari ile muaccel hale geldiğini, sadece 1.906,23-TL cari hesap bakiyesi olduğunu, bu halde müvekkilin borçlu olduğundan bahsetmek mümkün olmadığını, davanın da davacı tarafından verilen bu belgeler ışığında reddedilmesi gerektiğini, müvekkil aleyhine ikame edilen iş davanın öncelikle olarak usule ilişkin itirazları nazara alınarak ve akabinde ise esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak neticede davanın reddi ile yargılama gideri harç ve masrafların yanında %20 kötüniyet tazminatı ve ücreti vekaletinde davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… icra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında özetle; 13.666,06-TL alacağın, asıl alacaklarına takip tarihinden itibaren belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faizinin icra giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte BK’nın 100.maddesine göre ödenmesini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 03/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 11/02/2013 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesi ile ticari ilişkinin başladığını, davacının mal satışına yönelik faturaların bir kısmının pos aracılığıyla bir kısmının ise … sistemi ile ödenmekte olduğunu, davacı tarafa ait 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin tam olduğu ve kayıtların elektronik ortamda usulüne uygun tutulduğunu ve kayıtlara göre davacı tarafından icrai işlem başlatılan 6 faturanın bir kısmının ödenmiş olduğunu bu faturalardan kaynaklı davalı borcunun 11.899,37-TL olduğunu, buna karşın başka faturaların ödemelerinin de …’den yapılması ve ödenmemesi nedeniyle onlarında cari hesaba eklenmesiyle davacının davalıdan 31/01/2014 tarihi itibariyle toplam 13.666,06-TL alacağının bulunduğunu, davalının 2013 yılına ait faturaları ödediğine ilişkin iddiasını delillendiremediğini, ticari defterlerini incelemeye sunmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 14/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök rapordaki görüşleri değiştirecek bir bilgi ve tespite varılmadığını, buna göre; davacı ile davalı arasında 11/02/2013 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesi ile ticari ilişkinin başladığını, davacının mal satışına yönelik faturaların bir kısmının pos aracılığıyla bir kısmının ise … sistemi ile ödenmekte olduğunu, davacının davalıdan 31/01/2014 tarihi itibariyle toplam 13.666,06-TL alacağının bulunduğunu, … tarafından dava dosyasına gönderilen eksternin taraflar arasındaki borç alacak hesabından zaten dikkate alınmış olduğunu, davalının 2013 yılına ait faturaları ödediğine ilişkin iddiasını delillendiremediğini, ticari defterlerini incelemeye sunmadığını, … aracılığıyla limit dışında olupta ödenmeyen tutarlardan davalının sorumlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 11.02.2013 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu tarihten itibaren davacı şirket ile bayisi olan davalı şirket arasında ticari faaliyetleri kapsamında cihaz satın alındığı ve alım satıma ilişkin faturaların kesildiği; ancak davalı tarafça bayilik sözleşmesindeki ilgili hükümlere uygun olarak fatura tutarlarının davacı tarafa ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, davalı tarafın icra takibine kısmi itirazda bulunarak borcun 11.071,69-TL lik kısmının ödendiğini iddia ettiği, bu nedenle davalı tarafın vaki itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı ile davalı arasında 11/02/2013 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesi ile ticari ilişkinin başladığı, davalının mal satışına yönelik faturaların bir kısmının pos aracılığıyla bir kısmının ise … sistemi ile ödenmekte olduğu, davacı tarafa ait 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin eksiksiz ve kayıtların elektronik ortamda usulüne uygun olarak tutulduğu, bu bağlamda lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarına göre; davacı tarafından icrai işlem başlatılan 6 faturanın bir kısmının davalı tarafça ödenmiş olduğu ve bu faturalardan kaynaklı davalı borcunun 11.899,37-TL olarak görünmesine karşın başka faturaların ödemelerinin de …’den yapılması ve ödenmemesi nedeniyle onlarında cari hesaba eklenmesiyle davacının davalıdan 31/01/2014 tarihi itibariyle toplam 13.666,06-TL alacağının bulunduğu, davalının 2013 yılına ait faturaları ödediğine ilişkin ibraz ettiği ve taraflar arasında kullanılan sistemden gönderildiğini iddia ettiği mutabakat formunda 31.12.2013 tarihi itibariyle davalı taraf borcu 1.906,23-TL olarak görünse de; mutabakat formunun imzasız olduğu ve ödeme belgesi yerine geçemeyeceği ve bu durumun … sistemi üzerinden ödenmiş gibi görünen tutarlardan kaynaklandığı, bu tutarların davacı hesaplarına geçmediği; ancak ödenmiş gibi görünen bu tutarların Ocak 2014 döneminde davalının hesabına borç kaydedildiği, bu bağlamda davacı tarafın takibe konu faturalar nedeniyle 31.01.2014 tarihi itibariyle toplam 13.666,06-TL alacaklı bulunduğu, davalı tarafın dosya kapsamına alınan ve incelenen banka … kayıtları ile de ödemeyi ispat edemediği anlaşılmış, bu nedenle davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının iptali ile takibin 13.666,06-TL asıl alacak üzerinden devamına ve koşulları oluştuğundan davacı taraf lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
… İcra müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının iptali ile takibin 13.666,06-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 2.733,21-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 933,52-TL ilam harcından 204,19-TL tamamlama harcı, peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 700,13-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 204,19-TL tamamlama harcı, 29,20-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 262,59-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.381,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2018

Katip …

Hakim …