Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1172 E. 2018/478 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1172 Esas
KARAR NO : 2018/478

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2013
KARAR TARİHİ : 23/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın tüketiciden hakısz yere kesilen dosya masrafı ücretinin iadesi talebinden ibaret olduğunu, değiri belirlemek için hesaplama veya değerlendirme yapmak gerekiryorsa bu uyuşmazlığın belirsiz alacak davasına konu edilebileceğini, belirsiz alacak davasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilen durumun miktar hususunda taraflar arasında tartışma olmaması veya açıkça belirli bulunması olduğunu, kanun koyucunun amacının hak arama özgürlüğünü kısıtlamak değil, etkin olarak koruma altına almak olduğunu, belirsiz alacak dava yolunun miktar veya değerin hesaplamayla veya değerlendirmeyle belirlenebileceği durumlarda bu söbelirlemenin yargılama faaliyeti ile gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla ihdaş edildiğini, taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığını, eğer bir sözleşme şartının önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse o sözleşme şartının tüketici ile müzakere edilmediği kabul edileceği, müvekkilin kredi sözleşmesi gereğince kendisinde dosya masrafı adı altında masraf istendiğini, bunun hesaba borç kayıt edildiğini ve haksız olarak talep edilen bu bedeli ödediğini, bunun istirdatını istediğini, bankanın yıllık maliyet oranı haricinde dosya masrafı adı altında ayrı bir komisyon ücreti tahsil etmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle belirsiz alacak davasının kabulü ile şimdilik belirlenebilen 1.300TL’nin ve müvekkil ile davalı banka arasında son 10 yıl içinde meydana gelen bütün ilişkilerde haksız ve hukua aykırı olarak alınan bedellerin tespitine ve ikincil kesintilerle birlikte toplam belirlenecek bedelin dava tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte müvekkile iadesine, yargılam giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahlimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil banka arasında imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 6. maddesinde bankaca yapılacak tüm masrafların tamamıyla müşteriye ait olduğunun kararlaştırıldığını, ayrıca bu masrafların neler olacağının kalem kalem sayıldığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 114. maddesi gereğince ve Merkez Bankası tarafından yayınlanan tebliğler kapsamında masrafların serbestçe belirlenmesinin mümkün olduğunu haksız davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacının davalı banka nezdinde kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle işlem, dosya masrafı ve manuel komisyon tahakkuku vb isimler altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Davalı banka tarafından 23/12/2015 tarihli dilekçe ile davacının kullandığı ticari kredi tahsilatına ilişkin evrakların dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
… Tüketici Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, taraflar arasındaki ilişkinin ticari krediden kaynaklandığı, bu hali ile mahkememizin somut uyuşmazlık bakımından görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı hesap bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 14/03/2017 tarihli ön bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının davalarının kabulü ile şimdilik 1.300TL’nin müvekkili ile davalı banka arasında son 10 yıl içinde meydana gelen bütün ilişkilerde hukuki sebepler ve yargı kararları ışığında müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak alınan beledlerin tespitine ve ikincil kesintilerle birlikte toplamı belirlenecek bedelin dava tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini talep ettiği, ancak iddialarının varlığı ve doğruluğuna ilişkin olarak, davalı bankaya usul ve yasaya aykırı olarak yapmış olduğu ödemelere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, dava davacının kullandığı konut kredisi nedeniyle mutad ve zorunlu olmayan ve haksız yere alınan masrafların faizi ile birlikteiadesine yönelik olarak ikame edildiği, belirtilen nedenlerle davacı tarafın kullanmış olduğu kredilerle ilgili olarak usul ve yasaya aykırıolarak ödediğini ileri sürdüğü masraflara ilişkin olarak varsa elindeki ödeme belgeleri ile davalı bankanın bir suretini teslim ettiğini ileri sürdüğü kredi sözleşmesi suretini dava dosyasına sunması gerektiği,
Davalı banka vekilinin müvekkili banka tarafından davacı …’a kredi şartları, vade, faiz oranları, dosya ve istihbarat ücretleri vs hakkında önceden bilgi verildiği, kredi şartlarıhakkında kendisinin bilgilendirildiği, bu bilgiler ışığınad davacının başvuru formunu doldurarak, konut kredisi kredi başvurusunda bulunduğu, davacı tarafın sabit faizli konut finansmanı sözleşmesi ve ön bilgi formunu müvekkili banka nezdinde inceleyip içeriğini ve koşullarını anlayarak kabul edip imzaladığı , banka tarafından onaylanmış bir suretini teslim aldığı,
Sözleşme hükümlerinin, kredinin tasfiyesine kadar geçerli olduğunu, kabul, beyan ve taahhüt ettiği, savunmasında bulunduğu,
Dava dosyasında sabit faizli konut finansmanı sözleşmesi ve ön bilgi formunu mevcut olmadığı,
Dava dosyasına ayrıca dosya ve istihbarat ücretlerinin tahsiline ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı,
Davalı bankanın 26/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde müşterinin kimlik ve kredi borç bilgileri ve 80.000TL’lik krediye ilişkin geri ödeme planı gönderildiği,
Kredi sözleşmesi ve ön bilgi formu gönderilmediği gibi, dosya ve istihbarat ücreti ile ilgili yapılan tahsilatlara ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı,
Davacı …’ın varsa kredi sözleşmesi suretinin, varsa davalı bankaya usul ve yasaya aykırı olarak yapmış olduğu istihbarat ve dosya masrafı gibi ödemelere ilişkin belgelerin dava dosyasına sunulmadığı,
Davalı bankanın ise sabit faizli konut finansmanı sözleşmesi ve ön bilgi formanın kullandırılan kredilere ilişkin geri ödeme planı, kredinin ödenen ve ödenmeyen miktarlarına ilişkin ekstre bilgilerinin dosya masrafı ve ekspertiz ücreti gibi masraflarla ilgili tahsilatlara aitbelgelerin dava dosyasına celp edilmesi gerektiği, söz konusu belgeler temin edildikten sonra ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 12/05/2017 tarihli beyan dilekçesi ile davacının davalı bankadan kullandığı kredilere ilişkin hesap hareketlerinin dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Anılı belgelerin ibrazına müteakip bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 02/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının davalarının kabulü ile şimdilik 1.300TL’nin müvekkili ile davalı banka arasında son 10 yıl içinde meydana gelen bütün ilişkilerde hukuki sebepler ve yargı kararları ışığında müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak alınan beledlerin tespitine ve ikincil kesintilerle birlikte toplamı belirlenecek bedelin dava tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini talep ettiği, ancak iddialarının varlığı ve doğruluğuna ilişkin olarak, davalı bankaya usul ve yasaya aykırı olarak yapmış olduğu ödemelere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, dava davacının kullandığı konut kredisi nedeniyle mutad ve zorunlu olmayan ve haksız yere alınan masrafların faizi ile birlikteiadesine yönelik olarak ikame edildiği, belirtilen nedenlerle davacı tarafın kullanmış olduğu kredilerle ilgili olarak usul ve yasaya aykırıolarak ödediğini ileri sürdüğü masraflara ilişkin olarak varsa elindeki ödeme belgeleri ile davalı bankanın bir suretini teslim ettiğini ileri sürdüğü kredi sözleşmesi suretini dava dosyasına sunması gerektiği,
Davalı banka vekilinin müvekkili banka tarafından davacı …’a kredi şartları, vade, faiz oranları, dosya ve istihbarat ücretleri vs hakkında önceden bilgi verildiği, kredi şartlarıhakkında kendisinin bilgilendirildiği, bu bilgiler ışığınad davacının başvuru formunu doldurarak, konut kredisi kredi başvurusunda bulunduğu, davacı tarafın sabit faizli konut finansmanı sözleşmesi ve ön bilgi formunu müvekkili banka nezdinde inceleyip içeriğini ve koşullarını anlayarak kabul edip imzaladığı , banka tarafından onaylanmış bir suretini teslim aldığı,
Sözleşme hükümlerinin, kredinin tasfiyesine kadar geçerli olduğunu, kabul, beyan ve taahhüt ettiği, savunmasında bulunduğu,
Dava dosyasında sabit faizli konut finansmanı sözleşmesi ve ön bilgi formunu mevcut olmadığı,
Dava dosyasına ayrıca dosya ve istihbarat ücretlerinin tahsiline ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı,
Davalı bankanın 26/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde müşterinin kimlik ve kredi borç bilgileri ve 80.000TL’lik krediye ilişkin geri ödeme planı gönderildiği,
Müşterinin kimlik ve kredi borç bilgileri formunda görüldüğü gibi davacı …’a davalı bankanın … şubesinden vade başlangıç tarihi 01/04/2005 vade bitim tarihi 01/04/2009 ve 48 ay vadeli ve vade sonunda 123.729,34TL olarak geri ödenmek üzere 80.000TL tüketici kredisi kullandığı,
İşbu krediye ilişkin geri ödeme tablosunda görüldüğü gibi kredinin kullandırıldığı, 01/04/2005 tarihinde kredi tahsis ücreti adı altında davacıdan 800.000TL tahsilat yapıldığı,
14/03/2017 tarihli ön rapordan sonra 01/06/2004-31/12/2013 tarihlerini kapsayan süre içinde davacıya ait hesaba bireysel kredi masraf tahsilatı adı altında 01/04/2005 tarihi itibariyle 840.000TL borç kaydı yapıldığı,
Taraflar tacir olup yapılan işin de ticari olduğu, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlunun, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça geçmiş günler için TC Merkez Bankası’nın öngördüğü avans faizi oranında faiz ödenmesi gerektiği,
Dava tarihi 31/12/2013 olarak belirlendiği, bu duruma göre davacı …’ın 840.000TL asıl alacak üzerinden dava tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte alacağı,
1.624,24TL faiz ve 840.000TL anapara olmak üzere toplam 1.624,24+ 840.000= 2.464,24TL olarak hesaplandığı,
Davalı bankanın kredi kullanımı aşamasında geri ödeme tablosunda kredi tahsis ücreti adı altında masraf tahsilatı yapmasının, usul ve yasal hükümlere uygun olmadığı ,
Böyle olunca davacı …’ın 31/12/2013 dava tarihi itibariyle alacağının 2.464,24TL olarak hesaplandığı,
Davacının 31/12/2013 dava tarihinden itibaren 840.000TL tutarındaki asıl alacak üzerinden değişken oranlarda avans faizi isteyebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında davaya konu tahsilatların yapıldığı ticari kredi sözleşmelerinin ibrazı için davalı bankaya süre verilmiş ise de davalı vekili tarafından sözleşmesel evrakların temin edilemediğinin beyan edildiği yalnızca davacının kredileri kullanıldığı tarihten dava tarihine kadar ( 01/06/2004- 31/12/2013) mevcut hesap hareketlerinin ibraz edildiği anlaşılmıştır. Davalı banka tarafından ibraz edilmesi gereken sözleşmelerin temin edilmemesi nedeniyle kullanılan kredilerdeki kesintilerin niteliği belirlendikten sonra sözleşmede bu kesintilerin tahsil edileceğine dair bir hüküm bulunup bulunmadığı, varsa oran veya miktarının sözleşmede belirlenip belirlenmediği hususları tespit edilmemiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporu ile davacıdan tahsil edilen kesintiler tespit edilmiş ve neticeten 840-TL’nin kredi masraf tahsilatı adı altında davacıya ait hesaba borç kaydının yapıldığı belirlenmiştir.
Dava konusu tahsilat tarihleri itibari ile kredilere ilişkin sözleşmelerin 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedildiği sabittir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesi uyarınca; ”Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” Bu bakımdan, somut uyuşmazlığa kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği nazara alınarak, kullandırılan kredinin niteliği ve sözleşme ve ekleri değerlendirilip komisyon ve masraf alınabileceğine dair açık düzenleme ve oran bulunup bulunmadığının tespiti ile diğer bankaların aynı tür kredi işlemlerindeki uygulamaları, komisyon ve masraf adı altında yapılan kesinti oranları gözetilerek, davalı bankanın çeşitli adlar altında kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı, yaptığını iddia ettiği masrafları ispatlayıp ispatlayamadığı ve davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılmış ve davalı banka tarafından hiçbir sözleşme metninin ibraz edilmediği, tahsilatlara ilişkin masrafları ispatlayamadığı, bu haliyle davalı bankanın kredi masraf tahsilatı adı altında yapılan kesintinin haklı olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile 840,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (yasal) faizi ile birlikte ( Ticari faiz 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca, yasal faiz oranı anlamına gelmektedir. ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
840,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 57,38 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 840-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 460-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yapılan 600 TL bilirkişi ücreti, 403,50 TL posta masrafı toplam 1.003,50TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 648,41 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza