Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1143 E. 2018/1001 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1143
KARAR NO : 2018/1001

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında 15/01/2016 tarihli seri C 39654 numaralı 2.156,86-TL bedelli ve 18/02/2016 tarihli, seri C 40203 numaralı 2.122,75-TL bedelli iki adet fatura içeriğinde belirtilen mallar konusunda anlaşılmış ve bu mallar belirtilen irsaliyeli faturalar ile davalı şirketin adresine davalı şirketin çalışanlarının imzası ile eksiksiz olarak teslim edildiğini, her iki fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine, … 6. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek her iki fatura bedelinin ödenmesi talep edildiğini, işbu ihtarname davalı şirkete 22/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı şirket temerrüde düşürüldüğünü, yapılan ihtarnamenin tebliğine rağmen ödeme gerçekleştirmeyen davalı şirket aleyhine … 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiği, itirazın iptalini, takibin devamını, itirazın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibi yetkisiz icra dairesinde açıldığı gibi davada yetkisiz mahkemede açıldığını, öncelikle belirtmek gerekir ki dava ticari bir dava olduğunu, sözleşmeyi kabul etmemekle birlikte davacının belirttiği sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, yetkisizlik itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacının davasının esastan reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 4.550,62-TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %10,5 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK’nın 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 07/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konuu fatura alacağı, temizlik malzemeleri ürünleri satışından oluştuğunu, dava konusu alacağı oluşturan faturanın hizmet içeriği ile uyumlu olduğunu, mal teslimlerinin irsaliyeli fatura ile eksiksiz imzalı şekilde teslim edildiğini, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ve detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonraoluşan 31/12/2016 tarihi itibariyle 4.279,61-TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğunu, davacı icra takip tarihinde alacağına yasal işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiği bu alacağından ötürü ihtar tarihinden takip tarihine kadar, takip tarihinde dava tarihine kadar faiz hesaplaması yapıldığını, bu nedenle davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa dava tarihinden itibaren yasal, işlemiş faizi ile birlikte 4.344,87-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 31/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı ve davalı itirazları değerlendirilerek 07/11/2017 tarihli kök raporunun ticari defter kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak yazıldığını, kök raporu değiştirecek herhangi bir kayıt ve belge olmadığını mütalaa etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen 15/01/2016 tarihli seri C 39654 numaralı 2.156,86-TL bedelli ve 18/02/2016 tarihli, seri C 40203 numaralı 2.122,75-TL bedelli iki adet fatura içeriğine konu malların irsaliyeli faturalar ile davalı şirketin adresine davalı şirketin çalışanlarının imzası ile eksiksiz olarak teslim edildiği, her iki fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine … 6. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek her iki fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin tebliğine rağmen ödeme gerçekleştirilmediğinden bahisle davalı şirket aleyhine … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafın takibe vaki itirazı sebebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf ise; davacı tarafça takibe konu edilen faturalar nedeniyle borçlu bulunmadığını, irsaliyeli fatura altındaki imzaların davalı şirket çalışanlarına ait olmadığını ve faturaya konu malların kendisine teslim edilmediğini savunmuştur.
Dosya kapsamına sunulan ve takibe konu edilen irsaliyeli faturalar altında imzası bulunan kişilerin davalı şirket çalışanı olup olmadığı hususunda SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında faturalar altında imzaları bulunan … ve …’ın fatura tarihi itibariyle davalı şirket bordrolarında çalışanı olmadıkları anlaşılmıştır. Takibe konu faturaların davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden Ba/Bs formları istenmiş; ancak davalı şirketçe işleme alınmadığı ve yasal sınırın altında bulunması sebebiyle de bildirilme zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve takip tarihi itibariyle davacı ticari defterlerine göre 4.551,62-TL davalı taraftan alacaklı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı satıcı, dava konusu satılanı davalı alıcıya teslim etmiş olduğu yönündeki savunmasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır. Yine satım sözleşmesinde malın teslim edildiği kişinin teslim almaya yetkili olması gerekir. Davaya konu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebliğ tebellüğ belgesi sunulmadığı gibi, kaldı ki faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği varsayılsa bile; faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Yine davalı tarafça yapılan ödemelerin ise davaya konu faturaya ilişkin olmadığı da dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Ayrıca; davaya konu irsaliyeli faturalarda imzaları bulunan … ve …’ın davacı veya dava dışı şirketler tarafından davalıya yapılan mal satışından kaynaklı teslimlerde imzasının bulunup bulunmadığı hususunun yalnızca davalı defterlerinde yapılabilecek bir inceleme ile tespit edilebileceği; fakat davalı defterlerinin inceleme için ibraz edilmediğinden bu tespitin yapılamayacağı gibi davalının bankalardaki para çekme ve para yatırma işlemlerinin yine bu kişi tarafından yapıldığının da kanıtlanamadığı anlaşılmış, davacı tarafça yemin deliline de başvurulmadığından takibe konu faturalara ilişkin malları davalıya satıp, teslim ettiğini ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ İLE;
2-Davacı tarafından yatırılan 54,97-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 19,07-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2018

Katip …

Hakim …