Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1140 E. 2018/153 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1140
KARAR NO: 2018/153
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2016
KARAR TARİHİ: 27/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca müvekkil şirket aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinden gönderilen ödeme emri 14/03/2016 tarihinde tebliğ edilerek 16/03/2016 tarihinde İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile şikayet ve imzaya itiraz davası ikame edildiğini, icra hukuk mahkemesince dosyada yeterli bilirkişi ücreti olmadığı ve verilen kesin sürede de yatırılmadığı gerekçesiyle 03/11/2016 tarihli karar ile dava usulden red edildiğini, istinaf yoluna başvurulmuş ise de takibin devamı ile takibe konu bedelin haksız ve yere müvekkilden alınmasını önlemek adına davanın açıldığını, İİK’nun 72/3.fıkrası uyarınca, Mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde icra veznesindeki paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, menfi tespit talebinin kabulü ile davaya konu icra takibine esas 31.299,07-TL’lik borçtan sorumlu olmadığının tespitini, İİK’nun 72/5.fıkrası uyarınca, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu nazara alınarak alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın davalıdan tahsilini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiaları tümüyle mesnetsizdir, çek üzerindeki imza hamile ait olduğunu, lakin müvekkil kurum tacir olmakla birlikte, ilgili TTK hükümlerince çok açık olduğu üzere, çekte keşidecinin imzası sahte olsa dahi müvekkilin dava konusu mezkur takip dayanağını oluşturan çekin iyi niyetli 3.kişi hamili olduğunu, bu nedenle çek ihtarının imzasının sahte olup olmadığını bilmesi imkansız olduğunu ve kanunen de böyle bir inceleme araştırma sorumluluğu bulunmadığını, haksız davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 11/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu olan 15/03/2015 tarihli, 26.050,00-TL bedelli çek altındaki, şüpheli imzanın, davalı şirket imza yetkilisi …’nün mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu, izah olunan açık ve kuvvetli farklılıklar nedeniyle …’nün eli ürünü olmadığını mütalaa etmiştir.
İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacı şirkete atfen atılmış keşideci imzası ile ilgili şirkette imza atmaya yetkili …’ye ait mukayese imzaları kıyasla …’nün eli ürünü olmadığının kanaatine varılmıştır. İlgili mahkemece 19/10/2017 tarihinde imzaya itirazın kabulü ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takibin durdurulmasına, İİK 170. son maddesi uyarınca %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında özetle; “31.299,07-TL toplam borcunun asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsiline kadar işleyecek 3095 S.K’nun 2/3 mad gereği T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü %10,50 reeskont faizi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, ödenmesi emri….” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle ve takibe konu keşidecisi … Gıda İnşaat San. Tic. Ltd. Şti olan …Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi, İstanbul 15/03/2015 keşide tarihli ve 26.050,00-TL tutarlı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı yanca davacı şirket aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın takibe konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olamadığının tespiti talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 11/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; inceleme konusu olan 15/03/2015 tarihli, 26.050,00-TL bedelli çek altındaki şüpheli imzanın davalı şirket imza yetkilisi …’nün eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Dava konusu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı saptandığından davacının davaya konu çekte icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
İcra takibine konu çekin keşidecisinin davacı şirket olduğu, 16/03/2015 tarihinde çekin davalı bankanın Denizli Çınar Şubesine ibraz edildiği, ilgili şube tarafından “iş bu çek üzerindeki keşideci imzası ile çek bankasının kayıtlarında bulunan örnek keşideci imzası birbirini tutmadığından herhangi bir işlem yapılamamıştır.” şeklinde çekin arkasına şerh düşüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı taraf, İİK’nın 72/5 maddesi gereğince davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafın davaya konu çek ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespit edildiği, yine davaya konu çekin hamil tarafından davalı bankaya ibraz edildiği, davalı banka tarafından keşidecinin imzasını teyit etme imkanının her zaman bulunduğu, kaldı ki bu hususu kontrol ederek çek arkasına keşidecinin imzası ile çek üzerinde keşideciye atfen atılmış imzanın birbirini tutmadığına ilişkin tespitinin bulunduğu, buna rağmen davaya konu çekin icra takibine konu edildiği, bu bağlamda davalı takip alacaklısının çeki icra takibine konu etmekte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafın %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafın icra mahkemesince %20 tazminat ve %10 para cezasına mahkum edilmiş olmasının Mahkememizce davalı aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine engel teşkil etmeyeceği, itirazın kaldırılması davasının, borçlu lehine sonuçlanması veya borçlunun açtığı imzaya itiraz davasının lehine sonuçlanması halinde hükmedilen tazminatın, yine borçlunun açmış olduğu menfî tespit davasının lehine sonuçlanması halinde hükmedilen tazminattan mahsup edileceğine ilişkin yasal bir düzenlemenin de bulunmadığı, ayrıca, İİK’nun 72/5. maddesinde düzenlenen tazminat, kötü niyet tazminatı; İİK’nun 170/4. maddesinde düzenlenen tazminat ise icra inkar tazminatı olup, nitelikleri de farklı tazminat türleri olduğundan davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş buna ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı tarafın İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle ve takibe konu keşidecisi … Gıda İnşaat San. Tic. Ltd. Şti olan …Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi, İstanbul 15/03/2015 keşide tarihli ve 26.050,00 TL tutarlı çek nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacı yan lehine alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 6.259,81 TL kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.138,03-TL ilam harcından peşin alınan 534,51-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.603,52-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 534,51-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 563,71-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.755,89-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 725,50-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2018

Katip …

Hakim …