Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1127 E. 2019/138 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1127
KARAR NO : 2019/138

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket davalı bankanın … Şubesinden kullanmış olduğu taksitli ticari kredilerin ödemesinde gecikme yaşadığı nedenle …. Noterliğinin 12/04/2016 tarih ve … yevmiye numarasında gönderilen bir ihtarla temerrrüde düşürüldüğünü, davalı yan işbu ihtarla müvekkili erken kapama yapmak için zorladığını, müvekkil şirkette çeklerinin yazılmaması ve nakit para akışının aksamaması adına bahse konu krediyi kapatabilmek için taşınmaz satışı yapmak zorunda kaldığını, buna rağmen borcun kapanması aşamasında davalı yan yasal olan miktarın üzerinde para tahsil ederek müvekkil maddi anlamda ciddi zarara soktuğunu, 06/09/2016 tarihinde erken kapama komisyon tahsilatı, sigorta bedelleri, verimsiz pos bedelleri, faiz, vergi, kar payı, dosya masrafı, komisyon ve komisyon vergisi adı altında müvekkilden alınan 94.000,00-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkil şirkete iadesine ve davalıdan tahsilini, bunun mümkün olmaması halinde BDDK ve diğer bankaların güncel uygulamaları doğrultusunda hak ve nesafet oranında gerekli düşümlerin yapılması ve bilirkişi incelemesi doğrultusunda erken kapama komisyon tahsilatı olarak tahsil edilen miktarın teamüllere uygun olarak çekilerek, geri kalan meblağın müvekkil şirkete iadesine ve davalıdan tahsilini, talep ettiği ve yargılama ile tespit edilecek haksız tahsil edilen meblağ paranın bankanın hesabına girdiği andan itibaren en yüksek değişken faizi ile birlikte davalı yandan tahsilini, davalı yanın 23/08/2016-06/09/2016 tarihleri arasında bloke koyarak kullanılmasını engellenidği ve kredi borcuna da çekmediğini 3.469.790,04-TL miktarı çalıştırarak elde ettiği kar olan 1.000,00-TL’nin ve paranın banka hesabına girdiği andan itibaren en yüksek değişken faizinin davalı yandan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin yasa, sözleşme, bankacılık uygulamalarına istinaden gerçekleştirilmiş olduğundan, davacının alacak talebinin hiçbir hukuki ve yasal dayanağı bulunmadığını, davacının müvekkil bankaya olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi neticesinde pos bedeli, sigorta bedeli vb ücretlerin davacı tarafından imzalanan GKS’ye uygun tahsil edildiğini, 6012 sayılı TTK’na gereğince müvekkil bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkı bulunduğunu, BK’nın 96.maddesi gereğince de müvekkil bankanın erken ödeme komisyonu talep hakkı bulunduğunu, davacının kendi talebiyle ödeme yaptığını, davacının hem tacir olması nedeniyle, hem de Borçlar Kanunu gereği ödemiş olduğu ve dava konusu ettiği tutarları iade isteyemeyeceğini, müvekkil banka aleyhine açılan işbu davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili davalı bankadan kullanılan kredilerin erken kapatılmaya zorlandığını, krediyi kapatmak için taşınmaz satışı yapmak zorunda kaldığını iddia ederek, davalı bankanın kredinin kapatılması sırasında haksız olarak erken kapama komisyonu ve diğer masraflara adı altında aldığı 94.000,00-TL’nın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, 23/08/2016-06/09/2016 tarihleri arasında davalı bankaca krediye mahsup edilmeden blokede bekletilen 3.469.790,04-TL tutardan elde ettiği kara karşılık şimdilik 1.000,00-TL’nın en yüksek değişen faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ettiğini, yapılan incelemede davalı banka tarafından davacı şirket kredi hesaplarının 12/04/2016 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, davacı şirketin 22/04/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, temerrüt tarihinden sonra davacıdan kredi borcu tahsilatlarına devam edildiğini, davacı ve ortağı tarafından hesabına 23/08/2016 tarihinde toplam 3.918,00-TL para yatırıldığını, bu paranın 3.468,00-TL’sı için taraflar arasında 23/08/2016 tarihli ticari kredi uygulanmasına ilişkin nakit blokaj mevduat hesap rehin sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketten taksitli ticari kredinin erken kapanması için 06/09/2016 tarihli talep yazısı alındığını, taksitli ticari kredi borcunun erken kapatılması için davacıdan BSMV dahil toplam 150.864,60-TL erken ödeme komisyonu tahsil edildiğini, ancak kredi hesapları davalı banka tarafından kat edilmiş olduğundan ve kredi hesapları aktif iken davacı tarafından yapılmış bir erken ödeme/kapatma talebi söz konusu olmadığından davacıdan erken ödeme adı altında komisyon tahsil edilemeyeceğini, krediler davalı banka tarafından kat edilmiş olmasına karşın, davalı banka tarafından erken kapama komisyonu talep edilebileceğine karar verilmesini halinde davalı bankanın … erken kapama komisyon oranı olan %2 üzerinden tahsil edebileceğini ve iade etmesi gereken komisyon miktarının toplam 60.345,85-TL olduğunu, tahsil edilen 150.864,60-TL olduğu, iadesi gereken tutar ise 90.518,76-TL olduğunu, davalı bankanın iade edeceği miktar 90.518,76-TL olarak hesaplandığını, davacı tarafından yatırılan paraların 3.468,00-TL’sı taraflar arasında imzalanan 23/08/2016 tarihli ticari kredi uygulamasına ilişkin nakit blokaj mevduat hesap rehin sözleşmesi uyarınca 23/08/2016 tarihinde blokaja alınmış olduğunu, davacı şirketin yatırılan tutarların hemen kredi borcuna mahsubu talep edilmemiş olduğundan 23/08/2016 tarihinden borcun kapandığı 06/09/2016 tarihine kadar herhangi bir gelir kaybı talebinde bulunumayacağını, zira aksinin düşünülmesi halinde davacı tarafından süresiz olarak rehin verildiği belirtilen nakit blokaj sözleşmesinin imzalanmamış olması gerektiğini, davacının 23/08/2016-06/09/2016 tarihleri arası için blokaja alınan 3.468,00-TL için gelir kaybı talebinde bulunabileceğinin kabulü halinde davacının gelir kaybı, T.bankalar Birliğince yayınlanan TRLibor ortalama faiz oranından 11.120,40-TL olarak hesaplandığını, ancak davacı yan kar kaybının 1.000,00-TL talep etmiş olduğundan, 1.000,00-TL olarak kabul edildiğini, davacı mevduat hesabından kredi borçlarının kapatılması esnasında, 23/08/2016-02/09/2016 arasında davalı bankaca toplam 1.384,49-TL tahsil edildiğini, bu miktarın büyük kısmı ipotekli taşınmazın sigorta primlerinden oluşmasını, diğer alınan miktarların fahiş bulunmaması ve Genel Kredi Sözleşmesi 2.10 maddesine göre davalı bankanın masraf talebinde bulunma hakkına sahip olması nedeniyle talep edilemeyeceğini, davanın kabul edilmesi halinde, davacı şirket iadesine karar verilecek miktar için 06/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2.maddesine göre değişen oranlarda avans faizi isteyebileceğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Erken kapama komisyon tahsilatı, sigorta bedelleri, verimsiz pos bedelleri, faiz, vergi, kar payı, dosya masrafı, komisyon ve komisoyn vergisi adı altında talep ettiği 94.000,00-TL’yi 56.864,60-TL arttırarak 150.864,60-TL’ye gelir kaybı olarak talep ettiği 1.000,00-TL’yi 10.120,40-TL arttırarak 11.120,40-TL’ye çıkartılmasını, toplamda 66.985,00-TLartırım yapmakla dava edğeri 161.985,00-TL olduğunu, tüm dava değerinin bankanın hesabına girdiği andan itibaren en yüksek değişken faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 10/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Normalde, tahsili gecikmiş bir kredi borcu söz konusu olduğundan, kredi müşterisinin zarara uğramaması için yatırılan paranın tahsilatın yapıldığı gün veya en geç takip eden iş gününden kredi borcuna mahsubu gerektiğini, ama davalı banka böyle yapmamış yatırılan parayı 14 gün sonra kredi borcuna mahsup ederek, davacı şirket aleyhine işlem yaptığını, davacı taraf ödemeyi ihtirazi kayıtla yapmış bulunduğu anlaşıldığını, davalı banka kredi hesaplarını 12/04/2016 tarihinde kat edildiğini, kat ihtarından sonra taksitli ticari kredi anapara borcuna karşılık davacı şirketten toplam 200.459,45-TL tahsilat sağlandığını, 06/09/2016 tahsilat tarihine kadar takip başlatmadığını, takibin başlatılmaması davacı lehine olmakla birlikte davalı banka tarafından kat tarihi ile 06/09/2016 tarih arasında geçen süre için, kredi borcunun faiz alacakları ve anaparası tahsil edildiğini, kök raporda belirtilen İş Bankası erken kapama komisyon oranı %11.32 olmadığını, %2.84 olarak hesaplandığını, 4 bankanın ortalama komisyon oranı %2.71 olarak hesaplandığını, davalı banka ise banka şirketten %5 oranında erken kapama komisyonu aldığını mütalaa etmiştir.
Dava; Ticari kredinin erken kapatılması nedeni ile tahsil edilen erken kapama komisyon tahsilatı, sigorta bedelleri, verimsiz pos bedelleri, faiz, vergi, kar payı, dosya masrafı, komisyon ve komisyon vergisine ilişkin bedellerin iadesi ile kredi borcuna ilişkin yatırılan bedele bloke konulması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı banka tarafından kullanılan ticari kredilerin erken kapatılmaya zorlandığından bahisle söz konusu kredi tutarlarının kapatılabilmesi için taşınmaz satışı yapmak zorunda kaldığını, davalı bankanın kredinin kapatılması sırasında haksız olarak erken kapama komisyonu ve diğer masraflar adı altında aldığı bedellerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, yine 23/08/2016-06/09/2016 tarihleri arasında davalı bankaca krediye mahsup edilmeden blokede bekletilen 3.469.790,04-TL tutardan elde ettiği kara karşılık bedelinin davalıdan tahsilini dava ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarındada belirlendiği üzere; taraflar arasında 29.05.2015 tarihli 5.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşme imzalandığı, ticari kredi taksit ödemelerinde gecikme yaşanmasından bahisle taraflar arasındaki sözleşmenin ihtarname tebliği ile katedildiği ve davacı şirketin 22.04.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, kat ihtarından sonra taksitli ticari kredi anapara borcuna karşılık davacı şirketten 200.459,45-TL tahsilat sağlandığı, davacı şirket tarafından 06.09.2016 tarihli dilekçesi ile; Taksitli ticari kredi bakiyesinin tüm borcunun banka nezdinde bulunan … nolu hesaptan 06.09.2016 tarihinde erken kapama yapılarak ve hesap içeriği ile tahsil edilecek fazla miktarı itiraz etme ve yasal başvuru hakkı saklı tutularak, kredinin kapatılmasının talep edildiği, davalı bankanın erken kapama talebi için davalı şirketten 143.680,57-TL komisyon ve bu komisyonun %5 BSMV’si olan 7.184,03-TL olmak üzere toplam 150.864,60-TL tahsil edildiği, davalı bankanın kredi hesaplarını kendisi katederek, kat tarihi itibari ile belirlenen borcun bankaya bir haftalık süre içerisinde ödenmesi ihtar edildiğinden erken kapama komisyonu talep edemeyeceği, her ne kadar davalı banka tarafından davacı taraftan erken kapamaya ilişkin alınmış olan 06.09.2016 tarihli talep dilekçesi var ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça kat edilmesi sebebiyle alınana dilekçenin bu sonucu değiştirmeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin kat edilmesinden sonra davalı bankanın icra takibine geçme hakkına sahip olması sebebiyle ve icra takibi yapmış olsaydı kredi borcu dışında erken kapama komisyonu adı altında ilave bir talepte bulunamayacağının da açık olduğu, bu nedenle davalı bankanın, davacı şirketten erken ödeme adı altında ayrıca komisyon tahsil edemeyeceği anlaşılmıştır. Davacı tarafın 06.09.2016 tarihli dilekçesinde; Taksitli ticari kredi bakiyesinin tüm borcunun banka nezdinde bulunan … nolu hesaptan 06.09.2016 tarihinde erken kapama yapılarak ve hesap içeriği ile tahsil edilecek fazla miktarı itiraz etme ve yasal başvuru hakkı saklı tutularak, kredinin kapatılmasının talep edildiği, dolayısıyla davacı tarafın yazılan ödemeyi ihtirazi kayıtla yapmış bulunduğu, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda; Taraflar arasında imzalanan “Ticari Kredi Uygulamasına İlişkin Nakit Blokaj Mevduat Hesap Rehin Sözleşmesi” uyarınca davacı tarafça süresiz rehin verildiği belirtilen nakit blokaj sözleşmesinin imzalanması sebebiyle ve davacı şirketin yatırılan tutarların hemen kredi borcuna mahsubu talep edilmemiş olduğundan 23.08.2016 tarihinden, borcun kapandığı 06.09.2016 tarihine kadar herhangi bir gelir kaybı talebinde bulunamayacağı mütalaa edilmiş ise de; tahsili gecikmiş bir kredi söz konusu olduğundan ve davalı bankanın kredi müşterisinin zarara uğramaması için yatırılan paranın tahsilatın yapıldığı gün veya en geç takibeden iş gününde kredi borcuna mahsubu gerektiği; ancak davalı bankaca davacı şirket tarafından yatırılan paranın 14 gün sonra kredi borcuna mahsup edilerek davacı şirket aleyhine işlem tesis etmiş olduğu nazara alınarak bilirkişi raporundaki bu belirlemeye iştirak edilmemiş ve bu bağlamda davacı tarafın blokaja alınan ve davacı tarafça ödenen bedele ilişkin gelir kaybı talebinde bulunabileceği anlaşılmış ve davacının 14 günlük süre için talep edilebileceği 11.120,40-TL gelir kaybı ile yukarıda açıklanan gerekçelerle davacıdan tahsil edilen 150.864,60-TL erken ödeme komisyonunun davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş, davacı tarafça en yüksek değişken faiz talep edilmiş ise de; avans faizi ya da temerrüt faizi yahut bu miktara tekabül eden faiz oranı belirtilmediğinden yasal faize hükmetmek gerekmiş, buna ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
150.864,60-TL erken kapama bedelinin ilk 94.000,00TL’lik kısmına dava tarihi olan 11/11/2016 kalan kısıma ıslah tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
11.120,40-TL gelir kaybı alacağının ilk 1.000,00TL’lik kısmına dava tarihi olan 11/11/2016 kalan kısıma ıslah tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 11.065,19-TL ilam harcından 1.143,93-TL tamamlama harcı, peşin alınan 1.622,37-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.298,89-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.143,93-TL tamamlama harcı, 1.622,37-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.795,50-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.669,10-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.460,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerini yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2019

Katip …

Hakim …