Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1094 E. 2018/805 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1094
KARAR NO : 2018/805

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilime olan ticari işten kaynaklanan borcuna karşılık olarak fatura düzenlenidğini, ödeme tarihi geçmesine rağmen tarafına ödenmediğini, söz konusu faturaya dayanan toplam alacak tutarı 50.384,47-TL olduğunu, faturanın ödenmemesi üzerine borçlu hakkında … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine icra takibi durduğunu, borçlunun bu itirazı haksız olup borçlu itirazında kötüniyetli olduğunu, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile icra takibinin devamına, borca itiraz eden davalı için %20’den aşağı az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle; “52.667,42-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı yasa uyarınca T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı 50.384,47-TL için yıllık %10.50 avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faize, icra giderlerine, avukatlık ücreti ile birlikte BK’nın 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla birlikte.. ” tahsilini talep ettiği davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 22/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduklarını, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 05/08/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 94.882,69-TL alacaklı olduğunu, rapor içerisinde detayları ile açıklandığı üzere, davacı yanın takibe konu ettiği 5 adet fatura bedeli 53.749,56-TL olmasına rağmen, takipte maddi hata ile 50.384,47-TL üzerinden işlem yapıldığını, bu tutarın 94.882,69-TL tutarındaki cari hesap alacağının içinde yer aldığını, davacı yanın takibe konu ettiği faturalarla ilgili olarak dava dosyasında herhangi bir sevk irsaliyesinin yer almadığını, ayrıca davalı yanın takibe itiraz dilekçesinde ürünlerin ve faturaların teslim alınmadığı yönünde itirazının bulunduğu dikkate alındığında faturalar ve muhteviyatı ürünlerin davalı şirkete teslim edilip edilmedikleri hususunun belgelerle tespit edilemediğini, bununla birlikte ilgili vergi dairesince gönderilen cevapta BA formlarından, davacı yanın takibe konu ettiği faturalardan, 2016 yılı Şubat ayına ait olanların davalı yan tarafından işleme alındığı, 2016 yılı Mart ayına ait olanların ise işleme alınmadığının anlaşıldığını, bu durumda sadece BA formlarında yer alan Şubat ayı faturalarının dikkate alınması halinde davacı yan takip alacağının 29.389,38-TL olacağını, takibe konu tüm faturaların dikkate alınması halinde ise takip alacağının 50.384,47-TL olacağını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da yazılı metne rastlanmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 20/10/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde talep edilen alacakların, bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah yol ile arttırılarak toplam 3.365,09-TL’nin davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini talep etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasındaki yedek elektronik malzeme satışından kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davalı aleyhine düzenlenen faturaların ödenmediğinden bahisle … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibine girişildiği, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 22.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu edilen faturaların ticari defterlerde kayıtlı oldukları, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 05/08/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 94.882,69-TL alacaklı olduğu, davacı yanın takibe konu ettiği 5 adet fatura bedeli 53.749,56-TL olmasına rağmen takibin 50.384,47-TL üzerinden açıldığı, bu tutarın 94.882,69-TL tutarındaki cari hesap alacağının içinde yer aldığı, davacı yanın takibe konu ettiği faturalarla ilgili olarak dava dosyasında herhangi bir sevk irsaliyesinin yer almadığı, ayrıca davalı yanın takibe itiraz dilekçesinde ürünlerin ve faturaların teslim alınmadığı yönünde itirazının bulunduğu dikkate alındığında faturalar ve muhteviyatı ürünlerin davalı şirkete teslim edilip edilmedikleri hususunun belgelerle tespit edilemediği, bununla birlikte ilgili vergi dairesince gönderilen cevapta BA formlarından, davacı yanın takibe konu ettiği faturalardan, 2016 yılı Şubat ayına ait olanların davalı yan tarafından işleme alındığı, 2016 yılı Mart ayına ait olanların ise işleme alınmadığının anlaşıldığı, bu durumda sadece BA formlarında yer alan ve davalı tarafça işlemi alındığı anlaşılan Şubat ayı faturalarına ilişkin takip alacağının 29.389,38-TL olacağı, diğer faturalara ilişkin herhangi bir sevk irsaliyesi sunulmadığından bu faturalar yönünden malların davalı tarafa teslim edildiğinin ispatlanamadığı, bu sebeple mart ayında ilişkin faturalara konu malların davalı tarafa teslimine ilişkin davacı tarafça davalıya yemin teklif edildiği, davalı şirket yetkilisinin yemin teklifine icabet ederek malları teslim almadığına ilişkin yemin ettiğinden davacı tarafın mart ayına ilişkin faturalara yönelik alacak talebinin ispat edilemediğinden reddine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı taraf icra takibinde belirttiği alacak tutarını ıslah ederek artırım talebinde bulunmuş ise de; davanın itirazın iptali davası olduğu ve icra takibine bağlı bulunduğundan ıslahının mümkün olmadığı, yine davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da yazılı metne rastlanmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceğini nazara alınarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
… İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile takibin 29.389,38-TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.877,87-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.007,58-TL ilam harcından 57,47-TL ıslah harcı ve peşin alınan 597,11-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.353,00-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 57,47-TL ıslah harcı, 29,20-TL başvuru harcı ve 597,11-TL peşin harç olmak üzere toplam 683,78-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.526,73-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.923,22-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 793,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 433,87-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 359,63-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilini ve davalı taraf vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2018

Katip …

Hakim …