Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1087 E. 2018/132 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1087 Esas
KARAR NO: 2018/132
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/10/2016
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 29/10/2014 tarihinde Rumeli hisarı önünde motosikleti ile seyir halinde iken davalı …Otelcilik şirketine ait davalı … şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı ve diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yasak olmasına rağmen U dönüşü yaparak kazaya sebebiyet verdiğini ve motorunda hasar meydana geldiğini, bir süre hasarı tahsil etmek için beklemesine rağmen ödenmeyince motorunu tamir ettirdiğini, tamir süresince motor kilamak zorunda kaldığını ve İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde … D. İş sayılı dosyası ile hasar tespiti yaptırdığını beyanla 6.448,39 TL maddi tazminat ile 648,80 TL tespit için yaptığı yargılama gideri olmak üzere toplam 7.097,19 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Otelcilik…. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının öncelikle aracın zorunlu trafik sigortasına başvurması gerektiğini, bahsi geçen 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan raporda davacının zararının 3.853 TL olarak belirlendiğini, davacının % 100 kusurlu olduğunu beyanla müvekkili açısından usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava şartlarının yerine getirilmediğini, davacının zarar kalemlerine dair taleplerini ayrıntılı olarak açıklaması gerektiğini, davacı hasar bedeli ile araç kiralama bedeli olarak 6.448,39 TL tazminat istemiş ise de, taraflarınca yapılan ekspertiz raporuna göre hasar miktarının 600 TL olarak belirlendiğini, araç kiralama bedelinin KZMSS teminatı dışında kaldığını beyanla davacının dava açmadan önce gerekli tüm belgelerle kendilerine başvuru yapmadıkları için davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini savunmuştur.
Diğer davalı … usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporları, İst. 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan bilirkişi raporu, hasar tespit tutanağı, cevabi yazılar v.s. oluşturmaktadır.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda sigortacı bilirkişi Hüseyin Arif Ünsal ile trafikçi bilirkişi Nadir Yayla marifetiyle var ise davacı alacağının tespiti ve temerrütün de tartışılması açısından inceleme icra edilerek konuya ilişkin 14/06/2017 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişilerden alınan 14/06/2017 tarihli kök raporda özetle;
… istikametinde seyreden iki araçtan , sağ şerit üzerinden seyreden davalı tarafa ait otomobilin davalı sürücüsü …’ın solundan U dönüşü yapmak istemesi sırasında arka solundan sol şerit üzerinden gelen davacıya ait motosiklet ile çarpışması şeklinde meydana gelmiştir.
Olay hakkında İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesine verilen 11.03.2015 tarihli bilirkişi raporundaki olay yeri fotoğrafında, davalı sürücünün dönüş yapmak istediği kavşakta orta refüj başında (U) dönüşü yasağı uyarı levhası olduğu görülmektedir.
Davalı taraf bu levhanın kazadan sonra konduğunu öne sürmüştür. Heyetimizce bu uyarı levhasının ne zaman konduğunu tespit imkanı yoktur. Ancak, uyarı levhası sonradan konulmuş olsa da, davalı sürücü kazanın meydana geldiği kavşakta kurallara aykırı , dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde dönüş teşebbüsünde bulunmuştur. Şöyle ki;
Trafik Kanununun 53/b maddesine göre sola dönüş yapacak sürücülerin sola dönüş işareti verip gidişe yolun ayrılmış kısmının soluna yanaşmaları ve dönüşleri yoldaki trafiği kontrol ederek emniyetli bir varsa bu şeridi üzerinden yapmaları gerekir. Buna karşılık, davalı sürücü sağ şerit üzerinden gelip buradan soluna dönüşe geçmekle kural hatası yapması yanında , soluna doğrultu değiştirmeden önce arkadan gelen trafiği kontrol etmemesi sonucu, aracının sol yanından çarpma almış olmasından anlaşılacağı üzere arkadan sol şeridi takiben gelen davacının yönetimindeki motosikletin önünü sola çapraz şekilde şekilde kesmiştir. Kazanın bu oluş şekline göre davalı sürücü … dikkatsiz, tedbirsiz ve trafik kurallarına aykırı dönüş teşebbüsü sebebiyle Trafik Kanununun asli kusurlu sayılmayı gerektiren hallerin sıralandığı 84 ncü maddesinin (j) ve (g) fıkraları uyarınca (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, şeride tecavüz etme) kazada %75 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunmaktadır.
Davacı … maliki ve sürücüsü olduğu motosiklet ile sol şerit üzerinden Beşiktaş istikametine giderken, kazanın meydana geldiği ışıklı kavşak girişinde önü sağ şerit üzerinden giderken soluna beklenmedik şekilde dönüşe geçen davalı tarafa ait araç tarafından önü kesilmiştir. Davacının kaza yerindeki hızı hakkında hesap imkanı yoktur. Ancak, davacı sürücünün kavşağa yaklaşırken Trafik Kanununun 52/a maddesi uyarınca yavaşlaması yanında, davalı sürücünün sola dönüş yapabilmek için mecburen yavaşlaması üzerine korna ile uyarıda bulunup gelişini belli etmesi ve davalının sola hareketi devamı üzerine fren yapması gerekirken kazayı önlemeye matuf bu tedbirleri almada geç kaldığı için %25 oranında olmak üzere tali kusurlu sayılmasının uygun olacağı görüşüne varılmıştır. Davacının davranışlarının kazanın vukuu ve çarpışmanın şiddeti, dolayısıyla davaya konu motosikletteki hasar düzeyi ile illiyet bağı olduğu kabul edilmektedir.
Kazaya ait TRAMER (Trafik Bilgi ve Gözetim Merkezi) raporunda davalı sürücünün kusursuz, davacının %100 kusurlu görülmüş olmasında yanılma vardır. Davalı sürücünün kurallara aykırı ,dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde dönüş manevrasında bulunup davacının önünü emniyetsiz şekilde kesmesi kazanın esas sebebi olarak görülmektedir.
Davacı tarafa ait araç … plakalı, 2007 yılı modeli, … marka… tipi motosiklettir.
Motosikletteki hasar hakkında tespit yaptırılmış, ekspertiz raporu alınmış, ayrıca onarım faturası da bulunmaktadır. Bu üç belgedeki hasar tutarları arasında büyük farklar vardır.
Motosiklet ile ilgili hasar tespiti heyetimizin uzmanlık alanı dışında kaldığından bu hususta sağlıklı bir değerlendirme imkanımız yoktur. Bu sebeple davacının aracındaki hasar tutarı ile onarımı süresince başka motosiklet kiralaması ile ilgili talebinin motosiklet hasarı hususunda uzman bir bilirkişice tespitinin uygun olacağı görüşüne varılmıştır.
Davalı … Otel… A.Ş.’ne ait … plakalı araç, davalı … şirket tarafından, dava konusu 29/10/2014 tarihli trafikkazasını da kapsayan 11/06/2014-11/06/2015 tarihleri arasında gerçerli olan 83924645 nolu ZMS/Trafik Sigorta poliçesi ile sigorta edilmiş olup, poliçenin araç başına maddi teminat limiti 26.800 TL ile sınırlıdır.
Davacı, aracındaki hasar ile ilgili olarak davalı … şirketine herhangi bir müracaatte bulunmamış, söz konusu talebi için 28/10/2016 tarihinde iş bu davayı açmıştır. KTK’nun 99/1 ve ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.2 maddeleri ile mevcut Yargıtay Kararlarına istinaden, sigortacı, talep edilen tazminat ve giderleri hak sahibinin, kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve gerekli belgeleri sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigorta teminat limitleri dahilinde ödemek zorunda olduğundan, davalı … şirketinin 28/10/2016 tari tarihinde temerrüde düştüğü, davacının ancak diğer davalı malik ve sürücüden 29/10/2014 kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde; davacının davaya gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvurması ve 15 gün içinde olumsuz cevap gelirse dava açması gerektiğini, dava şartlarının oluşmadığını iddia etmektedir.
Ancak; davalı vekilinin iddia ettiği bu husus 26/04/2016 tarihli 6704 Sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince 2918 sayılı KTK’nun 97. Maddesi değiştirilmek suretiyle uygulamaya konulmuş olup, değişen 97. Madde aynen şu şekildedir;
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açılabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Dolayısıyla; davalı vekilinin iddia ettiiği bu husus, 26/04/2016 tarihli 6704 sayılı Kanun yürürlüğe konulmuş olup, dava konusu 29/10/2014 tarihli trafik kazasına uygulama imkanı bulunmamaktadır. ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce heyete makine mühendisi Mustafa Turgut Özaktaş’ında dahil edilerek tarafların kusura ilişkin itirazlarının karşılanması, ayrıca yeni dahil edilen bilirkişi marifetiyle hasar bedelinin denetlenmesi ve buna göre var ise davacı alacağının tespiti baabında ek rapor alınarak konuya ilişkin 06/11/2017 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Heyetimiz tarafından verilen 14.06.2017 tarihli kök raporda, davalı sürücünün olayda % 75 oranında, davacının % 25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı …Ş. vekili tarafından rapora İtiraz edilerek, olaydan beş ay gibi uzun süre geçmesinden sonra olay yerinde yapılan keşifte, olay yerinde U dönüş yapılamaz levhası bulunduğu, sigortalı araç süriküsğnğn buna rağmen dönüş yaptığı, hatalı manevra yaptığı, tespitlerine katümanın mümkün olmadığı, İstanbul’da sokak ve caddelerin çok sık dizayn edildikleri, kaza raporunda olay yerinde U dönüş yapılamaz levhası bulunduğu yönünde açıklama bulunmadığı, bu nedenle bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin denetime elverişsiz olduğu ileri sürülmüştür.
Davalı … Otel…. A.Ş. vekili tarafından da kusur oranına itiraz edilmiş, müvekkilinin sağ şeritte seyir halindeyken U dönüş yapnak üzere dönmediğini, sol şeritte seyri sırasında dönmek üzere manevra yaptığını, davacıya ait motosikletin sol şeritte emniyet şeridinin hizasında araca çarptığını, müvekkilini sağ şeritten sol şeride geçmesinin söz konusu olmadığı ileri sürülmüştür.
Davacı … tarafından yapılan itirazda da, davalının U dönüş yapılmaz levhasının yanında U dönüş yaparak kendisine yandan çarpması sonucu refüje devirdiğini, yoldaki çizgilerden de davalının hatalı dönüş yaptığının anlaşıldığı, bu çizgiler arasına zorunlu haller dışında girilmesinin yasak olduğu beyan edilmiştir.
Ancak taraflar arasında düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, davalı U dönüş yapma teşebbüsünde olduğunu ve motosikletin aracının sol kapı kısmına çarptığını belirtmiş, yine davacı da ifadesinde dönüş yapan araca çarptığını, fren yapmasına rağmen kazayı önleyemediğini açıklamıştır. Daha Sonra olay yerinde yapılan keşifte olay yerinde U dönüş yapılmaz levhası bulunduğu belirtilmiştir. Olay yerinde U dönüş yapılmaz işaretinin bulunmaması halinde bile, Karayolları Trafik Kanunun manevralar ile ilgili 67. maddesinde,
“sürücülerin park yapmış araçlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunun kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır” hükmü bulunmaktadır. Davalı sürücünün beyan etmiş olduğı ifadesinden ve aracının sol yan kapısından darbe almasından doğrultu değiştirmiş olduğu hususu kesindir. Bu davranış da asli kusuru gerektiren hallerden olması nednei ile heyetimiz tarafından daha önceki kök raporda davalı sürücüye izafe edilen kusur oranında her hangi bir değişiklik söz konusu olmayıp davalıların itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı motosiketş sürücüsünün de yolun sağındaki araca yaklaşması sırasında hızını aaltmadığından, bu aracın doğrultu değiştirmesi sırasında etkin fren tedbirine rağmen kazayı önleyemediğinden, olay sırasında süratli olduğu ve tali kusurlu sayılmasının yerinde olduğu görüşüne varılmıştır.
Davacıya ait … plaka sayılı araç 2007 model, … marka,… tipinde motosiklettir. Kaza tarihi itibarı ile 52.400 km de olan aracın piyasa değeri 17.000.-TL dır. Hasarlı motosiklet üzerinde yapılan tespit sonucu verilen raporda, aracın kafa demiri, kafa grenajı, ilometre çerçevesi» debriyaj maneti, far greanjı İç kulakları, sol ayak basma pegi v.s. gibi parçalarında hasar meydana gelmiş olup yeni alınması gereken bu arçalar tutarının KDV dahil 3.593 .-TL olduğu belirtilmiştir. Aracın hasar durumuna ve günün rayiç bedellerine uygun olan bu parça gideri ve 260 TL işçilik giderleri ile birlikte toplam onarım bedeli 3.853 TL.’dir.
Yapılan onarıma rağmen motosikletin ikinci el satış fiyatında azalma meydana gelecektir. Motosikletin marka ve modeli, hasar durumu ve onarım şekli ile kilometresi dikkate alınarak, kazadan önceki değeri 17.000 TL olan aracın kaza sonrası piyasa değerinin 15.750 TL olacağı, böylece değer kaybının 17.000-15.750=1.250 TL olacağı kanaatine varılmışıtr.
Davacının onarım masrafı ve değer kaybı ile birlikte toplam zararı; 3.853+1.250=5.103 TL.’dir.
Davalı sürücü … olayda %75 oranında kusurludur, davacı … olayda % 25 oranında kusurludur, davacının zararı 5.103 TL olup, davalılar bu zararın % 75’i olan 3.827,25 TL’den sorumludur.” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Davacı yan, mahkememizce icra edilen 20/02/2018 tarihli celsede, ek rapordaki hesaplamaya itirazının olmadığını beyan etmiştir.
Dava; trafik kazası sonucu oluşan maddi hasarın sürücü, işleten ve ZMM sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Davalılar … Sigorta ve … Otel… A.Ş. davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; trafik kazası sonucu davacıya ait motorsiklette meydana gelen hasarın ve davacının maddi zararının davalılardan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davalı … şirketi her ne kadar müvekkiline dava öncesinde başvuru şartını gerçekleştirmediğini savunmuş ise de, 29/10/2014 kaza tarihi nazara alındığında, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat gereğince, öncelikle sigorta şirketine başvuru düzenlemesi bulunmadığından bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; mübrez raporla meydana gelen kazada davacının % 25, davalı …… A.Ş.’ye ait davalı … şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı diğer araç sürücüsü davalı …’ın ise olayda % 75 kusurlu olduğu, kusuruna isabet eden onarım ve değer kaybından ibaret davacı zararının 3.827,25 TL olduğu tespit edildiğinden, mahkememizce denetlenen rapor hükme yeterli görülmekle mahkememizce de benimsendiğinden ve davalı … haksız fiil hükümleri çerçevesinde davalı … Otelcilik araç maliki olmakla, işleten sıfatıyla diğer sigorta şirketi ise ZMM sigortacısı sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan davanın kısmen kabulü ile, 3.827,25 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihi, diğer davalılardan 29/10/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 3.827,25 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihi, diğer davalılardan 29/10/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 261,40 TL harçtan peşin alınan 121,21 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 140,20 TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 150,41 TL harçlar toplamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar … ile … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.800 TL bilirkişi ücreti ve 270,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.070,50 TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.116 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı asilin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/02/2018

Katip …

Başkan …