Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/108 E. 2018/181 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/108 Esas
KARAR NO : 2018/181
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 02/02/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirket nezdinde … adına …Poliçe no ile Kasko sigortalı bulunan(ek 1: Sigorta Poliçesi) … plakalı aracını işyerinin de bulunduğu … adresinde park ettiğini ancak davalı şirketin bulunduğu binada, davalı şirket çalışanları tarafından oksijen kaynağı ile kesilen yaklaşık 2 metrelik bir metal boru parçası sigortalı aracın tavanına düşürülmüş ve düşen boru sigortalı aracın tavanını delerek araç içine saplandığını, sigortalı …’ın söz konusu hasarı 20.11.2014 tarihli ihbar yazısı ile müvekkil şirkete bildirdiğini, müvekkil şirket tarafından …nolu hasar dosyası açıldığını, sigortalı …’a ait aracın üzerine boru düşürülmesi ile ilgili verdiği hasar ihbarına ilişkin olarak 24.11.2014 tarihli ön ekspertiz raporu ile 6.176,82 TL ve 06.01.2015 tarihli 4392 nolu kesin ekspertiz raporu ile 6.282,96 TL Hasar tespit edildiğini, aracın hasarlandığı çekilen fotoğraflar ile tespit edildiğini ve bu hasarlanma sonucunda 6.423,00 TL onarım bedeli ödenmesi gerektiği müvekkil davacı şirkete bildirildiğini, söz konusu ekspertiz raporuna dayanılarak davadışı zarar gören sigortalıya ait araçta hasıl olan zararın karşılanması bakımından 27.01.2015 tarihinde 586,44 TL ACAR MOTORLU ARAÇLAR adlı şirkete ve sigortalı …’A 5.999,91 TL olmak üzere toplam 6.423,00 TL ödeme yapıldığını, davacı müvekkil tarafından düzenlenen rücu bildirimi ile davalıya hasar ve hasar ödemesi ile ilgili bilgi verilmiş tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde ödemenin yapılması talep edildiğini, söz konusu rücu bildirimi davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından verilen bila tarihli cevap yazısında söz konusu kaza ve zarar kabul edilmesine rağmen kusur oranına muhalefet edilerek ödeme yapılmamış huzurdaki davanın ikame edilmesininin gerektiğini, bu nedenlerle müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan …’a ait araca davalı tarafından verilen zarara ilişkin olarak sigortalıya ödenen 6.423,00TL’nin 02/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi hususunda davanın kabulünü, ücreti vekaletin ve dava masraflarınını davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davaya konu olayın ve hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, hasarın meydana geldiği müvekkile ait işyerinin önünde yük taşıma vincinin altına gelecek bölümlerde gerekli güvenlik ve uyarı levhalarımız mevcut olup, davacının sigortalısı aracını bu uyarıları dikkate almadan güvensiz bir şekilde park edip ayrıldığını, vincin çalışması esnasında dosyaya konu olan hasarın meydana geldiğini, dolayısı ile hasarın meydana gelmesinde müvekkile atfedilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkil işyerinin 3. Kişilere verilebilecek her türlü zararları da kapsayacak şekilde sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sigortacısının…A.Ş. olduğu, işyeri 24.01.2014 tarih ve … nolu Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesini, yapılacak yargılama sonucu usul ve yasaya aykırı hakısz ve kötü niyetli davanın reddini, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davalı şirketin çalışanları tarafından kesildiği iddia olunan borunun düşmesi sonucu dava dışı sigortalının aracında meydana gelen hasar nedeni ile sigortalı …’a ödenen hasar bedelinin davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin sulh görüşmelerinin neticesinin beklenmesi, ilerleyen aşamalarda dosyanın işlemden kaldırılmasına müteakip dosyanın yeniden işleme alınması ve davanın ihbarı talebi üzerine davanın ihbarı ile yargılamaya devam olunarak HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince öncelikle görev noktasında değerlendirme yoluna gidilmiştir.
Huzurdaki dava Kasko sigortası tarafından karşılanan zararın rücuen tahsili istemine ilişkin olup davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalının haklarına halef olduğu ve bunun sonucu olarak sigortalının haklarına tabi olduğu, dava dışı sigortalının tacir olmadığı, aracın ticari niteliğinin bulunmadığı, bu hali ile dava kapsamında haksız fiil hükümlerinin tartışılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında da ifade edildiği üzere; sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Halefiyete dayanan davaları ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibidir. Somut olayda davacı sigorta şirketi olup, halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir ve uyuşmazlığın niteliğine bakıldığında haksız fiilden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenlerle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2018

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza