Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1079 E. 2018/32 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1079 Esas
KARAR NO : 2018/32
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/10/2016
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu aleyhine … 19.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından faturaya dayalı muavin defter alacağına dayanarak takip başlatıldığını, borçlu vekili itiraz dilekçesi ile takipte … İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz ettiğini ve davalı/borçlunun ikametgahı … olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan faturalara ve buna ilişkin muavin defter alacağına dayandığını, takip konusu borcun, para borcu olması nedeni ile müvekkilin ikametgah adresi olan …’ ün bağlı olduğu … icra dairelerinin yetkili olduğunu, davalı/borçlunun, alacaklının ikametgâhı mahkemesi/ icra dairelerinin yetkisine itirazının haksız olduğunu, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, uzun yıllar müvekkilin davalı/borçlu şirkete yurtiçi taşıma hizmeti verdiğini, davalı/borçlunun aradaki ticari ilişkiye itiraz etmediğini, müvekkilin davalıya vermiş olduğu hizmetlerin karşılığını alamadığını, bunun üzerine … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile bu borca ilişkin olarak takip yaptığını, ancak borçlu tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalı/borçlu tarafından yapılan yetki itirazının kaldırılmasını, … İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitini, davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, takipteki şartlarla faize hükmedilmesini, davalı/borçlunun %20’ den aşağı olmamak üzere inkar- kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket, müvekkil şirket aleyhine … 19.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile cari hesap bakiyesine dayalı ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu haksız ve kötüniyetli icra takibine müvekkil şirket tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak eldeki itirazın iptali davasını ikame ettiğini, davacı tarafın iş bu davasının haksız ve hukuki himayeden yoksun olduğunu, müvekkil şirketin Ticaret Sicil’de kayıtlı adresinin “… Mh. … Sk. N:… …/… “ olduğunu, aradaki ticari ilişki de kabul edilmediğinden davacının yetkiye yönelik beyanlarını kabul etmediğini, yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, cari hesap ekstresinin müvekkil şirket tarafından kabul edildiği veya talep edilen borç miktarı konusunda mutabakat olduğuna dair herhangi bir delilin bulunmadığını, davacı tarafça bu alacak iddiasının neye dayandığının açık ve net olarak belirtilmediği, davaya dayanak bir fatura dahi dava dilekçesine eklenmediğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddini, kötü niyeti sabit olan davacı taraf aleyhine dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı cari hesap alacak istemine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; “…Davacı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 18/07/2016 tarihli faturaya dayalı muavin defter alacağı dayanak gösterilerek 47.445,89TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, takip talebinde asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı yasa uyarınca TC … Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı 47.445,89TL için yıllık %10.50 avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icar giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanunu’nun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubu ile talepte bulunulduğu…” davalı takip borçlusunun icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faiz oranına, ferilere itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın kanuni süresi içerisinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davaya konu muavin defter alacağına dayanak fatura suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı/ takip borçlusu vekili tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü olduğu ileri sürülmüş, yargılama sırasında ise cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine yönelik yetkisizlik ilk itirazı ileri sürülerek yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüş ise de İİK’nın 50. maddesinin HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri uyarınca para borçları yönünden ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olması, taraflar arasındaki ticari ilişkinin açıkça reddedilmemesi bağlamında davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle somut olayda davacının yerleşim yeri itibariyle İstanbul icra müdürlüğü ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 24/05/2017 tarihli celsesinde, her iki taraf vekilinin huzurunda taraf defterleri üzerinde inceleme yapmak suretiyle mali müşavir bilirkişinin görevlendirilmesine karar verildiği, bilirkişinin tevdi edilen görev kapsamında davalı yanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi noktasında icrada bulunduğu, davalı vekilinin ticari kayıtları sunmama haklarının bulunması nedeniyle bilirkişinin değiştirilmesi yönünde talepte bulunduğu, ancak bu talebin HMK 272 atfı bağlamında HMK 36. maddesi kapsamında ret sebebi teşkil etmemesi sebebiyle kabul görmediği, davalı vekilinin bila tarihli dilekçesi ile ticari defter ve kayıtlarını dosyaya ibraz etmeyeceğini bildirir dilekçe sunduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 13/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı yanın incelemeye ibraz edilen … yıllarına ilişkin defterlerinin açılış ve kapanışına ilişkin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı ticari defterlerinin lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı …’in taşımacılık hizmeti nedeniyle 2013 yılında davalı şirket adına düzenlemiş olduğu 29 adet faturanın 2013 yılı yevmiye defter kayıtlarına intikal ettirildiği, davalı tarafın ticari defterlerinin mahkemeye delil olarak sunulmasından vazgeçilmesi karşısında davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede tespit edilen hususların ayrıntıya girmeden kısa ve özet şekliyle belirtildiği, davacı tarafın 2013 yılında davalı şirket adına düzenlemiş olduğu 29 adet faturanın davalı şirketin 2013 yılı yevmiye defterine kayıt edildiği, davalı tarafın davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin takibi açısından muavin defterlerde davacı adına cari hesap açıldığı, açılan bu cari hesap bakiyesinde 31/12/2013 tarihli kapanış kaydına göre 47.152,01TL borç bakiyesi verdiği, başka bir ifade ile davalının davacıya 47.152,01TL borçlu olduğunun görüldüğü, taşımacılık hizmetinden dolayı taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda itirazın olmadığı, davacı ve davalının cari hesap kayıtlarındaki tespitlerden icra takibinin başlatıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan 47.445,89TL alacaklı olduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın 29 adet fatura bedelinden kaynaklı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin itirazı nedeniyle durması üzerine iş bu davanın ikame edildiği, mahkememizce davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verildiği, davacı yanın ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacının taşımacılık hizmeti nedeniyle 2013 yılında davalı şirket adına düzenlemiş olduğu 29 adet faturanın 2013 yılı yevmiye defter kayıtlarına intikal ettirildiği,
Bilirkişinin tevdi edilen görev kapsamında davalı yanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi noktasında icrada bulunduğu, davalı vekilinin ticari kayıtları sunmama haklarının bulunması nedeniyle bilirkişinin değiştirilmesi yönünde talepte bulunduğu, ancak bu talebin HMK 272 atfı bağlamında HMK 36. maddesi kapsamında ret sebebi teşkil etmemesi sebebiyle kabul görmediği, davalı vekilinin bila tarihli dilekçesi ile ticari defter ve kayıtlarını dosyaya ibraz etmeyeceğini bildirir dilekçe sunması nedeni ile bilirkişi tarafından davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede tespit edilen hususların ayrıntıya girmeden kısa ve özet şekliyle belirtildiği, tespitler ışığında davacının davalı şirket adına düzenlemiş olduğu 29 adet faturanın davalı şirketin 2013 yılı yevmiye defterine kayıt edildiği, davalı tarafın davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin takibi açısından muavin defterlerde davacı adına cari hesap açıldığı, açılan bu cari hesap bakiyesinde 31/12/2013 tarihli kapanış kaydına göre 47.152,01TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, dosyada mübrez fatura, taraf defterleri, tüm belge ve kayıtların irdelenmesi sonucunda faturada yazılı malların davalı yanca teslim alındığı sonucuna varıldığı, bu hali ile takip tarihi itibari ile davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre davalıdan fatura bedelleri olan 47.445,89TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu noktadan sonra mal alım bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin davacı/satıcıya olan mal bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm gerekçeler ışığında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 47.445,89TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının iptali ile, takibin 47.445,89TL asıl alacak üzerinden takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacağın %20’sine tekabül eden 9.489TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.241,03 TL ilam harcından peşin alınan 572,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.668,06 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 606,46 TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.568,95 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 500 TL bilirkişi ücreti, 100,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 600,50 TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gider avansından arda kalan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2018

Katip e-imza Hakim e-imza