Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/107 E. 2019/804 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/107 Esas
KARAR NO : 2019/804
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.12.2011 tarihinde … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmış ve sakat kaldığını, kaza tarihinde aracın trafik sigortasının bulunmadığını, kazada müvekkilinin bir kusurununda bulunmadığını, kaza sebebiyle … CBS’nda soruşturma açıldığını, müvekkilinin kaza sonrasında … Hastanesinde tedavi gördüğünü, talep edilen maddi tazminatın müvekkilinin iş göremezlik ve kalıcı sakatlık dolayısıyla meslekte kazanma gücünü kaybetmesi, gelir kaybı ve maddi zarar tazminine yönelik olduğunu belirterek kusur, sakatlık ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 01.12.2011 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen trafik kazası neticesinde maluliyetinin oluştuğunu şüpheye mahal vermeyecek şekilde kesin olarak ispat etmesi gerekmekte olduğunu, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, dava konusu trafik kazasında malul kaldığını iddia eden … ‘ın yaya olup sürücü olmadığını, davacının müvekkilinden tazminat talep edebilmesi için yaya olan … ‘ın trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyeti ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacı öncelikle maluliyet oranını ve malul kaldığı tam teşeküllü hastane raporları ile belgelendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkil kurumun tacir niteliği taşımadığı gibi ticari işletmede olmadığını, dava konusu araç ticari bir araç olmadığı gibi zararda, ticari bir işten değil haksız bir fiilden kaynaklandığını belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden istenerek dosyamız arasına alınmıştır.
… SGK’ndan … ‘a ait SGK kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce 05.09.2018 tarihinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporda özetle; “… kızı, 05/01/1969 doğumlu … ’ın 01/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğinin…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Dava konusu olay teknik bilgiyi gerektirdiğinden alanında uzman bilirkişiler … ve … ‘dan 06.05.2019 tarihinde rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Kusur yönünden dosya incelenmiş olup; yerleşim yeri çi olan olay mahalinde yol bölünmüş ve asfaltlı kuru olduğu, çarpışmanın her iki aracın da kendi şeritleri içinde meydana geldiği, kaza tespit tutanağında her iki sürücünün ed yeşil ışık yanarken kavşağa girmiş olduklarını beyan ettikleri, trafik ışıklarının yeşil yanmasından dolayı her iki sürücünün de kusurunun bulunup bulunamadığının belirlenememiş olduğunun tepspit edildiği belirtilmiş olup kaza tarihi itibarıyla zorunlu trafik sigortası poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsü dava dışı … …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, … plakalı arcın dava dışı sürücüsü … ‘ün %50 oranında kusurlu olduğu, davalının sigortasız araç sürücüsünün %50 oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacı … ‘ın geçiçi iş göremezlik döneminde %100 kazaç kaybı nedeniyle maddi zararının 504,76 TL olduğu, davacının maddi zararının trafik sigortası poliçesi teminat limitleri içinde kaldığı, davalının 01.02.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, … plakalı sigortasız aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair dosyada bir belgeye rastlanılmadığını, ticari faiz talebinin mahkemenin takdirinde bulunduğu, Adli Tıp Kurumun tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmayacağını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
… Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır. Anılı kanuni düzenlemeler, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; kaza tarihi olan 01/12/2011 günü sigortası bulunmayan araç sürücüsünün %50 kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde yolcu olmakla kusuru bulunmayan davacının iyileşme süresinin 1.5 aya kadar uzayabileceği, bununla birlikte kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gereğince yapılan değerlendirme sonucunda sürekli maluliyet tayinine yer olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde geçici iş göremezlik süresi boyunca hesaplanan 504,76-TL’yi davalı …nın anılı yasal düzenlemeler gereğince ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Kazaya neden olan aracın ticari kullanım vasfında olduğu iddiasının ispata muhtaç kalması nedeni ve talep gereğince yasal faize hükmedilmesinin gerektiği, davacı tarafın davadan önce davalı …na başvuru yapmaması nedeni ile temerrütün dava tarihi olan 01/02/2016 tarihi itibari ile başladığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
504,76-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 34,48 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu eksik kalan 5,28 TL harcın karar davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 1705,35 TL yargılama gideri, 29,20 TL başvurma harcı ve 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.820,75 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 229,76 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 504,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır