Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1033 E. 2019/738 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/976
KARAR NO: 2019/619

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/09/2016
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı 29/05/2015 tarihinde saat 17:15 sularında … caddesinde bulunan… Eczanesi’nin önünde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada, davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyoneti ile aynı noktada geri manevra yaparken müvekkile çarptığını, müvekkil bu kaza sonucunda ağır yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, bu kazanın oluşumunda davalı … asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı müvekkil adına olay tarihinden itibaren işleyecek ticari veya yasal faizi ile birlikte tedavi giderleri için 100,00-TL çalışamadığı dönemlerdeki kazanç kaybı için 100,00-TL, çalışma gücünün azalmasından doğan daimi iş gücü kaybı için 100,00-TL, ekonomik geleceğinin sarsılmadan doğan zararlarına ilişkin 100,00-TL ve bakım giderleri için 100,00-TL olmak ve bilirkişi incelemesinden sonra arttırılmak üzere toplamda 500,00-TL maddi tazminata hükmedilmesini ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine müvekkil lehine 20.000,00-TL manevi tazminata karar verilerek olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sadece 1 ve 2 nolu davalılara yönelik olarak müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, ileride telafisi olmayacak zararların önlenmesi amacıyla davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespit edilmesi suretiyle karar kesinleşinceye kadar üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 29/05/2015 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 25/12/2014 başlangıç- 25/12/2015 bitiş tarihleri arasında geçirli olmak üzere ZMMS poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 290.000,00-TL poliçe limiti ile …adına müvekkil sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacının söz konusu kaza sebebiyle müvekkil sigorta şirketine müracaat etmesi sonrasında müvekkil şirket nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığnıı ve konu değerlendirildiğini, neticede maddi tazminat hesabı yaptırıldığını, sonuç olarak davacının maluliyet tazminatı 04/08/2016 tarihinde davacının banka hesabına 46.324,85-TL olarak ödendiğini, yapılan bu hesaplama davalı müvekkil sigorta şirketince kabul edildiğini ve belirlenen tazminat miktarı 04/08/2016 tarihnide bizzat davacıya ödendiğini ve müvekkil sigorta şirketi geleceğe dönük olarak ibra edildiğini, usul ve yasaya uygun olarak yapılan bu hesaplama ve ödeme sonrasında müvekkil sigorta şriketinin davacıya karşı bankaca bir sorumluluğu kalmadığından davanın reddine karar verilmesini, davanın reddine, geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddini, tedavi giderleri talebinin reddini, kazanç kayıpları talebinin reddini, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından belirttiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’un cevap dilekçesinde özetle; Dava dosyasında iddia edildiğinin aksine, söz konusu olay 29/05/2015 tarihinde … ilçesi mahkeme mahallesinin çay caddesinde bulunan … Ezcanesi önünde saat 17:15 sularında park halide bulunan aracını çalıştırıp geri manevra ile biraz geriye aldıktan sonra akıcı yola çıkış yapmak isterken, aracının arkasından karşıdan karşıya geçmekte bulunan davacı tarafa çarptığını, bu hususta aracın seyir halindeki bir araç hızı ile karşılaştıralamayacağı kadar az ve yavaş olduğunu, kaldı kiş şehir içi trafikte, park halindeki bir aracın önce geri vitese alıp aracın burnunu yola kıvırdıktan sonra akıcı trafiğe çıkması esnasındaki geri manevrada oluşabilecek çarpmanın hızı, davacının iddia ettiğinin aksine kendisinde ağır bir yaralanmaya sebebiyet verecek şekilde olmadığını, davacı tarafından açılmış olan işbu davanın öncelikle HMK’nın 6.maddesine göre yetkili mahkemede açılmamış olduğunu, Burhaniye Asliye Mahkemeleri yetkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini, yargılama harç ve giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesinde özetle; …’un sevk ve idaresinde olan aracın dörtülerinin yanık vaziyetteki oludğunu, park halindeki aracının manevra esnasındaki hızının oldukça az ve ağır yaralanmaya sebebiyet vermeyeceği şekilde olduğuna dair olay mahallinde bulunan görgü tanıklarının da mevcut olduğunu, iddia edildiğnin aksine, olayın akabinde … tarafından davacı şahıs … Devlet Hastanesine kontrol amaçlı olarak götürüldüğünü, olay günü yapılan muayenesinde ağır yaralanmaya sebebiyet verecek br kaza raporu çıkartılmadığı gibi, davacı şahısın tedavisi ayakta tedavi şeklinde giderildiğini, olayın heyecanı ile davacı şahısın psikolojik olarak ağır tramva yaralanmaya sebebiyet verecek bir kaza raporu çıkartılmadığı gibi davacı şahısın tedavisi ayakta tedavi şeklinde giderildiğini, olayın heyecanı ile davacı şahısın psikolojik olarak ağır tramva atlattığı iddia edilmiş olsa da, bu husus durumu Mahkememizin huzurunda vahim göstermeye çalışmaktan başkaca bir şey olmadığını, HMK’nın madde 6’ya göre davanın genel yetkili mahkemede açılmamış olduğunu, Burhaniye Asliye Mahkemeleri yetkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini, yargılama harç ve giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine adına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …AŞ. vekilinin Mahkememize ibraz etmiş olduğu 01/02/2019 tarihli beyan dilekçesinde; Müvekkil şirket ile sigortalı araç maliki ve sürücüsü olan diğer davalılar … ve …, fazlaya ilişkin haklarını da kapsar şekilde olay ve poliçe sebebiyle tamamen ibra edildiğini, müvekkil …A.Ş. ile sigortalı araç maliki ve sürücüsü olan diğer davalılar … ve…hakkındaki maddi tazminat davasından feragat edildiğini ve davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 01/02/2019 tarihli ATK raporunda özetle; … kızı, … doğumlu …’ın 29.05.2015 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre; %41.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı sürücü … %75 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın %25 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; 29/05/2015 tarihinde davacının karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalılardan… sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyoneti ile davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada maluliyetine sebep olacak nitelikte yaralandığından bahisle eldeki maddi tazminat talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 01/02/2019 tarihli raporunda; Davacının 29.05.2015 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının E cetveline göre; %41.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 06/05/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda; Davalı sürücü… %75 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya…’ın %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin Mahkememize ibraz etmiş olduğu beyan dilekçesinde; Dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı … ile davalı … A.Ş. dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata varıldığını, işbu sebeple maddi tazminat yönünden taleplerinden ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti talebinden feragat ettiğini, bunun haricinde imzalanmış olan sulh protokolünde manevi tazminat taleplerinin hariç tutulduğunu, işbu sebeple manevi tazminat taleplerinin devam etmekle beraber takdir edilecek manevi tazminat miktarında ATK raporunda belirtilen müvekkilin %41.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybının göz önünde bulundurularak takdir edilmesini talep ettiğinden davacı tarafın maddi tazminat talebinin vaki feragati nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davaya konu kazada tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları, maluliyet oranı ile hak ve nesafet ilkeleri çerçevesinde değerlendirilerek bir miktar manevi tazminatın davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumluluğu bulunmaması nedeniyle sigorta şirketi dışında kalan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği vicdani kanısına ulaşılmış, buna ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
15.000,00-TL manevi tazminatının 29/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.024,65-TL ilam harcından peşin alınan 70,02-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 954,63-TL ilam harcının davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 70,02-TL peşin harç ve 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere 99,22-TL’nin davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … AŞ vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 993,25-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 248,32-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arda kalan 744,93-TL’nin davalılar … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

Katip

Hakim