Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1016 E. 2021/778 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1016
KARAR NO : 2021/778
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 2013 yılında başlamış olan bir ticari ilişki olduğunu, yasal düzenlemeler gereği bir mal ve hizmet satışından doğmamış alacakların kambiyo senetlerine dayalı bile olsa faktoring şirketlerince satın alınamayacağını, davalının faktoring sözleşmesinin imzalandığı tarihte kendisine teminat olarak verilen kambiyo senedini yasaya ve hukuka aykırı olarak icra takibine konu ettiğini, takip yapıldığı tarih itibariyle müvekkilinin davalıya vermiş olduğu kıymetli evraklardan dolayı bir borcunun bulunmadığını beyanla teminat olarak verilmiş olan senede dayalı olarak hukuka aykırı şekilde yapılmış olan …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile yapılan takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve neticeten davacı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile yapılan takibin ve takibe konu senedin iptaline, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle alacaklının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibine konu 14/01/2016 vadeli, 18/04/2014 tanzim tarihli, 2.000.000 USD bedelli senedin 1.011.191,43 TL’lik kısmının tahsili amacıyla … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… d.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E sayılı dosyasından işleme konulduğunu, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3 maddesinde belirtildiği üzere, kambiyo senedinin ciro yoluyla müvekkili şirkete devri söz konusu olduğundan, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri müvekkili faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, davalı müvekkili şirket iyiniyetli hamil oldugundan kötüniyet tazminatı talebinin dayanağının olmadığını, yine davacı tarafça senedin teminat amacı ile alındığı iddia edilmişse de, teminat amacı ile verilmediğini, buna ilişkin bir ibarenin senet üzerinde mevcut olmadığını, imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden müvekkili şirket tarafından davacılara krediler kullandırıldığını, takibe konu edilen senedin, kredi borcunun ifası uğruna ve ödenmesi amacıyla müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili şirketin kredi borçlarının ifası uğruna borçlulardan senet alması ve alacaklarını daha hızlı bir şekilde tahsil etmek adına senedi İİK’nın 167 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde takibe konu etmesinden daha doğal bir şey olamayacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, senede dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esa sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davalı tarafından, davacılar aleyhine 14/01/2016 vade tarihli, 18/04/2014 tanzim tarihli, 2.000.000 USD bedelli senet dayanak yapılmak suretiyle asıl alacak 1.011.191,43 TL, işlemiş faiz 2.036,23 TL ve komisyon 3.033,57 TL olmak üzere toplam 1.016.261,23 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların ticari defter ve belgeleri ile taraflar arasında akdedilen faktoring sözleşmesi ve ekleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 12/07/2018 tarihli raporunda özetle; davacılar tarafından davalıya temlik edilen faturalar, temlik edilen çekler ve kullanılan kredilere ilişkin belgelerin, davalı tarafından ise alacak bildirim formu, çek bordrosu ve teslim formlarının sunulduğunu, davalının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduklarını, davacı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile davalı arasında 18/04/2014 tarihli, 2.000.000 USD bedelli faktoring sözleşmesi akdedildiğini, diğer davacıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, taraflar aralarındaki ticari ilişkinin bu tarih itibariyle başladığını, 08/04/2015 tarihinde yapılan son fatura temlikinden itibaren sona erdiğini, davacı tarafın 2014-2016 yılları arasında davalıdan 10 adette 2.855.450,32 USD’lik ön finansman sağladığını, 85.611,32 USD kesinti ve 17.968 USD blokeden sonra bu miktarın 2.751.871 USD’lik kısmının davacı tarafa ödendiğini, bu faktoring işlemleri için 122 adet 2.855.136,58 USD’lik çekin davalıya verildiğini, 120 adet çekin tahsil olduğunu, iki adet çekin ise henüz tahsil edilmediğini, davalı tarafça faktoring işlemlerinin usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığını, sözleşme ile birlikte davacı … Şirketi’nin borçlusu, davalının alacaklısı olduğu dava konusu senedin davalıya verildiğini, senette diğer davacıların da müteselsil kefil olduklarını, davalının 31/12/2015 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin 900.394,88 TL ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin VI/7 maddesi uyarınca uygulanacak temerrüt faizinin %15,75 olduğunu, davalı tarafından %10,50 oranında faiz talep edildiğini, buna göre takip tarihi itibariyle davalının asıl alacak 980.394,88 TL, işlemiş faiz 2.001,64 TL, komisyon 2.941,18 TL olmak üzere toplam 985.337,70 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekiline tahsil edilmeyen çekler ve ilgili dayanakları ile 2016 yılı öncesine ait ticari defterlerin ibrazı için süre verilmiş ve söz konusu evrakların da incelenmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 02/08/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafın 2014-2016 yılları arasında davalıdan 10 adette 2.855.450,32 USD’lik ön finansman sağladığını, 85.611,32 USD kesinti ve 17.968 USD blokeden sonra bu miktarın 2.751.871 USD’lik kısmının davacı tarafa ödendiğini, bu faktoring işlemleri için 122 adet 2.855.136,58 USD’lik çekin davalıya verildiğini, tüm çeklerin tahsil edilmiş olduğunu, davalı faktoring şirketinin faktoring işlemlerini gerçekleştirirken Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik şartlarına ve kurallarına uygun hareket ettiğini, bir mal veya hizmet satışından doğmuş olan çekleri 6361 sayılı yasanın 9/2 (Yönetmeliğin 22/2 md sI) maddesi kapsamında fatura ile tevsik ederek iktisap etmiş olmakla bu konuda kusurlu bir işlemine rastlanılamadığını, faktoring işlemlerinin Yasa, Yönetmelik ve BDDK Genelge ve Tebliğlerine aykırı olarak yapıldığına dair taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığını ancak davaya konu 18/04/2014 tanzim ve 14/01/2016 vade tarihli, 2.000.000 USD’lik senedin 6361 sayılı Yasa kapsamında yayınlanan Yönetmelik — BDDK tarafından yayınlanmış genelgelerde belirtilen, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığını, işbu senedin alacak bilirim formu ekinde temlik edilmiş faturalar ekinde, faturaların bedelini karşılayacak, ciro yoluyla faktoring şirketine devredilmiş bir senet de olmadığını, bu senedin davalı tarafından (fatura veya benzeri bir belgeye dayandırılmadan) satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığını, yani bu senet alındığında, bedelinin davacıya finanse edilmediğini ve kendisine herhangi bir ödemede bulunulmadığını veya bu senedin tahsilinin davalı tarafından üstlenilmediğini, davalının faktoring işlemlerinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla bu senet üzerinden takibe geçtiğini, müşterisi (davacı) … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ise, takibe konu edilen bu senedin teminat senedi olduğunu, teminat olarak verilmiş olan bu senede dayalı takibin hukuka aykırı olduğunu, bu senede istinaden borçlu bulunmadıklarının tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiğini, davaya konu işbu senedin teminat senedi olduğuna dair bir kayda ve belgeye rastlanılamamış olmakla, senedin teminat senedi olmadığını, kullanılan faktoring kredilerinin ifası amacıyla verilmiş bir senet olduğunun kabulünün gerektiğini, dolayısıyla teminat senedi olmayan, Yönetmeliğin 8/2 maddesi içerisinde yer almayan senet ile ilgili olmak üzere davalı Faktoring Şirketi tarafından “Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe” geçilebileceğini, bu şartlar altında davalının, davacılardan 21/01/2016 takip tarihi itibariyle 980.394,88 TL asıl alacak, 2.001,64 TL işlemiş avans faizi, 2.941,18 TL komisyon olmak üzere toplam 985,337,70 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, kök ve ek rapor içerisinde davalıya verilen 12 adet çekin tamamının tahsil edilmiş olduğu beyan edilmiş olmakla birlikte ek raporda 2 adet çekin hala tahsil edilmediğinin beyan edildiği ve davalının cari hesaptan 980.394,88 TL alacaklı olduğu belirtilmiş olmakla birlikte söz konusu alacağın dayanağının ve hangi işlemlerden kaynaklandığının açıklanmaması sebebiyle, söz konusu eksikliklerin tamamlanması ve çelişkinin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ikinci kez ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/03/2020 tarihli 2. ek raporunda özetle; davalı faktoring şirketi tarafından faktoring işlemleri esnasında temlik alınan faturalar ekinde teminata alınan 120 adet çekin 2015 yılı sonu itibariyle tahsil edildiğini, son işlemlere ilişkin olarak davaya konu üç adet çekten birincisinin takip tarihinden önce, 30/12/2015 tarihinde ve vadesinde, iki adedinin de takipten sonra ancak vadelerinde tahsil edildiklerini, davalı tarafından 2016 yılı cari hesap ekstresi sunulmamış olmakla 2015 yıl sonu alacak bakiyesinin 900.394,88 TL olduğu kabul edilerek takip tarihi itibariyle 980.394,88 TL asıl alacak, 2.001,64 TL işlemiş avans faizi, 2.941,18 TL komisyon olmak üzere toplam 985,337,70 TL alacaklı olduğunu, takip tarihi ile dava tarihi arasında iki adet çekin tahsilatının sağlanmış olması sebebiyle tahsil tarihleri itibariyle TL üzerinden yapılan hesaplama neticesinde borçtan mahsubu ile dava tarihi itibariyle davalının 437.427,64 TL asıl alacak, 9.058,40 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 446.486,03 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi heyetince kök ve ek raporlarda, davalı tarafından davacıya faktoring ilişkisi kapsamında 2.855.136,58 TL finansman sağlandığı, davacı şirket tarafından bu finansman karşılığı olmak üzere davalıya toplam 122 adet ve 2.855.136,58 TL bedelli faturaya bağlanmış çek verildiği, davalının takip tarihi itibariyle bu çeklerden 120 tanesinin tahsil ettiği, takip tarihinden sonra ise 100.000,00 USD’lik 2 adet çekin de tahsil edildiği, buna göre dava tarihi itibariyle davalının 446.486,03 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, raporda davacı tarafından kendisine sağlanan finansman bedelinin tam karşılığı miktarda çekin davalıya verildiği ve tamamının dava tarihi itibariyle tahsil edildiği tespit edilmiş olmasına rağmen, halen davalının takip ve dava tarihi itibariyle alacaklı olduğunun da tespit edildiği, önceki görevlendirme ara kararında da belirtilmiş olmasına rağmen söz konusu alacağın neden kaynaklandığının 2. Ek raporda da açıklanmadığı, Mahkememizce raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından heyetten söz konusu hususun incelenmesi ile davalının takip ve dava tarihi itibariyle tüm çek bedelleri tahsil edilmiş iken neden hala alacaklı olduğunun denetime açık şekilde tespiti, dava ve takip konusu edilen senedin davalının kayıtlarında ne olarak kaydedildiği hususunda ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 14/10/2021 tarihli 3. ek raporunda özetle; daha önce tanzim edilmiş olan kök ve ek raporlarda takip tarihi itibariyle davaya konu edilen senede ilişkin borç bulunup bulunmadığının araştırıldığını, davacı kayıtları incelendiğinde, davacı … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından DEK/Dövize Endeksli kredi şeklinde, toplam 2.855.136,58 USD’lik kredi kullanıldığını, kullanılan bu kredilerle ilgili olarak, 122 adette toplam 2.855.136,58 USD’lik çek verildiğini, bu işlemlerle ilgili olmak üzere davalıya toplam 85.611,32 USD’lik peşin faiz ödendiğini ve yine bu işlemlerle ilgili olmak üzere teminata verilmiş çekler vadelerinde tahsil edilmiş olmakla, davalı faktoring şirketinin kredi hesaplarını kat ederek takibe geçme nedeninin anlaşılamadığını, davalının 2016 yılı kayıtlarını sunmadığını davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının faktoring işlemleri esnasında, teminata vermiş olduğu 122 adet çek kapsamında davalıya herhangi bir borcu bulunmamakla, davaya konu edilen 18/04/2014 tanzim ve 14/01/216 vadeli, 2.000.000 USD’lık bono kapsamında da bir borcunun bulunduğunun söylenemeyeceğini tespit ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı şirket ile davalı arasında 18/04/2014 tarihinde 2.000.000 USD bedelli faktoring sözleşmesi akdedildiği, davacılar … ve … tarafından sözleşmenin müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalıya faturadan kaynaklı alacaklarının ve bu alacaklarının teminatı olarak 122 adette toplam 2.855.136,58 USD’lik çekin temlik edildiği, davalı tarafından, davacı şirketten ayrıca …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasına konu edilen senedin alındığı, davalı tarafından davacı şirkete toplam 2.855.136,58 USD’lik kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredi karşılığının tamamının tahsil edildiği, her ne kadar davalı 2015 yılı kayıtlarında halen alacaklı ise de, 2016 yılı kayıtlarını sunmadığı gibi söz konusu alacağın dayanağını da açıklayamadığı, davacı şirketin kendi kayıtlarına ve faktoring işlemlerine göre takip tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığı, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde yer alan ” Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve teminat senedi niteliğinde olduğu, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına dair kayıt düşülmesi gerekir”. düzenlemesini içerir 8/2. maddesi uyarınca teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, davalıya temlik edilen çeklerin vadelerinde ibraz edildikleri ve ödendiklerinin anlaşıldığı, dolayısıyla davalı tarafından alacağın vadesinde tahsil edildiği ve tahsil edilmesinin sorunlu hale gelmediği, takip tarihi itibariyle talep edilen alacağın dayanağının ise olmadığı, bu nedenlerle teminat niteliğinde olan senedin takibe konu edilemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı takipte kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davaya konu takip tutarının %20’si oranında 203.252,25 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 69.420,80 TL’den peşin alınan 17.355,20 TL harcın mahsubu ile kalan 52.065,60 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 370,20 TL posta ve tebligat masrafı, 3.490 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.860,20 TL yargılama gideri ile 17.384,40 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 67.863,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır